• Sonuç bulunamadı

2. REFAH PARTİSİ’NİN KAPATILMASININ YAYGIN YAZILI BASINDA

2.3. Cumhuriyet Gazetesi

Cumhuriyet gazetesinde Refah Partisi’nin kapatılmasıyla ilgili haberler ilk olarak 17 Ocak 1998 tarihinde yayınlanmıştır. “Refah kapatıldı” başlığıyla manşetten tam sayfa olarak yayınlanan haberde, Refah Partisi’nin kapatıldığı ve Erbakan ile birlikte bazı partililerin siyasi yasaklı durumuna düştüğü haberleştirilmiştir. Haberde partinin kapatılmasına karşı hayır oyu kullanan iki Anayasa Mahkemesi üyesi muhafazakâr olarak tanımlanmış ve bu nedenle hayır oyu kullandıkları ifade edilmiştir. Haberde Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ellerini dua eder gibi açmış bir fotoğrafı kullanılmış ve fotoğraf altı yazı olarak “RefahYol’un kara cuması” eklenmiştir. Bu fotoğrafla Refah Partisi’nin dini bir kökenden geldiği ve bu ritüelleri

gizlemekte bir sakınca görmediği yazının devamında dile getirilmiştir. Ayrıca bu söylem haberin spotunda da farklı bir biçimde işlenmiştir. Kapatma gerekçesi olarak “Refah Partisi’nin laik cumhuriyet karşıtı eylemlerinin tespit edildiği” haber spotunda aktarılmıştır. Haberde Refah Partisi’nin laik cumhuriyete karşı eylemlerin tespit edildiği, muhafazakâr Anayasa Mahkemesi üyelerinin hayır oyu kullandığı ve Erbakan’ın dua eden fotoğrafı unsurları kullanılarak, haber metni kapatma kararının geçerli nedenlerden ötürü alındığı söylemi çerçevesinde anlamsal bir kapanmaya tabi tutulmuştur. Aynı gün “Şeriatın kestiği parmak” başlığıyla yayınlanan bir başka haberde ise, kapatma kararı konu olarak ele alınmıştır. Haberde Refah Partisi’nin kapatılmasının tarihsel bir karar olduğu dile getirilirken, aynı zamanda bu kararın hukuksal olarak da doğru olduğu haber metninde aktarılmıştır. Kararı hukuki açıdan hiçbir uzman görüşüne dayandırmayan gazete, haberi temel bir söylem üzerine inşa etmeyi tercih etmiştir. Yayınlanan haberde haber yorum ayrımı net bir şekilde yapılmazken, gazeteci haberin bazı bölümlerinde Refah Partisi’nin kapatılması gerektiğini dile getirerek habere şahsi görüşlerini eklemekten de çekinmemiştir.

“Siyaseti din üzerine kurdu” başlığıyla aynı tarihte yayınlanan bir başka haberde ise, Necmettin Erbakan’ın siyasi geçmişi haberleştirilmiştir. Yapılan haberde kullanılan başlık, Erbakan’ın siyasi hayatının kökünü dini referanslardan aldığı söylemine dayandırmaktadır. Haber spotunda da bu söylemi desteklemek için, Erbakan’ın daha önce kapatılan partilerinden bahsedilmiş ve Erbakan’ın siyasi hayatı boyunca hukukla uyuşamadığı aktarılmıştır. Bu sayede haber metninde Erbakan ve Refah Partisi’nin dini temeller üzerinden siyaset yapmayı amaçladığı söylemi oluşturulmak istenmiştir. Ayrıca haber spotunda ve metninde Erbakan’ın hukukla uyuşamadığı yönünde çok fazla kelime tercih edilerek, kapatılan partinin ve yasaklı duruma düşen Erbakan’ın hukuka aykırı davranışlarını devam ettirdiği haberin söyleminde oluşturulmak istenmiştir. Ayrıca haber söylemi Erbakan’ın daha önce çekilen ve üzerinde namaz takkesi, İslami literatürde tevhid işareti olarak bilinen şahadet parmağını havaya kaldırmak gibi dini simgeleri barındıran fotoğraflarla desteklenerek, haberin tek boyutlu bir anlamsal kapanma yaşaması da sağlanmıştır.

