• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİNE ADAY ÜLKELERDE AZINLIKLAR Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi’nin yukarda değindiğimiz

4.2. BULGARİSTAN

2001 nüfus sayımına göre, Bulgaristan nüfusunun %4,6’sı kendisini Romanlar olarak tanımlarken, % 9,4’ü Türk kökenli olduğunu ifade etmiştir.173 Diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Bulgaristan’da da azınlıkların durumu incelendiğinde Romanların durumuna dikkat çekilmektedir. Avrupa Birliği’nin bakışı da bu eksendedir.

172

“1998 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.11.

173 “2002 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,”

Azınlık Hakları konusunda Bulgaristan’ın attığı ilk adım, Aralık 1997’de “Etnik ve Nüfus İşleri Ulusal Konseyi”ni kurmasıdır.174 Amacı nüfus politikaları hakkında yeni stratejiler geliştirmek ve çeşitli etnik gruplar arasında hoşgörü ve anlayışı teşvik etmek olan kuruluşta, hükümet yetkilileri ve çeşitli azınlık gruplarının temsilcileri görev almaktadır. Ancak, Konseyin, Bakanlar Kurulundaki ve devlet yapısındaki yeri ve görevi tam olarak netleştirilmediğinden, azınlık haklarının korunmasında etkin ve güçlü olamamıştır.175 2006 yılında, Konseyin idari kapasitesinde çok küçük bir artış sağlansa da gerekli yapılanma tamamlanamamıştır. Çok sayıda Bölgesel Konseyler kurulmuş fakat konseyler insan kaynaklarından ve merkez ile yerel örgütler arasındaki iletişimi sağlayacak yeterli altyapıdan yoksun bulunmaktadır.176

“Romanların Toplumsal Bütünleşmesi Çerçeve Programı”, Bulgaristan’daki Roman toplumunun durumunun iyileştirilmesi için 1999 yılında uygulanmaya konmuştur. Program uygulamaya konarken eğitim, istihdam, sağlık ve genel hizmetler konusunda yaşanan yaygın eşitsizlik ve de facto ayrımcılığı ortadan kaldırmayı taahhüt etse de ayrımcılık devam etmektedir. 2005 yılı İlerleme Raporunda, programın uygulamaya geçebilmesi için yeterli stratejik bakış açısı, koordinasyon ve finansmandan yoksun olduğu, hükümet tarafından geliştirilen dokümanların ve faaliyet planlarının genellikle kağıt üzerinde kaldığı vurgulanmaktadır.177

174 “1998 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.11.

175 2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, p.25

176 “2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, p.11

177

“2005 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

1998 yılı İlerleme Raporuna göre, Romanlar, eğitim, iş bulma, barınma, sosyal güvenlik ve sağlık alanlarında ayrımcılıkla karşılaşmaktaydı. Karar alma mekanizmalarında temsil güçleri bulunmamakta, ayrımcılıkla ve fırsat eşitsizliğiyle karşı karşıya kalmakta idiler. İşsizlik oranı Roman topluluğu içinde %60-75 oranında idi. Çoğu Roman yasa dışı yollarla yaptıkları evlerde yaşıyorlardı. Araştırmaya göre, Romanların oturduğu evlerden %70’i kamu hizmetinin ulaşmadığı, yasadışı yollarla yapılmış evlerdi.178

