• Sonuç bulunamadı

İlgili literatürde birleşme ve satın alma işlemleri için günümüze kadar birçok farklı gerekçe öne sürülmüştür. Bu gerekçelerden bazıları endüstriyel örgüt teorisine dayanır ve pazar gücü, verimlilik artışları ve önleyici hareketlerin artırılması ile ilgilidir. Bazı gerekçeler ise kurumsal yönetim teorilerine dayanmaktadır ve iç yetersizliklerin, kurum sorunlarının ve sermaye piyasası kusurlarının düzeltilmesi gibi nedenlerle ilgilidir (Motis, 2007: 2; Steger ve Kummer, 2007: 4). Literatürde belirtilen bu gerekçeler aşağıda kısaca açıklanmaktadır.

1.9.1. Büyüme

Birleşme ve satın alma anlaşmalarının ana nedenlerinden biri büyüme arayışıdır (Steger ve Kummer, 2007: 4). Büyüme ile ilgili birçok ortak amaç bulunmaktadır. Bunlardan bazıları hisse başı kazanç, gelir ve varlıklardaki büyüme gibi muhasebe ile ilişkili büyüme amaçlarıdır. Bazıları ise işletmenin hisse fiyatlarının, hisse başına kazanç, defter değeri, nakit akışı ya da gelire bölünmesi şeklinde ifade edilen değer ile ilişkili büyüme amaçlarıdır (DePamphilis, 2011: 137). İşletme yönetimleri, durgun giden büyüme ve karlılık sorunları nedeniyle baskı altına alınabilirler. İşletmeler bu baskılar nedeniyle birleşme ve satın almaya giderek kötü

performansları tersine çevirebilirler (Evans vd., 2000: 3). Çünkü büyüme bir işletmenin yaşayabilirliği, dinamizmi ve değer arttırıcı yeteneği için gerekli bir unsurdur. Bir işletme büyüme amacına mevcut piyasada genişleyerek ya da yeni piyasalara girerek ulaşabilir. Örneğin bir işletme fiziksel ve yönetsel kaynakların eksikliği nedeniyle içsel büyüme gerçekleştiremiyorsa, birleşme ve satın almalar yoluyla bu eksikliği giderip dışsal olarak büyüyebilir (Malucha, 2009: 5; Steger ve Kummer, 2007: 4).

1.9.2. Sinerji

İşletme birleşmeleri ve satın almaları ile ilgili literatür incelendiğinde sıklıkla sinerji değerinden söz edildiği görülmektedir. Sinerji kelime anlamıyla işbirliği, birlikte çalışma ve birbirine destek verme anlamına gelmektir (Dinçer, 2004: 133). Aynı zamanda iki işletmenin birleşerek ek değer yaratması sinerji değeri olarak ifade edilmektedir (Larsson ve Wallenberg, 2002: 25; Evans vd., 2000: 2). Bilindiği gibi bütün, kendisini oluşturan parçaların toplamından daha yüksek bir değer yaratabilir (Ceylan ve Anbar, 2014: 159; Yörük ve Ban, 2006: 91). Bir işletmenin satın alınmasının arkasında yatan anahtar ilke, iki işletmenin toplamından daha fazla hissedar değeri yaratmasıdır. İki işletmenin beraber olması ayrı olmasından daha değerlidir (Malucha, 2009: 7). Stratejik seçimlerde sinerji kavramının önemini, işletmelerin yeni faaliyetlerde başarılı olma becerisinin derecesi göstermektedir. Sinerji değerinin artması, işletmelerin sahip olduğu çalışanların sayısı, bu çalışanların yetenekleri ve birbirleri arasındaki iletişim ve etkileşim, ast-üst ilişkileri ve aralarındaki haberleşme şekilleri, teknolojik gelişmelerin takip edilmesi gibi faktörlerin varlığına bağlıdır. Birleşmeler sonucu meydana gelen sinerjilerin işletmelere sağladığı birçok avantaj bulunmaktadır (Akgüç, 2011: 893; Yörük ve Ban, 2006: 91; Evans vd., 2000: 2; Köse, 2008: 88). Bunlar;

 Gelir etkisi; iki şirketin ayrı bir şekilde faaliyet göstermesindense birleşmeleri daha fazla gelirin gerçekleşmesini ifade eder.

 Harcama etkisi; işletmelerin birleşerek daha düşük harcama gerçekleştirmesini ifade etmektedir.

 Sermaye maliyeti etkisi; birleşmelerin daha düşük toplam sermaye maliyetine sahip olduğunu göstermektedir.

 Çeşitlendirme etkisi ile işletmeler gerek faaliyette bulundukları sektörlerde gerekse farklı sektörlerde birleşmelere giderek risklerini çeşitlendirmekte ve zayıf olan tarafın üretim, dağıtım, yönetim ve daha birçok açıdan güçlenmesiyle varlıkların daha verimli ve etkin kullanılmasıdır.

 İşletmeler başarılarını gördükleri işletme yöneticilerini birleşme ve satın almalar yoluyla kendi çatıları altına alarak yönetimin becerisini yükseltebilirler.

