• Sonuç bulunamadı

Birinci Dünya Harbi öncesinde Osmanlı Devleti tarafından Fransa‟ya üç adet tayyare sipariĢ edilmiĢtir. Ancak Fransa‟ya parası peĢin ödenen üç adet deniz tayyaresi, Almanya yanında harbe girdiği için Osmanlı Devleti‟ne teslim edilmemiĢtir.123

Bu sırada Osmanlı ordusunun envanterinde toplam on bir adet tayyare ile az sayıda tayyareci bulunmaktadır. Bu tayyarelerden da sadece altı tanesi faal bir durumdadır. Osmanlı Devleti, savaĢ sırasında Almanya‟dan aldığı destekle 450 kadar tayyaresi envanterine katarak, 1.500 Alman havacı personel ile cephelerde faaliyet göstermiĢtir.124

Birinci Dünya Harbi‟nin baĢında alınan seferberlik kararı üzerine, iki Bleriot tayyaresi Doğu (Kafkas) Cephesi; bir adet Nieuport tayyaresi Çanakkale Müstahkem Mevkii Kumandanlığı; bir tane Rumpler tayyaresi Doğu (Kafkas) Cephesi emrinde görevlendirilmiĢtir.125

Birinci Dünya Harbi baĢladıktan sonra Osmanlı Devleti ile Almanya arasında yapılan görüĢmeler sonucunda havacılık konusunda iĢbirliği kararı alınmıĢtır. Bu kapsamda Osmanlı Devleti tarafından tayyare talebi yanında, uzman bir havacının orduda görev yapması konusu da gündeme getirilmiĢtir. Neticede bu istek Alman makamları tarafından uygun görülerek, Fransa cephesinde yaptığı baĢarılı uçuĢlarla ön plana çıkan Alman Tayyareci Üsteğmen Serno‟nun Osmanlı ordusunda görev yapması kararlaĢtırılmıĢtır. Üsteğmen Serno‟ya Osmanlı havacı personeli yetiĢtirmek ve Osmanlı ordusuna havacılık iĢlerinde danıĢmanlık etmek görevi verilmiĢtir.126

Bu kapsamda Üsteğmen Serno, 3 Ocak 1915 tarihinde PadiĢah onayı ile Osmanlı ordusunda rütbesi yüzbaĢılığa yükseltilerek

121 Kansu vd., c.1, s.166. 122

Kurter, c.II, s.39.

123 BOA, BEO, 4308.323043.02; BOA, BEO, 4308.323043.01; BOA, BEO, 4319.323869.001. 124 Keyüsk, a.g.e., ss.42-48.

125 Kansu vd., c.1, s.172. 126

Tayyare Mektebi Müdürü olarak görevlendirilmiĢtir.127

Süvari Üsteğmeni ġakir Fevzi Bey (Fevzioğlu), YüzbaĢı Serno‟nun yardımcılığına getirilmiĢtir.128

Aynı dönemde alınan kararla 1915 yılı sona ermeden BaĢkumandanlık Vekâletinin altında 13‟üncü Sahra Seyri Havaiye ġubesi kurularak havacılık faaliyetleri bu Ģubeye verilmiĢtir. Kurulan bu Ģubenin baĢına da Alman YüzbaĢı Serno getirilmiĢtir. 13‟üncü Sahra Seyri Havaiye ġubesi‟nin adı 23 Kasım 1915 tarihinde yapılan değiĢiklikle Umur-u Havaiye MüfettiĢliği olmuĢtur. 1916 yılında Umur-u Havaiye MüfettiĢliğinden ayrı olarak Harbiye Nezareti Piyade ġubesi içerisinde ikmal ve tedarik iĢlerini yürütmek amacı ile Dokuzuncu Umuru Havaiye ġubesi oluĢturulmuĢtur.129

