• Sonuç bulunamadı

3. MATERYAL ve METOT

3.3. Geleneksel Yığma Yapıların Sınıflandırılması ve Taşıyıcı Yapı

3.3.1. Düşey Yapı Bileşenleri

Yığma yapılarda düşey yapı bileşenlerini, taşıyıcı sistemi çatıdan ya da üst örtüden (kubbe, dam v.b) temele kadar dik konumda ileten taşıyıcı yapı elemanları oluşturur. İç ve dış duvarlar, sütun, ayak, payanda ve temel pabuçları yığma yapılardaki düşey yapı bileşenleridir.

3.3.1.1.Duvarlar

Duvarlar, yığma yapılarda düşey taşıyıcı elemanlardan biridir. Tuğla, taş ve kerpiç ve ahşap malzemelerden yapılabilen duvarların kalınlıkları kullanılan malzemeye göre değişkenlik göstermektedir. Taş duvarların göstermiş olduğu mukavemet ve taşıyıcı özellik ile yapı bileşenlerinin, ahşap malzemeden yapılmış yığma yapılara göre aynı olmadığı bilinmektedir.

Duvarların ana taşıyıcılık görevi kendi ağırlığı dışında iç ve dış ortamdan gelen yükleri karşılayarak taşıma sitemindeki mukavemeti arttırmaktır. Yığma duvarlar, çatı, kubbe, tonoz gibi üst örtü sistemleri ile döşemelerden gelen yükleri karşılayan önemli düşey taşıyıcı elemanlarıdır (Deniz ve ark.2012)

Ahşap yığma yapılar ve taş malzeme ile inşa edilen taşıyıcı sistem elemanlarıyla benzerlik göstermesine rağmen, bu elemanların taşıma prensipleri ve konumlandırılmaları farklıdır (Şekil 3.1).

3.MATERYAL VE METOT

Yığma yapılardaki duvarlar, duvarın zati yükü, çatı, döşeme dışında eşya, insan gibi hareketli yükler ile mevsim şartlarına bağlı olarak değişkenlik gösteren rüzgar ve kar yükü ile yatay yük olarak deprem yükü etkisi altında kalmaktadır. Ayrıca sıcaklık farkı zemine bağlı oturmalar, buzlanma ile sünmeye bağlı oluşan karakteristik yükler, duvarlar üzerinde önemli bir etki yaratmaktadır. Yığma duvarların düşey yükleri iletmesi için gerekli olan basınç dayanımı malzemeye göre değişmekle birlikte yeterli olabilmektedir. Yığma duvarlardaki basınç dayanımı, duvarın kaplamış olduğu alan, kagir bileşen türü, duvarın kalınlığı, duvarın narinliği ve duvara etkiyen yüklerin değişkenliği gibi faktörlere bağlı olabilmektedir (Mckenzie 2001).

3.3.1.2. Sütun ve Ayaklar

Geleneksel yığma yapılarda sütun ve ayaklar, üst örtüden (kemer, tonoz ve kubbe) gelen yükleri zemine aktaran düşey yapı elemanlardır. Sütunlar, alt ve üst başlıkları köşeli olan yuvarlak kesitli taşıyıcı elemanlardır. Ayaklar ise, kare, dörtgen veya çokgen kesitli olan üstte bulunan kemer ve tonoz yüklerinin zemine iletimini sağlayan düşey taşıyıcılardır. Yığma yapılarda nokta taşıyıcılık görevi üstlenen sütunlar tek ya da birkaç parçadan oluşabilmesine rağmen ayaklar tek parça olarak inşa edilirler. Sütunların kullanıldıkları yapının yüksekliğine bağlı olarak alt ve üst başlıkları ile sütun gövdesi parçalı olabilmektedir. Sütunlarda parçaların birleştirildiği alanlarda, bu parçalar arasında bütünlüğü sağlayan ve taşıma sisteminin kesintiye uğramasını engelleyen metal bilezik ve halkalar kullanılmaktadır.

Düşey taşıyıcı eleman olarak kullanılan ayakların boyutları sütunlara göre daha büyüktür. Ayaklarda oluşabilecek herhangi bir çatlak, ayrışım ve mafsal oluşumu yapının taşıma sistemini bozarak yıkılmalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, ayaklar gibi düşey taşıyıcı elemanlarda, kesitin eğilme eksenine dik doğrultudaki boyutunun üçte birinden fazla bir bölümde çekme gerilmesi oluşmayacak oranda büyük boyutta olmaları gerekmektedir. (Erköseoğlu 2012) (Şekil 3.3).

