• Sonuç bulunamadı

Dönme Koşullu Şart

Belgede Şartlı bağışlama (sayfa 81-84)

§ 4 ŞARTLI BAĞIŞLAMA TÜRLERİ

B) Dönme Koşullu Şart

Borçlar Kanunu’nun 242. maddesine göre; “Bağışlayan, bağışlananın

kendisinden evvel vefatı halinde bağışlanan şeyin mülküne rücu etmesini şart edebilir. - Bağışlanan gayrimenkule veya bir gayrimenkul üzerindeki aynî hakka taalluk edilen rücu şartı tapu siciline şerh verilebilir.”

Dönme koşullu şart, bağışlanan kişinin bağışlayandan önce ölmesi halinde, bağışlanan şeyin mülkiyetinin bağışlayana geri döneceğinin kararlaştırılmış

      

314 Tandoğan, s. 372-373; Pulaşlı, Şart, s. 183; Sirmen, Şart, s. 157-158; Aral, s. 201; Nomer, Beklenen Haklar, s. 93.

315 Sirmen, Şart, s. 66.

68  olduğu317, bağışlananın mirasçılarının da şeyi bağışlayana geri vermekle yükümlü olduğu bozucu şart türüdür318. Mirasçılar, bağışlama sözleşmesi ile böyle bir borç altına girmemekle birlikte, kanundan doğan bir yükümlülük söz konusu olmaktadır.

Dönme koşullu bağışlama ile bağışlayanın sadece bağışlanan ile yakın ilişkisinin bulunduğu, bağışlananın mirasçıları ile yakınlığının bulunmadığı hallerde, bağışlanan şeyin mirasçılara geçmesi önlenmektedir319.

Esasen, “ölüm” olayı “vade” olmakla birlikte, ölüm olayının süreye bağlanması halinde “şart” söz konusu olur320.

Dönme koşullu şartın, bağışlamanın şart veya mükellefiyete bağlanabileceğinden sonra ayrıca düzenlenmesinin amacı, taşınmazlar veya taşınmazlar üzerindeki aynî hakların bağışlanması halinde bunların tapu siciline şerh edilebilmesinin mümkün kılınmasıdır321. Zira tapu siciline şerh edilebilecek hususlar sınırlı sayıda belirlenmiştir322. Borçlar Kanunu’nun 242. maddesinin 2. fıkrasıyla, tapu siciline şerh edilebilecek hususlar arasında, bağışlanan taşınmaz veya taşınmaz üzerindeki aynî hakka ilişkin olan dönme şartı da sayılmıştır. Bağışlayanın korunması amacıyla getirilmiş bu hüküm sayesinde, şerh yapıldıktan sonra, bağışlanan, bağışlama konusu şeyi başkasına devrederse dönme şartı onlara karşı da ileri sürülebilir323. Bununla birlikte dönme şartı şerh edilmemişse de, bağışlanan kötüniyetli olarak bağışlama konusunu üçüncü kişilere devretmişse, Borçlar Kanunu’nun erteleyici şarta ilişkin 150. maddesinin 3. fıkra hükmü kıyasen uygulanabilir. Böylece, iyiniyetli üçüncü kişilerin korunması saklı kalmak üzere, şartın hükümlerini ihlâl eden tasarrufun geçersizliği ileri sürülebilir.

      

317 Escher, s. 83; Sungur, s. 62; Tandoğan, s. 371; Tongsir, s. 950; Aral, s. 200; Yavuz, s. 161; Zevkliler/Gökyayla, s. 155; Öğüz, s. 389; Akıntürk, Borçlar, s. 143, 236; Dündar, s. 36; Gümüş, s. 295; Antalya, s. 114; Remzi/Aydın, Özel, s. 84.

318 Tandoğan, s. 371; Tongsir, s. 950; Zevkliler/Gökyayla, s. 156; Tongsir, Borçlar Kanunu’nun 242. maddesinin 1. fıkra hükmündeki “rücu” yerine “avdet” kelimesinin kullanılması gerektiğini ifade etmiştir (Tongsir, s. 950).

319 Tandoğan, s. 371; Tongsir, s. 951; Feyzioğlu, Özel, s. 366-367; Berki, Borçlar, s. 68; Dalamanlı, Cilt II, s. 243.

320 Bkz. yuk. § 2, V, A başlığı altında yapılan açıklamalar.

321 Becker, İkinci Bölüm, Art. 247, N. 1; Aral, s. 200; Zevkliler/Gökyayla, s. 156. 322 Zevkliler/Gökyayla, s. 156; Ertaş, Eşya, s. 200.

323 Guhl/Merz/Kummer, s. 360; Göktürk, Hibe, s. 417; Tandoğan, s. 372; Tongsir, s. 950; Sirmen, Şart, s. 158; Aral, s. 201; Yavuz, s. 161; Zevkliler/Gökyayla, s. 156.