BinbaĢı Serno, harbin sonuna kadar Osmanlı Hava Kuvvetlerinin baĢında kalmıĢ, Alman BaĢkumandanlık Karargâhı ile yaptığı görüĢmelerde, Osmanlı Hava Kuvvetlerinin tayyare, personel ve yedek malzeme taleplerini iletmiĢ, bunların temini için çalıĢmıĢtır. BinbaĢı Serno‟nun çalıĢmaları sonucu 28 Temmuz 1918 tarihinde Umur-u Havaiye MüfettiĢliği ismi Kuva-yı Havaiye MüfettiĢliği olarak değiĢtirilmiĢtir.130

Birinci Dünya Harbi‟ni Osmanlı Devleti adına 30 Ekim 1918 tarihinde bitiren Mondros AteĢkes AntlaĢması‟nın imzalanması ile Ġstanbul fiilen iĢgal edilmiĢ ve YeĢilköy Tayyare Mektebi de Ġtilaf devletlerinin kontrolü altına girmiĢtir.131

Tayyare Mektebinin iĢgalinden sonra burada bulunan tayyareler Maltepe Tayyare Ġstasyonuna taĢınmıĢtır. Maltepe Tayyare Ġstasyonundaki havacıların, eldeki tayyarelerle Anadolu‟da Mustafa Kemal PaĢa (Atatürk) önderliğinde baĢlayan Milli Mücadele hareketine katılma giriĢimi Haziran 1920‟de buranın da iĢgal edilmesine yol açmıĢtır.132

Bu sırada Osmanlı Harbiye Nezaretinin aldığı karar ile Osmanlı havacılığı sona ermiĢtir.133

127 BOA BEO, 4330.324700. 128 Kurter, c.II, s.82.

129

Kurt vd., a.g.e., s.17.

130 ATASE ArĢivi, Kol.: BDH, Kls.: 1422, Dos.: 155, Fih.: 41. 131 ATASE ArĢivi, Kutu: 215, Gömlek: 8, Belge No: 1. 132 ATASE ArĢivi, Kutu: 500, Gömlek: 88, Belge No: 1. 133

Osmanlı Deniz Havacılığı

Osmanlı deniz havacılığına ait ilk bilgiler Osmanlı Ordusu Kıtaat-ı Fenniye MüfettiĢliğinde askeri danıĢman olarak görevli olan Prusyalı Yarbay Muth tarafından 25 Ocak 1912 tarihinde kaleme alınan rapora dayanmaktadır. Bu raporda: Osmanlı Hükümeti bir tayyare mektebi açmaya karar verirse yalnızca kara subaylarının eğitimi ile yetinmeyip aynı zamanda deniz subaylarının da yetiĢtirileceği deniz uçuĢ okulu açılmasını tavsiye etmiĢtir.134

Deniz tayyaresi alımı yönünde ilk giriĢim Osmanlı askerî havacılığının geliĢmesinde büyük emeği olan Kurmay Albay Süreyya Bey‟in (Ġlmen) 3 Kasım 1913 tarihinde ilk kez bir deniz uçağı alımı konusundaki giriĢimi ile olmuĢtur. Ancak bu giriĢim, Birinci Dünya Harbi baĢlayınca Fransız Hükümeti‟nin sipariĢ edilen deniz uçaklarından üçüne el koymasıyla sonuçsuz kalmıĢtır.135

Aynı yıllarda diğer ülkelerden de, Osmanlı Hükümeti‟ne deniz uçağı satıĢ teklifleri gelmiĢtir. 9 Eylül 1913‟te Amerikalı havacı ve uçak yapımcısı Glen L.Curtiss Harbiye Nezareti‟ne bir mektup yollayarak, deniz uçağı satma isteğini bildirmiĢtir. Türkiye‟ye ilk deniz uçağı 1914 yılı Nisan ayında Amerikan pilot John Dale Cooper‟un, Curtiss model uçak satmak amacıyla, Ġstanbul‟a bir Curtiss F-2 tipi deniz uçağı getirmesi ile gündeme gelmiĢtir. Bu uçak Bahriye Nazırı tarafından incelenmek üzere Deniz YüzbaĢı Necmettin baĢkanlığında; Deniz YüzbaĢı Savmi, Deniz YüzbaĢı Hüseyin ve Deniz YüzbaĢı Ġhsan ile karacı pilot subaylardan oluĢan bir komisyon kurulmuĢtur.

