• Sonuç bulunamadı

Boğazlar, Karadeniz ve Ege Denizi Kıyı Bölgelerinde Türk Hava

F. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI CEPHELERİNDE TÜRK

2. Boğazlar, Karadeniz ve Ege Denizi Kıyı Bölgelerinde Türk Hava

Seferberliğin ilk günlerinde Yeşilköy’de hazırlanan uçaklardan ikisi İzmir’e, birisi de Çanakkale Müstahkem Mevki K.lığı emrine gönderilmişti. Ancak pilotlarının yetersizliği ve meydana gelen kaza-kırımlardan dolayı geri çağrılmışlardır. Daha sonra, Ütğm.Fazıl, 25 Ağustos 1914’de uçarak Çanakkale’ye gelerek Boğaz dışında, Bozcaada ve Limni Adasındaki İngiliz deniz kuvvetlerinin havadan keşfi yapmıştır. 5 Eylül’de yapılan keşifte, boğazın 10 mil açığında Tavşan adalarının kuzeybatısında Basiliks tipinde iki İngiliz muhribinin boğazdan çıkan iki nakliye gemisini durdurmuş olduğu, İmroz istikametinde bulunan Veymouth kruvazörünün uçağı görür görmez seyre başladığı ve Limni yönünde Defence tipinde bir başka kruvazörün daha bulunduğunu tespit edilmiştir340.

Hava keşif uçuşlarının düzenli olarak yapılmasına Çanakkale Müstahkem Mevkiler K.lığı büyük önem vermekteydi. 14-19 Ekim 1914 tarihlerinde yapılan hava keşiflerinde İngiliz Deniz Kuvvetlerinde azalma olmadığı, bu kuvvetlere bazı şilep ve nakliye gemilerinin katıldığı görülmüş ve bu keşiflerden elde edilen bilgilere göre; İngiltere ve Fransa’nın boğaz girişine deniz gücü yığdığı ve yakın bir gelecekte Çanakkale Boğazına karşı harekata geçeceği tahmin edilmişti341.

Tek uçakla yapılan bu keşiflere destek olmak amacıyla Yzb Savmi iki kişilik Nieuport uçağı ile Çanakkale’ye gönderilmiştir. Yzb. Savmi, uçuş sırasında Marmara Denizine inmek zorunda kalmıştır.Uçağı ile denizde 24 saat kaldıktan sonra çekilerek Çanakkale’ye götürülmüştür. Bu sıralarda uçak teknolojisi oldukça geri olduğundan ve buna pilotların tecrübesizliği de eklenince sık sık kazalar ve arızalar meydana geliyordu342.

339

Keyüsk, Havacılık II, s.27.

340

BDH Türk Deniz Harekatı, s.188; BDH Türk Hava Harekatı, s.25.

341

Tuba Karakaya, “Çanakkale Muharebeleri”, Askeri Tarih Bülteni, sayı 36, Genkur.ATASE Basımevi., Ankara 1994, s.25; BDH Türk Hava Harekatı, s.21.

342

Hikmet Süer, “Çanakkale Muharebelerinde Türk Pilotu”, Çanakkale Muharebeleri 75.Yıl Armağanı, Genkur. ATASE Basımevi, Ankara 1990, s.53; Keyüsk, Havacılık II, s.29.

19 Şubat 1915’ten itibaren İngiliz-Fransız donanmasının boğazı bombardımana tutmasıyla Çanakkale Savaşı başladı. Almanya’dan gelen dört uçaktan üçü Başkomutanlığın emri ile Çanakkale’ye gönderilmişti. Bu uçakların keşifleri sayesinde düşman donanmasının boğazı zorlamak amacıyla harekata geçerek boğaza yaklaşmakta olduğu öğrenilmiştir. Böylece Türk birlikleri gerekli tedbirleri almış, tabyaları güçlendirmiştir. 18 Mart günü İtilaf donanması için felaketli bir gün olmuş, İngiliz ve Fransız uçaklarının yaptıkları uçuşlarda torpilleri görememeleri neticesinde, güçlü kruvazörleri torpillere çarparak batmıştır.

26 Mart günü yapılan keşif uçuşunda Bozcaada’dan sonra elverişsiz hava koşullarından dolayı uçuşa devam edilememiş, ancak keşif sırasında Bozcaada önlerinde birkaç İngiliz gemisi tespit edilmiştir. Ertesi günlerde yapılan keşiflerde Queen Elizabeth kruvazörünün Mondros koyunda demir olduğu ve beş nakliye gemisinin de yanında bulunduğu görülmüştür. Keşif sırasında düşmanın yeniden taarruza geçeceği ve karaya asker çıkaracağına dair bir emare görülmemiştir343.

