• Sonuç bulunamadı

deðiþtiren bir olayla karþýlaþtý. Hannen Swaffer isimli ünlü

Belgede Sevgili Dostlar (sayfa 36-39)

spirtüalistin grubundaki bu

toplantýda Maurice Barbanelle

kendiliðinden transa geçmiþ ve

öte âlemden SILVER BÝRCH

isimli bir varlýk onun

medyum-luðuyla mesaj vermiþti. Silver

Birch iþte o günden itibaren 50

sene boyunca gittikçe artan

bilgi seviyesini içeren ciltlerle

dolu bilgiler verdi bu gruba.

Aþaðýda bu tebliðlerden birini

okuyacaksýnýz.

S i l v e r B i r c h

Rehber ona dedi ki: "Giriþimde bulunup da yenilmek hiç giriþimde bulunmamaktan daha iyidir. Deneyip de yol kenarýna düþmek hiç denememekten daha iyidir. Siz hiçbir þey baþarýlamamýþ gibi zannedebilirsiniz ama öyle deðil.

Ben ruh âleminde planlarý gördüðüm-den, Ruh (Tanrý) gücünün dünyanýzda kalmak üzere orada bulunduðunu bilen bir büyük ordunun üyesi olmakla iftihar ediyorum. Ruh gücünü sizin dünyanýz-dan sürgün edebilecek hiçbir fert, hiçbir grup, hiçbir topluluk yoktur. Biz elimiz-den geldiðince çok sayýda ülkede köprü baþlarý kurduk ve onlar orada kalacaklar.

"Bunlar arasýnda, yollarýný kaybetmiþ olanlar için ýþýklarýný saçarak dönüp duran deniz fenerleri var. O yolunu kay-betmiþ kimseler size ve baþkalarýna gele-cekler, çünkü sizler kâinatta ki en büyük güç olan Ruhun gücüne kanal olmada-sýnýz. Keþke Ruh gücüne iliþkin büyük kuvveti, canlýlýðý ve enerjiyi size anlata-bilecek sözlere sahip olsaydým. Onu kav-rayabilmenizi mümkün kýlacak kelime yok. Þimdi anlatmakta olduðumuz, ger-çeklerin son derecede küçük bir kýsmýdýr. Ruh gücü sonsuzdur. Aldýðýnýz miktar sizin ulaþmýþ olduðunuz tekâmül seviye-sine baðlýdýr. Siz alýcýlýðýnýzý arttýrdýðýnýz ölçüde bu yüce kudret, harikalarýný, gü-zelliðini, teselli ve þifasýný gerçekleþtir-mek üzere sizin içinizden akýp geçecek-tir. Tohumlar ekilmiþtir; bazýlarý meyve verecek.

Bizler insanlar arasýndaki nefret ve ayrýlýðý kaldýrmak; renk, sýnýf, mezhep ve milliyet farklarý mevcut olsa da, ruhda bir olduklarýnýn ve ruh birliðinin onlarý ayýran bütün farklardan daha güçlü olduðunu öðretmek için buradayýz.

Kazanacaðýz, ilerleyeceðiz, geri çe-kilmeyeceðiz; gecikmeler veya engellemeler olabilir fakat kiliseler, papazlar, rahipler, piskoposlar, hahamlar, resmi görevli din adamlarý her ne der-lerse desinler, bizler kovulup atýlamayýz. Yollarýný kaybetmiþ olanlar asýl onlardýr.

Bizler Vaftizci Yahya gibi, dünyayý gelecekteki durumuna götürecek olan yolu hazýrlamaktayýz. Dünyanýzýn barý-þýn, ahengin, sevginin, þefkatin, iþbir-liðinin ve uyumun hüküm sürdüðü bir yer haline gelmesi için çalýþmaktayýz. Ta ki þiddetin unutulduðu ve herkesin bir-birine yardým için seferber olduðu bir melekler ülkesi haline gelmesi için. Ve bu olabilir ve olacaktýr.

Geçmiþi unutun. Dünde olmuþ olanlar için hiçbir þey yapýlamaz. Yapýlacak iþiniz var. Bizim âlemimizdeki iþbirlikçi-leriniz sizi terk etmediler. Savaþýp da kaybetmek hiç savaþmamýþ olmaktan daha iyidir. Terk edilmeyeceksiniz. Ruh gücü bir çýkýþ yapabileceði her yerde kendini belli etmekte devam edecektir.

Silver Birch þifacý Allon Bacon þöyle hitap etti:

- Size burada hoþ geldiniz demek fýr-satýna sahip olduðum için çok mem-nunum. Ýster þifacýlýkla, ister medyum-lukla hizmet etmeye çalýþanlarýn hepsini severim. Onlarý severim çünkü onlarýn karþýlaþacaklarý zorluklarý bilirim, çünkü bu onlarýn görevlerinin ayrýlmaz bir parçasýdýr. Bir þifacý olarak siz, gelecek olan dertliler için þefkat ve merhamete sahip olabilmeniz ve onlarýn halinden anlayabilmeniz için ýstýrap çekmek zorundasýnýz. Cömertçe kutsanmýþsýnýz. Ruhun hizmetkârlarý olacaklara, hayat-larýnýn bir gül bahçesi olacaðýný

