• Sonuç bulunamadı

THE MEASURES TO BE TAKEN AGAINST EXCHANGE RATE RISK

2. Döviz Kuru Riski Yönetimde İçsel ve Dışsal Korunma Teknikler

2.2. Döviz Kuru Risk Yönetimde Dışsal Korunma Teknikler

Döviz kuru risk yönetimde dışsal korunma teknikleri içerisinde en yaygın olarak vadeli işlem piyasaları kullanılmaktadır. Vadeli işlem piyasalarının kullanım amaçları ve bu piyasada yer alan ürünler bu başlık altında sunulmaktadır.

2.2.1. Vadeli İşlem Piyasaları’nın kullanım amaçları

Vadeli işlem piyasalarının kullanım amaçlarını hedging, spekülasyon, ve arbitraj gibi işlemler oluşturmaktadır. Piyasa katılımcıları fiyat beklentileri doğrultusunda bu işlemleri gerçekleştirirken, vadeli işlem piyasalarının işler hale gelmesini de sağlamaktadır. Bir başka deyişle herhangi bir katılımcının riskten korunmak amacıyla yapmış olduğu bir işlem, başka bir katılımcının spekülasyon, bir diğerinin ise arbitraj amacıyla yapmış olduğu bir işlem olabilmekte ve böylece vadeli işlemler işlevsellik kazanabilmektedir.

Genel olarak bu terimler ele alındığında, hedging sonraki bir tarihte gerçekleşebilecek bir işlem için ya da öngörülen nakit pozisyonu için riskin azaltılmasıdır. Arbitraj ise, nakit bir varlık üzerine veya bununla ilgili futures ya da opsiyon kontrat üzerine ters bir pozisyon alınması ile risksiz kâr olanağı sağlanmasıdır. Spekülasyon ise, futures ve opsiyon kontratlarda yüksek risk karşılığında yüksek kazanç elde etme olanağı olarak ifade edilmektedir (Chambers, 1998: 153).

Arş. Gör. Furkan KAYHAN Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman OKUR

49

Vadeli işlem piyasaları söz konusu bu amaçlara aracılık etmeninin yanı sıra piyasada gerçekleşen fiyat beklentileri doğrultusunda ekonomik birimlerin geleceğe yönelik kararlarında yol gösterici olma fonksiyonunu üstlenmektedir. Bu durum vadeli işlem piyasalarının “fiyat keşfi” fonksiyonu olarak adlandırılmaktadır. Üreticiler ve tüketiciler güncel fiyatları gözlemleyerek gelecekte spot fiyatların ne olacağı, bir ürünün arz ve talebinin ne şekilde değişeceği hakkında etkin bir bilgiye sahip olmaktadır (Dubofsky & Miller, 2003: 144).

Bu çalışmanın odak noktası döviz kuru riskine karşı korunmanın önemini vurgulamak olduğundan vadeli işlem piyasalarının kullanım amaçlarını oluşturan hedge kavramı izleyen başlıklarda daha ayrıntılı bir biçimde incelenmektedir.

2.2.1.1. Riskten korunma (hedging)

Vadeli işlem piyasalarının genel amacı, yatırımcıların nakit piyasalarda karşılaştıkları fiyat değişim risklerini, bu riskleri taşımaya istekli olan spekülatörler üzerine aktarmalarına imkân veren uygun bir ortam hazırlamaktır. Fiyat değişimlerinden korunmak isteyenlerin esas amacı kâr elde etmek değil, olası zararlardan kaçınabilmek ve belli bir refah düzeyini koruyabilmektir (Karatepe, 2000: 18).

Hedging işleminin esası risk aktarımına dayanmaktadır. Bu işlem aracılığı ile işlem gerçekleştiren yatırımcılar şu andaki ya da gelecekteki nakit pozisyonlarından doğabilecek riskleri azaltmak ya da ortadan kaldırmak istemektedir. Piyasa katılımcıları hedge işlemi sayesinde geleceğe yönelik fiyat beklentileri doğrultusunda söz konusu varlık üzerinden varlığın fiyatını ileriki bir tarih için bugünden belirleme olanağı elde etmektedir. Böylece piyasa katılımcıları karşılaşacaklarını düşündükleri riskleri, fiyat hareketliliği konusunda farklı beklentiler içerisinde olan diğer katılımcılara devretme olanağını bulmaktadır.

