• Sonuç bulunamadı

Birinci Kahire Konferansı

2. İKİNCİ BÖLÜM

2.2. İkinci Dünya Savaşı Ve Türkiye’nin Savaş Dışı Durumu

2.2.2. Türkiye’nin Savaş Dışı Durumu

2.2.2.1. Uluslararası Görüşmelerde Türkiye’nin Savaş Dışılığı Ve

2.2.2.1.6. Birinci Kahire Konferansı

İngiltere Dışişleri Bakanı Anthony Eden Moskova Konferansı’nda alınmış kararları doğrultusunda 5-6 Kasım 1943 tarihinde Türk Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu

339 Weisband, a.g.e., s.81-82. 340 Gürün, a.g.e., s.413.

ile Kahire’de biraraya gelmiştir.342 Eden görüşmelerin başlangıcında ilk etapta meslektaşı Menemencioğlu Sovyet endişesini gidermeye çalışmıştır. Menemencioğlu’nun Sovyetlerin savaşı kısaltmak için değil, savaş sonrası düzen için Türkiye’nin zayıflatılması arzusu barındırdığını, yayılmacı emellerine ait politikalar güttüğünü savunmuştur. Eden, Menemencioğlu’nun Sovyet şüphelerindeki ısrarına cevaben, “Sovyetler’in eğer yayılma arzusu var ise Türkiye, savaş dışı kalarak bunu engelleyemez” demiştir.343 Eden verdiği gözdağı ile birlikte, Menemencioğlu’na üç hafta içerisinde Türk topraklarında hava üslerinin açılması talebini sunmuştur. Menemencioğlu, hava üslerinin açılmasının doğrudan savaşa girmek olduğunu belirterek talebi kabul etmemiştir. Menemencioğlu’na göre Türkiye’yi savaşa sokmak için sunulmuş bu talep, Molotov’un baskısı sonucu ortaya çıkmıştır. Müttefik devletler tarafından hava üslerinin kullanılması Türkiye’nin Almanya’ya savaş açmasından farksız olacaktır.344 Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Steinhardt’ın Hull’a aktardığı bilgiye göre, Alman Büyükelçi von Papen, Türkiye’nin herhangi bir hava üssünü Müttefik devletlere açması durumunda Almanya ve Bulgaristan ile savaş durumuna geleceğini aktardığını belirtmiştir.345

Moskova Konferansı’nda alınan kararlar doğrultusunda İngiltere, ABD, Sovyetler Birliği Türkiye’nin savaşa katılmasını ayrı nedenlerle arzulamıştır. İngiltere, Akdeniz ve Ege’den Almanya’nın çekilmesini ve İmparatorluk yollarının açılmasını temin için isterken; Sovyetler Birliği’nin Türkiye’nin savaşa girmesinde birçok politik yararı söz konusudur. Ancak ilk etapta amacı, Fransa’da ikinci cephenin açılmasından önce Sovyetler’in Almanlarla savaş yükünün azaltılması ve İngiltere’nin Balkanlar’daki kurmak istediği nüfuzu önlemek olmuştur. ABD ise, Türkiye’nin savaşa girmesinin ardından Balkanlarda yeni bir cephe açılmayacağını ve bu sebeple tüm gücünü Batı Avrupa ve İtalya’da gerçekleşen eylemlere yöneltebileceğini düşünerek politikasını belirlemiştir.346

342 Korkmazcan, a.g.e., s.222. 343 Mustafa Aydın, a.g.e., s.458. 344 Weisband, a.g.e., s.85. 345 Korkmazcan, a.g.e., s.223.