Bu tablo içerisinde, belediyeler tarafından Romanların yaşam koşullarını iyileştirecek projeler üretilmeye çalışılıyordu. Örneğin Sofya ve Plovdiv şehirlerinde Romanlar için evler yapılması ve iş olanağı sağlanması için bazı projelere başlandı.179 Uluslararası yardım kuruluşları tarafından bu belediyelere bazı fonlar sağlandı. Sofya Belediye Konseyi, Sofya’daki Romanların durumunun iyileştirilmesi için 2005’de tamamlanması planlanan, orta vadeli bir programı uygulamaya geçirdi.180 “Sosyal Yardımdan İş Bulmaya” projesi kapsamında Romanlara iş bulunacak, uzun vadede sosyal bütünleşme sağlanacak ve bu insanlar kamu kurumlarında da çalıştırılmaya başlanacaktı.181 Ancak 2004 raporunda, Romanların istihdamı için “Sosyal Yardımdan İş Bulmaya”, “Şirket Desteğiyle İş İmkanları” ve “Güzel Bulgaristan” gibi yürütülen istihdam programlarına rağmen, uzun dönem işsizlik sorununun devam ettiği

178 “2001 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.23.

179 Ibid. 180 Ibid.

181 2002 yılında uygulamaya konan programda 2003 yılı için 100 000 kişiye ulaşılması

planlanırken sadece 89 000 kişi istihdam edilmiştir. Bunların büyük çoğunluğu Romandır. Bknz. “2003 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession ,” Brussels,

vurgulanmaktadır.182 2005 raporunda ise bu çabaların etkisini artırmak için aile danışmanlığı ve iş aramada profesyonel yardım gibi tamamlayıcı uygulamalara ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Ulusal İstihdam Programları, uzun dönemdir işsiz olan bireyleri ve vasıfsız işgücüne yönelik çalışmaları içermekle birlikte, çoğunlukla Romanları da kapsamaktadır. Bunun için, yararlanıcıların, özellikle Romanları iş hayatına kazandırma çalışmalarının eğitim tedbirleriyle desteklenmesi gerekmektedir.183

2002 İlerleme Raporunda incelenen “Azınlıkların Bütünleşmesi için Bulgaristan Çerçeve Programı” temelde Romanları ilgilendirmektedir. Raporda programın uygulanmasının yetersizliklerine dikkat çekilmesinin ardından; Eylül 2003’te Çerçeve Programının uygulanması konusundaki hareket planına bütçe desteği verilmiştir. Hareket planı, ayrımcılığa karşı politikaları, eğitim, kültür, barınma, iş bulma ve sosyal güvenlik konularında kısa dönemlik önlemleri kapsamaktadır.184

2004 yılında, “Romanların Bütünleşmesinin On yılı 2005-2015” adı altında uzun dönemli bir faaliyet planı çalışmasına başlanmıştır. O dönem uygulanmaya çalışılan 2003-2004 Faaliyet Planı, belirli faaliyetler, takip takvimi ve özel bir bütçeye sahipti; ancak, eğitim, sağlık ve barınma gibi temel alanlarda yeterli yasal reformlara ilişkin bir öngörü bulunmamaktaydı. Üstelik bu plan çoğu alanda maddi destekten

182 “From Social Care to Providing Employment”, “Job Opportunities through Business Support” and “Beautiful Bulgaria”, “2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels, http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.26 183 “2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.12

184 “2003 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession ,” Brussels,

yoksun bulunuyordu. Plandaki istihdam çalışmaları özellikle Romanları hedeflemekteydi.185

“Romanların Bütünleşmesinin On yılı 2005-2015” ise, Şubat 2005’de Sofya’da başlatılan uzun dönemli bir faaliyet planı olup, eğitim, sağlık, barınma, kültür ve ayrımcılık alanlarındaki ilkeleri içermektedir. 2005 yılı Kapsamlı İzleme Raporunda, Bulgaristan’ın bu faaliyet planına düzenli olarak kaynak sağlaması gerektiği ve planın uygulanmasına ihtiyaç duyduğu vurgulanmaktadır. 2006 İzleme Raporunda ise söz konusu planın uygulamaya geçmesini güçlendirmek için ilave çalışmalar gerektiğinin altı çizilmiştir. Ancak bu ilave çalışmaların özellikle neler olması gerektiğinden bahsedilmemiştir.