Aynı gün yayınlanan “Mahkeme kararına saygı gösterilmeli” başlığıyla yayınlanan bir başka haberde ise Refah Partisi’nin kapatılması sonrasında toplumun

farklı kesimlerinden gelen açıklamalar bir araya getirilerek haberleştirilmiştir. Yapılan haberde siyasi partiler ve sendikalardan alınan kapatma kararını olumlayan yorum ve değerlendirmeler haberde detaylıca ele alınmıştır. Bu konu ayrıca haber spotunda da işlenmiş ve siyasilerin, meslek örgütlenmelerinin, sendikaların ve hukukçuların hep birlikte alınan karara saygı duyulması gerektiği yönündeki değerlendirmeleri ön plana çıkarılmıştır. Fakat haber metninde kapatma kararına karşı olumsuz değerlendirmelere rastlanmamaktadır. Bu da haber metninde oluşturulmak istenen söylem çerçevesinin kapatma kararını olumlayan bir yapıya dönük olduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca haberde demokratik rejimlerde rejimin güvenliği için siyasi partilerin kapatılmasının sorun olmadığı yönünde açıklamalar da ele alınarak, haber söylemi desteklenmiştir. Yine daha önceki gazetelerde de olduğu gibi, Cumhuriyet gazetesi de demokrasi açısından yapılan yorumların çoğunda kaynak olarak Anayasa Mahkemesi üyeleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın görüşlerini kullanmıştır. Bu da haber söyleminin kapatma kararını olumlayan bir yönde oluşmasına neden olmuştur.

18 Ocak tarihinde “Refah çıkış arıyor” başlığıyla manşetten yayınlanan ve iç sayfada da geniş yer bulan haberde, kapatma kararına karşı Erbakan’ın dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’la yaptığı görüşme haberleştirilmiştir. Haberde Erbakan’ın Yılmaz’a bazı öneriler sunduğu ve sunulan önerilerin tek amacının Refah Partisi’ni kurtarmak için atılan adımlar olduğu söylemi oluşturulmak istenmiştir. Haberin spotunda kullanılan “Erbakan, orduya karşı cephe oluşturmak için Yılmaz’a işbirliği önerdi” cümlesi kullanılarak, Erbakan’ın her türlü yöntemi kullanarak partisini kurtarmayı istediği vurgulanmıştır. Bu cümle haberde oluşturulmak istenen genel söylem çerçevesini destekleyen bir yapıya sahiptir. Ayrıca haber metninde Erbakan’ın ordu tarafından Anavatan Partisi’ne karşı hazırlandığını iddia ettiği bazı gizli belgeleri kullanarak Yılmaz’ı kendi tarafına çekmeye çalıştığı fakat Yılmaz’ın bu belgelerin gerçek olmadığını dile getirmesi de işlenerek, haberdeki genel söylem kalıbı desteklenmiştir. Aynı tarihli “Siyasette yeni bir dönem başladı” başlıklı haberde ise yine Anavatan Partisi lideri Mesut Yılmaz’ın açıklamaları haberleştirilmiştir. Yılmaz’ın Refah Partisi’nin kapatılması sonrasında Türk siyasi hayatında yeni bir dönemin başlayacağı ve bu dönemle daha sağlıklı çalışmalar yapılacağı yönündeki görüşleri haber söylemini oluşturan ana konu olmuştur. Haberde Refah Partisi’nin kapatılmasının

ülkenin siyasi geleceği için faydalı bir karar olduğu örtük olarak haber söylemine yerleştirilmiştir.

Aynı tarihte “Refah’ın sonunu onlar getirdi” başlığıyla geniş bir yer ayrılarak yayınlanan haberde ise, partinin kapatılmasına neden olduğu düşünülen Şevket Kazan ve Hasan Hüseyin Ceylan gibi bazı vekiller haberin ana konusu olarak işlenmiştir. Yapılan haberde bu vekillerin beyanat ve açıklamalarının marjinal unsurlar içermesi ve demokratik rejime aykırı olması nedeniyle Refah Partisi’nin kapatıldığı haberde oluşturulmak istenen temel söylem olarak gözükmektedir. Partinin kapatılmasının tek sorumlusu olarak bu vekiller gösterilirken, parti söyleminin de antidemokratik unsurlar barındırdığı ve demokratik rejime karşı tehlike olduğu sık sık vurgulanmıştır. Ayrıca haberin spotunda vekillerin isimleri tek tek yazılarak haber söylemi desteklenmek istenirken, haberde vekillerin ayrı ayrı da fotoğrafları kullanılmıştır. Bu sayede haber başlığı, içeriği, spotu ve fotoğraflarıyla bir söylemi oluşturmak için kurgulanmış tek boyutlu bir metne dönüşmüştür.

