• Sonuç bulunamadı

1.2.1 Dini Azınlıklar

1.3. AZINLIK HAKLAR

"Azınlık grubu üyelerine, nüfusun geri kalanından farklı olduklarının kabulü ve bu farklılıkların korunması ve geliştirilmesi amacıyla verilen haklar" azınlık hakları olarak tanımlanmaktadır.68 Azınlıklara ilişkin uluslararası belgelere

64 Arsava, a.g.e., s. 55. 65 Kymlicka, a.g.e., s. 187 66 Kurubaş a.g.e., s. 23. 67 Ibid, ss. 22-23.

68 Peter Cumber ve Steven Wheatley, “Minority Rights in The New Europe: An Introduction”, Peter Cumber, Steven Wheatley(ed.), Minority Rights in the 'New' Europe, The Hague: Martinus Nijhoff Publishers, 1999, s.19.

bakıldığında, bir azınlık için üç temel hakkın olduğu görülür. Birincisi, azınlık grubu olarak varolma hakkıdır. Bu hak doğal olarak zaten kabul edilmesi gereken bir insan hakkı olup, azınlıkların fiziksel varlıklarının korunması, yani soykırıma, etnik temizliğe uğratılmamaları gibi varlığın ortadan kalkmasına yol açacak herhangi bir eyleme karşı korunmalarını içermektedir. İkincisi, eşitliğin gözetilmesi ve ayrım yapılmaması hakkıdır. Bu hak da esasen insan hakları belgelerinde yer almaktadır. Üçüncüsü, azınlık kimliğinin tanınması ve kimlik unsurlarının yaşatılması, geliştirilmesi hakkıdır.69

1.3.1. Negatif ve Pozitif Hak Olarak Azınlık Hakları

Uluslararası hukukta azınlık hakları ile ilgili olarak, zaman zaman “ayrımcılığın önlenmesi” ve “azınlıkların korunması” kavramları temelinde, negatif- pozitif hak kavramları kullanılmaktadır. Negatif haklar; mülkiyet hakkı, seçme ve seçilme hakkı gibi tüm vatandaşlara eşit olarak tanınan haklar olup, ayrımcılığın önlenmesini sağlamaktadırlar. Kişi ya da grupların talep ettikleri eşit muameleyi engelleyen ya da aksatan her türlü uygulamanın kaldırılarak, toplumdaki tüm bireyleri için eşitliğin gözetilmesidir. Bu tür haklarda devletlerin yükümlülüğü, hakların kullanımını önleyecek davranışlardan kaçınmaktır. Negatif haklar ile azınlık üyelerinin topluma entegrasyonları hedeflenmektedir.70

Pozitif haklar ise ülkedeki çoğunluğun sahip olduğu haklara ilave olarak, azınlıkların korunması maksadıyla sadece bu gruba tanınan haklardır. Azınlıkların korunması ile kast edilen, özünde yine çoğunluğa eşit olma talebini barındıran, fakat kendilerine özgü karakteristiklerini de korumak isteyen grupların bu taleplerini

69 Kurubaş, a.g.e., s.25.

karşılamak üzere ilave hukuki önlemlerin alınmasıdır. Devletlerin aktif olarak desteklemek ve korumakla bir gruba ayrıcalık getirdiği için bunlar “olumlu ayrımcılık” olarak da nitelendirilebilir.71

Olumlu ayrımcılık bağlamında ayrımcılığın önlenmesi ile azınlıkların korunması arasındaki en önemli fark şudur: Ayrımcılığın önlenmesi, çoğunluk ve azınlık arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmaya yönelik geçici bir olgudur; halbuki azınlıkların korunması azınlığın azınlık olarak kalmasını, hatta güçlenmesini amaçladığından kalıcı bir olgudur.72

1.3.2. Bireysel ve Kolektif Hak Olarak Azınlık Hakları

Azınlık hakları ile ilgili değerlendirilmesi gereken bir diğer ayırım ise bireysel hak-kolektif hak ayırımıdır. Bireysel haklar toplumun tüm bireylerine eşit olarak verilmiş haklar iken kolektif haklar geniş toplum içinde bir gruba ayrıcalıklı olarak verilmiş hakları ifade eder. Kolektif haklar bir yönüyle kişilerin ancak başkalarıyla birlikte kullanabildiği haklar, diğer bir yönüyle de kolektif bir yarar, ya da “topluluk” için bir yarar sağlamak üzere kullanılan haklar olarak tanımlanmaktadır. Kolektif hakkın amacı, üyeleri dışında belli bir varlığa ve kimliğe sahip olan grubun varlığını ve onu var eden ayırıcı özelliklerini korumaktır.73

Kolektif hakların uzun vadede yerel özerklikten ayrılıkçılığa kadar gidebilecek talepler silsilesine yol açması ihtimaline dikkat çekilerek; uluslararası insan hakları hukukunun liberal gelenek doğrultusunda şekillendiğini; en temel öznesinin “birey” olduğunu vurgulanılmaktadır. Bu yaklaşım içinde kolektif haklar aracılığıyla korunan

71 Çavuşoğlu, a.g.e.. s. 164.