Öte yandan, Mart 2006’da Hükümet, 2005-2015 döneminde Romanların Hayat Şartlarının Geliştirilmesine yönelik bir Ulusal Programı kabul ederek, 10 yıllık dönem için %40’ı ulusal bütçeden gelecek 630 milyon Euro tutarında kaynak tahsis etmiştir.186

Tüm bunlara rağmen Romanlara karşı ayrımcılık ve şiddet olayları raporlarda yer almaya devam etti. Romanlar ve etnik Bulgar toplumu arasında hâlâ artan bir gerilimin olduğuna dair bazı işaretler bulunmaktadır. Bazı şehirlerde Romanların sosyal yardım alamadıkları için gösteriler yaptığı hakkındaki bilgiler raporlarda yer almaktadır. Roman ailelerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerden biri olan Stolipinovo’da, ödenmeyen elektrik faturalarının sonucunda kesilen elektrikleri için

185 “2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s. 25.

186 “2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

protesto gösterileri düzenleyen Romanlar olduğu bildirilmektedir.187 Bu tür problemlerin çözümü için Komisyon, kapsamlı bir anti-ayrımcılık yasası çıkarılmasını tavsiye etmektedir.

2005 yılında yasayla çizilen bağımsız bir “Ayrımcılığa Karşı Koruma Komisyonu” kuruldu. Ayrımcılık Hareketlerine Karşı Koruma altında bazı olaylar incelendi ve üç olayda Sofya Elektrik Dağıtım Şirketi, Roman müşterilere uygunsuz davranmaktan suçlu bulundu.188 Komisyon “etnik ayrımcılığa” ilişkin hızla artan sayıda konularla ilgilenmektedir. Ancak komisyon için hâlâ yeterli kaynak sağlanamamıştır ve dolayısıyla tam olarak faaliyet gösterememektedir. Bu konuda açılacak davalara yönelik stratejik bir yaklaşım geliştirilmeli kararlılık, eğitim ve dikkat çekme noktasında çok daha aktif olunmalıdır.189

İyileşmelere rağmen sağlık hizmetlerine ulaşım konusundaki problemler halen devam etmektedir. Hastalardan talep edilen ücretlerin zaten dar gelirli Romanlar için çok yüksek olması en büyük sorundur. Hükümetin işleyişi kolaylaştırmak için yeni tanıtım kartları hazırlaması ve Ulusal Sağlık Sigortası Fonu azınlıkların da hizmetlerden eşit yararlanabilmesi için özel kampanyalar düzenleyerek, yerel sağlık kuruluşlarında kayıtlı olmayan hastaların isimlerini listelere eklemesi yoluna gittiyse de sonuçlar çok başarılı görülmemektedir.190 Yine işsiz Romanların Belediyeler aracılığıyla sağlık desteğine ilişkin mevcut sistem, fakir belediyelerde bütçe engeliyle

187 “2002 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession ,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s. 32.

188 “2005 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.15.

189 “2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.11.

190 “2003 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession ,” Brussels,

karşılaşmaktadır.191 Eylül 2005’de “Etnik Azınlığın Dezavantajlı Üyeleri için Sağlık Stratejisi ve Destekleyici Faaliyet Planı” kabul edilmiştir. Bu strateji ve faaliyet planı “Romanların Bulgar Toplumuna Eşit Uyumu için Çerçeve Program”ının önemli bölümünü şekillendirmektedir. Her raporda üzerinde durulan sağlık konusunda, 2006 raporunda da Romanların sağlık hizmetlerinden dışlandığı vurgulanmakta, herhangi bir iyileşmeden bahsedilmemektedir.

