• Sonuç bulunamadı

Birleşmiş Milletlerin Amaç ve İlkelerine Aykırı Eylemlerde Bulunanlar

Mülteci statüsü verilemeyecek kişilerin belirlenmesinde uygulanan şartlardan bir tanesi de Birleşmiş Milletlerin353 amaç ve ilkelerine aykırı eylemde bulunmaktır. Bu sebep 1951 Tarihli Cenevre Konvansiyonu’nun 1. maddesinin F/c bendinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, Birleşmiş Milletlerin amaç354 ve ilkelerine355

353 Birleşmiş Milletler Antlaşması (BM Şartı), 25 Nisan 1945'de San Francisco'da (ABD) toplanan

BM Uluslararası Örgütlenme Konferansı (San Francisco Konferansı) sonucunda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 51 ülke tarafından 26 Haziran 1945'de imzalandı, 24 Ekim 1945'de yürürlüğe girdi.

Uluslararası Adalet Divanı Statüsü, Antlaşma'nın ayrılmaz bir parçasıdır.

Antlaşmanın 23, 27 ve 61. maddelerinde yapılan değişiklikler, 17 Aralık 1963 tarihinde Genel Kurul'ca kabul edildi, 3 Ağustos 1965'de yürürlüğe girdi. 61. maddede 2. kez yapılan değişiklik 20 Aralık 1997 tarihinde Genel Kurul'ca kabul edildi, 24 Aralık 1973'de yürürlüğe girdi. 109. maddede yapılan bir değişiklik de 20 Aralık 1965 tarihinde Genel Kurul'ca kabul edilerek 12 Haziran 1968'de yürürlüğe girdi.

23. maddede yapılan değişiklik, Güvenlik Konseyi'nin üye sayısını 11'den 15'e çıkarmaktadır. Değiştirilmiş 27. madde, Güvenlik Konseyi'nin usül sorunlarındaki kararlarının 9 üyenin olumlu oyu ile alınacağını (daha önce 7 idi), bütün öteki sorunlarla ilgili kararların ise, Güvenlik Konseyi'nin 5 sürekli üyesinin oyları da dahil olmak üzere, 9 üyenin olumlu oyu ile alınacağını (daha önce 7 idi) öngörüyor.

61. maddede yapılan ve 3 Aralık 1965 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in üye sayısını 18'den 27'ye çıkarmaktaydı. Aynı maddede daha sonra yapılan ve 24 Aralık 1973'de yürürlüğe giren değişiklik ile Konsey'in üye sayısı 27'den 54'e yükseltildi.

109. maddenin birinci fıkrası ile ilgili değişiklik, Antlaşma'nın gözden geçirilmesi amacıyla, Genel Kurul'un üçte iki çoğunluğunun ve Güvenlik Konseyi'nin herhangi 9 üyesinin oylarıyla (daha önce 7 idi) saptanacak yer ve tarihte Birleşmiş Milletler üyelerinin bir Genel Konfansı'nın düzenlenebileceğini öngörüyor. Genel Kurul'un 10. olağan toplantısında böyle bir gözden geçirme konferansının önerileceğine ilişkin bir hükmü içeren 109. maddenin 3. fıkrası, 1955 yılında Genel Kurul'un 10. olağan toplantısında Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi tarafından uygulanmış olması dolayısıyla, "Güvenlik Konseyi'nin herhangi 7 üyesinin oyu"ndan söz eden özgün biçimi ile korunmaktadır. Bkz. http://www.belgenet.com/arsiv/sozlesme/bmsarti.html (Çevrimiçi Tarihi: 2.08.2012).

354 Birleşmiş Milletler Antlaşmasının (Birleşmiş Milletler Şartının) 1. maddesinde örgütün amaçları

belirtilmiştir. Anılan maddeye göre Birleşmiş Milletler'in amaçları şunlardır:

1- Uluslararası barış ve güvenliği korumak ve bu amaçla: barışın uğrayacağı tehditleri önlemek ve bunları boşa çıkarmak, saldırı ya da barışın başka yollarla bozulması eylemlerini bastırmak üzere etkin ortak önlemler almak; ve barışın bozulmasına yol açabilecek nitelikteki uluslararası uyuşmazlık veya durumların düzeltilmesini ya da çözümlenmesini barışçı yollarla, adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmek;

2- Uluslar arasında, halkların hak eşitliği ve kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi ilkesine saygı üzerine kurulmuş dostça ilişkiler geliştirmek, ve dünya barışını güçlendirmek için diğer uygun önlemleri almak;

3- Ekonomik, sosyal, kültürel ve insancıl nitelikteki uluslararası sorunları çözmede, ve ırk, cinsiyet, dil ya da din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirliğini sağlamak; ve

4- Bu ereklere ulaşılması yolunda ulusların giriştikleri eylemlerin uyumlaştığı bir odak olmak.

355 Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 2. maddesinde ise 1. maddede belirtilen amaçların

gerçekleştirilmesinde gerekli olan ilkeler belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, Birleşmiş Milletler örgütü ve üyeleri, 1. Maddede belirtilen amaçlara ulaşmak üzere aşağıdaki ilkelere uygun biçimde hareket edeceklerdir:

1. Örgüt, tüm üyelerinin egemen eşitliği ilkesi üzerine kurulmuştur.

