• Sonuç bulunamadı

5. TARTIġMA, SONUÇ VE ÖNERĠLER

5.1. TartıĢma ve Sonuç

5.1.4. Dördüncü Alt Probleme ĠliĢkin TartıĢma ve Sonuç

AraĢtırmanın dördüncü alt problemiyle deneysel uygulama öncesinde ve sonrasında deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algıları, fen öğrenmeye yönelik motivasyonları ve kavramsal anlama düzeyleri arasındaki iliĢkinin belirlenmesi

amaçlanmıĢtır. Elde edilen bulgulara ve yorumlara dayalı olarak araĢtırmanın dördüncü alt problemine iliĢkin aĢağıdaki sonuçlara ulaĢmak mümkündür.

1. Kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı deney grubunda yer alan öğrencilerin ön test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile fen öğrenmeye yönelik motivasyon ölçeği puanları arasında güçlü düzeyde, pozitif ve anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Benzer Ģekilde sadece Fen ve Teknoloji öğretim programında yer alan etkinliklerle ve uygulamalarla derslerin iĢlendiği kontrol grubunda yer alan öğrencilerin de ön test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile fen öğrenmeye yönelik motivasyon ölçeği puanları arasında güçlü düzeyde, pozitif ve anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Bu sonuç, deneysel uygulama öncesinde problem çözme becerilerine yönelik algıları yüksek düzeyde olan öğrencilerin, fen öğrenmeye yönelik motivasyonlarının güçlü olduğunu; problem çözme becerilerine yönelik algıları düĢük düzeyde olan öğrencilerin ise fen öğrenmeye yönelik motivasyonlarının da zayıf olduğunu göstermektedir. Söz konusu iki değiĢken arasında anlamlı bir iliĢkinin bulunması öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarının ve fen öğrenmeye yönelik motivasyonlarının birbirini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Problem çözme becerileri algıları yüksek olan öğrencilerin karĢılaĢtıkları problemleri daha kolay çözebilmeleri mümkündür. Bireyler karĢılaĢtıkları problemleri çözebilmek için problemin ilgili olduğu öğrenme alanını belirlemekte, konuyla ilgili araĢtırma yapmakta ve problemi çözüme ulaĢtırmaktadırlar. Bu süreçte ise karĢılaĢtıkları yeni bilgileri var olan bilgileri ile iliĢkilendirerek öğrenmektedirler. Bu nedenle belli yeterliliklere sahip olan problem çözebilen bireylerin öğrenmek için daha istekli olduğu düĢünülmektedir. Bu da gerçekleĢtirilen bu araĢtırmada olduğu gibi öğrencilerin problem çözme becerilerinin geliĢmiĢ olmasının öğrenmeye yönelik motivasyonlarının artmasında etkili olduğunu göstermektedir.

2. Kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı deney grubunda yer alan öğrencilerin son test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile fen öğrenmeye yönelik motivasyon ölçeği puanları arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Benzer Ģekilde sadece Fen ve Teknoloji öğretim programında yer alan etkinliklerle ve uygulamalarla derslerin iĢlendiği kontrol grubunda yer alan öğrencilerin de son test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile fen öğrenmeye yönelik motivasyon ölçeği puanları arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Bu sonuç, deneysel uygulama sonrasında da deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algıları ile fen öğrenmeye yönelik motivasyonları arasında doğru orantılı bir iliĢki olduğunu göstermektedir. GerçekleĢtirilen deneysel uygulamanın öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algıları ve fen öğrenmeye yönelik motivasyonları arasındaki iliĢki üzerinde olumsuz yönde bir etkisi olmadığı söylenebilir. Bu sonuçlara dayalı olarak problem çözebilmeye yönelik algıları geliĢmiĢ olan bireylerin fen kavramlarını öğrenmeye daha istekli olduğu düĢünülmektedir. Öğrencilerin karĢılaĢtıkları problemleri çözebileceklerine iliĢkin algıları onların öğrenme isteği duymalarına neden olmaktadır. Çünkü problem çözme ihtiyacı beraberinde öğrenmenin gerçekleĢmesini de sağlamaktadır. KarĢılaĢtıkları problemleri, problem çözme becerilerini kullanarak çözebilen bireyler aynı zamanda öğrenmektedirler. Bu nedenle probleme dayalı öğrenme yöntemi ve kavram karikatürleri öğrencilere problemler sunduğu ve problemleri çözebilmeleri için onları yönlendirdiği için öğrencilerin öğrenmeye yönelik isteklerini artırmaktadır.

3. Kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı deney grubunda yer alan öğrencilerin ön test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında bir iliĢki olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Benzer Ģekilde sadece Fen ve Teknoloji öğretim programında yer alan etkinliklerle ve uygulamalarla derslerin iĢlendiği kontrol grubunda yer alan öğrencilerin de ön test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında bir iliĢki olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Bu sonuç, deneysel uygulama öncesinde öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarının kavramsal anlama düzeylerini etkilemediğini, benzer Ģekilde kavramsal anlama düzeylerinin de öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarını etkilemediğini göstermektedir. Bir baĢka ifadeyle problem çözme becerilerine yönelik algıları yüksek düzeyde olan öğrencilerin kavramsal anlama düzeylerinin geliĢmiĢ olması beklenmemektedir. AraĢtırmadan elde edilen bu sonuca deneysel uygulama öncesinde öğrencilerin konuya iliĢkin ilgili kavramlara ve ilkelere yönelik kavramsal anlama düzeylerinin yetersiz olmasının neden olduğu düĢünülmektedir.

4. Kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı deney grubunda yer alan öğrencilerin son test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Benzer Ģekilde sadece Fen ve Teknoloji öğretim

programında yer alan etkinliklerle ve uygulamalarla derslerin iĢlendiği kontrol grubunda yer alan öğrencilerin de son test problem çözme becerilerine yönelik algı puanları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında düĢük düzeyde, pozitif ve anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

AraĢtırmadan elde edilen bu sonuca göre deneysel uygulama sonrasında her iki grupta yer alan öğrencilerden problem çözme becerilerine yönelik algıları yüksek olan öğrencilerin kavramsal anlama düzeylerinin de geliĢmiĢ olduğu; problem çözme becerilerine yönelik algıları düĢük düzeyde olan öğrencilerin kavramsal anlama düzeylerinin de buna bağlı olarak düĢük düzeyde olduğu söylenebilir. Bu sonuç, kavramsal anlama düzeylerini belirlemeye yönelik açık uçlu soruları yanıtlamakta baĢarılı olan deney grubundaki öğrencilerin problem çözme becerileri algılarının yüksek olduğunu; buna karĢılık açık uçlu soruları yanıtlamakta baĢarısız olan öğrencilerin problem çözme becerileri algı puanlarının düĢük olduğunu göstermektedir. Ancak elde edilen bulgular incelendiğinde deneysel uygulama sonrasında deney grubunda yer alan öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algıları ve kavramsal anlama düzeyleri arasındaki iliĢkinin güçlü düzeyde; kontrol grubunda yer alan öğrencilerin düĢük düzeyde olduğu görülmektedir. Bu sonuca kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarını öğrenme sürecinde daha fazla kullanmalarını sağlamasının neden olduğu düĢünülmektedir. Çünkü deney grubunda yer alan öğrenciler uygulamalar sırasında günlük hayatlarında karĢılaĢtıkları problemlerle karĢılaĢmıĢlar ve bu problemleri birlikte çalıĢarak çözüme ulaĢtırmıĢlardır. Buna bağlı olarak da öğrenme ortamında problem çözme becerilerini sıklıkla kullanmıĢlardır. Kontrol grubunda uygulama sonunda bir iliĢki olmasına ise öğrencilerin ilgili ünitede deneysel etkinliklerle karĢılaĢmalarının ve etkinlikleri gerçekleĢtirirken problem çözme becerilerinin kullanmalarının neden olduğu söylenebilir. Ayrıca çalıĢmada öğrencilere uygulanan kavramsal anlama testinde yer alan soruların çoktan seçmeli soruların yer aldığı baĢarı testlerine göre daha fazla derinlemesine öğrenmeyi değerlendirmesinin ve öğrencileri problem çözme becerilerini kullanmaya yönlendirmesinin bu sonucun ortaya çıkmasına neden olduğu düĢünülmektedir.