Bu keşif faaliyetlerine devam edilirken teşkilat bakımından düzenlemeler yapıldı. Çanakkale alanında bulunan üç uçak, Alman pilotları, üç Türk subayı ve Alman bakım personelinden oluşan I.Tayyare Bölüğü teşkil edildi. Alman pilotu Tğm.Preussner, Bölük Komutanı olarak görevlendirildi. Müstahkem Mevki K.lığı bu bölüğe Rasıt olarak Yzb.Hüseyin’i atadı.

Bozcaada’daki düşman hava birliklerinin güçlenmesi, Çanakkale Boğazı civarında hava üstünlüğünü ele geçirmeleri olası olduğundan, Müstahkem Mevkiler K.lığı, bir hava taarruzu yapmayı emreder. 18 Nisan 1915’de yapılan hava taarruzunda beklenen başarı alınamamıştır. İngilizler bu saldırıya karşılık vermişlerse de alınan tedbirler sonucunda herhangi bir uçak kaybımız olmamıştır344.

Düşman kuvvetlerinin karadan çıkarma yapmalarının ardından keşif uçuşları yapılmıştır. Görev alan uçucular, Saroz Körfezi’nin en dar kesiminden başlayarak Ege kıyılarına kadar olan uzun bir keşif yapmışlar ve Çanakkale Boğazı’nın giriş kısmının her iki kıyısı ile Arıburnu önünde yükünü boşaltan 45 büyük nakliye gemisini tespit etmişlerdir. Ayrıca, düşman deniz gücüne iki Fransız kruvazörünün de katıldığını görmüşlerdir. Bu arada düşman nakliye gemilerine havadan bomba atılmıştır345.

343

Hv.K.K.lığı, “Çanakkale Savaşında Türk Hava Harekatı”, Hava Kuvvetleri Dergisi, sayı 343, Şubat 2003, s.19.

344

Çanakkale Hava Harekatı, s.20.

345

Yapılan bu keşiflerin sonuçları, V.Ordu K.lığına geç verilmiştir. Oysa, çıkarma öncesinde uçakların Çanakkale Müstahkem Mevkiler K.lığından alınıp, V.Ordu K.lığı emrine verilmeleri gerekiyordu. Çünkü çıkarmanın yapılacağının önceden bilinmesi V.Ordu için çok önemliydi. Bu olaylar üzerine V.Ordunun teklifi ile hava birliğinin faaliyetleri düşmanın çıkarma yaptığı kısımlara ve bunların önünde uzanan kıyılarda toplandı.

31 Mayıs 1915 günü İmroz, Limni, Seddülbahir ve Anafartalar dolaylarında yapılan keşifte, kıyıya yakın noktalarda çok sayıda düşman savaş gemisi ile nakliye gemisi tespit edilmiştir. Ayrıca Limni adası doğusunda bir tümeni barındıracak 15.000 kişilik ordugah,

birçok hayvan ve malzeme görülmüş, limana iki bomba atılmıştır346.

Yapılan bütün hava keşiflerin sonucunda, düşmanın çıkarma bölgelerini yeniden takviye ederek saldırılarını yoğunlaştıracağı anlaşılıyordu. Nitekim, bu hazırlıklar Seddülbahir’de devam eden ve 4 Haziran’da başlayan Üçüncü Kitre Muharebesinin şiddetini artırmasını sağlamıştı.

Türk uçaklarının yakın destek görevi ile yaptıkları alçaktan uçuşlarda çoğu zaman yerden açılan ateşle isabet alınmakta, hatta zaman zaman kendi uçaklarını tanıyamayan Türk topçusunun ateşine maruz kalınmaktaydı. Türk birliklerinde dürbünlerin yetersizliği veya olmaması bu gibi hatalara neden olmaktaydı 347.

6 Temmuz 1915’de Türk Tayyare Bölüğünün aylardır devam eden faaliyeti kısa süre durdu. Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, ilk aşamada V.Ordunun başarıya ulaşması için Çanakkale Müstahkem Mevkiler K.lığı emrinde bulunan kuvvetlerin çoğunu bu

arada Tayyare Bölüğünü de V.Ordu emrine vermişti348.