14 Haziran 1914‟te Cooper ve Rasıt koltuğunda Deniz YüzbaĢı Savmi tayyaresi denemek ve Donanma Cemiyeti yararına bağıĢ toplamak maksadıyla Bahriye Nâzırı Cemal PaĢa‟nın himayesinde bir gösteri uçuĢu yapmıĢtır. Tayyare saat 15.00‟te Küçükçekmece önünden havalanmıĢ, Marmara Denizi‟ni aĢarak Kadıköy rıhtımı önünde denize inmiĢtir. Sonra aynı uçakla, Alman Sefaretinden Kont Kolonetz, sonra Bahriye‟den Ġhsan Hakkı, Damat Selâhattin ve Damat Mecit Beyefendiler, gazeteci Necati ve Bahriyeli YüzbaĢı

134 “Türk Deniz Havacılığının 100 Yılı 1914-2014”, Savunma ve Havacılık, Mönch Türkiye Yayıncılık,

Ankara, Haziran 2014, ss.6-29.

135

Hüseyin Efendi uçurulmuĢtur. Tayyare beğenilerek yaklaĢık 2.200 altın liraya satın alınmıĢtır. Böylece, Osmanlı Deniz Havacılığı ilk uçağına kavuĢmuĢtur.136

Trablusgarp‟ta Ġtalya‟nın saldırısına uğramıĢ olan ve Balkan savaĢlarında donanmanın uçakla desteklenmesinin sağladığı yararın görülmesi üzerine Osmanlı deniz havacılığının modernize edilmesi ve geliĢtirilmesine baĢlanmıĢtır. Bu çalıĢmaların paralelinde Fransa‟ya Nieuport deniz tayyareleri sipariĢ edilmiĢtir. Bu geliĢmeye paralel olarak Osmanlı ordusunda deniz tayyarelerini kullanacak tayyare ve rasıt subaylarını yetiĢtirmek üzere bir de deniz uçuĢ okulu kurulması ihtiyacı ortaya çıkmıĢtır.137

KuruluĢ sırasında Deniz Tayyare Mektebinde öğretmen tayyareci ve eğitim tayyaresi bulunmadığı için, bahriye subaylarının önce kara tayyare mektebinde yetiĢtirilmelerine ve pilot sertifikasını aldıktan sonra, deniz havacılığı ile ilgili konular için Deniz Tayyare Mektebi‟nde kurs görmeleri kararlaĢtırılmıĢtır.138

Bu açıdan Deniz Tayyare Mektebinin Ayastefanos Mektebi‟ne yakın bir yer olan YeĢilköy fenerinin doğusunda Deniz Tayyare Mektebi kurulması kararlaĢtırılmıĢtır.139

Böylece, Haziran 1914‟te YeĢilköy‟de Deniz Hava Okulu (Bahriye Tayyare Mektebi) kurulmuĢtur.140

YeĢilköy‟de kurulması kararlaĢtırılan Deniz Tayyare Mektebi‟nin kuruluĢu ile ilgili atama emri 25 Haziran 1914 tarihinde Bahriye Nezareti 2‟nci Dairesi tarafından yayınlanmıĢtır. Bu emir ile Deniz Tayyare Mektebi Müdür Yardımcılığı‟na Güverte YüzbaĢı Üsküdarlı Necmettin Efendi getirilmiĢ okulun pilot, rasıt ve diğer personel ataması da gerçekleĢtirilmiĢtir. Okula ilk zamanlarda Müdür atanması yapılmamıĢtır. Deniz Tayyare Mektebi, kuruluĢundan Ġstanbul‟un iĢgali sonrası 18 Ekim 1920 tarihinde personelinin büyük bir kısmının Merkez‟e atanarak faaliyetine son veriliĢine kadar, birçok tayyareci, rasıt ve makinist yetiĢtirmiĢtir.141