69  Şartlı bağışlamada bulunulan kişi hakkında gaiplik kararı alınması halinde de, bağışlama konusu bağışlayana geri döner. Ancak gaip bağışlanan ortaya çıkarsa, bağışlama konusu tekrar kendisine verilmelidir. Gaip ortaya çıktıktan sonra 10 yıl içinde bağışlama konusunu talep etmezse, bağışlayanın borcu ortadan kalkar; zira borçların genel zamanaşımı süresi 10 yıldır (BK. m. 125)324.

Doktrinde bir görüşe325 göre, dönme koşulu ağır hasta olan bağışlayanın iyileşmesi de olabilir. Ancak kanaatimizce Borçlar Kanunu’nun 242. maddesinde “Bağışlayan, bağışlananın kendisinden evvel vefatı halinde bağışlanan şeyin

mülküne rücu etmesini şart edebilir.” hükmü bulunduğundan bağışlayanın iyileşmesi

kaydının niteliği bozucu şart olmakla birlikte dönme koşulu değildir. Zira hükme göre dönme koşulu, sadece bağışlananın bağışlayandan önce ölmesi şeklinde olabilir. Bağışlama konusu şeyin, bağışlayandan başkasına iade edilmesi şartına bağlı bağışlamalar dönme koşullu şart sayılmayacağı gibi326, bağışlanandan başka, bağışlananın çocuklarının da bağışlayandan önce ölmesi kaydına bağlı şart, dönme koşullu şart olarak nitelendirilmez327. Zira dönme koşullu şart, yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı bağışlamanın istisnasıdır ve dar yorumlanmalıdır328.

Dönme şartının gerçekleşmesiyle bağışlama ortadan kalkar. Bağışlayan, bağışlananın mirasçılarından bağışlama konusu şeyi istihkak veya sebepsiz zenginleşme davasıyla geri alabilir329. Geri vermenin ölçüsü ise, Borçlar Kanunu’nun 63. maddesine göre belirlenmelidir. Doktrinde bir görüşe330 göre, bağışlayanın mülkiyet hakkına bağlı öncelik hakkı bulunmaktadır ve bu hakkın şerh edilmesiyle aynî bir hak kuvvetlendirilmiş olur. Bu nedenle, bağışlayan, bağışlananın mirasçılarından bağışlama konusunu aynî istihkak davası ile geri alabilir. Bizim de katıldığımız diğer bir görüşe331 göre ise, şerh rücu şartı       

324 Berki, Borçlar, s. 68.

325 Oser/Schönenberger, Obligationenrecht, Art. 247, N. 1; Tunçomağ, Cilt II, s. 408; Tandoğan, s. 372; Bilge, s. 132.

326 Martin, s. 79; Oser/ Schönenberger, Obligationenrecht, Art. 247, N. 2; Bilge, s. 132.

327 Oser/Schönenberger, Obligationenrecht, Art. 247, N. 2; Tandoğan, s. 372; Bilge, s. 132; Olgaç, Bağışlama, s. 459; Uygur, Cilt V, s. 5732-5733.

328 Tandoğan, s. 372; Uygur, Cilt V, s. 5732-5733.

329 Aral, s. 201; Zevkliler/Gökyayla, s. 156; Gümüş, s. 296. 330 Cavin’in görüşü için bkz. Tandoğan, s. 373.

70  gerçekleşmeden ve mülkiyet bağışlayana geri dönmeden önce verildiğinden, bağışlayanın mülkiyet hakkı doğmadan şerh ile kuvvetlendirilmiş bir mülkiyet hakkı olamaz.

Doktrinde bir görüş332, bu bağışlamayı, ölüme bağlı bağışlama niteliğinde kabul etmektedir. Yargıtay da önceleri, dönme koşullu bağışlamaları, yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı bağışlama gibi kabul etmekteydi. Bu nedenle Yargıtay333 eski tarihli kararlarında, dönme koşullu bağışlamaları, mirasbırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde gerçekleşmiş bağışlama sayarak, Medenî Kanun’un 565. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendine (ÖMK. m. 507/I, b. 3) göre tenkise tâbi kılmaktaydı. Yargıtay’ın bu görüşü dönme koşullu bağışlamaların, sağlıkta ifa edilmiş sağlararası bir işlem olduğu gerekçesiyle haklı olarak doktrinde eleştirilmekteydi334. Yargıtay yeni tarihli kararlarında görüş değiştirmiş, dönme koşullu bağışlamaları sağlararası bir işlem saymış ve tenkisinin ancak, Medenî Kanun’un 565. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine göre saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığının açık olması halinde mümkün olduğu sonucuna varmıştır335.

§ 5. BENZER HUKUKÎ İŞLEM VE KAVRAMLARLA

Belgede Şartlı bağışlama (sayfa 81-84)