Türk Hükümeti üç Müttefik devletin de niyet ve emellerini tahmin etmiş, ancak İngiliz Hükümeti ile gerçekleştirilen toplantıda Türkiye’nin durumunun açıklığa kavuşması için diretmiştir. Bu arzu ile Menemencioğlu, Eden’e Türkiye’nin tali nedenlerden dolayı savaşa dahil edilmesi vaziyetinin Rus baskısının neticesi olduğunu ortaya koymak adına sorular yöneltmiştir. Menemencioğlu, Türkiye’nin savaşa girmesinin Rusların Balkanlara sızmasına yardımcı olacağını, bu durumun İngiltere için yararlı olup olmadığını sormuştur. Eden, Rusların Balkanlarda yayılma arzusunun olması halinde Türkiye’nin savaşa girmesini istemeyeceği savunmasını yapmıştır. Menemencioğlu’nun buna yanıtı Rusların, Türkiye’nin yıpranmasını sağlamak fikrine sahip oldukları olmuştur. Türk hava üslerinin İngilizlere açılmasının Almanya’nın saldırısına neden olacağını ileten Numan Menemencioğlu’na Eden, Portekiz’de Azor Adalarının üslerinin kullanıldığı, ancak Almanya’nın Portekiz’e saldırmadığı örneğini vermiş, Türkiye’yi Portekizler ile Türkiye’nin durumunun aynı olacağı yönünde ikna etmeye çalışmıştır. Eden, Menemencioğlu’nun hava üsleri konusunda tavrının değişmemesi üzerine, Türkiye’nin üç müttefik devlet ile işbirliğini reddettiğini ve bu durumun savaş yıllarında ve sonrasında ilişkileri olumsuz etkileyeceğini belirterek, Türkiye’ye tehditte bulunmuştur.347 Türk Hükümeti’nin Polonya sendromundan daha önce bahsedilmiştir. Bu husus ile ilgili olarak Menemencioğlu’nun doğrudan Eden’e yönelttiği; “Polonya konusundaki niyetiniz nedir?” sorusuna yanıt olarak sert bir tepki ile, “Bu sizi neden ilgilendirir ki?” cevabını almış, Menemencioğlu; “Çünkü Polonya bizim için bir ‘pierre de touceh’348tur” karşılığını vermiştir.349 Menemencioğlu, Kahire’de Rusya’nın teklifinin Türkiye bütünlüğüne saldırı olduğunu ispatlamaya çalışmıştır.

Türk Dışişleri Bakanı hava üsleri talebini Kahire Konferansı sırasında reddetmiş olsa da savaşa girmek mevzusunda hükümeti ile görüşmeler gerçekleştireceğini iletmiştir.350 Menemencioğlu Kahire'de Eden'e herhangi bir söz vermeyi reddetmiş, ancak görüşmeden sonra Türk kabinesi savaştan uzak kalmanın yararlarını ve risklerini tartışmak için bir araya gelmiştir. Kabine, Alman saldırısının tehdidinin giderek daha uzak göründüğü ve şimdi daha büyük bir sorunun savaştan sonra diplomatik soyutlanma

347 Gürün, a.g.e., s.415-417.

348 ‘Pierre de touceh’ Fransızca, ‘denek taşı’ demektir. 349 Weisband, a.g.e., s.90.

olasılığı olduğu konusunda hemfikir olmuştur. Savaş sonrası Sovyet düşmanlığı ve saldırganlığı konusunda giderek daha fazla endişelenen kabine, en kısa zamanda "prensipte savaşa girmeye" karar vermiştir.351

Türkiye, İngiltere’nin taleplerine resmi cevabı, Menemencioğlu’nun ilettiği raporu değerlendirdikten sonra, 17 Kasım 1943 tarihinde, İngiltere Büyükelçisine nota ile bildirmiştir.352 İletilen notaya göre, Türkiye’nin üs vermesi talebi reddedilmiş, savaşa katılması ise üç ön koşula bağlı tutulmuştur:

I. “Türk ordusunun muharebe kabiliyetinin ve memleketin müessir müdafaasının icap ettirdiği bütün “potentiel materiel”in temini.

II. Müttefik İngiliz ordusuyla bilfiil “cooperation’un şart olduğu,

III. Emniyet ve menafi hususundaki siyasi şeraitin sağlam esaslara raptı.”353

Türkiye sunduğu ön koşullardan ilkinde yeterli derecede savunma donatımın henüz sağlanmadığına dikkat çekmiş ve İngiltere’nin Adana Görüşmeleri’nde vaat ettiği yardımın yapılmasını talep etmiştir. İkinci koşulda Balkanlarda planlanan hareketin Müttefiklerin işbirliği ile gerçekleşmesini istemiştir. Üçüncü koşulda, Müttefiklerin menfaatleri ve güvenliği konusunda koşulların tam olarak belirlenmesi ve Türkiye’nin bu politikalar doğrultusunda bilgilendirilmesini talep etmiştir. Türk Hükümeti’nin talepleri, Türk savunmasının zaaflarını belirlemiştir. Türk Hükümeti harbe katılma konusunda üçlü bir talebi reddetmiş, bu meseleyi yalnızca İngiltere ile yürütme talebinde bulunmuştur.354