Temmuz ayının ilk haftasında yapılan bir düşman hava saldırısı sonucu iki Türk uçağı kullanılamayacak derecede hasar görmüştü. Bu saldırı sonucunda uçuşa bir süre ara verildi.

Almanya’dan getirilen 5 Gotha uçağından üçü İstanbul’a gelmiş ve Yeşilköy’de uçuşa hazırlanarak ikisi Çanakkale’ye gönderilmiştir. Bu uçaklar Müstahkem Mevkiler K.lığı emrinde kurulan Deniz Tayyare Müfrezesini oluşturmuştur. Müfrezenin tüm personeli Alman’dı. Daha sonradan Almanya’dan makineli tüfeklerle donatılmış ve bombardıman

346

Süer, s.69; Çanakkale Hava Harekatı., s.24.

347

Genkur.ATASE Arşivi,Birinci Dünya Harbi, kls. 1436, ds. 303, fih.5-15, (23 Mart 1334); Kurter, s.296; Karakaya, s.23.

348

görevi yapan dönemin en güçlü uçaklarından olan 5 Albatros ve 5 Gotha deniz uçağı getirilmiştir. Böylece, I.Tayyare Bölüğü takviye edilmiştir 349.

Gelibolu’da devam eden Çanakkale Savaşları, Eylül ayında mevzi muharebelerine dönüşmüştür. Keşif uçuşları ve diğer kaynaklardan alınan haberler, düşmanın Çanakkale Cephesinden çektiği kuvvetlerini başka cephelere göndermek için topladığını gösteriyordu. Ancak bu dönemde havaların bozulması, yağan yağmurun Galata Havaalanını kullanılmaz hale getirmesi keşif hareketlerini engelliyordu. Alandaki uçak hangarları ve personelin barındığı tesisler yıkılmıştı. Deniz uçaklarının barınakları sağlam kalmıştı. Keşifler bu uçaklarla yapılabilmiştir. Bu arada Deniz Hava Birliği sonradan katılan üç uçakla kuvvetlenmekte ve uçuş sayısını artırmaktadır. İstanbul ile Çanakkale arasında Tekirdağ dolaylarında kurulan yeni uçuş üssü sayesinde bu birliğin harekat sahası doğuya doğru genişledi. Deniz Hava Birlikleri Boğazlar K.lığı emrinde, VI. Fokker Tayyare Bölüğü, V.Ordu bölgesinde Çanakkale dolaylarında V.Tayyare Bölüğü ile bir deniz tayyare müfrezesi İzmir’de bulunmaktaydı. VI.Fokker Tayyare Bölüğünün vazifesi, Çanakkale bölgesine gelen uçaklara engel olmak, Limni, Bozcaada, İmroz adasında keşif uçuşlarında bulunmak ve uygun hedefleri bombalamaktı350.

Karadeniz’de Türk hava birliklerinin vazifesi, düşman deniz kuvvetlerinin harekatını engellemek, Türk mayın arama ve tarama gemilerini destekleme, ve Zonguldak’tan İstanbul’a kömür taşıyan Türk gemilerine keşif ve hava desteği sağlamaktır. Bu müfrezeler Kavak ve Ereğli’de konuşlandırılmıştır. Türk uçakları bu görevler için 48 sorti yapmışlardır ve nakliye gemilerinin seyir hatları üzerinde görülen düşman deniz altlarını bombardıman etmişlerdir.

Çanakkale Cephesinde düşman uçakları ile hava muharebeleri yapılmış ve bu muharebelerde Türk-Alman uçakları çok sayıda düşman uçağını düşürmüştür. 1916 yılı içinde Fokker Tayyare Bölüğünde görevli Yzb.Bodeckke, beş uçak düşürmek suretiyle Başkomutanlık Vekaleti tarafından madalya ile ödüllendirilmiştir351. Düşman uçaklarından arızalanıp zorunlu iniş yapanlar da olmuştur. Bunlardan birisi İngilizlere ait, Yunan pilot ve rasıtı olan uçağın Arıburnu ile Kabatepe arasında bir yere zorunlu inişidir. Pilot ve rasıt esir alınmıştır352.

1916 yılında Şubat – Nisan döneminde deniz hava birliği, 28 uçuş yapmış, İmroz, Limni, Taşoz ve Bozcaada dolaylarındaki düşmanın durumunu tespit ederek uygun hedefleri

349

Holzhausen, s.12; Karakaya, s.25.

