• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: ARAġTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESĠ VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2. 2 FORMAL VE ĠNFORMAL EĞĠTĠM

2.4 FEN ÖĞRETĠMĠNDE OKUL DIġI ÖĞRENME ORTAMLARI

2.4.2 Botanik Bahçeler

edebilecekleri bir ortam oluĢturulmuĢtur (Adıgüzel, 2006). Dünya çapında bilinen en eski bilim merkezi; Francis Bacon‟un ampirik bilimsel metot ile oluĢturduğu yerdir. Bu merkez; 1683 yılında açılan ilk bilim müzesi olan, Oxford Üniversitesi‟ndeki Ashmolean Müzesine öncü olmuĢtur. Yıllar geçtikçe Amerika, Kanada, Almanya, Fransa, Ġngiltere ve Hindistan gibi ülkelerde birçok bilim müzesi art arda açılmıĢ bununla da yetinmeyip gezici sergilerle de bu ülkelerde verilen müze eğitim hizmeti yaygınlaĢtırılmıĢtır (Bozdoğan, 2011).

Türkiye‟de ise; müze eğitiminin temelleri Tanzimat dönemine dayanmaktadır. Ġsmayıl Hakkı ve Halil Etem gibi dönemin ünlü aydınları müze eğitimi konusuna dikkat çekmiĢtir. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde Remzi Oğuz Arık ve Satı Bey gibi kiĢiler ders plan örneği hazırlamıĢ ve eğitim ile müzelerin bir arada yürütülebileceğini vurgulamıĢtır (Ata, 2002 akt. ġahan, 2005). Ülkemizde müze eğitimindeki asıl geliĢmeler; 1990‟lardan sonra yaĢanmaya baĢlanmıĢ ve günümüzde Feza Gürsoy Bilim Merkezi, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi, Rahmi M. Koç Sanayi Müzesi gibi müzelerde çeĢitli eğitim etkinlikleri düzenlenerek hizmet vermektedir (Tezcan Akmehmet ve Ödekan, 2006).

2.4.2 Botanik Bahçeler

Ġnsanlara doğanın güzelliklerini tam anlamıyla yansıtan alanlardan birisi botanik bahçelerdir. “Botanik bahçeler; bitki koleksiyonlarının korunduğu, sergilendiği, eğitim ve bilimsel araĢtırmalar için çeĢitli dokümanları elinde tutan kurumlardır”. Dünya genelinde yaklaĢık olarak sayıları 2.500 adet olmakla birlikte bu bahçeler, 4 milyondan fazla canlı bitkiye de ev sahipliği yapmaktadır (Botanic Gardens Conservation International, t.y.)

Heywood (1987) botanik bahçeleri; Dünyada var olan bitki türlerini belirli bir düzen çerçevesinde yerleĢtirerek halka ve öğrencilere sunan ve bu bitkilerin özellikleri doğrultusunda bilimsel araĢtırmalara ıĢık tutan kurumlar olarak tanımlamaktadır (akt. Nuhoğlu, 2011).

Dünyadaki ilk botanik bahçesi, 1543 yılında Luca Ghini tarafından Ġtalya‟da kurulan Pisa Üniversitesi Bahçesi‟dir. Ġki yıl sonra Padua ve Floransa Üniversiteleri, dört yıl sonrada Bologna ve devamında sırayla 1587‟de Leiden ve 1621‟de Oxford Üniversitesi Bahçeleri kurulmuĢtur (Var ve KaraĢah, 2010). Tarihte kurulan ilk

21

Botanik Bahçeler Üniversitelerin tıp okulları olmuĢtur. Bu bahçelerde bitkiler ilaç yapımında kullanılmak üzere yetiĢtirilmiĢ ve üretilmiĢtir. Zamanla bu kullanım amacı giderek azalmıĢ ve bitkiler daha çok ticari hedefler doğrultusunda yetiĢtirilmeye baĢlanmıĢtır (Encyclopaedia Britannica, t.y.a). 19 y.y.‟a gelindiğinde ise; günümüze benzer Ģekilde faaliyet gösteren botanik bahçeler belirginleĢmeye baĢlamıĢtır. 1859 yılında Amerika‟da kurulan Missouri Botanik Bahçesi buna en iyi örnek teĢkil etmiĢtir (Botanic Gardens Conservation International, t.y.)