1.9.3. Çeşitlendirme (Riski Azaltma)

Çeşitlendirme 1960’lı yıllardan beri işletmelerin birleşme ve satın almalarının ana nedenini oluşturmaktadır (Roberts vd., 2012: 24). Çeşitlendirme, kazançları arttırma, uzun vadede daha tutarlı büyüme ve karlılık elde etmek için gerekli olabilir (Evans vd., 2000: 3). Çeşitlendirmenin amacı, işletmelerin portföylerinin risk profillerini kendi alanları ile ilişkisiz yeni ürünler üreterek ve yeni pazarlara girerek dengelemek istemeleridir (Roberts vd., 2012: 24; DePamphilis, 2011: 3; Larsson ve Wallenberg, 2002: 28). Aynı zamanda yaşam döngüsünde daralma yaşayan ya da düşük büyüme hızına sahip bir sektörde faaliyet gösteren işletmeler büyüme potansiyelini yüksek gördükleri pazarlara girerek faaliyetlerini çeşitlendirebilirler. Bu işletmeler, mevcut pazarda iyi bir karlılığa ve güçlü konuma sahip olan bir işletme ile birleşerek faaliyet risklerini azaltabilirler. İşletmeler birleşme ve satın almalar yoluyla risklerini de çeşitlendirmiş olurlar (Ceylan ve Anbar, 2014: 160; Akgüç, 2011: 895; Malucha, 2009: 6).

1.9.4. Maliyetleri Düşürme

Birleşme, finansal kısıtları önlemeye, nakit fazlasını dağıtmaya, borçlanma kapasitesinin arttırılmasına ve finansal maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olmaktadır. Ölçek ekonomileri, işletme verimliliği ve sinerjiden kaynaklanan maliyet tasarrufu sayesinde karlılığın artmasına yardımcı olmaktadır. Bu tasarruflar, finans, yönetim, sermaye harcamaları, üretim ve depolama gibi çeşitli alanlarda olabilmektedir (Malucha, 2009: 6). Bazen işletmeler yeni ürünler üreterek yeni pazarlara girmek isterler ancak yeni ürün üretiminin getireceği yüksek maliyetler işletmeleri engelleyebilir. Bu durumda işletmeler üretmek istedikleri ürünü geliştiren işletmelerle birleşerek ya da onları satın alarak daha az maliyet ile istedikleri pazara girebilirler (Ülgen ve Mirze, 2013: 352). Bunun yanı sıra işletmeler maliyetleri düşürme amacı ile muhasebe, pazarlama veya diğer departmanlarda çalışanların sayısını azaltabilirler. Her çalışan bilir ki işletme birleşmeleri ve satın almaları işten çıkarılma anlamına da gelmektedir. Bu işten çıkarmalar eski yöneticileri de kapsayabilir (Investopedia, 2010: 3).

1.9.5. Rekabetin Şiddetini Sınırlama

Bir işletme rakip bir işletmeyi kontrolü altına aldığında işletmenin piyasa gücü artarak rekabetin şiddeti sınırlanmaktadır. Bu yüzden işletmeler tekelci konumunu kullanarak daha fazla kar elde etmek için fiyatları yükseltebilirler (Malucha, 2009: 6). Diğer taraftan pazardaki

güçlü işletmeler verimli çalışmayan işletmeleri alarak bu işletmelerin kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak rekabetçi avantajlar elde edebilirler (Mühim, 2012: 53). Aynı zamanda şirketlerin rekabet edebilmesi için yeni teknolojileri yakından takip etmesi ve uygulaması gerekmektedir. Bunun için eşsiz teknoloji kullanan daha küçük bir işletme alarak büyük bir şirketi korumak veya rekabet avantajı geliştirmek de mümkün olabilir (Investopedia, 2010: 3).

1.9.6. Ölçek Ekonomilerinden Yararlanma

İşletmeler, birleşme ve satın alma işlemleri ile sabit giderlerini düşürmektedir (Büker vd., 2007: 552). Kısa vadede fiziki sermaye sabit tutulduğunda ölçek ekonomileri üretimi daha ucuz bir hale getirmektedir (Motis, 2007: 8). Bununla birlikte ister bir kırtasiye isterse yeni bir bilgi teknolojisi satın alma konusunda olsun büyük bir işletme sipariş maliyetlerinde daha fazla tasarruf edebilir. Aynı zamanda birleşme ve satın alma sonucunda büyüyen işletmeler çok miktarda alım yapacakları için tedarikçilerle daha avantajlı fiyatlar konusunda anlaşabilirler (Investopedia, 2010: 3). İşletme birleşmeleri sonucunda üretimde kapasite artışı meydana gelebilir ve işletmeler daha verimli çalışarak maliyetlerini düşürebilirler (Ceylan ve Anbar, 2014: 159; Büker vd., 2007: 552). Uzun vadede ise fiziki sermaye üzerinde birleştirilen işletmelerin yatırımlarının koordinasyonu sağlanabilir (Motis, 2007: 8).