• Sonuç bulunamadı

Bursa Yeşil Camii Hakkında Genel Bilgi

Eser, kuzey cephe ortasındaki taç kapısında yer alan üç satır halindeki Arapça kitabesine göre H. 822 Aralık ayında (M. 1419-20)’de Çelebi Sultan Mehmet tarafından Hacı İvaz Paşa’ya inşa ettirilmiştir44. Eserin süslemelerinin ise iç mekânda hünkar mahfili üzerinde yer alan kitabeye göre, H. 827 (M. 1424) yılında Nakkaş Ali bin İlyas Ali tarafından tamamlandığı belirtilmektedir.

Cami, ters T planlıdır. Harim kısmı, güneydeki ibadet mekânı ve kuzeyde buna bitişik kubbeli sofa olmak üzere iki bölümden meydana gelmektedir ve her iki bölümün de örtü sistemi art arda iki büyük kubbedir. Kuzeydeki bölümün doğu ve batısında kubbeli sofaya açılan birer eyvan ve bu eyvanların güneyinde ve kuzeyinde ise tabhane odaları yer almaktadır. Harimin kuzey tarafı iki katlıdır. Alt katta, giriş eyvanının doğu

ve batısında birer müezzin mahfili; üst katta ise hünkar mahfili, bunun iki yanında birer tane tabhane; doğu ve batıda ise şahnişinler bulunmaktadır (Baykal, 1950:53).

Çini Süslemeler: Eserin dış mekânında çini süsleme, sadece doğu, batı ve güney cephedeki alt sıra pencerelerin etrafında yer almıştır. İç mekânda ise giriş eyvanının doğu ve batı duvar yüzeyleri; kubbeli sofanın doğu ve batısındaki eyvanlar; tabhaneler; giriş eyvanının iki yanındaki müezzin mahfilleri ile bunların pencere tavanları; güneydeki ibadet mekânının duvar yüzeyleri ve mihrap; üst katta ise hünkar mahfili, tabhaneler ve şahnişinler simetrik bir düzende çini ile kaplanmıştır. Binanın dış cephesinde, doğu, batı ve güneydeki boyuna dikdörtgen forma sahip alt sıra pencereler, duvar yüzeyinden çökertilerek daha derine yerleştirilmiş ve ayrıca iç ve dış bükey profilli iki silme ile çerçevelenmiştir. Bu silmelerin ardından pencerelerin çevresi, dört yönden türkuaz sırlı bir çini dizisiyle kuşatılmıştır. Doğu ve batı cephedeki dörder pencerenin etrafında yer alan çiniler, düz türkuaz şeritlerden ibarettir. Güney cephedeki iki pencerede ise, günümüzde bir kısmı dökülmüş olmakla birlikte tığ motifleri, taş içerisine kakma olarak yerleştirilmiştir. Binanın kuzey cephe aksındaki taç kapısından giriş eyvanına geçilmektedir (Aslanapa, 1986:40-42).

Giriş eyvanının üzerinde, ikinci katta yer alan hünkar mahfili, kemer aynası haricinde, renkli sır tekniğinde çinilerle kaplanmış, kemer aynasında ise mozaik tekniğinde çiniler yer almıştır. Hünkar mahfilinin güney cephesini dıştan iki bordür kuşatmaktadır. En dışta 21 cm genişliğindeki iç bükey profilli bordür, giriş eyvanının doğu ve batısındaki panoyu üstten sınırlandıran yazı bordürüne benzer. Farklı olarak burada yazılar kûfidir. Bunun ardından gelen ikinci bordür, sekiz kollu yıldızlardan meydana gelmektedir. Yıldızların kollardan birbirine bağlanmasıyla, aralarda beş kollu yıldızlar ve iki yanda bir sekizgenin yarısı şeklinde motifler meydana gelmiştir. Bu bordür iki yandan türkuaz sırlı çinilerle sınırlanmıştır. Bunlardan başka sadece aynalı kemeri kuşatan iki bordür daha vardır. Bu bordürlerdeki kompozisyon düzeni müezzin mahfilerinin aynalı kemerini kuşatan bordürlerin tekrarıdır. Sadece farklı olarak dıştaki bordürde palmetlerin kırmızıyla dolgulandığı ve kıvrım dallar üzerinde sarı renkte stilize çiçeklere de yer verildiği dikkati çekmektedir. Kemer köşelikleri de bazı renk farklılıkları haricinde, müezzin mahfillerinin kemer köşelikleriyle aynı özelliktedir. Sadece burada farklı olarak palmetler beyaz değil türkuazdır. Aynalı kemerin üzerindeki enine dikdörtgen alınlık, kompozisyon düzeni bakımından müzezzin mahfillerinin alınlığıyla aynıdır. Burada yazı metni hadis-i şeriften59 ibarettir. Hünkar mahfilinin güney cephesi üst kısmında, tek sıra halinde yirmi sekiz tane üç dilimli palmetten ibaret

bir tepelik yer almaktadır. Palmetlerin yüzeylerinde türkuaz ve beyaz olmak üzere iki renk kullanılarak ortabağdan gelişen palmetler işlenmiştir.

Sütuncelerin başlık ve kaideleri, kum saatine benzer formda olmakla birlikte çift boğumludur ve yüzeylerinde palmet-rumi, stilize çiçek rumi geçmeleriyle oluşturulmuş bitkisel bezemeler yer almaktadır. Köşeliklerin sütuncelerle birleştiği alt kısımda sarı bir konturla dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmış celi sülüs yazılar dikkati çekmektedir. Sağda Arapça “Tebrizli ustaların eseridir” ifadesi solda ise Farsça “bana zulm eden zalimin böbürlenmesi kendine kalır, bana bir zararı dokunmaz” anlamında bir beyit yazılmıştır. Beş kenarlı olarak düzenlenmiş mihrap nişinin alt kısmı, 343 cm yükseklik, 188 cm genişlik ve 118 cm. derinliğe sahiptir. Dikdörtgen formda, 34x30 cm ölçülerindeki levha çinilerle kaplanmış olup, kompozisyon koyu mavi zeminde türkuaz ve beyaz olmak üzere iki farklı renge sahip rumilerle işlenmiştir. Uçları birer stilize palmetle nihayetlenen sırt sırta iki rumi, üstteki kısa yaprakları volüt yapmış karşılıklı beyaz iki ruminin içlerinde son bulmaktadır. Beyaz rumilerin üstte birleştiği bölümde bir palmet yerleştirilmiştir.

Mihrap nişini kuşatan bordürlerden birinci, ikinci, beşinci ve altıncısının doksan derecelik bir açıyla dönüş yapmasıyla 63 cm yüksekliğindeki oturtmalık meydana getirilmiştir. İkinci bordürün dönüş yaptığı kısımda celi sülüs yazıların yerini örgülü kûfi taklidi süslemeler almıştır. Mihrabın tepeliği, batı uçtaki bir tanesi yarım olmak üzere toplam yirmi âdet palmetten ibarettir ve tek sıra halinde yan yana dizilmiştir. Palmetlerin yan yana sıralanmasıyla aralarda kalan boşluklar birer ters palmet izlenimi uyandırmaktadır. Her bir palmetin yüzeyinde, orta bağdan gelişen küçük palmetler görülmektedir (Yıldırım, 2007:21-45).