Sağlık hizmetlerine ek olarak eğitim imkânlarından yararlanma oranı da Roman toplumu arasında çok kısıtlıdır. Bunun nedeni ailelerin geçim sıkıntısı çekmesi ve çocukların da çok küçük yaşta işgücüne katılmalarıdır. Okula devam edebilenlerin içinden de çok azı ortaokul düzeyinde eğitime devam edebilmektedir. Aynı zamanda, Romanların yaşadığı bölgelerdeki okullar diğer bölgelerdekilerin kalitesinde olmayıp, onların maddi imkânlarına sahip değillerdi. Romanların çocuklarının yalnız %32’si bu okullara devam edebilirken, %21’i de meslek okullarına gidiyorlardı.192 Okulların bu kötü koşullarını bertaraf etmek için bazı özel girişimler varsa da belirgin bir hükümet politikası yoktur. Eylül 2002 de “Azınlık Çocuklarının ve Öğrencilerinin Sosyal Bütünleşmesi İçin Direktifler” ismiyle yeni bir strateji belgesi yayımlandı. Buna göre toplumdaki sosyal bütünleşme okullar aracılığıyla gerçekleştirilecekti. Strateji planının ana teması Roman kültürünün korunması ve toplumla kaynaştırılması, farklı etnik gruplara mensup gençlerin sosyalleşmesine yardımcı olmaktı. Eylül 2002’de

191 “2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s. 25.

Ulusal Eğitim Yasasında yapılan değişiklikle ücretsiz okul öncesi eğitim zorunluluğu getirildi193 ve uygulanmasına 2003-2004 eğitim yılında başlandı.194

Haziran 2004’te azınlık çocuklarının eğitimine odaklanan bir strateji kabul edildi. Ancak, 2004 yılı ilerleme raporunda, Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nca, 2002 ve 2003 yıllarında Romanların okullarda bütünleşmesi için gündeme gelen yönergelerin uygulanması noktasında uzun ve kısa dönem politikalara ilişkin çok az başarı elde edilebildiği rapor edilmiştir.

Bulgaristan makamları bütünleşme sorununu çözmek için 2004 yılında yeni bir strateji geliştirerek, azınlık öğrencileri ve öğretmenleri arasında aracı olacak “asistan öğretmen” kavramını gündeme getirdi. Ancak, aynı yıl bunların misyonu ve sorumlulukları netleştirilmemiş, üstelik finansmanla ilgili engellerle karşılaşılmıştır.195 2005 yılında asistan öğretmenlerin görev tanımları ve bütçeleri konusu yine çözülememiştir. Bu konudaki tek gelişme, Ocak 2006’da “Asistan Öğretmen” kadrosunun İş ve Sosyal Politika Bakanlığı’nca akredite olmasıdır.196

Yine 2005 yılında, Roman çocukları okulda tutmak ve okula özendirmek için yapılan bedava öğle yemeği, ücretsiz ders kitabı, asistan öğretmen ve çalışma programları gibi girişimlerde bulunulmuş, ancak aynı yıl raporunda bu girişimlerin büyük oranda başarısız olduğu belirtilmiştir.197 Başarısız bulunan bir diğer nokta ise, Etnik Azınlık Çocuklarının ve Öğrencilerin Eğitime Uyumu Ajansı’nın temel işlevi

193 “2003 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.26.

194 “2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s. 25.

195 Ibid, s. 24.

196 “2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.11.

197 “2005 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

olan öğrencilerin uyumu konusunda diğer bakanlıklar arasında koordinasyonu sağlayamıyor olmasıdır. Ayrıca, Roman çocukların okula uyumunu temine yönelik çalışmalar yüksek öğrenim düzeyindeki öğrencileri içermemektedir. Bütçe kısıtlamaları nedeniyle bu çalışmalar sınırlı kalmaktadır.198

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, 2006 raporunda Roman çocuklarının eğitime özendirilmesi ve okuyanların eğitimlerine devam etmesine yönelik çalışmaların başarıları vurgulanmıştır. Fakat, Sivil Toplum Kuruluşlarınca Bulgaristan’da “de

facto” olarak ayrılmış okullara yönelik çok sayıda olayın rapor edildiği de ifade edilmektedir.199

