• Sonuç bulunamadı

1. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

1.3. Yükseköğretimde Toplam Kalite Yönetimi'ne İlişkin Kuramsal Açıklamalar

1.3.6. Yükseköğretimde Toplam Kalite Yönetimi Uygulamaları ve Türkiye'ye

1.3.6.1. Yurt Dışında Yapılan Çalışmalar

Toplam Kalite Yönetimi, bir asra yakın bir zaman içinde birikmiş olan başarılı üretim (hizmet) tekniği yaklaşımlarının, Japon çalışma hayatı ve kültür yapısı özellikleri ile birleştirerek ortaya çıkmıştır. Frederick W. Taylor (1911) zaman ve etüdü çalışmaları ile bilimsel yönetim akımını başlatmış, Walter A. Shewart (1931) uygulama süreçlerinde istatistiki kalite araçlarının kullanılması ile sistemin hatalarının belirleneceğini ve

gerekli düzeltmelerin yapılabileceğini göstermiştir. Martin Şirketi (1962), ilk defa 0 hatalı roket sisteminin mümkün olduğunu ispatlamıştır. Edwards Deming (1950) Japon bilim adamları ve mühendisler birliğinin davetlisi olarak Japonya'da sanayi ürünlerinde kalite kontrol tekniklerini anlatan konferanslarına başlamıştır. Ülkenin üretim sürecinde çalışan insan kaynaklarının devamlı birbirine danışarak sistemi düzeltici öneriler üretmesi Deming'in dikkatini çekmiş ve kaliteli üretimde yeni bir felsefe ve süreç anlayışını başlatmıştır. Deming'in (1980) Amerikan televizyon kanallarından birinde kalite kavramı ve uygulamasıyla ilgili yaptığı söyleyişi ile Amerikan kamuoyunda Japonlar yapıyorsa niçin Amerikalılar yapamasın fikrinin doğmasına neden olmuş ve Amerika federal hükümetinin konuyu benimsemesi ve uygulamalar için özendirici kararlar alması ile sanayi, sağlık, eğitim ve diğer kamu ve özel kuruluşlarda kalite iyileştirme çalışmalarının hızla yayılması sağlamıştır.

Toplam Kalite Yönetimi prensiplerinin Amerikan eğitim sistemlerinde uygulanmaya başlaması 1990'lı yıllardan itibaren yaygınlaşmıştır. Anaokulu düzeyinden başlayarak yükseköğretim ve üniversitelerin lisansüstü programlarına kadar bu prensipleri uygulayan öğretim kurumları vardır. Uygulamalar üniversitelerin tüm eğitim-öğretim, idari ve destek hizmet alanlarını kapsadığı gibi sınıf düzeyi eğitim, program geliştirmesi, yönetim veya yalnızca destek hizmet alanlarında pilot çalışmalar şeklinde de görünmektedir (Çoruh, 1997).

Amerika'da Fox Falley Teknik kolejindeki Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarında ise ağırlık olarak müşteri hizmetinin geliştirilmesine önem verilmiş ve çok parlak sonuçlar alınmıştır. Mezunlarının %90'nın iş bulması, ayrılan öğrencilerin sayısının %32 oranında azalması, bir çok üniversite ile yapılan anlaşmalar, öğrencileri çoğunun mezuniyet sürelerinden önce mezun olması, iç çevrelerinin artan finansal katkısı ve akademik ve idari birimlerde etkinliğin artması gibi sonuçları netice vermiştir (Spanbauer, 1995).

Hollanda'da Albeda Koleji 1992'de kaynaklarını daha iyi kullanmak amacıyla Toplam Kalite Yönetimi'ni uygulamaya karar vermiş, uygulamada öğretim değil yönetim

fonksiyonlarına ağırlık vererek en problemli süreç olan iletişimden başlayarak Toplam Kalite Yönetimi'ni uygulamaya koymuştur. Uygulama sonucunda organizasyonda şeffaflık, katılım ve bağlılığın artması sağlanmaya çalışılmıştır (Van Der Wiele, 1995).

Danimarka'da Aarhus Business School (1995) bir ön uygulanabilirlik araştırması yaparak Toplam Kalite Yönetimi'nin eğitim kurumlarında uygulanmasının diğer organizasyonlara göre daha az problemli olacağı kararına varmıştır. Güney Afrika'da Pochefstoom Üniversitesi'ne bağlı Vaal Triangle (1995) ve İngiltere'den Aston Koleji (1995) içinde bulundukları finansal krizi aşmak için Toplam Kalite Yönetimi uygulamasına başlamışlardır. Afrikadan alınan ilk sonuçlar uygulamalar istisnai derecede başarılı olduğunu gösterirken, 1970'lerin başında uygulamaya başlayan Aston ise halen birbirini izleyen projelerle kaliteyi tüm üniversiteye yaymaya çalışmaktadır.

North Carolina Üniversitesi 1998 yılında Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarına başlamıştır. Öncelikle üniversite bünyesinde Kurumsal Etki Ofisi kurulmuş ve bütün çalışmalar bu ofisten takip edilmiştir. Ofisin görevi üniversite çapında, fakültelerde, meslek ve ihtisas okullarında, yönetim ve destek birimlerinde kalite ve sorumluluk prensiplerinin uygulamasını geliştirmek ve ilerletmektir. Kurumsal Etki Ofisi üniversite yönetiminin yüksek kademelerine yapılan çalışmalarla ilgili olarak rapor sunmaktadır. Bölüm başkanları, profesörler, diğer öğretim elemanları, güvenlik korumaları ve hatta çamaşırhanede çalışan erkek ve bayanlar da dahil olmak üzere herkese kalite iyileştirme konusunda onlara yardımcı olmakta ve bu konuda onları bilgilendirmektedir. Üniversitenin bireysel fakülteleri (tıp, işletme, hukuk ve diğerleri) Toplam Kalite Yönetimi koordinatörlerini kendi aralarında seçmektedirler.

