• Sonuç bulunamadı

2. NURETTİN TOPÇU ve MÜMTAZ TURHAN’IN YETİŞTİĞİ FİKRİ ORTAM

2.2. Dönemin Eğitim Anlayışı

2.2.2. Dönemin Eğitim Anlayışı Hakkında Nurettin Topçu ve Mümtaz Turhan'ın

2.2.2.2. Dönemin Eğitim Anlayışı Hakkında Mümtaz Turhan’ın Görüşleri

Mümtaz Turhan ise Batı medeniyetlerinde eğitim sisteminin esas gayesinin ilme ve ilmi düşünceye sahip insan yetiştirmek olduğunu, Ancak bizim eğitim sistemimizin gaye ve hedeften uzak olduğunu, herhangi bir sisteminin bulunmadığını ve buhran içerisinde bulunduğunu ifade eder.23 Turhan’a göre eğitimimizdeki bu hedefsizlik ve buhranlar toplumsal gelişimimiz karşısındaki en büyük engeldir.

Mümtaz Turhan memleketin kurtuluşunun Maarifi, ülkenin ana davaları olan iktisadi, sınaî ve içtimai sahalarda kalkınmanın bir vasıtası haline getirmekle sağlanabileceğini söyler. Bunun için ülkenin şartları dikkate alınarak uygun maarif planı hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Ona göre medeni memleketlerin maarif sistemlerini aynen uygulamakla başarıya ulaşılamaz.24 Bu dönemde ülkede gelişmiş ülkelerin maarif sistemleri taklit edildiğinden başarıya ulaşılamamıştır.

Mümtaz Turhan’a göre millî eğitim meselesi çözülmeden hiçbir mesele kökten çözülemez. Çünkü eğitim ülke kalkınmasının dayanak noktasıdır. Modern bir millet olmanın anahtarıdır. Ülkenin sorunlarının çözümü için bilim zihniyetinin programlara egemen olması gerekir. Bu konuda şöyle der:

İki yüz yıldır Batılılaşma üzerine bunca söz edilmesine, bunca tartışma yaşanmasına rağmen hala şahit olduğumuz bu arada kalmışlık hali, bu ne Batılı, ne Doğulu, hem Batılı hem Doğulu olma durumu verdiğimiz eğitimin içeriği ve ruhuyla yakından ilgilidir. Modern bir ülke olmanın yolu, bilim zihniyetinin tüm

eğitim programlarına egemen olmasıyla mümkündür.25

Mümtaz Turhan da Topçu gibi dönemindeki eğitim anlayışını şiddetle eleştirmiştir. Turhan da bu dönemde birçok niteliksiz okul açılarak niteliğin niceliğe feda edildiğini savunur. Bunu şöyle ifade eder:

Bu devirde niceliğe çok önem verildiği için çok sayıda mekteplerimiz oldu. Fakat bu bir ilerleme midir? Ben burada tereddüt ediyorum. Sayı çokluğuna önem verilerek nitelik ihmal edildi. Gerçi öncede sayıya çok önem veriliyordu. Fakat hiç olmazsa, nicelik bir prensip şekline sokulmamıştı. Bu fena prensipten en fazla öğretmen okulu zarar gördü. Bundan başka, asıl iş başlamakta, iyi kötü başlamalı, iş kendi yolunu bulur. Düzelir dendi. Bu suretle önceki devirlerin hazırsızlığı ve plansızlığı da bir prensip haline getirildi.26

23

Cezmi Bayram, “Mümtaz Turhan ve Maarif Davamız”, Türk Kültürü Dergisi, 1969, S.78, s.402 24

Turhan, age, 1980, s. 104. 25

Rıza Ayhan, “Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sempozyumu Açılış Konuşması” Aramızdan Ayrılışının 40. Yılında Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sempozyumu, (02-03 Kasım 2009-Ankara) Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara: 2009, s.5.