Aynı tarihte “Cindoruk: Karar dayanaklı” başlığıyla yayınlanan bir başka haberde ise, Refah Partisi’nin geçerli nedenlerden dolayı kapatıldığı bir parti lideri olan Hüsamettin Cindoruk’un açıklamalarıyla desteklenerek haberleştirilmiştir. Cindoruk’un siyasi bir kimliğinin ve bir parti lideri olması haberde oluşturulmak istenen Refah Partisi’nin demokratik çizginin dışına kaydığı söylemini desteklemek için kullanılmıştır. Ayrıca haberde farklı siyasi parti liderlerinden gelen açıklamalar kullanılarak haber söyleminin çerçevesi sağlamlaştırılmıştır. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nden (ÖDP) yapılan şeriatçı yükselişin parti kapatmakla önlenemeyeceği yönündeki açıklama haberde spot olarak kullanılmış ve parti kapatmanın laik-demokratik rejimin geleceği için yararlı olacağı hatta daha sert önlemlerin de alınması gerektiği haber metninde sık sık siyasi kimliklere dayandırılarak aktarılmıştır. Bu haberde kullanılan Erbakan karikatürü de, haber söylemini destekleyecek bir bakış açısıyla çizilmiştir. Karikatürde Erbakan Demokrasi Partisi’nin (DEP) kapatılmasından, Sivas olaylarından, Susurluk Kazası’ndan sorumlu tutularak; demokratik değerleri özümsemediği aktarılmıştır. Haberde oluşturulmak istenen söyleme genel olarak bakıldığında, gazetenin Refah Partisi’ni demokrasiyle ilgisi olmayan ve antidemokratik kararlara imza atan bir parti konumuna yerleştirmeye çalıştığı gözükmektedir. Ayrıca haber söyleminde kapatma

kararının demokratik bir karar olduğu ve kararı olumlayan cümle yapılarının kullanımı tercih edilmiştir.

Aynı sayfada “AİHM Refah için umut vermiyor” başlığıyla yayınlanan haberde ise, kapatma kararının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürecek olan Refah Partisi için beklediği olumlu kararın çıkmayacağı haberleştirilmiştir. Haber söyleminde Refah’ın AİHM tarafından da antidemokratik icraatlarıyla bilinen bir parti olduğu aktarılmış ve bir AİHM yargıcından da görüşler alınarak haber söylemi oluşturulmuştur. Yargıcın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda parti kapatmanın var olduğunu ve bunun hukuki bir karar olduğunu açıklaması haberde hem spota taşınmış hem de ön plana çıkarılarak, haberde oluşturulmak istenen kapatma kararının yasallığı söylemi pekiştirilmiştir. Aynı tarihte yayınlanan bir başka haberde ise “Üyeleri kimse satın alamaz” başlığıyla, Refah Partisi’nin kapatılmasında bazı Anayasa Mahkemesi üyelerinin satın alındığına yönelik iddiaların yalanlanması haberleştirilmiştir. Haberde mahkemenin eski başkanı Yekta Güngör Özden’in iddiaları yalanlayan açıklamaları ön plana taşınırken, haberin başlık ve spotunda da Özden’in açıklamalarına geniş çapta yer verilmiştir. Diğer yönden bu iddiaların kaynağı olarak da Refah Partisi adres gösterilmiş ama partinin herhangi bir açıklamasına burada yer verilmemiştir. Özden’in hukukçu kimliği sık sık dile getirilerek, alınan kapatma kararının yasal bir dayanağının olduğu ve demokratik değerlerle örtüştüğü haber söylemini destekleyen cümle yapıları olarak kullanılmıştır.