1916 Mayıs ayı baĢında tayyare teĢkilatı YeĢilköy‟de Kıdemli YüzbaĢı Liebmann komutasında sekiz tayyarelik bir Alman birliği, Sekiz tayyareci, sekiz rasıt ve seksen erden

136 Aydar, a.g.e., s.112; Ġnan, a.g.t., s.37; Kansu vd., c.1, s.162. 137 Kapucu a.g.t., ss.11-12.

138

Kurter, c.I, s.230.

139 Orhan Aydar, “Deniz Tayyareciliğimizin Ġlk Günleri”, Havacılık ve Spor Dergisi, S.367, Mayıs 1946,

s.13.

140 Kurter, c.I, s.229; Keyüsk, a.g.e., s.14. 141

ibarettir. Bu birlikte yedek olarak ayrıca beĢ tayyare, Çanakkale‟de dört tayyareli bir deniz birliği, bu birliğin dört hangarı vardır. Çanakkale‟de Ģubat ve nisan aylarında Limni, Gökçeada, Bozcaada ve TaĢoz adalarında geneli gece olmak üzere 28 defa hava keĢfi yapılmıĢtır. Bu uçuĢlarda 37 bomba atılmıĢtır. Kavakta, iki tayyarelik bir müfreze kurulmuĢtur.142

Umuru Havaiye MüfettiĢi BinbaĢı Serno‟nun giriĢimleri sonucu deniz havacılık teĢkilatı Bahriye Nezaretinden alınarak, Umuru Havaiye MüfettiĢliğine bağlanmıĢtır. 16 Mayıs 1916 tarihinde yayımlanan emir doğrultusunda yapılan düzenleme ile Osmanlı askeri havacılığında, kara ve deniz hava birimlerinin tek merkezin emir ve komutası altına bağlanmıĢtır. Harbiye Nezareti tarafından harp devam ettiği sürece deniz tayyare mektebi emir komuta açısından Karargâhı Umumiye 13‟üncü ġube Müdürlüğüne; beslenme, giyim ve ikamet sorunları ile tedarik iĢlemlerinin yanı sıra, her türlü idari iĢleri ise Bahriye Nezaretine verilmiĢtir. Pilotlar ve rasıt subaylarla, makinistlerin seçilmesi, eğitimleri, tayyarelerin onarım ve yapım tesislerinin kurulması gibi çalıĢmalar ise 13‟üncü ġube Müdürlüğü‟nün tasarrufuna bırakılmıĢtır. Bu uygulama Temmuz 1918‟e kadar devam etmiĢtir. Bu tarihte deniz havacılığının baĢına Alman BinbaĢı Goltz‟un getirilmesiyle, deniz havacılığı tekrar Bahriye Nezaretine bağlanmıĢtır.143

Ereğli-Ġstanbul (Kavak) ve Çanakkale‟de bulunan üç deniz tayyare birliğiyle Osmanlı sahilleri kontrol edilmiĢtir. Ġngilizlerin savaĢın baĢında Çanakkale Boğazı önündeki faaliyetleri üzerine bölgeye gönderilen Nieuport uçakları ile Çanakkale‟de bir deniz tayyare müfrezesi kurulmuĢtur. Bu müfreze, deniz havacılığının Deniz Tayyare Mektebi dıĢındaki ilk kuruluĢudur.