350

Çanakkale Hava Harekatı, s.27; Kansu-Şenöz, s.241.

351

Kurter, s.492.

352

bombalamıştır. Bu bombardımanların dokuzunda hedeflere tam isabet sağlanmıştı. Daha sonraki aylarda da faaliyetleri devam eden bu birlik özellikle Çanakkale Cephesinde mayın ve ağ arama ve bunların yerlerinin tespitinde önemli görevler yapmış, deniz arama ve tarama müfrezelerine önemli oranda yardımları olmuştur. 1916 yılı sonbaharında keşif hareketlerine devam edilmiştir. Bu keşiflerde düşman kuvvetlerinin büyük kısmının Mondros Limanında,

daha küçük kuvvetlerinin ise İmroz ve Bozcaada’da bulunduğunu tespit etmişlerdi353.

Ayrıca bu dönemde düşman kuvvetleri pek çok askeri, sanayi ve sosyal hedeflerinin bulunduğu, Başkomutanlık Karargahının çalıştığı şehir olan İstanbul’a yönelik saldırıları olmuştu. Ancak İstanbul’a yapılan bu hava saldırıları önemli maddi hasardan ziyade psikolojik baskı oluşturma amacıyla yapılıyordu. Başkomutanlık bu konuda gereken tedbirleri almıştı354.

29 Mart ve 1 Nisan 1917’de İstanbul Boğazı dışında Rusların denize mayın döktüğü alanların keşif ve tahrip edilmesi vazifesini alan Türk uçakları Rumeli Fenerinin 1,5 mil kuzeybatısında bir Rus mayınını patlatmış, Karaburun civarında Rus mayın tarlalarının yerlerini tespit etmişti355.

Boğazlar Genel K.lığı Karadeniz’deki Rus filosunun durumunu sürekli keşif uçuşlarıyla kontrol ederek düşmanın amacını öğrenmeye çalışıyordu. Ayrıca İstanbul Boğazı’na giren ve çıkan Türk deniz araçları için büyük tehlike arz eden Rus mayınlarının yerlerinin belirlenerek zararsız hale getirilmesi çok önemliydi. Bu sebeple komutanlık emrindeki uçaklarla Boğazlar dışında ve kıyı bölgelerinde sürekli hava keşif uçuşları yapılmaktaydı. Haziran ayı içinde keşif uçuşları ve düşmana taarruz faaliyetlerine devam edilmişse de uçuşların artması, bakım ve onarım için gerekli malzemenin zamanında sağlanamaması, uçakların sık sık arıza yapması

nedeniyle Haziran 1917’de uçuşlarda önemli aksamalar olmuştu356.

1917 yılında Çanakkale bölgesinde kara harekatı bakımından bir faaliyet yoktu. Fakat, deniz ve hava birliklerinin faaliyetleri devam ediyordu. Düşman hava birlikleri gece gündüz Karadeniz dolaylarına özellikle İstanbul’a taarruz ettikleri gibi Ege Denizindeki üslerden ve uçak ana gemilerinden kalkan uçaklar da İzmir ve civarını bombalıyorlardı. Türk hava birlikleri de düşmanın bu saldırılarına karşı taarruzda bulunmaktaydı. 27 Ocak’ta

353

Kurter, s.493.

354

Keyüsk, Havacılık II, s.127.

355

Süer, s.72; Çanakkale Hava Harekatı, s.28.

356

Çanakkale’yi bombalamaya gelen 5 uçaktan oluşan düşman filosu ile yapılan hava muharebesinde bir İngiliz uçağı düşürüldü357.

Adalardaki düşman hava harekat ve faaliyetlerini gözetlemek ve gerektiğinde düşman kuvvetlerine taarruzda bulunmak üzere İzmir’de V., I. ve XII. Tayyare Bölükleri bulunuyordu. V.Tayyare Bölüğü 5 uçak ve 10 uçucudan oluşmaktaydı. 1917 yılının Mart ve Nisan aylarında hava durumu genel olarak uçuşa uygun olmadığından önemli uçuş faaliyeti olmamışsa da pilot Budaecke tarafından 30 Mart 1917’de İzmir’e taarruz eden bir İngiliz uçağı düşürülmüş ve pilotu esir alınmıştı.Mayıs ayında Sakız, Midilli ve Sisam adalarında yapılan hava keşiflerinde uygun düşman hedefleri bombalanmıştı. V.Tayyare Bölüğü, 12 Ocak 1918’e kadar Sisam adasına 14, Midilli Adasına 5, Sisam Adasına 13 ve İmroz, İstanköy Adalarına 1’er kez olmak üzere 34 keşif uçuşu yapmıştır. Mart 1918’de faaliyete başlayan XII.Tayyare Bölüğünün av uçaklarından sadece biri faaldi358.

