• Sonuç bulunamadı

BÜNYESİNDE AZINLIKLARLA İLGİLİ ÖNEMLİ DÜZENLEMELER Ulusal Azınlıkların Eğitim Haklarına İlişkin Lahey Tavsiyeleri (1 Ekim 1996)

ULUSLARARASI ALANDA AZINLIKLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

BÜNYESİNDE AZINLIKLARLA İLGİLİ ÖNEMLİ DÜZENLEMELER Ulusal Azınlıkların Eğitim Haklarına İlişkin Lahey Tavsiyeleri (1 Ekim 1996)

Ulusal Azınlıkların Dil Haklarına İlişkin Oslo Tavsiyeleri (1 Şubat 1998)

Ulusal Azınlıkların Kamusal Yaşama Etkin Katılımına İlişkin Lund Tavsiyeleri (1 Eylül 1999)

AGİT Alanında Roman ve Sintilerin Durumlarına İlişkin Rapor Ve Tavsiyeler (10 Mart 2000)

Varşova Yönergesi (1 Ocak 2001)

Radyo Ve Televizyon Yayınlarında Azınlık Dillerinin Kullanımına İlişkin Kılavuz (10 Ekim 2003)

Çok Etnili Toplumlarda Kolluk Hizmetleri Üzerine Tavsiyeler (9 Şubat 2006)

2.5.1 Kopenhag Belgesi

Soğuk Savaşın bitişiyle azınlık haklarının garanti altına alınması konusu büyük bir hızla tüm ülkelerin gündemine girdi. Viyana İzleme Toplantısında azınlıkların korunmasına yönelik bir takım dikkate değer düzenlemeler üzerinde varılan görüş birliğinden hareketle, Avrupa’da 5 Haziran - 29 Temmuz 1990 tarihleri

arasında “Kopenhag İnsani Boyut Toplantısı” düzenlenmiştir.126 Bu ilk adımda, liberal demokrasinin temelini oluşturduğu ulusal azınlıklara geniş haklar tanıyan “Kopenhag Belgesi” hazırlandı.

Kopenhag Belgesi'nin 30.-40. maddeleri azınlıklarla ilgilidir. Azınlık haklarının korunmasının neden gerekli olduğu, bu belgenin 30. Maddesi'nin son paragrafında şu şekilde açıklanmıştır: AGİT'e katılan devletler “evrensel kabul görmüş insan haklarının bir parçası olarak, ulusal azınlıklara mensup kişilerin haklarına saygının, katılımcı Devletlerde barış, adalet, istikrar ve demokrasinin sağlanması için vazgeçilmez bir unsur olduğunu yeniden teyit ederler.”127

Bu belgeye göre ulusal azınlıklara mensup kişiler ifade özgürlüğüne, kendi etnik, kültürel, dilsel ve dinsel kimliklerini koruma ve geliştirme kendi kültürlerini her yönden geliştirebilme hakkına sahiptirler. Ayrıca, herhangi bir asimilasyon girişimine maruz bırakılamazlar (Mad. 32). Azınlık mensupları, kendi dillerini kullanmakta, okul ve kurumlarını kurmakta, dini ritüellerini gerçekleştirmekte, istedikleri kişilerle iletişime geçmekte ve hükümet-dışı organizasyonlara üye olmakta özgürdürler. (Mad. 32.1-32.6) Taraf ülkeler azınlıkların korunması, teşvik edilmesi ve onlara fikir danışılması, yeterli sayıda dil okulunun açılması ve bürokratik kısıtlamaların kaldırılması konusunda taahhütlerde bulundular (Mad. 33-35).128

İlk kez, 1989'da Viyana'da gerçekleşen AGİK toplantısında gündeme gelen “İnsani Boyut” kavramı, 1990 yılındaki Kopenhag Belgesi'nde ayrıntılı olarak ele

126 Martin Brusıs, “The European Union and Interethnic Power-sharing Arrangements in Accession Countries,” Journal on Ethnopolitics and Minority Issues in Europe, S. 1, 2003, s.1.