19 Ocak tarihinde manşetten verilen “RP sistemi zedeledi” başlıklı haberde, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı’nın Refah Partisi ve Erbakan hakkında yapmış olduğu açıklamalar haberleştirilmiştir. Yapılan haberde ANAP’lı siyasetçinin Refah Partisi’ni kapatma kararının tek sorumlusu olarak görmesi haber söyleminin temel çerçevesini oluştururken, haberde kullanılan spot ve başlıklarda bu söylemi destekleyecek cümle yapılarını barındırmaktadır. Ayrıca haberde Erbakan’ın ağlayan bir fotoğrafının da kullanılması ile haber söyleminde Erbakan’ın pişmanlık içerisinde olduğu ve olanların sorumlusu olduğu fikri oluşturulmak istenmiştir. Bütün haber ANAP’lı siyasetçinin açıklanmaları çerçevesinde oluşturulurken, Refah Partisi kanadından bu konu hakkında yapılan herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Haber bu bağlamda tek boyutlu bir söylem yapısı ortaya koyarken, haber metni de kullanılan

kaynak ve diğer yapısal unsurlar çerçevesinde gazetenin yayın politikasına uygun bir söylem kalıbı içerisinde anlamsal kapanma yaşanmıştır. Ayrıca haberde alt başlık olarak kullanılan ANAP’lı siyasetçinin “Refah yüzünden demokrasi yara aldı” açıklaması ile Refah Partisi’nin antidemokratik eylemleri nedeniyle demokratik rejime zarar verdiği haberin söylem çerçevesine yerleştirilmiştir. Haber söyleminde kapatma kararının demokratik bir karar olduğu ve laik-demokratik rejimin güvenliği için alınması gerektiği aktarılmıştır.

Aynı tarihte “Erbakan sertleşti” başlığıyla yayınlanan bir başka haberde ise, kapatma kararından sonra Erbakan’ın İstanbul’da katıldığı bir iftar yemeğinde kalabalık bir kitle tarafından karşılanması haberleştirilirken, haberde Erbakan’ın kapatma kararına yönelik eleştirileri ele alınmıştır. Haberin söylem çerçevesinde Erbakan birincil kaynak olarak kullanılırken, Erbakan’ın açıklamalarında yer alan bazı negatif değer taşıyan cümle yapıları spot ve ara başlık olarak kullanılarak ön plana çıkarılmıştır. Ayrıca Erbakan’ın davasından vazgeçmediği ve ısrarla bu davayı sürdüreceği haberde aktarılırken, davası için her şeyi yapacağı da haber söyleminde işlenmiştir. Bu şekilde Erbakan’ın siyaset anlayışında demokratik değerlere ve onun getirdiklerine bir saygının olmadığı tam aksine amaç için her aracı kullanabilecek bir bakış açısına sahip olduğu vurgulanmıştır.

20 Ocak tarihinde “Erbakan belgeleyemedi” başlığıyla manşetten yayınlanan haberde, Erbakan’ın Orgeneral Çevik Bir tarafından demokratik süreçleri askıya almak amacıyla sivil yöneticilere karşı hazırladığını iddia ettiği belgenin gerçekliğini ispat edemediği haberleştirilmiştir. Haberde Erbakan’ın görüştüğü bütün siyasi liderlere bu belgeden bahsettiği ama bir türlü belgeyi ortaya çıkarmadığı aktarılarak, haber söyleminde Erbakan’ın asılsız bir iddiasının olduğu oluşturulmak istenmiştir. Bu söylem farklı siyasi parti liderlerinin belgenin olmadığını destekleyen açıklamalarıyla güçlendirilmiştir. Ayrıca haberde kullanılan Erbakan karikatürünün hacı yatmaz olarak bilinen kuklaya benzetilmesi sayesinde, Erbakan’ın iddialarının asılsız ve güvenilmez olduğu görüşü haber metninde üretilmiştir. Özellikle bu kukla tipinin seçilmesi ile Erbakan’ın siyaseten de faydacı bir bakış açısına sahip olduğu ve demokratik değerleri özümsemekten öte bu değerleri kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı haber söylemine eklenmiştir. Gazete aynı gün yayınladığı “Erbakan’ın yaşam öyküsü” başlıklı