Şekil 3.2. Yığma yapılardaki taşıyıcı eleman olarak sütun ve ayak düzeni

AYAK SÜTUN AYAK

3.3.1.3. Payandalar

Tarihi yığma yapı duvarlarının yüksek ve en kesitinin büyük olması nedeniyle duvarların mukavemetinin arttırılması ile dış duvarlarda duvar ve üstündeki elemanlardan gelen yükü karşılayan payandalar kullanılarak duvarlar desteklenmiştir (Sesigür ve ark. 2013).

Geleneksel yığma yapılarda duvarın taşıma gücünü destekleyen payandalar bazen küçük boyutlarda olmayıp, kullanıldığı yapının büyüklüğüne göre boyutlandırılabilmektedir. Tek ya da sürekliliği devam eden yapı ölçeğinde ve yüksek duvarlara sahip yapılarda sıklıkla kullanılan önemli taşıyıcı elemanlardan biridir. Payandalar, dini yapılar (kilise, cami), sosyal yapılar (hamam), ticari yapılar (han, çarşı v.b) ve askeri yapıların (sur duvarları) yüksek duvarlarında destekleyici ve taşıyıcı eleman olarak konumlandırılmıştır (Şekil 3.3).

Şekil 3.3. Saint George Kilisesi ve Diyarbakır Surlarındaki payanda örnekleri (2014)

3.3.1.4.Bingi Taşları

Geleneksel yığma yapılarda üst örtü ile açık ve kapalı (gezemek, cumba v.b) çıkmaların taşıma gücünü arttırmak için konumlandırılmış ahşap yada taş taşıyıcı elemanlardır. Değişik form ve boyutta olabilmektedir (Şekil 3.4).

3.MATERYAL VE METOT

3.3.1.5. Temeller

Yığma yapılarda yapı yükünün zemine kadar iletilmesini sağlayan düşey taşıyıcı elemanlar temellerdir. Duvarlar yığma yapım sisteminde yükün zemine aktarılmasında önemli rol üstlenmektedir. Bu nedenle duvarların altında zemine yük aktarımını sağlayan boydan boya sömeller yapılmaktadır. Bu sömellerin üzerine ve taşıyıcı olan duvarların altında olacak şekilde temel duvarı yapılmaktadır. Yığma yapım sisteminde, duvar ve sömellere gelen yüklerin zemine iletilmesini sağlayan elemanlar “yığma temel” olarak adlandırılmaktadır (Çamlıbel 2000).

Temeller; zeminin sağlamlığına bağlı olarak kazı yapıldıktan sonra duvarları taşıyacak ve duvar altına gelecek şekilde konumlanır. Temel boyutları yapı büyüklüğüne göre değişiklik göstermekte, yığma yapılarda genellikle taş malzemeden yapılmaktadır. Temel aralarında kalan boşluklar büyük blokajlarla doldurulmaktadır.

Temeller yapılırken yer altı su seviyesinin bilinmesi ve buna uygun çözümler uygulanması gerekmektedir. Yeraltı suyunun kılcal kaçaklarını engellemek amacıyla genellikle önemli yapı temellerinin altında galeriler bırakılarak, temelin havalanması sağlanmaktadır. Havalandırma galerileri, temellerin kuru kalmasını ve malzemenin nefes alma görevini yapmaktadır. Havalandırılmış zeminlerde ve temellerde çürüme veya balçıklaşma görülmemektedir.

Geleneksel yığma yapılarda yapılan taş temeller, taşın dayanımının yüksek olması, su emme kapasitesinin düşüklüğü ve dona dayanıklılığı gibi özellikleri ile tercih edilmektedirler. Temellerde kullanılacak taşların basınç dayanımı ile dona dayanıklılığı yüksek ve su emme kapasitesi düşük olması, temellerin sağlamlığı ve ömrü açısından önemlidir. Yığma temeller, zeminin taşıma kapasitesine göre düz ya da kademeli yapılabilmektedir (Çullu 2014) (Şekil 3.5)

Şekil 3.5. Yığma binalarda uygulanan taş temeller (Çullu 2014)

Geleneksel yığma yapılarda temeller, taş malzemeden yapılmıştır. Temel taşları dayanımlı ve büyük boyutta birbirine bingi ya da bağlantı yapacak şekilde seçilmiştir. Temellerin sağlam olmaması ya da bozulması yapıda oturma ve çatlakların meydana gelmesine neden olmaktadır (Arun 2005).