• Sonuç bulunamadı

Ekonomik Boyut

Boyut 1 (Koşulların sağlanması için ulusal Yeşil Büyüme planı): Yeşil Büyüme stratejisi ancak politik uygulayıcıların kendilerini güvende hissetmesini sağladığında mümkün

2 YEŞİL BÜYÜME – ENERJİ KAYNAKLARI İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE YEŞİL BÜYÜME UYGULAMALARI

2.4 DÜNYADA YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMINA GENEL BAKIŞ

Doğası gereği çoğu yenilenebilir enerji arzı, fosil yakıtlar kadar kolay talebi karşılayamamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları enerjiye ihtiyacımız olduğu her an kullanılamayabilir; bazı günler rüzgar esmez ve güneş çıkmaz. Hidro-enerji kuraklık dönemlerinde kullanım dışı kalabilir ve biyokütle bitkileri mahsul vermeyebilir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının çoğu fosil yakıtlara göre daha az devamlıdır ve bu maliyetleri arttırır. Yenilenebilir enerji birleşimlerinin çoğu talep anında müsait olmayan kaynakları da içerir. Ayrıca, fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında birçok yenilenebilir enerji kaynağı büyük sermaye yatırımlarına ihtiyaç duyar (Timmons vd. 2014: 20-22).

102 http://www.ucsusa.org/clean_energy/our-energy-choices/renewable-energy/public-benefits-of-renewable.html#.V58uUjWWFG0 E.T.: 8.9.2017

103

http://www.ucsusa.org/clean_energy/our-energy-choices/renewable-energy/public-benefits-of-Tablo 13. Enerji Kaynağına Göre Maliyet maliyet ve kapasite faktörü göz önünde bulundurulduğunda fosil yakıtların üstünlüğü göze çarpmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının hem kurulum maliyetleri yüksektir hem de verimlilikleri düşüktür. Bu nedenle, elde edilen birim enerjinin maliyeti çok yüksektir. Fosil yakıtlarda ise durum tam tersidir; kurulum maliyeti düşükken verimlilik yüksektir. Bu durum yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının fosil yakıtlara göre düşük olmasının nedenlerini açıklar niteliktedir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yüksek ilk yatırım ve altyapı maliyetlerinin yanında teknolojilerinin yeni olması nedeniyle uzmanlaşma yeterli seviyede değildir ve bu kurulum ve işletme konularında potansiyel sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Teknolojinin fosil yakıtlara uygun olarak gelişmiş olması, alternatif kaynakların geliştirilme sürecini yavaşlatmaktadır. Dolayısıyla, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş süreci de çok yavaş işlemektedir (Ağaçbiçer, 2010: 48-49).

Bunlara rağmen, enerji talebinin artması, fosil yakıtların tükenmeye başlaması ve bu yakıtların çevre üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı zorunlu bir hal almıştır (Erkınay, 2012: 1). Bunlara ek olarak, petrol fiyatlarının belirsizliği, enerjide dışa bağımlılık ve karbon salınımının çevresel etkilerinden dolayı,

enerji çeşitliliğini arttırma çabaları ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgisini arttırmıştır (Apergis ve Payne, 2011: 343). Yenilenebilir enerji sistemlerinin kurulum maliyeti dezavantajına rağmen, yapılan yatırımlar gün geçtikçe artmaya başlamış ve dünyadaki yenilenebilir enerji kurulu güç kapasitesi son 8 yılda yaklaşık iki katına çıkmıştır.

Tablo 14. Seçili Yenilenebilir Enerji Küresel Göstergeleri

Birim 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

Dünyadaki yenilenebilir enerji gelişimini takip eden organizasyonlardan biri olan REN21 tarafından yıllık olarak hazırlanan küresel durum raporlarına göre 2008-2016 yılları arasında yenilenebilir enerji hedefi olan ülke sayısı 79’da 176’ya ve bu ülkelerin yenilenebilir enerji yatırımları 130 milyar Dolardan 2015’de 312 milyar Dolara yükselmiştir. Yapılan yatırımlar sonucu toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü yaklaşık

dönemde rüzgar enerjisi kurulu gücü yaklaşık 4 katına çıkarken güneş enerjisi kurulu gücü yaklaşık 15 katına çıkmıştır. Hidrolik enerji kurulu gücünde ise yaklaşık %10 artış olmuştur. Bunun nedeni olarak hidrolik enerjinin tarihinin diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre eski olması ve potansiyelinin çoğunluğunun kullanılmış olması gösterilebilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar ve güneş enerjisinin revaçta olmasının nedeni olarak ise bu kaynaklara yönelik teknolojilerin yeni olması nedeniyle hem potansiyelin çok azının kullanılmış olması hem de yeni teknoloji gelişimi ile verimliliğin artacak olması gösterilebilir. Ayrıca bu gerekçelere, rüzgar ve güneş enerji sistemlerinin kurulumunun maliyet ve zaman bakımından diğer sistemlere göre daha uygun olması da eklenebilir.