Azınlıkların kültürlerini korumalarını desteklemeye yönelik olarak medyada özel programlar yürütülmektedir. Bulgaristan Ulusal Televizyonu Türkçe haber yayını yapmakta, azınlık meseleleriyle ilgili iki program sunmakta, azınlık temsilcilerine yer vermektedir . Vidin’den yayın yapan Roman Kablolu TV‘sine ülke çapında yayın yapma izni verilmiştir. Ayrıca bazı Roman yerel radyoları da yayınlarına devam etmektedirler. Roman topluluğuna ait birçok gazete ve dergi de mevcuttur. Yerel, bölgesel ve ulusal medyada gazeteciler tarafından azınlık hakları konusunda yapılan yayınlarla halk bilinçlendirilmeye çalışılmaktadır.200 Geleneksel Roman tatillerinin resmi tatiller olarak açıklanması da kanımca önemlidir. Sivil Toplum Kuruluşlarının finansal katkısıyla veya yabancı fonlarla Romanca yayınlar ve kitaplar basılmaya

198 “2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.24.

199

“2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.17.

200 “1999 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.16, “2001 Regular

Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.23, “2002 Regular

Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

başlandı. Roman toplulukları tarafından düzenlenen çeşitli kültür ve eğitim faaliyetleri hükümet tarafından desteklendi. 201

Yerel düzeyde, her belediyede Roman uzmanına veya Roman Komitesine yer verilmesine rağmen merkezde, Romanların temsil gücü çok sınırlıdır. Mayıs 2002 istatistiklerine göre, 28 ilden 12’si azınlıkların sosyal bütünleşmesi için farklı programları uygulamaya koyarken, beş tanesi, somut faaliyetler organize ettiler. Siyasi hayata katılım noktasında, Ekim 1999’da Romanlardan oluşan bir partinin belediye konseyinde 200 sandalye kazanması ilk önemli gelişmedir. Haziran 2001’deki genel seçimlerinde Romanların Meclisteki temsil oranları dikkat çekici şekilde yükselmiştir. Genel ve yerel seçimlerde Bulgaristan’daki Türk azınlığın durumunun da daha iyi olduğu gözlemlenmektedir.

Türkler tarafından kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi, iktidardaki koalisyon hükümetinin ortaklarındandır.202 Ancak Türklerin kamudaki önemli görevlerde ve ordudaki temsil oranları düşüktür. Nüfus Kayıt Yasası’nda yapılan değişiklikle, komünist rejim tarafından değiştirilen Türk isimlerini yeniden alabilmeleri sağlandı. Türk azınlıkla ilgili Avrupa Birliği’nin üzerinde ısrarla durduğu noktalardan biri ilk ve ortaokullarda Türkçe eğitime olanak sağlanmasıdır. İlk rapordaki bu vurgudan sonra konuyla ilgili bazı somut adımlar atıldıysa da daha ileri adımların atılması

201 “2003 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.26.

202 Brusıs, “The European Union and Interethnic Power-sharing Arrangements in Accession Countries,” s.8.

gerekmektedir. Örneğin yeteri kadar, yetişmiş öğretmen istihdam edilmek zorundadır.203

Roman azınlığın sorunları ile paralel değerlendirildiğinde Türk azınlığın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yatırım olanakları hâlâ yetersizdir ve yüksek işsizlik oranları dikkat çekse de bu Türk azınlığın daha iyi durumda olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Hâlâ ekonomik olarak az gelişmiş bölgelerde yaşayan Türklerin sosyo-ekonomik bütünleşmesinin sağlanması için daha başka tedbirler alınması gerekmektedir.204