söyleye-mem. Spiritüel hâkimiyetin kazanýlmasý bu yoldan olmaz. Siz ne kadar yükseðe çýkmayý isterseniz, iþiniz de o kadar zor olacaktýr. Yürüdüðünüz yolda yalnýz-lýðýnýz gitgide artacaktýr. Eðer ruhun mükâfatlarý kolay kazanýlsa idi, elde edilmeye deðmezdi. Kazanma, ulaþma, baþarma, bunlar

fedakâr-lýk demektir. Fakat bunun bir karþýlýðý, bir telafi kanunu da vardýr. Maddi olarak her ne kaybetmiþ iseniz, kaybedilmiþ olan-dan çok daha fazlasý ile karþýlýk bulacak ve tamamlanacaksýnýz. Maddi ihtiyaçlarýnýzýn saðlanmasýný daima güvence altýnda tuta-caðýz. Dünya hayatýnýn o lüks diye anýlan taraflarýný sizlere vaat edemeyiz. Size vaat ede-bileceðimiz þey, nasýl hizmet ederseniz size öy-lece hizmet ediöy-leceðidir.

Buradaki dostlarým bunu söylediðimi birçok defalar iþitmiþlerdir ve tekrarlanýþýný

affedecek-lerdir. Fizik bedenin tedavisi deðildir en önemli olan þey ilâhi kývýlcýmý büyütmek için, ýstýrap çekenin ruhunu geliþtirmek-tir. Ve böylece þifa gücünün etkisi, hasta olan kiþiyi, ebedi spiritüel gerçekler hakkýnda bir anlayýþ ve idrake, elinizden geldiðince ulaþtýrmaktýr. Önemli olan budur. Eðer bir bedene þifa verir ve ruha tesir ulaþtýramazsanýz, bizim bakýþ açýmýzdan bu þifa baþarýsýzdýr. Eðer ruha tesir ulaþtýrabilirseniz, ilahi kývýlcýmýn yelpazelenmesine yardým edersiniz.

Bu görevi ruh gücü ile donanmýþ olan-lardan baþkasý baþaramaz. Siz size gelen herkese yardým edemezsiniz, fakat sizin el altýnda oluþunuz, onlarýn kendi gerçek, kimliklerini bulmalarý için bir araçtýr. Eðer baþaramazlarsa, baþarýsýzlýk size ait deðildir. Hasta bir fýrsat ile karþýlaþmýþ

fakat onu kullanama-mýþtýr.

Þifa için ellerinizi kul-lanmak oyuncakla oyna-mak gibi bir þeydir. Önemli olan idrak, anlayýþ getirmek, ruha tesir ulaþtýrmaktýr. Bunu daha fazla açýklayamam. Dünyanýzda, her birey beden, akýl ve ruh bileþi-midir. Bu üçü birdir ve bölünemez. Eðer ruha etki yapabilirseniz bede-ne ve zihbede-ne de saðlýðý getirecek bütünlüðü saðlayabilirsiniz. Silver Birch celseyi þu sözlerle kapadý:

"Hizmet ruhun gerçek parasý puludur. Hizmet etmek, baþkalarýnýn ha-yatýný ve kendimizinkini zenginleþtirmektir. Hizmet etmek, dünya-nýzda artýk kendileri için hiçbir þey kal-madýðýný düþünen kimselere teselli getir-mektir. Ýradenizi Büyük Ruhun iradesi ile bir etmeye, ilâhi kudret ile uyum halinde olmaya, sevgi kollarýnýn her birinizi sar-mýþ olduðunu hissetmeye, koruyucu örtünün omuzlarýnýzda olduðunu bilme-ye, yarýnýn getireceklerinden korkusuz olmaya çalýþýn. Size saðlanan hizmet fýr-satlarý için sevinç duyun. Büyük Ruhun hayýrlarý hepinizle olsun."

Hepimiz, "32. Gün", "Demirkýrat

Belgeseli" gibi TV programlarýndan;

birazýmýz da Milliyet Gazetesi'ndeki

yazýlarýndan veya "30 Sýcak Gün",

"Diyet", "Türkiye'nin Ortak Pazar

Macerasý", "Emret Komutaným" gibi

kitaplarýndan tanýrýz M. Ali Birand'ý.

Kendi adýma konuþuyorum,

kitapla-rýný okurken, ya da "32. Gün" de en

son dünya olaylarýný yerinde

ince-leyip, yorumlarýyla birlikte ayaðýmýza

getirip bizlere sunarken ona içimden

nice teþekkürlerim olmuþtur.

Derne-ðimiz'deki pek çok arkadaþýmla da

ayný þükrü defalarca paylaþmýþýzdýr.

Yaptýðý iþe aklýný ve gönlünü katarak, en güzeli ortaya koyan M.Ali Birand'ýn iç dünyasýný, inanýþlarýný, yaþama ve dünyaya bakýþ açýsýný bir söyleþiyle ortaya koymak istedim.

Kendisine ilk sorum, yetiþmesinde, eðitiminde veya inançlarýndaki hangi sebebin onu bu yoðun çabaya ittiðiydi. Ancak peþinen, bizim yaþam görüþü-müzde, reenkarnasyon (insanlarýn tekrar tekrar dünyaya gelmesi) inanýþýnýn önemli bir yer kapladýðýný vurgulamakla söze baþlamýþtým. Eðer bu hayatýnda onu motive eden ana etkeni bulamazsak, ola-bilir ki, geçmiþ hayatlarýnýn birikimi ve sonuçlarýyla þimdiki yaþamýnýn güdüm-lenebileceðini belirtmek için yaptým bunu.

Mart, 1992

Belgede Sevgili Dostlar (sayfa 36-39)