26

Mümtaz Turhan eğitim sorunlarından bir diğerini ise öğretmen yetersizliği olarak açıklamaktadır. Özellikle birinci sınıf ilim ve teknik adamlardan teşekkül eden bir ihtisas kadrosuna sahip olamayışını ülkenin en önemli eğitim sorunu olarak görür. Bu konuda şöyle der:

Bizdeki bu değişmeler, ilim, hakiki ilim ve teknik müesseseleri kurulduğu, birinci sınıf ilim ve teknik adamlarından teşekkül eden, bir ihtisas kadrosuna sahip olunduğu gün, asıl mana ve muhtevalarını kazanacaklardır. Bunlar olmadığı müddetçe, yani memlekette asıl hakiki ilim müesseseleri kurulmadıkça yeter sayıda birinci sınıf ilim adamları bulunmadıkça bütün değişmeler bir kalıptan ibaret

kalacak ve bizi garba yaklaştıracak yerde ondan uzaklaştıracaktır.27

Mümtaz Turhan'a göre Osmanlı devletinin duraklama döneminden itibaren geri kalmışlığımızın nedeni iyi asker yetiştirememek, Avrupa'nın gelişmesinin nedeni ise iyi asker yetiştirmeleri olarak görülmüş, orduyu ıslah ederek veya Batı tekniğine uygun bir ordu kurularak bu meselenin çözülebileceğine inanılmıştır. Ancak bu dönemde ülkemiz iyi öğretmenlerden ve üniversitelerden yoksun olduğu için gelişme sağlanamamıştır.28 Osmanlının son dönemlerine bakıldığı zaman bu yanlış algılama sonucu eğitim alanında birçok ıslahat gerçekleştirilmiştir. Ancak sorun doğru şekilde tespit edilemediği için yapılan harcamalar heba olmuştur.

Turhan eğitim öğretim konusunda Türkiye’nin hedefinin öncelikle birinci sınıf, çeşitli bilim alanlarına mensup ve kendi alanlarında uzmanlaşmış bilim adamları yetiştirmek olması gerektiğini savunur. Bunun için de ilk safhada toplumun hangi alanda ne tür insan unsuruna ihtiyacı olduğu tespit edilmelidir. Ayrıca eğitim öğretim sürecinde bir üst seviyedeki eğitim kurumunun kapasitesi oranında alttaki kurumlara öğrenci alınması gerektiğini bunun ise bir seçme sınavıyla gerçekleşebileceğini söyler. Bu seçme sınavında elenenler ise iktisadi alana yönelik nitelikler kazandırılarak ara insan gücü olarak değerlendirilmelidir. Üniversiteye gelenler ise mensup olduğu alanlara yönelik bilgiler kazandırıldıktan sonra, yine en seçkinleri bilim adamı olmaları yönünde eğitimlerine devam ettirilmelidir. Bunlar Batının en iyi üniversitelerinde üniversite sonrası eğitimine devam edip alanları ile ilgili her türlü niteliği kazandıktan sonra ülkeye getirilecek ve böylece ihtiyaç duyulan bilim adamı kadrosu oluşturulmuş

27

Turhan, age, 1980, s. 61. 28

olacaktır.29 Bu bilim kadrosunun oluşmasıyla ancak toplumsal reform gerçekleştirilecek ve toplumun gelişimi sağlanacaktır. Üniversitelerde hala bazı bölümlerden mezun olanların işsiz olmasına rağmen bazı bölüm mezunlarının toplumsal ihtiyacı karşılayamaması günümüzde de Turhan’ın ifade ettiği gibi toplumun ihtiyaç duyduğu insan unsurunun tespiti ve buna göre üniversiteye öğrenci alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır.

29

Metin Özkul, “Mümtaz Turhan’da Batılılaşma Anlayışı”, Aramızdan Ayrılışının 40. yılında Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sempozyumu, (02-03 Kasım 2009-Ankara), Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara, 2009, s.63.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. NURETTİN TOPÇU ve MÜMTAZ TURHAN’IN EĞİTİM ANLAYIŞLARINI