• Sonuç bulunamadı

3. ARAŞTIRMA BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

3.5. Dedikodu ve Sosyal İlişki Arasındaki Durum

3.5.1. Birlikte Dedikodu Yapan Bireylerin Birbirlerine Karşı Tavırları

ilişkinin sıcaklığını arttırabileceğini daha önceki başlıklardan bazılarında bildirilmiştir. Ancak dedikodu yapan bireyler arasındaki ilişkinin her zaman olumlu olmayacağı, bir takım olumsuz durumlar ile de karşılaşılabileceğini belirtmekte fayda vardır. Çünkü yapılan dedikodu bireyler arasındaki samimiyeti pekiştireceği gibi ilişkilerin kopmasına da yol açabilmektedir. Özellikle dedikodudan sonra bireylerin birbirleri hakkındaki düşünceleri ya da tutumu bu ilişkinin devamının sinyallerini verir niteliktedir.

Dedikodu yapan bireylerin sosyal ilişki tarzını öğrenmek için çalışmada bu başlık altında sorulan diğer bir soru da; “Dedikodu yapan kişilerin veya o ortamda bulunan kişilerin birbirlerine karşı tavrı nasıldır? Yani ilişkileri nasıldır?” şeklindedir. Bu konuda A.Y(42) şunu belirtmektedir; “Dedikodu yapan kişiler birbirine yakındırlar ve bir paylaşma vardır. Birbirlerine güvenirler onun için de rahatça konuşup bildiklerini paylaşırlar.” Bilgisayar mühendisi G.Y(29)’nin bu konudaki görüşü de A.Y’nin görüşüne paraleldir; “ Dedikodu yapan bireyler birbirine yaklaşır. Yani dedikodu anında bireyler arasında samimiyet ve yakınlık vardır. Ortak bir paylaşım olduğu için daha samimiyet ve sıcaklık var tabi.”

Ancak ev hanımı B.G(34)’in bu konudaki görüşü A.Y.’den farklıdır. B.G.’e göre; “Dedikodu yapan kişiler dedikodu yaptıkları anda araları çok iyi ve samimiler ama daha sonra söylediklerini itiraz edip birbirlerine düşüyorlar. Biri der ben öyle söylemedim sen dedin diğeri hayır sen şunu söylemiştin der ve arada kargaşa çıkar. Yani dedikodu yaparken yakındırlar ama daha sonrasında ise araları bozulur ve birbirlerine güvenmezler. “ yine hemşire G.K.(45) şunu belirterek; “Dedikodu yapan kişilerin araları çok iyidir. Özellikle de ortak bir sevmedikleri varsa. Böylece onun hakkında konuşurken daha samimi oluyorlar. Mesela bir hemşire arkadaşımla aramız kötüydü. Onunla inatla konuşmamaya devam ediyorum. Yine onu çok sevmeyen bir başka hemşire arkadaşım var bir araya geldiğimizde o kişinin çokça dedikodusunu yaparız. Başka bir şeyden konuşurken konu birden gelip onu buluyor.”

Ancak ev hanımı G.B(50) dedikodu yapan kişilere veya o ortamda bulunan kişilere daha suçlayıcı bir tavır sergileyerek onları yargılamaktadır; “Dedikodu yapan insanlarda bir ikiyüzlülük var. Çünkü birbirlerinin arkasından hakkında konuşurlar ama sonra yüz yüze gelince hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar. Benim oturduğum apartmandaki komşularım da öyle yapıyorlar birbirleri hakkında konuşuyorlar ama

sonra hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar. “Yani önünde konuşup arkandan mezarını kazıyorlar.”

Dedikodu anında sosyal iletişimin olumlu ya da olumsuz olması kimi zaman hakkında dedikodu yapan kişiye karşı o ortamda bulunan kişilerin ortak yargılarına bağlıdır. Çünkü eğer hakkında dedikodu yapılan kişi o ortamdaki herkes tarafından sevilmeyen biri ise onun ile ilgili olumsuz konuşmak o ortamdakiler arasında daha samimi ilişkilerin doğmasına sebebiyet verecektir. Ancak eğer hakkında olumsuz konuşulan kişi eğer sevilen bir kişi ise dedikodu yapan kişiye karşı genel bir tavır alınarak o kişi bazen sohbet anında dışlanmakta ve onu haksızlığı kimi zaman sık sık dile getirilebilmektedir. Yani dedikodudaki sosyal ilişkilerin boyutu bu eylemi gerçekleştiren bireylere bağlı olabileceği gibi hakkında dedikodu yapılan kişilere göre de değişkenlik göstermektedir. Bu konuya Milliyet.com.tr sitesinin 9 Şubat 2012’de ”Dedikodu İle İlgili İlginç Araştırma “başlıklı haber örnek verilebilmektedir. Haber şöyledir; Bilim adamları, başkalarını özellikle bir haksızlığa karşı uyarmak amacıyla yapılan dedikodunun, haksızlığa şahit olmanın yarattığı stresi azalttığını bildirdi."Journal of Personality and Social Psychology" dergisinin haberine göre, hakkında konuşulacağını bilmek de sosyal davranışı olumlu yönde etkiliyor. Berkely’deki California Üniversitesi bilim adamları, deneklere dört farklı test uyguladı. İlk testte, deneklerin, karşılıklı güvene dayalı, para kazanılan bir oyunda, oyuncuların hile yapmasına verdikleri tepki ölçüldü. 51 denek önce iki kişiyi oyunu oynarken izledi. Oyunculardan biri, daha fazla kazanmak için hile yaptığında, deneklerin kalp atışının hızlandığı tespit edildi. Deneklerin büyük bölümü, oyuncu değişikliği yapıldığında, yeni oyuncuyu hile yapan konusunda uyardı. Hile yapanın bu olumsuz davranışı hakkında bir başkasıyla dedikodu yapmak, deneklerin kalp atışlarının tekrar normal seviyeye düşmesini ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladı. İkinci testte 111 denek önce özgecilik ve diğer insanlarla işbirliği yapma istekliliğini belirlemek üzere anket doldurdu. Ortalamanın üzerinde sosyal olan kişilerin, hile yapanlardan daha büyük rahatsızlık duyduğu ve bir sonraki oyuncuyu uyarma konusunda daha istekli olduğu görüldü. Bilim adamları, şartları ağırlaştırmak için, hile konusunda diğerlerini uyarma karşılığında deneklerin, araştırmaya katıldıkları için alacakları paranın bir bölümünden vazgeçmelerini istedi. Ancak deneklerin para kaybedecek olması sonucu etkilemedi. Denekler, bu konuda konuşmak için para ödemeyi kabul etti. Testlerin sonuncusuna 300 denek katıldı. Deneklere, 50 dolar değerinde jetonlar verildi

ve kazandıklarının kendilerine ödeneceği belirtildi. Oyuncuların bir bölümüne, verilen arada bir gözlemcinin kimin hile yaptığını açıklayacağı söylendi. Özellikle ankette egoist çıkanlar, bu uyarıdan sonra çok dürüst ve işbirliğine açık davrandı. Bilim adamları, hakkında başkalarının konuşacağını bilmenin bu denekleri daha sosyal davranmaya yönelttiğini belirtti.

Bu haber dedikodunun sosyal hayatta ne kadar önemli olabileceği ve sosyal ilişkilerimizde belirleyici etkene sahip olabileceği şeklindeki görüşleri destekler niteliktedir.

3.5.2. Dedikoduya Katılıp-Katılmama Durumunda Karşılaşılan Tavır