1916 yılında Almanya‟ya sipariĢ edilmiĢ olan Gotha WD 2 tipi 3 deniz uçağının geliĢinden sonra 1‟inci Deniz Tayyare Bölüğü kurulmuĢtur. Nisan 1916‟da Çanakkale‟deki deniz tayyareleri yirmi iki keĢif uçuĢu yapmıĢ ve altmıĢ bir bomba atmıĢtır.144

1917 yılında Karadeniz‟deki deniz ulaĢımının Rus tehdidi altına girmesi üzerine Karadeniz Ereğlisi‟nde 2‟nci Deniz Tayyare Bölüğü oluĢturulmuĢtur. 1918 yılında

142 ATASE ArĢivi, Kol.: BDH, Kls.: 1441, Dos.: 250, Fih.: 15.

143 ATASE ArĢivi, Kol.: BDH, Kls.: 1441, Dos.: 250, Fih.: 17-2; ATASE ArĢivi, Kol.: BDH, Kls.: 1441,

Dos.: 250, Fih.: 17-1.

144

Batum‟da üslenmek üzere Ġstanbul‟da 3‟üncü Deniz Tayyare Bölüğü kurulmasına rağmen yerine gönderilememiĢtir. Ancak bu sırada lağvedilmiĢ olan 2‟nci Deniz Tayyare Bölüğü personeli Batum‟a giderek, orada ele geçirilen bir Rus deniz tayyaresini çalıĢtırıp, 3‟üncü Deniz Tayyare Bölüğü olarak görev yapmıĢtır. 1917 yılında 1‟inci ve 2‟nci, 1918‟de ise 1‟inci ve 3‟üncü deniz tayyare bölükleri faal tayyare sayılarının yetersiz olmalarına karĢılık, kendilerine verilen görevleri üstün bir gayretle yerine getirmiĢtir.145

SavaĢa girildiğinde elinde uçamaz durumda ve kırık 3 deniz uçağı bulunan Osmanlı deniz havacılığı, Almanya‟dan temin edilen uçaklarla vazife yapmıĢtır. Harp boyunca 17 deniz uçağı Osmanlı ordusunda görev almıĢtır. Ayrıca, Ayastefanos Deniz Tayyare Mektebi, kuruluĢundan harbin bitimine kadar, 25 pilot, 15 kadar rasıt ve makinist yetiĢtirmiĢtir.146

Osmanlıda Meteoroloji TeĢkilatı:

Birinci Dünya SavaĢı‟nın çıkmasından sonra hava araçlarının sabit balonların ve savaĢ uçaklarının kullanılmaya baĢlanmasıyla, askerî meydanlarda her türlü hava Ģartlarında hava seyrüseferinin emniyetli bir Ģekilde yürütülmesi amacıyla bir meteoroloji teĢkilatının kurulması mecburi olmuĢtur. Osmanlı Devleti bünyesine bu teĢkilatı kurma görevi Alman Karagah-ı Umumiyesi Rasadat-ı Cevviye TeĢkilatı baĢkanı müĢavir Hans Hergesell tarafından Prof. Dr. Weickmann‟a verilmiĢtir. BaĢkanı Alman olunca, bütün meteoroloji istasyonları Alman alet ve teçhizatlarıyla kurulmuĢtur. Ġstanbul‟daki meteoroloji merkezi; KuruçeĢme‟de Caferaga KöĢkü‟nde “Kuvva-i Havaiye MüfettiĢliği Rasadat-ı Havaiye Müdürlüğü” ismiyle Ağustos 1915‟te faaliyete baĢlamıĢtır. Weickmann, Osmanlı topraklarında kurulacak olan meteoroloji teĢkilatı için altmıĢ civarında Alman uzmanı da beraberinde getirmiĢtir. Gelen uzmanlar, kurulacak teĢkilatın ilk elemanlarını oluĢturmuĢlar ve yanlarında Osmanlı Ordusu‟nda yedek subay olarak görev yağan Türkler seçilerek Rasadat-ı Havaiye Müdürlüğü‟nde göreve baĢlamıĢlardır. Ordudan seçilen yedek subaylar Ġstanbul‟da Osmanlı-Alman Genel Karargâhı‟nda meteoroloji alanında eğitime tabi tutulmuĢlardır. Genel Karargâhtaki eğitimde Fatin Gökmen‟de dersler vermiĢtir. Eğitimleri tamamlayan yedek subaylar almanlar tarafından kurulan Edirne, Gelibolu,