2.2.1.1.1. Kısa pozisyon durumunda hedge (short hedge)

Hedge işleminde eldeki varlığın cari değerini korumak temel amaçtır. Bu amaç vadeli işlemde satıcı taraf olarak korunma ile sağlanmaya çalışılmaktadır (Ersan, 1997: 19). Bir varlığı elinde tutan hedger, bu varlığın fiyatında azalma olacağını düşünüyorsa, kısa pozisyon hedge işlemini gerçekleştirebilir. Cari fiyat ile futures fiyat arasında pozitif bir bağlantı olması durumunda, hedge işlemi riski azaltarak yatırımcıya getiri imkânı sunacak ya da en azından cari pozisyondaki kaybı telafi edecektir. Bu durum kısa pozisyon hedge (short hedge) olarak bilinmektedir (Chambers, 1998: 155).

2.2.1.1.2. Uzun pozisyon durumunda hedge (long hedge)

Gelecekteki bir tarihte varlık satın almayı düşünen bir hedger, bu varlık fiyatının yükseleceği beklentisindeyse, söz konusu varlığa ilişkin futures kontrat satın alarak fiyat artışından korunabilmektedir. Varlık fiyatının artması durumunda futures fiyat da artacaktır ve böylece futures pozisyonda kârlılık sağlanacaktır. Bu durum uzun pozisyon hedge olarak tanımlanmaktadır (Chambers, 1998: 156).

Döviz Kuru Riskine Karşı Alınabilecek Önlemler

50

2.2.1.1.3. Çapraz korunma

Fiyat riskinden korunmak amacıyla uygun bir vadeli işlem sözleşmesi aranırken uygulanacak yöntemlerden biri de eldeki spot portföye alternatif, yüksek derecede fiyat korelasyonu gösteren başka bir sözleşme tipinin seçilmesi ve kullanılmasıdır. Üzerinde vadeli işlem gerçekleştirmek istenen ürünü esas alan bir sözleşme tipi bulunmuyorsa, bu ürün yerine alternatif olabilecek başka bir sözleşme tipi aracılığıyla riskten korunma işlemi gerçekleştirmeye çapraz korunma adı verilmektedir.

2.2.2. Vadeli İşlem Piyasası’nda yer alan ürünler

Vadeli İşlem Piyasası farklı ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıkan forward, gelecek (futures) sözleşmeleri, opsiyon ve swap sözleşmelerinden oluşmaktadır. Piyasada yer alan bu ürünler bu bölüm altında ele alınmaktadır.

2.2.2.1. Forward sözleşmeleri

Forward sözleşmeler, teslimatı ileri tarihteki bir vadede yapılacak olan belirli miktardaki malın, hizmetin veya finansal ürünün fiyatını veya oranını bugünkü tarihten sabitleyerek, taraflardan birini vade tarihinde belirlenen fiyattan sözleşme konusu kıymeti almakla, diğerini de satmakla yükümlü kılan sözleşmelerdir (Akalın, 1999: 2).

Forward sözleşmeler, standart özellikleri olan sözleşmeler olmayıp, şartların anlaşma taraflarınca belirlendiği sözleşme niteliğindedir. Bu nedenle forward sözleşmelerinin alım satımı organize borsalar aracılığı ile gerçekleştirilmemekte, tezgâh üstü piyasalarda (OTC - Over The Counter) işlem görmektedir (Kırmızıgül, 2013: 5).

Forward işlemlerinin temel özellikleri şu şekilde özetlenebilir;

 Organize olmamış piyasalarda işlem görürler.

 Standartlaşma yoktur ve sözleşme koşulları taraflar arasında serbestçe belirlenir.

 Takas odası ve marjin gibi teminat sistemi olmadığından karşılıklı güven unsuruna

bağlı olarak gerçekleştirilir.

 Vade sonuna kadar taraflar arasında para transferi olmamaktadır.

 İşlemin kazancı ya da kaybı vade süresi içerisinde ortaya çıkmaktadır.

 Tarafların karşılıklı olarak anlaşması ile iptal edilebilmektedir.

 Üçüncü kişilere devredilemez.

Arş. Gör. Furkan KAYHAN Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman OKUR

51

Forward sözleşmelere herhangi bir takas kurumunun aracılık etmeyişi kredi riskini doğurmaktadır. Yükümlülüklerin yerine getirilmeme riski garanti altına alınmadığı gibi, bu işlemler diğer piyasa katılımcılarının bilgisine açık değildir. Forward sözleşmelerin her birinde farklı fiyatlandırma yapılabildiği için bu sözleşmelerin geleceğe yönelik fiyatlar için referans olma niteliği bulunmamaktadır (Kırmızıgül, 2013: 5-6). Forward sözleşmelerin beraberine getirdiği bu sorunlar yatırımcıların forward sözleşmelere yönelmesini sınırlamakta ve forward işlem hacminin artmasına engel teşkil etmektedir.

