• Sonuç bulunamadı

2 3 1 Coğrafya ve Tarih

korunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu açmazı çözmek için Başbakanlık tarafından oluşturulması istenen komisyon, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün çağrısıyla toplanarak 2005 yılında Allianoi’da incelemelerde bulunmuş ve alanın su altında bırakılmaması yönündeki raporunu söz konusu Bakanlığa sunmuştur. Ancak bir yıl sonra yeni bir komisyon daha oluşturulması ihtiyacı duyulmuş, bu komisyonda Allianoi’un su altında bırakılması yönünde bir karar vermeyince, en son 2007’de üçüncü komisyonun aldığı karar ve Koruma Kurulu’nun onayı ile kentin sular altıda kalacağı kesinleşmiştir. Bergama Müzesi’ne en ünlüsü kült merkezinin simgesi haline gelen Nymphe heykeli olan on bin eser kazandıran Allianoi’u kurtarama projeleri de pahalı oldukları gerekçesi ile reddedilmiştir. Böylece suyun olanaklarından daha fazla yaralanmak için dere yatağına kurulan ılıca ve yerleşim bugün de sözde aynı amacı güden bilinçsiz bir proje nedeniyle yok olma yolundadır. Bütün bunlara rağmen Pergamon’da yapılacak ve Allianoi eserlerinin sergileneceği ikinci bir müze hem XXI. yüzyılın en önemli arkeolojik keşiflerinden birini gelecek kuşaklara aktaramamanın acısını hafifletecek hem de ilçenin kültürel canlılığı arttırılacaktır.

II. 2. 3. Daskyleion

II. 2. 3. 1. Coğrafya ve Tarih

Perslerin Hellespontus Phrygiası satraplığı merkezi olarak ünlenen Daskyleion, Manyas gölünün güney doğu kıyısında Bandırma’nın Aksakal bucağına bağlı Ergili Köyü yakınlarındaki Hisartepe’dedir. Kent adını79 Lydia kralı Gyges’in babası Daskylos’tan alır (Herodotos I. 8). Fakat bizzat Daskylos’un mu kurduğu yoksa Gyges tarafından kurulan kente, adını yaşatmak için babasının adının mı verildiği belirgin

78 Kazılan alanın Allianoi olduğu öğrenildikten sonra Bergama Müze Müdürlüğü tarafından tespit edilen

kalıntılarla ilgili olarak İzmir I Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na ve Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne yapılan sit teklifleri sonrasında Kurul, önce Maymun Sekizi Tepesi ve Koca Koru Tepe mevkiindeki nekropolllerle ilgili “I. Derece Arkeolojik Sit” kararı almıştır. Ardından da 28.03.2001 gün ve 9220 sayılı kararla Paşa Ilıcası mevkii I. Derece Arkeolojik Sit ilan edilmiştir (Yaraş 2001b s. 464; dp.11).

değildir. Hatta Gyges’in tahta çıkışı ile ilgili Herodotos’un (I. 8- 12) aktardığı ilginç olayı dikkate almazsak, Heraklesoğulları ve Mermnad sülaleleri arasındaki çekişme yüzünden Daskylos’un İ.Ö. VII. yüzyılın başlarında buraya sürgün edildiği söylenebilir. Damascus’lu Nikolaos’ta bu görüşümüzü destekleyen bilgiler vermektedir (Bakır 1988). Yine aynı yazarın sözlerinden Daskyleion’un en azından Sadyattes döneminden (İ.Ö. 625–610) beri Lydia etkinliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Lydia’nın İ.Ö. VII. yüzyılda kuzey batı Anadolu’daki hâkimiyetinin diğer bir kanıtı da Strabon da (XIII. II. 22) geçen Miletos’un Abydos’u kolonize etmek için Gyges’ten izin almak zorunda kalmasıdır. Ayrıca Akurgal kazılarında bulunan Protokorinth vazolar, erken oryantalizan döneme tarihlenen seramikler ve 1988 yılı sonrasında ele geçen bazı seramik örnekleri Daskyleion’da İ.Ö. VII. yüzyılda bir yerleşmeye işaret eden yazılı kaynakları destekleyen arkeolojik kanıtlardır. Fakat son yıllarda ele geçen epigrafik ve arkeolojik buluntuların gösterdiği gibi kentin varlığı, VII. yüzyıl öncesine gider. Bu durumda Lydialılar zamanında sadece geliştirilmiştir. Daskylos’tan önceki adı konusunda ise Aphnitis Limne kıyısındaki Aphneion gibi yakıştırmalar olsa da bunu kesinleştirecek epigrafik buluntular yoktur.