145 Keyüsk, a.g.e., s.97. 146

Ġzmir, Sevdiköy, Zonguldak, Sinop, Ankara, EskiĢehir, Konya, Sivas, Diyarbakır, Adana, Brumana, Beyrut, Kudüs ve Musul meteoroloji istasyonlarında göreve baĢlamıĢlardır bu merkezlerde elde dilen bilgiler ile Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun müttefiki olan Bulgaristan, Avusturya-Macaristan ve Almanya‟da Ģifreli Ģekilde alınan gözlemler, Kuvva-i Havaiye Merkez Ģubesi olan Ġstanbul Vaniköy‟de haritalara iĢlenerek tahminler yapılmıĢtır.147

Her istasyonda gözlem için barometere, baoraf, psikrometre, termograf, higrograf, azami ve asgari termometre, plüviyometre ve anemometre bulunmaktadır. Ayrıca Vaniköy, Edirne Gelibolu, Seydiköy, Adana ve Kudüs‟te yer seviyesinden 6.000 metreye kadar yüksek seviye rüzgâr ölçümleri yapılmıĢ, bunun için yüksek seviye sondaj aleti ile teodolit bulunmuĢtur.

Ġstanbul için yapılan hava tahminleri posta, telefon ve telgraf idaresi ile Demiryolları Ġdaresi‟ne bildirilerek kullanıcıların hizmetine sunulmuĢtur. Birinci Dünya SavaĢı dolayısıyla Karadeniz ve Ege denizinde birçok Osmanlı tayyarelerinin uçurulması lâzım geldiğinden bunların uçuĢunu sağlamak için Türkiye‟de o zaman Alaimi Cevviye Ģubesi adı verilen rasat merkezlerinin açılması düĢünülmüĢ ve ilk olarak Ġstanbul ve Edirne‟de birer sabit Alman rasadı havaiye Ģubesi teĢkil edilmiĢtir. Bundan baĢka 1915 yılı Aralık ayında Gelibolu‟da bir üçüncü Alman havai rasadiye Ģubesi teĢkil edilmiĢtir.

1916 yılında askerî olayların çoğu Irak ve SüveyĢ cephelerinde yapıldığından ve bu bölgelerde tayyare birlikleri bulunduğundan dolayı bu mahallerde rasat Ģubelerinin tesisine mecburiyet hâsıl olmuĢtur. Evvelce tesis edilmiĢ olan rasat Ģubelerinin birbirine raptedilerek Alâimi Cevviye Ģubeleriyle birleĢtirilmesi lâzım gelmiĢtir. Umum Alman (Alâimi cevviye) Ģubeleri Osmanlı hükümetine teslim edilmiĢ ve bu Ģubeler karargâhı umumi 13 üncü Umuru Havaiye MüfettiĢliğine verilmiĢtir. 19 Ocak 1916 da (Konya, Bursa, Ġzmir, Ankara, Sinop, Adana) da birer rasadat-ı havaiye merkezi açıldığı kolordulara tamim olunmuĢtur.

1916 yılında bu istasyonların sayısı fazlalaĢtırılarak sene sonunda Ġstanbul‟da bir Rasadâtı havaiye merkezi, Vaniköy, Gelibolu, Ġzmir, EskiĢehir, Konya, Ankara, Zonguldak, Sinop, Adana, Beyrut, Kudüs ile Bağdat olmak üzere on üç Ģube açılmıĢtır.