Dünyanın ılıman kuĢağında yer alan Türkiye zengin ve ilginç floraya sahip, 9.000 civarında eğrelti ve tohumlu bitki türünü bünyesinde barındırmaktadır (YüzbaĢıoğlu, 2004). Bu kadar çeĢitli canlı bitki türüne hakim olan bölgede; botanik bahçelerinin tarihi; Osmanlı ve Bizans Ġmparatorluğunda meyve, sebze ve tıbbi bitkilerin yetiĢtirilmesi Ģeklinde baĢlamıĢtır. O dönemde bugünkü anlamda kurulan öncü botanik bahçe ise; Galatasaray Lisesinin bulunduğu yerde kurulan Mekteb-i Tıbbiye-i ġahane bTıbbiye-inasının yanında, 1839 yılında hTıbbiye-izmete açılan Galata Sarayı BotanTıbbiye-ik Bahçesi‟dir. Ġstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Merkezi, Çankaya Botanik bahçesi, EskiĢehir Anadolu Üniversitesi Botanik Bahçesi, Çukurova Üniversitesi Botanik Bahçesi, Bursa Soğanlı Botanik Bahçesi gibi devamında açılan birçok botanik bahçe; üniversiteler ve vakıflar bünyesinde oluĢturulmuĢtur (Demircan ve Yılmaz, 2004). Doğal güzelliklerin halka sergilendiği yerler olarak bilinen botanik bahçeler bulunduğu coğrafyaya bağlı olmaksızın benzer amaçlar doğrultusunda hizmet vermektedir. Botanik bahçeler; genel olarak bilimsel (araĢtırma ve koruma), eğitsel (öğretim ve kültür) ve rekreasyonel açıdan önemli 3 temel iĢleve sahiptir (ġekil 3).

ġekil .3. Botanik Bahçelerinin ĠĢlevleri (Willison, 1997; akt. Var ve KaraĢah, 2010). Botanik Bahçelerinin ĠĢlevleri

Bilimsel ĠĢlevler Eğitsel ĠĢlevler Rekreaktif ĠĢlevler

-AraĢtırma -Öğretim

22

Hizmet iĢlevlerinden ilki; bu bahçelerde bulunan bitkiler arasında karĢılıklı çalıĢmalar yapılması ve bitki türleri arasındaki akrabalık iliĢkilerinin sınıflandırması için bilimsel araĢtırmaları yürütmektir. Bu bahçeler; bitkilerin bu Ģekilde kategorize edilip sergilenmesiyle biyolojik çeĢitlilik konusuna dikkat çekerek tehlike altında olan türlerin korunmasını sağlamaktadır (Önder ve Konaklı, 2011). Çünkü küresel ısınmayla mevsimlerin değiĢmesi üzerine birçok bitki türü yok olma tehlikesiyle yüz yüze kalmıĢtır. Ġklimlerin karıĢması, mevsimlerin değiĢmesi gibi problemler ile mücadele etmek için botanik bahçeler eĢsiz bir çaba sarf etmektedir. Dolayısıyla bu bahçeler bitkiler arasındaki iliĢkiyi ve küresel ısınma sonucunda meydana gelen sonuçları halka anlatan birer pencere olmuĢtur (Ali ve Trivedi, 2011). Botanik bahçeler, bilimsel çalıĢmalar için veri sunmasının yanında doğayı, bitkileri tanıma ve çevre duyarlılığının geliĢtirilmesi adına da katkı sağlamaktadır.

Botanik bahçeler; bulundukları bölgelerde yer alan eğitim kuruluĢlarının her bir kademesi için birer eğitim merkezidir (Önder ve Konaklı, 2011). Doğanın insanlara açtığı bir kapı olan botanik bahçeleri ve bu bahçelerde verilen eğitim programları eĢliğinde verilen informal eğitim okuldaki formal eğitimi desteklemektedir. Buradan yola çıkarak bu alanlara; gençler için kurulan öğrenme bahçeleri de denilmektedir. Gençler pratik yetenekler kazanmak, deneyim sahibi olup bizzat kendisi yaparak yaĢayarak öğrenme imkanı elde etmektedir (Morgan, Hamilton, Bentley ve Myrie, 2009).

2.4.3 Planetaryumlar

Uzayın derinliklerinde ve gökyüzü içerisinde birçok bilinmeyen ve gizemli noktada, insanlığı daima kendine doğru çeken bir sürü olay ve olgu vardır. Bu yüzden her birey ister uzay ister gökyüzü ile ilgili saklı kalan birçok olguyu ve kavramı öğrenmek ve bizzat gözlemlemek ister. Fakat herkes bu Ģansı tam anlamıyla elde edememektedir. Bu sıkıntılı durumu ortadan kaldırmak, uzayın ve gökyüzünün her halini gözler önüne sermek için planetaryum kavramı ortaya çıkmıĢtır.

Planetaryum, ülkemizin alıĢık olduğu bir kelime değildir. Türkçe‟deki karĢılığı olarak; gezegenevi olsa da planetaryum yerine eĢ anlamlı olarak „„yıldızevi‟‟, „„gökyüzü tiyatrosu‟‟, „„yıldız tiyatrosu‟‟, „„uzay tiyatrosu‟‟gibi isimler de kullanılmaktadır (Akoğlu, 2006:62). Planetaryumlar; gök olayları, astronomi ve uzay