2. Tüm üyeler, üyelik sıfatından doğan hak ve çıkarlardan tümünün yararlanmasını sağlamak için, işbu Antlaşma'ya uygun olarak üstlendikleri yükümlülükleri iyi niyetle yerine getirirler.

aykırı fiillerden suçlu olduğuna dair hakkında ciddi kanaat mevcut olan bir kişi hakkında bu Sözleşmenin hükümleri uygulanmayacaktır.

Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı eylemlerde bulunma şartı 1951 Cenevre Konvansiyonunun 1. maddesinin F/a bendinde sayılan barışa karşı suçlar, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar şartı ile örtüşmekte zira bu suçlar Birleşmiş Miletlerin amaç ve ilkelerine aykırı eylemler olarak kabul edilmektedir356.

Bu bent ile Sözleşmeye yeni bir hüküm getirilmeyip 1. maddenin F/a bendi kapsamına girmeyen durum ve eylemlerin, Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine genel bir yollama yapmak suretiyle kapsam içine alınmaya çalışılmıştır357. Ancak Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde sayılan amaç ve ilkeler, Birleşmiş Milletler üye devletlerinin birbirleriyle veya uluslararası toplumun tümüyle olan ilişkilerinde uymaları gereken temel prensiplerdir. Bu nedenle bu hüküm sadece devlet ya da devlet benzeri yapılarda iktidar konumunda olan kişilerin bu suçları işleyebilecek kapasitede olduklarını ve bundan dolayı bireysel sorumlu olmaları gerektiğini kabul etmektedir358.

Şimdiye kadar söz konusu hükmüne göre mülteci statüsü dışında bırakma işlemine dayalı bir emsal karar ortaya çıkmamıştır359. Ancak genel nitelikte olduğu gözönünde

3. Tüm üyeler, uluslararası nitelikteki uyuşmazlıklarını, uluslararası barış ve güvenliği ve adaleti tehlikeye düşürmeyecek biçimde, barışçı yollarla çözerler.

4. Tüm üyeler, uluslararası ilişkilerinde gerek herhangi bir başka devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasal bağımsızlığa karşı, gerek Birleşmiş Milletler'in Amaçları ile bağdaşmayacak herhangi bir biçimde kuvvet kullanma tehdidine ya da kuvvet kullanılmasına başvurmaktan kaçınırlar.

5. Tüm üyeler, örgütün işbu Antlaşma gereği giriştiği tüm eylemlerde örgüte her türlü yardımı yaparlar ve Birleşmiş Milletler tarafından aleyhinde önleme ya da zorlama eylemine girişilen herhangi bir devlete yardım etmekten kaçınırlar.

6. Örgüt, Birleşmiş Milletler üyesi olmayan devletlerin de, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasının gerektirdiği ölçüde bu ilkelere uygun biçimde hareket etmesini sağlar.

7. İşbu Antlaşma'nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler'e herhangi bir devletin kendi iç yetki alanına giren konulara müdahale yetkisi vermediği gibi, üyeleri de bu türden konuları işbu Antla ma uyarınca bir çözüme bağlamaya zorlayamaz; ancak, bu ilke, VII. Bölüm'de öngörülmüş olan zorlayıcı önlemlerin uygulanmasını hiçbir biçimde engellemez.

356 ÇİÇEKLİ, “Uluslararası Hukukta Mülteciler ve Sığınmacılar”, s. 70. 357 ODMAN, “Mülteci Hukuku”, s. 144.

358 ODMAN, “Mülteci Hukuku”, s. 144; ÇİÇEKLİ, “Uluslararası Hukukta Mülteciler ve

Sığınmacılar”, s. 70; BMMYK Elkitabı, 1998, paragraf 163.

359 ODMAN, “Mülteci Hukuku”, s. 144; ALTINIŞIK, YILDIRIM, “Mülteci Haklarının

bulundurularak uygulamada dikkatli davranılmasının gerektiği vurgulanmaktadır360.

VI. Mülteci Statüsünün Sona Ermesini Gerektiren Durumlar

Bu başlık altında, mülteci statüsünün sona ermesini gerektiren durumlar, 1951 Cenevre Konvansiyonunun 1. maddesinin C bendinde belirtildiği biçimiyle altı değişik ihtimale göre irdelenecek olup buna ek olarak kendi isteğinin dışında statünün iptal edilmesi durumu da ele alınacaktır.

1951 Cenevre Konvansiyonu’nun 1/C maddesinde belirtildiği ihtimallere göre mültecilik statüsünün sona ermesi durumlarında, kişi, geri dönüş için BMMYK’nın yardımına başvurur ya da dönmeyi reddetmesi durumunda da sığındığı ülkede ikamet sahibi olan veya olmayan yabancı olarak kabul edilir ve bunun hukuksal sonuçları etkisine girer361.

A. Vatandaşı Olduğu Ülkenin Korumasından Kendi İsteği ile Tekrar