147

Yeni teĢkil ve tesis edilen Ģubeler için lüzum görülen memuriyetlere Alman istasyonunda (15) eski Alman memurlar, müdür olarak tayin edilmiĢ ve bunların yerine de Türk memurları konmuĢtur.

22-25 Nisan 1918 tarihleri arasında Ġstanbul‟da bir Meteoroloji Kongresi toplanmıĢ ve bu kongrede Bahriye (Deniz), Harbiye (SavaĢ), Maarif (Eğitim) ve Ziraat (Tarım) bakanlıklarına bağlı olarak faaliyet gösteren Ġmparatorluk içindeki meteoroloji istasyonları bir çatı altında toplanmıĢtır. Böylece Gereksiz yere masraf yapılmasının önüne geçilmesi, Deniz Bakanlığı tarafından kurulmasına karar verilen Kuvvetli Rüzgâr Uyarı Merkezinin, SavaĢ Bakanlığı Meteoroloji Merkezi ile ortaklaĢa çalıĢmasına karar verilmiĢtir. Tarım ve Eğitim Bakanlıklarına bağlı olan ikili istasyonların bir komisyon oluĢturarak, birlikte çalıĢmaları ve bu komisyonun kuracağı iklim istasyonlarının aynı zamanda Deniz ve SavaĢ Bakanlıklarının iĢine yarayan gözlemleri de yapacak meteoroloji istasyonları kurması ile ilgili bakanlıklara bildirmesi karar altına alınmıĢtır. Birinci Dünya SavaĢı‟nın sonlarına doğru toplanan bu kongrede alınan kararlar savaĢın sona ermesi ile hayata geçirilememiĢtir.

Rasadat-ı Havaiye TeĢkilatında görev yapan yedek subay Türk personeli ise savaĢ sonunda terhis edilmiĢ, bazıları ise esir düĢmüĢtür. Rasadat-ı Havaiye TeĢkilatı‟nda görevli yedek subayların terhis edilmesi ile bu teĢkilat ortadan kalkmıĢtır.148

148

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

BĠRĠNCĠ DÜNYA HARBĠ’NDEÇANAKKALE CEPHESĠ VE

OSMANLI HAVA HARP GÜCÜ

Çanakkale Cephe Muharebeleri, Birinci Dünya Harbi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Ġtilaf devletlerinin harbi kısa sürede bitirme amaç ve hedefleri doğrultusunda açılan bu cephe, askerî ve stratejik sonuçları ile ön plana çıkmıĢtır. Çanakkale Cephesi‟nde, karada ve denizdeki muharebelerin yanında hava harp gücü de etkin bir Ģekilde yer bulmuĢtur. Özellikle dünyanın yeni harp aracı olarak tanımladığı tayyareler Çanakkale‟de; taarruz, yakın hava desteği, bombalama, taktik keĢif, istihbarat, bildiri atmak suretiyle psikolojik harp vasıtası gibi hedef ve amaçlar için kullanılmıĢtır.

Ġtilaf devletlerinin siyasî ve askerî hedefleri doğrultusunda açılan Çanakkale Harbi‟nde, kara, deniz ve hava unsurları beraber kullanılarak Osmanlı kuvvetleri bölgeden atılmak istenmiĢtir. Buna karĢın Osmanlı orduları, Gelibolu Yarımadası‟nın uygun konum ve vaziyetinin etkisiyle bölgenin coğrafyasından yararlanmıĢ, hava unsurları ile de Ġtilaf unsurlarının hareketlerini her an izleme imkânına sahip olmuĢtur.

Taktik stratejinin önemli bir unsuru haline gelen tayyareler, Çanakkale‟de Osmanlı Devleti tarafından etkin bir Ģekilde kullanılmıĢ ve harbin kazanılmasına önemli bir katkı sağlamıĢtır. Cephe muharebelerinin anlaĢılabilmesi açısından, bölgedeki harekâtın hava harp fonksiyonları açısından değerlendirilmesi önem arz etmektedir.