127

“Document of the Copenhagen Meeting of the Conference on the Human Dimension of CSCE” http//www.osce.org/documents/odihr/1990/06/13992_en.pdf

128

“Document of the Copenhagen Meeting of the Conference on the Human Dimension of CSCE” http//www.osce.org/documents/odihr/1990/06/13992_en.pdf

alınmıştır. Kopenhag Belgesi devlet-azınlık ilişkisi konusunda bazı standartların benimsendiği ilk belge olmuştur. Bu standartlar iki bölgesel anlaşmada da yer aldı. Bunlar: Bölgesel ve Azınlık Dilleri Avrupa Sözleşmesi ve Ulusal Azınlıkların Korunması Hakkındaki Çerçeve Sözleşmesidir.129

19 - 21 Kasım 1990 tarihleri arasında Paris'te AGİK bünyesinde daha önce kararlaştırılmamış bir zirve toplantısı yapılmıştır. Konferanssonunda imzalanan 21 Kasım 1990 tarihli “Yeni Bir Avrupa İçin Paris Şartı” adıyla yayınlanan sonuç belgesinde Avrupa'da demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkelerinin yeni Avrupa düzenine egemen olacak ilkeler olduğu belirtilmiştir. Önceki AGİK belgeleri gibi azınlık haklarına yer veren Paris Şartının “Yeni Bir Demokrasi, Barış ve Birlik Dönemi” ile “Gelecek İçin Rehber İlkeler” başlıklarını taşıyan bölümlerinde bu konuda katılan devletler arasında varılan uzlaşma yeniden teyit edilmiştir.130

Ulusal azınlık gruplarının demokratik sürece tam ve özgür katılımlarını amaçlayan, üye ülkelere daha ileri yükümlülükler getiren 1991 Cenevre Belgesi'nden sonra 1992'de gerçekleştirilen Helsinki Zirvesi'nde İnsani Boyut üzerinde biraz daha ayrıntılı olarak durulmuştur. Bu zirvede alınan kararlar doğrultusunda Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliği oluşturulmuştur.

2.5.2. Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliği (UAYK)

Helsinki Kararları doğrultusunda, ulusal azınlıklarla ilgili gerilimlerde “erken uyarıda” bulunacak, gerektiğinde de “erken harekete geçme” olanağı sağlayacak bir çatışma önleme aygıtı olarak kurulan Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliği,

129 Frots, “The Emergence and Selective Enforcement of International Minority- Rights Protections,”

denetleyici bir mekanizma değildir, devletlerin karşılaştığı sorunların çözümünde, temel çerçeve olarak kabul ettiği uluslararası standartlar doğrultusunda çalışan bir kurumdur. Komiserlik ofisi Lahey'dedir.

Bu amaçlarla özellikle bir devletin sınırları içindeki ulusal bir gruba mensup kişilerin, bir başka devletin sınırları içinde sayıca bir azınlık oluşturduğu gruplar üzerinde yoğunlaşmıştır. “Diplomatik yollarla sessizce faaliyet yürüten” Komiser, bağımsız hareket etme yetkisine sahiptir. Komiserliğin yürüttüğü faaliyetlerden haberdar olunması için Daimi Konsey'e resmi ve gayrı-resmi olarak çalışmaları hakkında üye devletlere bilgi aktarır; bir sorunun çözümü yönünde bir devlete tavsiyelerde bulunmuşsa bu tavsiyeleri131 de Daimi Konsey'e sunar. Komiserliğin ilgili hükümetlere sunduğu tavsiyelerin yanı sıra, her devletin uyması gerektiği düşünülen daha genel nitelikli ve bağlayıcı olmayan en sık karşılaşılan sorunların ne şekilde çözümlenebileceği konusunda bir perspektif sunan tavsiyeleri de mevcuttur.