Toplam Kalite Yönetimi çalışmaları dahilinde North Carolina Üniversitesi'nde 1300'den fazla öğretim elemanı Kurumsal Etki eğitim programlarına katılmış ve Temmuz 1998 itibariyle 400 çalışan 42 resmi işlem planlama ve işlem iyileştirme programlarına devam etmiştir. Daha sonra Toplam Kalite Yönetimi çalışmaları üniversite muhasebesi, bilgi işlem ve baskı bölümlerinde başlatılmıştır.

Yapılan Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarının etkilerini ölçüp ve rapor edebilmek için değişik değerlendirme şekilleri uygulanmaktadır. Bunlardan biri standartlaşmış sınavlar yapılmaktadır. Bunlar her zamanki sınavlara benzeyen sadece bilgi ölçen sınavlardır. Ayrıca yetenek ölçümü yapılmaktadır. Bu tip bir ölçme ile öğrencinin ne kadar öğrendiğini değil de, mevcut bilgiyi başka alanlara aktarabilme ve problem çözme becerisini kazanıp kazanmadığını anlamak için yapılmaktadır. Fakat, gerçek hayatta bu yeteneklerin sürüp sürmeyeceğini kestirememektedirler (Lea, 1998). Aslında önemli olan öğrencilerin kazandığı bu bilgi ve becerilerin gerçek hayatta uygulamalarıdır. Buda gösteriyor ki Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarının gereği olarak böyle bir çalışma yapmak gerekmektedir.

Harvart Üniversitesi'ndeki "Enformasyon Teknolojisi Ofisi" Toplam Kalite Yönetimi'ni örgütteki müşteri tatminini sağlayan tüm süreçlerin bir araya getirilmesi olarak tanımladı (Burnham, 1992). Harvart Üniversitesi 1992 yılında Enformasyaon Teknoloji Ofisi'nin girişimleri ile Toplam Kalite Yönetimi felsefesi ışığında "Harvart Kalite Programını" açıklayarak, programın amaçlarını şu şekilde sıralamaktadır.

Üniversite bünyesinde; takım çalışması ve tüm çalışanların katılımı ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒

Mükemmeliyete adanmış bir liderlik Stratejik planlama

Tüm çalışanların eğitimi

Tüm iş süreçlerinde sürekli gelişim

Programın esasını ise; Enformasyon Teknolojisi Ofisi'nin problem çözme/karar verme sürecindeki diğerlerini dışlayan tarzını, ortaklaşa takım çalışması halinde sorun çözme olarak değiştirilmesi teşkil etmektedir.

Aston Üniversitesi Juran ve Deming'in izinde bir Toplam Kalite Yönetimi uygulaması başlattı. 1991'de "Kalite Konseyi" kurularak üniversitenin kalite programını takip etmiştir. Kalite uygulamasına yardımcı olan dış danışmanlık temsilcileri ilk iş olarak, önde gelen bir üniversite olan Aston'un misyonunu üst düzey iş süreçleri bazında analiz etti. Bu işlemin sonucunda üniversitenin temel görevlerinin "eğitim ve araştırma" olduğu fikrinden hareketle, alttaki süreçler belirlendi.

Öğrencilere mükemmel bir eğitim deneyimi sağlamak ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒ ⇒

Araştırma faaliyetleri geliştirmek

Stratejik ve dönemsel planlamaları gerçekleştirmek Finansmanı yönetmek

Stajyer öğrencilerin de planlama sürecine çekebilmek Çalışanların kalite ve kantitesini yönetmek

Çalışanların yeteneklerini geliştirmek İletişimi artırmak

Bilgi işlem sistemleri kurmak İyi bir kütüphane sistemi kurmak

1. Süreç analizi ve proje gelişimini destekleyici bir yapı kurmak,

2. "Kalite farkındalığı" ve "Toplam Kalite Yönetimi Araç ve Teknikleri"nden oluşan bir eğitim programı oluşturulma yoluna gidildi.

Aston Üniversitesi bu oluşumları sağladıktan sonra, 1995 yılında kalite programı çerçevesinde; müşteri ihtiyaçlarını belirlemede en çok kullanılan yöntem olan "Kalite Fonksiyon Açılımı" tekniğini Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Fakültesi ve İngilizce Eğitim Programı'na uyguladı. Uygulama sonuçları şu şekilde özetlenmektedir

1. Uygulanan pragmamlar öğrencilerin bireysel ve mesleki ihtiyaçlarına duyarlı olarak hazırlanmıştır.

2. Program genelde etkin olarak verilmektedir. 3. Çoğu derslerde kaliteli ders sunumu gözlenmiştir.

4. Öğrencilerin konularına hakimiyetleri üst düzeyde gerçekleşmiştir.

5. Bölümler ve yardımcı birimler öğrenciye her konuda yardımcı olmaktadırlar. 6. Öğrenci başarısı % 90'ın üzerinde olduğu gözlenmiştir (Claylon, 1995 Akt:

Köksal, 1998).