Sonuç olarak çalıĢmada gruplarda yer alan öğrencilerin ön test puanlarında kavramsal anlama düzeyleri ile problem çözme becerilerine yönelik algıları arasında bir iliĢki olmadığı buna karĢılık her iki grupta da son testlerde anlamlı bir iliĢkinin olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu nedenle öğrencilerin problem çözme becerilerine yönelik algılarının geliĢtirilmesinin onların

kavramsal anlama düzeylerinin de geliĢtirilmesine olumlu yönde katkıda bulunduğu söylenebilir.

5. Kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı deney grubunda yer alan öğrencilerin ön test fen öğrenmeye yönelik motivasyonları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında düĢük düzeyde, pozitif ve anlamlı olmayan bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Benzer Ģekilde sadece Fen ve Teknoloji öğretim programında yer alan etkinliklerle ve uygulamalarla derslerin iĢlendiği kontrol grubunda yer alan öğrencilerin de ön test fen öğrenmeye yönelik motivasyonları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında zayıf düzeyde, pozitif ve anlamlı olmayan bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Bu sonuç, deneysel uygulama öncesinde her iki grupta yer alan öğrencilerin kavramsal anlama düzeyleri ile fen öğrenmeye yönelik motivasyonları arasında pozitif ancak anlamlı bir iliĢki olmadığını göstermektedir. Öğrencilerin öğrenmeye istekli olma derecelerinin ilgili fen kavramlarını derinlemesine öğrenmelerini anlamlı düzeyde etkilemediği söylenebilir. Öğrenme sürecinde bazı durumlarda öğrenciler öğrenmek için istekli olsalar bile ilgili kavramları ve ilkeleri öğrenmede kullanılan öğretim yöntemlerine de bağlı olarak öğrenme sürecinde güçlük çekebilmektedirler. Ayrıca öğrenciler daha çok öğrenme sürecinde yüzeysel öğrenmekte, edindikleri bilgileri zihinlerinde yapılandırmak yerine ezberlemeye çalıĢmaktadırlar. Söz konusu çalıĢmada kullanılan kavramsal anlama testinde yer alan soruların yüzeysel öğrenme yerine öğrencilerin kavramsal anlama düzeylerine odaklanması nedeniyle araĢtırmada ilgili sonucun ortaya çıktığı düĢünülmektedir.

6. Kavram karikatürleri destekli probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı deney grubunda yer alan öğrencilerin son test fen öğrenmeye yönelik motivasyonları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında düĢük düzeyde, pozitif ve anlamlı olmayan bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Benzer Ģekilde sadece Fen ve Teknoloji öğretim programında yer alan etkinliklerle ve uygulamalarla derslerin iĢlendiği kontrol grubunda yer alan öğrencilerin de son test fen öğrenmeye yönelik motivasyonları ile kavramsal anlama testinden almıĢ oldukları puanlar arasında zayıf düzeyde, pozitif bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Deneysel uygulama sonucunda söz konusu iki bağımlı değiĢken arasında yüksek düzeyde olmamasına rağmen, hem deney grubu ve hem de kontrol grubu için pozitif bir iliĢki olduğu

belirlenmiĢtir. Bu nedenle genel olarak öğrencilerin fen öğrenmeye yönelik motivasyonları ile kavramsal anlama düzeylerinin birbirini olumlu yönde etkilediği söylenebilir. Öğrenme sürecinin değerlendirilmesinde genellikle ölçme aracı olarak çoktan seçmeli sorulardan oluĢan testler kullanılmaktadır. GerçekleĢtirilen bu uygulamada kavramsal anlama testi öntest ve sontest olarak öğrencilere uygulanmıĢtır. Söz konusu ölçme aracının öğrenme ortamlarında daha sık kullanılmasının iki değiĢken arasındaki iliĢkinin güçlenmesine neden olacağı düĢünülmektedir. Bu durumda bir süre sonra öğrencilerin, baĢarılarının belirleyicisi olarak ilgili kavramları zihinlerinde yapılandırmaları olduğunu fark etmeleri mümkün olabilir. Böylece baĢarılı olabildiklerini gören öğrencilerin fen öğrenmeye yönelik motivasyonlarının da artacağı düĢünülmektedir.