2.2.2.2. Gelecek (Futures) sözleşmeleri

Futures sözleşmeler belirli miktarda ve özellikteki bir varlığın veya bir finansal aracın önceden belirlenmiş bir fiyat üzerinden teslimini kayda bağlayan ve aynı zamanda alıcı ve satıcıya hak ve yükümlülük getiren, standart büyüklük ve oranlardaki sözleşmelerdir (Hughes & Redhead, 1988: 70). Vadeli işlem sözleşmesini satan taraf belirli miktardaki dayanak varlığı önceden belirlenen tarihte teslimini taahhüt ederken, alıcı da aynı dayanak varlığı alacağını taahhüt etmektedir. Söz konusu tarafların futures sözleşmesine konu olan ürünün gelecekteki fiyat hareketi hakkında farklı beklentileri bulunmaktadır. Satıcı (short) pozisyonundaki taraf fiyatın düşeceğini, alıcı (long) pozisyonundaki taraf ise fiyatın yükseleceğini düşünmektedir.

Futures işlemlerinin temel özellikleri şu şekilde özetlenebilir;

 Futures sözleşmeler organize olmuş borsalarda işlem görür.

 Sözleşmelerde futures işlemine konu olan ürün üzerinden fiyatı, miktarı, niteliği, teslim

yeri ve teslim zamanı gibi özellikler taraflar arasında belirlenir.

 Vade ve kontrat büyüklüğü gibi sözleşme koşulları standart özellik taşır.

 Sözleşme nedeniyle ortaya çıkan yükümlülüklerin yerine getirilmesi takas merkezi

tarafından garanti edilir. Başlangıç ve sürdürme marjı olarak marjin sistemi uygulanır.

 Yatırımcı futures kontrat satabilmek için bu kontratların kapsamında olan varlığa sahip

olmak zorunda değildir.

 Vade sonunda genellikle ters işlemle veya nadiren de olsa fiziksel teslim yoluyla pozisyon

kapatılır.

Futures kontratlar standartları net bir şekilde belirlenmiş, organize edilmiş borsalarda işlem gören ve günlük uzlaşma yöntemi ile değerlenen anlaşmalardır. Günlük değerleme yönteminde her işlem günü sonunda varlığın değer kaybının yansıtılması gerçekleşmektedir. Her işlem günü sonunda kaybeden taraf diğerine ödemede bulunmak zorundadır (Chambers, 1998: 6). Futures kontratların en önemli iki özelliği; işlem görme çabukluğu ile borsada kolayca değiştirilebilir olmasıdır. Bir futures kontrat taraflar arasında kolayca değiştirilebilir ve fiyatı

Döviz Kuru Riskine Karşı Alınabilecek Önlemler

52

etkilemeksizin büyük tutarlarda işlem görebilir (Chambers, 1998: 7). Futures sözleşmelerde pozisyon taşıyan kişi bu pozisyonu vade sonuna kadar beklemek zorunda değildir (Madura, 1989: 246). Futures sözleşmeler, borsada üçüncü kişilere devredilebilmektedir.

Futures sözleşmeler, organize piyasalarda işlem görmeleri itibari ile standardize edilmiş kontratlar olma özelliğine sahiptir. Böylece sözleşmelerin miktarı, niteliği, teslim yeri, teslim zamanı, fiyatı ve vadesi gibi özellikleri standartlaşmış olup, belirlenen esaslar dışına çıkılamaz niteliktedir.

2.2.2.3. Opsiyon sözleşmeleri

Opsiyon sözleşmeleri; opsiyona dayanak varlık oluşturan belirli miktar ve kalitedeki bir varlığı, finansal ürünü, sermaye piyasası aracını ya da ekonomik göstergeyi belirli bir fiyattan gelecekteki belirli bir tarihte veya bu tarihten önce satın alma ya da satma hakkını, belirli bir prim karşılığında opsiyonu satın alan kişiye veren sözleşmeler olarak ifade edilir.