72 Oran, Küreselleşme ve Azınlıklar, s. 83. 73 Çavuşoğlu, a.g.e., ss. 55-56.

kolektif kültürel değerler zaman zaman grup üyelerinin bireysel tercihlerinin önüne geçerek temel bireysel hak ve özgürlükleri grup kimliği ve kültürü lehine kısıtlayabileceğini belirtmektedir. Bu sebeple, uluslararası alanda doğrudan doğruya azınlık haklarından değil, azınlığa mensup kişilerin haklarından bahsedilmesi gerektiğini ileri sürülmektedir. 74

Azınlık haklarının bireysel mi yoksa kolektif haklar grubunda mı değerlendirileceği ile ilgili tartışma uluslararası belgeler ışığında incelendiğinde, Kişisel ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 27. maddesinde, Ulusal ya da Etnik, Dinsel ve Dilsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Bildirgesi'nin 3. maddesinin ilk bendinde ve AGİK Kopenhag Belgesi'nin 32. maddesinin 6. bendinde, azınlığa mensup kişilerin “kendi gruplarının diğer üyeleriyle birlikte toplu olarak” azınlık haklarını kullanabilecekleri belirlenmektedir. Ancak bu ifadede, doktrinde ve İnsan Hakları Komitesi 27. maddeye ilişkin Genel Yorum’da, bahsi geçen hakların bireysel hak grubunda değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.75

Bu konuda Avrupa Konseyi Parlamenter Asamble'nin Protokol önerisi ile Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme daha farklı bir formülasyonla; azınlığa mensup kişilere, azınlık haklarından bireysel olarak ya da "başkalarıyla birlikte" yararlanma imkânı tanımaktadır. Çerçeve Sözleşme'yi Açıklayıcı Rapor'da ise bu ifadeyle, kolektif haklar anlayışından farklı olarak, hak ve hürriyetlerin birlikte kullanımının tanındığı; "başkaları" sözcüğünün aynı ulusal

74 Oran, Küreselleşme ve Azınlıklar, ss. 84-88. 75 Çavuşoğlu, a.g.e., s.58.

azınlığa, başka bir ulusal azınlığa ya da çoğunluğa mensup kişileri kapsayacak şekilde en geniş anlamda anlaşılması gerektiği üzerinde durulmaktadır.76

Uluslararası belgeler incelendiğinde azınlık haklarının bireysel boyutunun öne çıkartıldığı görülüyor. Bunun bir nedeni, devletlerin azınlıklara uluslararası kişilik verilmesini istememeleridir. Diğer nedeni ise, grupların bireyleri ezmesinin önüne geçmektir. Zira grup haklarının en önemli dayanaklarından biri, kendileri bakımından herhangi bir zarar doğmaksızın münferit bireylerin, belli bir gruba mensup olduklarını seçme ve açıklama haklarının bulunmasıdır. 77

Fakat bu hakların azınlıkların varlık ve kimlik hakkı çevresinde şekillendiği, azınlık mensubu kişilere tanınan kendi kültürlerini, dillerini ya da dinlerini yaşatma ve koruma hakkı ile asimilasyon yasağı, devletlerin bu alandaki pozitif yükümlülükleri ile birlikte düşünüldüğünde, dolaylı da olsa grup kimliğinin korunması sonucunu doğurması azınlık haklarının bizatihi bireysel haklar olduğunu söylemeyi zorlaştırmaktadır. Azınlık haklarını, kolektif haklarla bireysel hakların sınır çizgisinde “kolektif boyutlu bireysel haklar” olarak kabul etmek işin doğasına daha uygundur.78

76 Ibid, s.61.

77 Kurubaş, a.g.e., s.29., Alpkaya, a.g.e., s.158. 78 Çavuşoğlu, a.g.e., s. 64.

İKİNCİ BÖLÜM

ULUSLARARASI ALANDA AZINLIKLARA İLİŞKİN