Bu arada İngilizler, İzmir halkının moralini bozmak için önemli hedefleri tahrip etmek amacıyla birçok bombalama faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Düşmanın bu saldırılarına karşı Başkomutanlık Vekaletinden 3-4 yetenekli pilotla, son sistem birkaç uçağın verilmesi istenmiştir.

Deniz Tayyare Bölüğü, Adalardaki havadan keşif faaliyetlerini 3 uçak ve 6 uçucu ile yerine getirmekteydi.

1918 yılı başlarında İngilizler, İstanbul Boğazı ve İstanbul dolaylarında hava faaliyetlerini artırmıştı. Boğazlar Genel K.lığın bu durum karşısında Alman Deniz K.lığına İstanbul’daki av tayyare birliğinin daha iyi uçaklarla takviye edilmesini istemiş, ancak Almanya’dan istenilen uçaklar gönderilmemişti.

Düşmanın İstanbul’a yönelik hava harekatı 1918 yılında da sürmüştür.Son aylarda kurulan hava haber alma şebekesiyle İstanbul’a yaklaşan düşman uçakları tespit edilerek etkili

uçaksavarlarla ve IX.Tayyare Bölüğünün uçaklarıyla önlenmekteydi 359.

7 Mayıs 1918 tarihinde Karadeniz’de Ağva deresi ağzında bir Rus tayyare şalopası (vapuru) karaya vurdu. Bunun içinde Nieport 17 tipi üç av tayyaresi ve bol malzeme bulundu. Tayyareler iyi durumda olduğundan derhal 9 ncu Bölük emrine verildiler360.

357 BDH Türk Hava Harekatı, s.158. 358 Kansu-Şenöz, s.274. 359 BDH Türk Hava Harekatı, s.218. 360

I.Tayyare Bölüğü, Çanakkale ve Ege Denizi dolaylarında hava faaliyetlerinde bulunmuştur. V.Ordu K.lığı, uçakların önemli hedeflere bomba ve makineli tüfekle taarruzda bulunulmasını emretmiştir 361.

VI.Tayyare Bölüğü uçaklarının hepsi av uçaklarıydı. Bu bölük, 20 Ocak 1918’deki Türk Deniz Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği İmroz baskınından dönüş sırasında yapılan hava

muharebesinde 4 düşman uçağını düşürmüştü 362.

Aralıksız süren düşman akınlarını engellemek için devamlı uçuş yapan uçaklar yıpranmış ve parça ikmalleri zamanında yapılamamış, hasar görenlerin yedekleri konulamamış olduğundan faal uçak sayısı gün geçtikçe azalmaktaydı. 22 Ağustos 1918’den itibaren uçuşlar durdurulmuş ve uçakların bakım ve onarımıyla ilgilenilmiştir. Buna rağmen, 25 Eylül 1918’e kadar uçuşlar yapılamamıştır 363.

Uçuş faaliyetleri, 26 Eylül 1918’de yeniden başlatılır. VI.Fokker Bölüğünün muharebe gücü azalmıştır. 1 Ekim 1918’de Çanakkale’ye yaklaşan düşman uçaklarına taarruz eden iki Fokker uçağından birisinin makineli tüfeği tutukluk yapmış, diğer uçaktaki Alman pilot da isabet alarak ağır yaralanmıştır 364.

1917’de Uzunköprü’de XI.Tayyare Bölüğünün uçakları ile kurulan XV.Tayyare Bölüğü daha sonra takviye edilerek, İstanbul üzerine yapılacak düşman hava taarruzlarını karşılamak, Trakya’ya yönelecek düşman hava akınlarını engellemek ve Çanakkale’de bulunan I.ve VI.Tayyare Bölüklerine yardım etmek görevleri verilmişti. Bu vazifeleri yapmak için bölüğün uçak sayısı dokuza çıkarılmış, bölüğe Alman ve Türk personel tayin edilmişti. Sonradan Çorlu’ya intikal ettirilmiş olan bu bölük, III.Ordu’nun teklifi ile 7 Kasım 1918’de Yeşilköy’de konuşlandırılmıştır 365.