Opsiyon sözleşmeleri diğer türev ürünlerden farklı olarak alıcısına bir seçme hakkı verir. Opsiyon sözleşmelerinde ortaya çıkan bu hak, opsiyon sahibi için koşullar uygun olduğunda kullanılır (Tekbacak, 2010: 3).

Opsiyon sözleşmeleri, opsiyonu alan tarafa prim ödemenin haricinde herhangi bir yükümlülük getirmez, fakat hak verir. Opsiyon kullanım hakkını satın almak için alıcı opsiyonu satan tarafa piyasa koşullarında arz ve talebe bağlı olarak oluşan opsiyon primini öder. Opsiyon alan taraf, alım ya da satım hakkını opsiyon değerli ise kullanmakta, değerli değil ise kullanmamaktadır. Opsiyon satın alan tarafın hakkını kullanmak istemesi durumunda satan taraf yükümlülüğünü yerine getirmek durumundadır. Opsiyon sözleşmeleri dayanak varlığın fiyatının artması veya düşmesine karşı riskten korunmak amacıyla kullanılabildiği gibi, spekülasyon amacıyla da kullanılmaktadır (Jarrow & Tumbul, 1999: 19).

2.2.2.4. Swap

Döviz kurunda, faiz oranlarında ve hisse senedi fiyatlarında yaşanan aşırı oynaklık geçmişte finansal piyasalarda var olmayan mali risk unsurlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Piyasaların tanışmış olduğu bu riskler vadeli işlem piyasalarının gelişmesini, swap gibi türev finansal araçların yaygınlaşmasını ve aynı zamanda mali risk yönetim tekniklerinin kullanılmaya başlanılmasını sağlamıştır. Bu nedenle swap, döviz kuru riski ve faiz oranları riskinden korunmak amacıyla geliştirilerek kullanılan bir finansal teknik olmuştur (Yalçıner, Tanrıöven, Bal, Aksoy & Kurt, 2011: 115-116).

Swap işlemi, iki tarafın birbirlerine belirli periyotlarla ödeme taahhütlerini içeren bir sözleşmedir. Bu sözleşmeler bir borçlanma veya yatırım yöntemi olmayıp sadece mevcut borçların veya yatırımların nakit akımlarını değiştirmeye yarayan finansal araçlardır (Dönmez ve diğerleri, 2002: 156). Swap iki taraf arasında, önceden belirlenen bir sistem içinde, belirli bir finansal varlıktan kaynaklanan gelecekteki nakit akışlarının değiştirilmesi konusunda yapılan özel bir anlaşmadır. Taraflar bu anlaşma ile içinde bulundukları finansal koşulları kendi yararlarına değiştirmeyi amaçlamaktadır (Chambers, 1998: 123).

Arş. Gör. Furkan KAYHAN Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman OKUR

53

 Borçların önceden belirlenen esas ve kurallar çerçevesinde el değiştirmesi,

 Faiz oranlarında ve döviz kurlarında gelişen dalgalanmaların minimize edilmesi,

 Finansal piyasalardaki göreli maliyet üstünlüğüne sahip olan tarafların avantajlarını değiş

tokuş etmesi,

 Para birimi ve sözleşmeye konu olan enstrüman bakımından avantaj sağlanabilecek

piyasadan borçlanma olanağı sağlanması,

 Genellikle orta vadeli işlemler olması sebebiyle vadelerin 3 ile 10 yıl arası sürelerde

gerçekleşmesi.

Swap işlemleri taşımış olduğu bu özellikler sayesinde maliyet avantajı, piyasa sınırlamalarının giderilmesi ve riskten korunmak amaçlı olarak tercih edilmektedir. Bu işlemlerin taraflarını işletmeler, finansal kuruluşlar, uluslararası kuruluşlar, bankalar, merkez bankaları, hükümetler, ihracat kredisi veren acenteler ve aracılar oluşturmaktadır.

Swap sözleşmeleri, işletme finansman yöneticilerine hem risklerini azaltma hem de gelirlerini artıma olanağı veren bir yöntemdir. İşletmeler swap sözleşmeleri ile tercih ve ihtiyaçlarına göre, borçlarını yeniden değerlendirmek için bir araç sağlamakta, para cinsinin ve enstrüman tipinin avantaj sağladığı piyasalardan borçlanma olanağına sahip olmaktadır. Swap yoluyla tasarruflar en verimli şekilde kullanılabilecekleri alanlara yöneltilmektedir. Bu nedenle, taraflar açısından önemli ölçüde maliyet tasarrufu söz konusu olmaktadır (Karatepe, 2000: 148).