Yapılan çalışmalara göre yenilenebilir enerji kaynakları, 2030 yılına kadar küresel enerji ihtiyacını karşılayabilecek duruma gelecek ve 2050 yılına kadar da tüm yenilenemez enerji kaynaklarının yerini alabilecektir. Tablo 15 yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilecek potansiyel enerji tahminlerini göstermektedir. Enerji talebi tahminlerine göre, 2030 yılı için öngörülen enerji talebi 17 trilyon vattır. Dolayısıyla, tablo da verilen rüzgar ve güneş enerjisi potansiyelleri dünyanın enerji talebinden fazlasını karşılayabilecektir (Timmons vd. 2014: 15).

Tablo 15. Küresel Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanılabilirliği Enerji kaynağı Toplam küresel

kullanılabilirlik

Yenilenebilir enerji sistemleri genellikle elektrik enerjisi üretiminde kullanılmaktadır.

ABD Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarlarının (The National Renewable Energy

Laboratory (NREL)) hazırladığı son rapor olan 2015 yenilenebilir enerji veri kitabından alınan verilere göre, dünya elektrik enerjisi kapasitesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı bir önceki yıla göre %1 artarak %29,5 seviyesine ulaşmıştır.

Yenilenebilir elektrik üretiminin payı da bir önceki yıla göre %0,6’lık artışla %24,2 olmuştur. 2015 yılında yenilenebilir elektrik kapasitesi en çok olan ülkeler Çin, ABD ve Almanya olmuştur (Beiter ve Tian, 2016: 45-51).

Şekil 6.Yenilenebilir Elektrik Kapasitesine Göre Lider Ülkeler (2015) Kaynak: (Beiter ve Tian, 2016).

Aynı rapordan alınan şekil 6’da farklı yenilenebilir enerji türlerine göre lider ülkelere yer verilmiştir. Bu şekle göre Çin, yapmış olduğu yatırımların karşılığını almış ve 3 yenilenebilir enerji türüne göre lider konuma, birinde ise ikinci sıraya yerleşmiştir. Çin, yüksek dağları, büyük nehirleri, verimli toprakları ve geniş yüzölçümünün getirdiği avantajı iyi kullanarak yenilenebilir enerji kapasitesini yüksek seviyelere çıkarmıştır. Çin sadece jeotermal enerji kurulu gücünde dünyada ilk beşe girememiştir. Bunun nedeni olarak, ülkenin jeotermal tektonik kuşağının uzağında olması nedeniyle yeterli jeotermal kaynağa sahip olmaması gösterilebilir.

Tablo 16’da 2015 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimi yapan ilk 10

lider konumda olan Çin’de, 2015 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından toplam 250 mtep enerji üretilmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına göre enerji üretiminde Çin’i, Hindistan ve ABD izlemektedir.

Tablo 16. Ülkelere Göre Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Enerji Üretimi (2015)

Sıra Ülke Üretim miktarı

Kaynak: IEA Enerji Atlası, http://energyatlas.iea.org/#!/tellmap/-1076250891/0, E.T.:

12.01.2018

Türkiye ise aynı yıl 15 mtep yenilenebilir enerji üretimi yaparak dünyada 24. sırada yer almıştır. Tablonun dikkat çeken noktası, Nijerya ve Etiyopya’dır. Bu iki ülkeye 2012 yılında, Afrika Kalkınma Bankası tarafından enerji etkinliğini ve yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak için finansal destek tahsis edilmiştir. Yenilenebilir enerji potansiyelini kullanması için Etiyopya’ya 23 milyon Dolarlık kredi verilmiştir. Verilen bu kredinin, Etiyopya’nın rüzgar enerji maliyetlerini düşürürken jeotermal kaynak arama çalışmalarını arttırması beklenmektedir. Nijerya’ya ise, Temiz Teknoloji Fonu (Clean Technology Fund (CTF)) kapsamındaki yatırım planında onaylanan 250 milyon Doların 85 milyon Doları tahsis edilmiştir. Bu destek ile Nijerya’nın yenilenebilir enerji etkinliğini arttırması amaçlanmıştır104. Yapılan yardım ve destekleri olumlu şekilde kullanan bu iki

104 http://www.the-esa.org/news/articles/-/ethiopia-and-nigeria-get-renewable-and-energy-efficiency-funding E.T.: 15.02.2018

düşük gelirli ülke yenilenebilir enerji üretimi bakımından dünyada sayılı ülkeler arasına girmiştir.

2.5 TÜRKİYE’DE ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ: YENİLENEBİLİR ENERJİ