yazı dizisinde, “Yönettiği fabrikayı batırdı” başlığını kullanmıştır. Yazıda Erbakan’ın bundan önce müdürlüğünü yaptığı bir işletmeyi zarara uğrattığı haberleştirilirken, Erbakan’ın siyasi geçmişi hakkında çok fazla bilgiye yer verilmemiştir. Yazının temel çerçevesinde, Erbakan’ın başarısız bir yönetici olduğu ön plana çıkarılırken bu başarısızlığın kendisini siyasi hayatında da takip ettiği ve bundan önce kuruduğu iki partinin de kapatıldığı aktarılmıştır. Yazıda kullanılan fotoğrafta da Erbakan’ın şirket yönetici olduğu dönemde çekilmiş bir görüntüsü bulunurken, fotoğraf altı olarak da “Hayali şirket kurdu” başlığı kullanılarak illegal işler yaptığı aktarılmıştır. Bu sayede yazıda Erbakan’ın kapatma kararından sorumlu olduğu ve bu kararın Erbakan’ın kendi hataları sonrasında oluştuğu söylemi oluşturulmak istenmiştir. Aynı tarihte “Refah’ın AİHM’de şansı yok” başlığıyla yayınlanan haberde, kapatma kararını AİHM’ye götürecek olan Refah Partisi’nin beklentilerinin yersiz olduğu haberleştirilmiştir. Yapılan haberde iki anayasa profesörünün de görüşlerine yer verilerek, haberde üretilmek istenen Refah Partisi’nin kapatılmasının yasal olduğu söylemi desteklenmiştir. Zaten haberde başlık olarak Prof. Dr. Süheyl Batum’un kapatma kararını olumlayan görüşleri kullanılmıştır. Bu sayede haber tek bir tarafın görüşleri çerçevesinde şekillendirilirken, haberde alınan kararın yasal bir dayanağı olduğu ve demokratik bir sürecin sonrasında gerçekleştiği haber söylemini şekillendirmiştir.

“RP durumdan görev çıkarmalı” başlığıyla yayınlanan 21 Ocak tarihli haberde ise Deniz Baykal’ın kapatma kararı ve Erbakan’ın Mesut Yılmaz’la yaptığı görüşmeler hakkındaki açıklamaları haberleştirilmiştir. Yapılan haberde Baykal’ın açıklamaları doğrudan spot ve haber başlığında kullanılırken, haberde diğer tarafların açıklamalarına yer verilmemiştir. Baykal’ın kapatma kararı hakkında partilerin sistemle çatışması durumunda kapatma kararlarının kaçınılmaz olduğu yönündeki açıklaması, haberde alt başlık olarak kullanılmış ve haber söyleminin genel çerçevesini oluşturmuştur. Bu bağlamda alınan kararın demokratik rejimin güvenliği için zorunlu olduğu aktarılırken, partinin kapatılmasında asıl sorumlunun Refah Partisi’nin kendisi olduğu ifade edilmiştir. Özellikle haberin başlığının bu yönde olması haber metninin de bu bağlamda spot, ara başlık gibi destekleyecek unsurlar içermesi haberin söylem çerçevesinin bu yönde oluşmasına neden olmuştur. Aynı gün devam eden “Erbakan’ın yaşam öyküsü” yazı dizisinde, Erbakan’ın Odalar Birliği’ndeki görevinden polis zoruyla uzaklaştırılması ele alınmıştır. Haberde Erbakan’ın bu görevinde de başarısızlığa

uğradığını ve vurdumduymaz tavırlarıyla kuruluşu yanlış yönettiğini ön plana çıkarılmıştır. Bu yazı dizisinin genelinde Erbakan’ın yaşam öyküsü yerine, yaşadığı bazı başarısız dönemler işlenerek, onun başarısız bir yönetici olduğu fikri aktarılmak istenmiştir.

“Bütün partileri kapatsınlar” başlığıyla aynı gün yayınlanan bir başka haberde ise, Erbakan’ın kapatma kararından sonra TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmalar haberleştirilmiştir. Yapılan haberde Erbakan’ın kararı önce saygıyla karşıladığı fakat TBMM grup konuşmasında kararla alay ettiği ve karara tepkili olduğu haberin temel söylemini oluşturmuştur. Haberde Erbakan’ın bu sözlerine karşılık olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yeni açılacak olan partinin de aynı eylemleri yapması halinde kapatılabileceği yönündeki açıklamaları kullanılarak haberde görece bir denge sağlanmıştır. Fakat haber metninde savcının sözlerinin hukuki temellerinin olduğu vurgulanırken, Erbakan’ın sözlerinin duygusal tepkiler sonucu dile getirildiği aktarılmış, bu sayede haberde inandırıcılık unsuru hukuki olabilmeye dayandırılmıştır. Kapatma kararının da demokratik bir karar olduğu ve Erbakan’ın bütün partileri kapatsınlar beklentisinin ise temelsiz bir tepki olduğu tekrar tekrar vurgulanarak haberde oluşturulmak istenen söylem yapısı desteklenmiştir.