Özetle, azınlıkların karşılaştığı problemlere ilişkin geliştirilen çerçeve programlar önemli değişimler öngörmektedirler. Ancak uygulama da yaşanılan sorunların aşılması için finansal kaynakların arttırılması gerekmektedir.205 Özellikle Romanların sosyal bütünleşmesi için gösterilen gayretler arttırılmalı, hayat şartları yükseltilmelidir. Bulgaristan makamları, Roman veya diğer azınlıklara karşı ırkçılığa sıfır tolerans politikası sergilemeli ve bu politikayı etkili olarak uygulamalıdır.206 Her türlü hoşgörüsüzlükle mücadele için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulmakta, özellikle ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığına ilişkin yayınlar ve diğer olaylarla mücadele için var olan yasal düzenlemelere etkin kullanılmalıdır.207

203 “2001 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.23.

204 “2003 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s.26.

205 “2004 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s. 26.

206 “2005 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

http://ec.europa.eu/enlargement/archives/bulgaria/key_documents_en.htm, s. 16.

207 “2006 Regular Report on Bulgaria’s Progress towards Accession,” Brussels,

SONUÇ

Azınlık kavramının uluslararası düzeyde geçerli sistematik bir tanımı yapılamamıştır. Konunun hukuki boyutu ülkeden ülkeye büyük ölçüde farklılıklar göstermektedir. Azınlıklar konusunda farklı bakış açılarının ortaya çıkmasında çoğunlukla devletler arası güç ilişkileri de önemli ölçüde rol oynamaktadır. Bu noktada azınlık kavramı daha çok siyasi boyutuyla dikkati çekmiştir. Konu bu açıdan ele alındığında belirsizlikler ve hassasiyetler de artmaktadır. Tüm ülkeler tarafından kabul edilecek bağlayıcı nitelikli düzenlemeler ve standartların belirlenmesindeki zorluklar ortadadır. Bu durum ise konunun esneklikle ele alınmasının zorunluluğunu göstermektedir.

Azınlık haklarının gelişimi tarihsel süreçte incelendiğinde azınlıklara ilişkin düzenlemeler uzun bir süre ya devletler arasında ikili olarak yapılan anlaşmalar çerçevesinde kalmış, ya da ayrımcılığın önlenmesi kapsamında dolaylı olarak liberal geleneğin bir uzantısı olarak “negatif koruma” şeklinde gerçekleşmiştir. Azınlıklar konusu temel insan hak ve özgürlükleriyle ayrımcılığın önlenmesi ve eşitlik ilkesi çerçevesinde algılanmıştır. Soğuk Savaşın da etkisiyle azınlık sorunlarının fazla gündeme getirilmediği görülmektedir. Soğuk savaşın sona ermesiyle Merkezi ve Doğu Avrupa ve Balkanlar’da “Demokratikleşme” ve “Avrupalılaşma” ikiz süreçleri ve bölgede yaşanması muhtemel etnik çatışmaları önleme düşüncesi etkin olmuş ve azınlıklar konusu bir kez daha özellikle Avrupa'nın gündeminde ilk sıralara yerleşmiştir. Bölge devletlerinin çok etnili yapısı özellikle eğitim, dil ve kültür alanlarında azınlık haklarının tekrar değerlendirilmesini zorunlu kılmıştır. Bunun bir

sonucu olarak Avrupa insan hakları rejimi, Birleşmiş Milletler rejiminden ayrı olarak, birçok açıdan azınlık hakları ile ilgili geniş düzenlemelere gitmiştir. Avrupa Konseyi azınlıklarla ilgili diğer düzenlemelerle birlikte “Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesini” ortaya koymuştur. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı etnik sorunlarla ilgili önemli çalışmalarda bulunmuştur. Bu konuda “pozitif koruma” çerçevesinde “ayrımcılığın önlenmesi” çizgisinden ayrılarak “azınlıkların korunması”na doğru kaymaya bağlamıştır. İkinci bölümde bu konu ayrıntıları ile ele alınmıştır.

Gelişen azınlık rejiminin ışığında Avrupa Birliği Avrupa Birliği içinde