Kent asıl görkemini Lydialıların tarih sahnesinden çekilmesinin ardından Akhaemenid etkinliği döneminde yaşar. Pers kralı Kyros’un İ.Ö. 547/46 yılında Sardeis’i ele geçirmesinden sonra Mazares ve Harpagos komutasındaki Pers ordusu bütün batı Anadolu ile birlikte Daskyleionu’da işgal eder. Batı Anadolu’daki eski Yunan kentleri Sardeis ve Daskyleion da kurulan satraplıklara( Persçe Khşaatrapa) bağlanır. Böylece Daskyleion, büyük İskender’in Granikos savaşında Pers ordusunu yendiği İ.Ö. 334 tarihine kadar iki yüz yıl Pers satrapları ile yönetilir. Önceleri küçük Asia’nın tüm kuzey kıyısı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi’nin güney kıyılarındaki kentlerle iç kesimdeki Phrygia ve Kappadokia’yı da içine alacak denli geniş bir alana yayılan merkezin I. Dareios döneminde yeni satraplıkların kurulmasıyla sınırları daralır80. Genellikle Pers imparatorlarının başkentleri Ekbatana ya da Susa’da bulunması nedeniyle bu dönemde satraplar bölgelerinin fiili egemeni durumundadır. Tarihleri kesin bilinmemekle birlikte Pers ve Yunan yazılı kaynakları dikkate alınarak

80 İ.Ö. 521 yılında Pers imparatoru olan I. Dareios döneminde Anadolu’daki satraplıkların sayısı 5’e

Tomris Bakır tarafından oluşturulan listede kentteki siyasi yaşamın hızlı akışına örnek gösterilebilecek 12 Daskyleion satrapı sıralanmıştır (Bakır 1988 s. 79).

İ.Ö. 547- 480 yılları arasındaki erken Akhaemenid evre satrapları arasında Pharnakes, Mitrobates, Megabazos ve Megabates sayılabilir. Daskyleion altın çağını ise İ.Ö. 480- 370 yılları arasındaki orta Akhaemenid evrede yaşamıştır. Bu döneme ait I. Artabazos, I. Pharnabazos, I. Pharnakes ve II. Pharnabazos’un yaşadığı saray İ.Ö. 395 yılında yakılıp yıkılır. Antik kaynaklarda da geçen bu tarihi olay, Atina ile Sparta arasındaki Peloponnnessos Savaşı’nın Ege Denizi’ndeki ayağında gerçekleşir. Bu sırada Daskyleion satrapı olan II. Pharnabazos Pers sarayının taktiğini izleyerek önce Atina yanlısı bir tutum sergilemiş, daha sonra ise dostluk ilişkisini Sparta’ya kaydırmıştır. Ancak bu dostluk Spartalı komutan Agesilaos’un Daskyleion çevresini yakıp yıkmasına engel olamaz. Ksenophon’un verdiği bilgiye göre Spartalılar tarafından İ.Ö. 396 da Küçük Asia’ya gönderilen Agesilaos’un, Daskyleion çevresinde kışı geçirmek için yaptığı yağmalar bu dostluğu bitirmiştir. Hatta Agesilaos, II. Pharnabazos’un karargâhına saldırarak Mysialılar’dan oluşan nöbetçileri öldürdükten sonra Pharnabazos’un eşyalarını ve hayvanlarını yağmalamış, ancak savaş sonunda Kyzikos’lu Apollophanes aracılığı ile her iki lider bir araya gelerek anlaşmışlardır. Ksenophon’un (Ksenophon, Hellenika IV. I. 33) söz konusu buluşma ile ilgili olarak Pharnabzos’un ağzından aktardığı; “babamın bana bıraktığı saraylar, ağaç ve av dolu parklara gelince-benim zevkimdi onlar- hepsinin yakılıp yıkıldığına tanık olmaktayım” şeklindeki sözler, Daskyleion çevresinin zenginliğini, bugünkü kuş cennetinin önceli Paradeisos’u ve kentte İ.Ö. IV. yüzyılda birden fazla sarayın bulunduğunu anlatması bakımından önemlidir.

Bu olaydan sonra II. Pharnabazos 7 yıl daha Daskyleion’da kalır. Satrapın İ.Ö. 388 de II. Artakserkses’in kızı ile evlenmek için İran’a gitmesinin ardından İskender’in generali Parmenion’un kenti ele geçirmesine kadar ki sürede Ariobarzanes, II. Artabazos adlarında iki satrap ve satrap yardımcısı Arsites kenti yönetir. Ancak genel olarak İ.Ö. IV. yüzyıl Anadolu ve Daskyleion’da satrap ayaklanmaları ile karmaşa içinde geçer. Generali Parmenion’un burayı ele geçirmesinden sonra İskender Phrygia’da intihar eden Arsites’in yerine Kalas’ı satrap atar ve Perslere verdikleri verginin aynısını kendisine vermeleri şartıyla kenti özgür bırakır (Bosworth 2005). İskender’in ölümünden sonra ise Leonnatos ve İ.Ö. 321- 318 yılları arasında da

Arridaios Hellespontus Phrygiası’nda idareyi ellerinde tutmuşlardır (Bakır 1988; Hüryılmaz 2003). İ.Ö. 280 yılında Bithynia kralı I. Nikomedes’in bölgeyi hâkimiyeti altına almasıyla da Daskyleion’da Diadockhlar dönemi kapanır. Apameia antlaşmasıyla bölge Pergamon krallığına bırakılmakla birlikte artık Kyzikos’un gelişmesi karşısında Daskyleion önemini yitirmeye başlar. Bu durum Roma döneminde de devam eder81. Bizans döneminde ise hala görülebilen sur kalıntılarının gösterdiği gibi tekrar önem kazanmış olmalıdır. Bu dönemden sonra iskân edildiğini gösterecek arkeolojik buluntu yoktur.