Aynı tarihte “Demirel Erbakan’ı eleştirdi” başlığıyla yayınlanan haberde ise, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kapatma kararı ve sonrasında yaşananlar hakkında yaptığı açıklamalar haberleştirilmiştir. Yapılan haberde Erbakan’ın orduyu siyasetin içine çekmeye çalıştığı görüşü Demirel’in açıklamalarıyla desteklenerek haber söylemine dönüştürülmüştür. Ayrıca Demirel’in bu konuda yapmış olduğu destekleyici açıklamalar haberin spotunda kullanılarak, haber söylemi ön plana çıkarılmıştır. Demirel’in orduyu demokratik rejimin koruyucusu olarak tanımlaması haber söyleminde ön plana çıkarılmak istenen bir başka başlıkken, Cumhurbaşkanı’nın demokratik rejimlerde siyasal partilerin kapatılabileceği yönündeki açıklamaları da haber de geniş çaplı yer bulmuştur. Demirel’in Refah Partisi’nin kapatılmasını anayasaya uygun olarak değerlendirmesi de haber söylemini destekleyen unsurlar olarak kullanılmıştır.

“Erbakan’ın AİHM’de sonuç alması imkânsız” başlığıyla yayınlanan bir başka haberde ise, partisinin kapatılmasından sonra AİHM’ye gidecek olan Erbakan hakkında

açıklama yapan Ecevit’in görüşleri haberleştirilmiştir. Yapılan haberde AİHM’ye gidecek olan Erbakan’ın gerekçelerinin temelsiz olduğu ve bütün hatanın kendisi ve partili kurmaylarda olduğu Ecevit’in görüşleriyle desteklenerek işlenmiştir. Haberde oluşturulmak istenen söylem, kapatma kararının yasal olduğu ve siyasi partilerin demokratik rejimlerde de kapatılabileceği yönünde olmuştur. Haberin başlık ve spotunda da Ecevit’in sözlerine doğrudan yer verilerek içselleştirme yapılırken, haber söylemini destekleyecek cümle yapılarının ve fotoğrafların kullanılması dikkat çekmektedir. Haberde oluşturulan söylem ile demokratik rejimler ve siyasi partilerin kapatılması arasında herhangi bir uyuşmazlığın olmadığı, tam aksine demokratik rejimlerde siyasal partilerin kapatılmasının rejimin güvenliği için gerekli olduğu görüşü pekiştirilmiştir.

Son olarak “Erbakan’ın yaşam Öyküsü” yazı dizisinin devam eden iki günü boyunca yayınlanan içeriğinde, Erbakan’ın siyasi geçmişinden çok bireysel yaşam hikâyesindeki hataları ön plana çıkarılarak aktarılmıştır. Bu sayede gazete Erbakan’ı olumsuz bir söylem kalıbı içerisinde konumlandırarak, alınan kapatma kararının da kendi başarısızlığı nedeniyle olduğunu ifade etmiştir.

Cumhuriyet gazetesi Refah Partisi’nin kapatılmasıyla ilgili olarak belirlediği yayın politikasında, alınan kapatma kararının tek sorumlusunun partinin lideri Necmettin Erbakan olduğu ve kapatma kararının yasal bir dayanağı olduğu tezine dayanarak yayın yapmıştır. Gazete bu konu hakkında doğrudan ve dolaylı olarak birçok haber yayınlamış ve yayınladığı haberlerde yayın politikasına uygun söylem kalıpların uygulamayı tercih etmiştir. Gazete yayınlamış olduğu haberlerde genellikle yayın politikası ve oluşturmak istediği söylem kalıplarını destekleyecek kişi ve kuruluşların görüşlerine de yer vererek, oluşturmak istediği ideolojik söylemi desteklemiştir. Bu kişilerin görüş ve açıklamalarını haberlerinde ön plana çıkarmış, haberde başlık ve spot

Benzer Belgeler