• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: TÜKENMĐŞLĐK SENDROMU

2.7. Tükenmişlikle Mücadele Yöntemleri

2.7.1. Bireysel Mücadele Teknikleri

Tükenmişlik sendromu ile baş edebilecek yöntemler oluşturmak ve bunları uygulamak için bireysel kontrol sağlama çok önemlidir. Çünkü tükenmişlik bireylerin tutumları ile oldukça ilgili olduğu için bireysel bir yaşantıdır. Đş ortamını kontrol etme olasılığının az olduğu yerlerde bu durum daha da öncelik kazanmaktadır. Sistemleri değiştirmek zordur ancak bireysel olarak tutumlar değişebilir.

Đş ortamını kontrol etme olasılığının az olduğu yerlerde bireysel baş etme yöntemleri öncelik kazanmaktadır. Kaçmaz (2005: 31-32)’a göre bireysel düzeyde yapılması gerekenler şunlardır;

• Tükenmişlik seviyesine gelmiş olan bireyin en önemli ihtiyacı güç ve inançtır. Bu aşamadan çıkış için bakış açılarının, düşünce sisteminin, değerler sıralamasının değiştirilmesi ve geliştirilmesi gerekir. “Her şey benim kontrolümde olsun, mükemmel olursam kontrolü ele alabilirim, başkalarını memnun etmek zorundayım, insanları incitmemem gerekir, herkes beni sevsin” gibi mantıksız inançların, otomatik düşüncelerin, olumsuz algıların fark edilmesi ve düşüncelerin yeniden yapılandırılması gerekir.

• Đşe başlamadan önce kişi yaptığı işin zorluklarını ve risklerini öğrenmelidir.

• Tükenmenin ne olduğunun ve belirtilerinin bilinmesi kişinin kendindeki durumu erkenden tanımasını ve çözüm aramaya yönelmesini sağlayacaktır.

• Kişiler duygularını ve zorluklarını paylaşmaları gerektiğinde yardım istemeleri konusunda teşvik edilmelidirler.

• Kişinin insan olarak sınırlılıkları olan bir birey olduğunu ve sorumluluklarının sınırlarını bilmesi, gereksiz ve kaldıramayacağı yüklerin altına girmesini önleyebilir. Kişi hizmet sunduğu kişilere ancak kendi sorumluluk sınırları içinde

aşmasının da gerekmediğini, tüm sistemin sorunlarından değil ancak kendi yaptıklarından sorumlu olduğunu bilmelidir.

• Kişi yaşamının iş dışındaki alanlarını geliştirmesi için teşvik edilmelidir. Hobileri olan, sosyal ilişkileri zengin kişiler tükenmeye karşı daha donanımlıdırlar.

• Kişi tatil ve dinlenme olanaklarını mutlaka kullanmalıdır. Örneğin öğle tatilini çalışarak geçirmek, işlerini bitiremediği için izin kullanmamak doğru değildir.

• Đşyerindeki rutin alışkanlıklarını bırakmak, monotonluğu azaltmak, örneğin her öğle tatilini aynı kişilerle aynı yerde geçirmek yerine değişik öğle tatili planları yapmak yararlı olabilir.

• Đş çıkışı rahatlatıcı aktivitelerde bulunmak son derece yararlıdır. Özellikle fiziksel boşalım sağlayan spor aktiviteleri yararlıdır.

• Rahatlamak aslında bazen iyi anları anımsamak kadar basittir.

• Nefes alma, gevşeme teknikleri, meditasyon yapılabilir.

• Hayatınızda nükteye, mizah dergilerine yer verebilir, evinizde sakinleşip dinlenebileceğiniz rahatlama köşesi oluşturabilirsiniz.

Đş arkadaşları ve aile düzeyinde yapılması gerekenleri ise Kaçmaz (2005: 32) şu şekilde ifade etmiştir.

• Aynı yerde çalışan kişilerin zaman zaman iş dışı konularda konuşmaları ve birlikte hoşça vakit geçirmeleri, aralarında daha sıcak ve yakın bir ilişki kurulmasını sağlayarak birbirlerine olan desteklerini arttırır.

• Birlikte çalışanların uyumlu bir ekip çalışması içinde olmaları, aralarında adil bir görev paylaşımının olması, hem hizmetin kalitesini arttırır, hem de ilişki sorunlarını önler.

• Birlikte çalışmadan doğan sorunların zamanında, sorun kronikleşmeden çözülmesi gereklidir.

• Đşte karşılaşılan sorunların ve duygusal zorlukların paylaşılabileceği destekleyici grupların oluşturulması da yararlıdır.

• Daha kıdemli iş arkadaşları, işe yeni başlayan kişilere gerçekçi rol modelleri olabilmelidirler.

• Đş yerinde destekleyici bir ortam içinde olmak kritik bir öneme sahiptir.

• Đş dışındaki yaşamda ailenin ve diğer yakın kişilerin desteği vazgeçilmezdir, ayrıca bu yolla kişi, işi dışında var olduğu ve takdir edildiği bir alan bulmuş olacaktır.

Tükenmişlikle mücadele edebilmek için aşağıda belirtilenler de yapılabilir (Maslach, 1982: 90-107).

1. Gerçekçi hedefler belirlemek: Đnsanlara yardım alanında çalışan kişiler çoğu kez “insanlar için dünyayı huzurlu, sağlıklı, mutluluk dolu bir yer haline getirme” gibi gerçekleşmesi mümkün olmayan ideallere sahip olmaktadırlar. Fakat bu tür idealler ne kadar çok çalışılırsa çalışılsın bir anda gerçekleşecek olaylar değildir. Bu yüzden bu tür hedefler yerine kısa sürede gerçekleştirilebilecek somut hedefler (Bu hafta A ile başlayan tüm dosyalar gözden geçirilecek, yeni meslektaşlar ile tanışılacak vb.) belirlemek tükenmişliği engelleyecektir.

2. Đşin yapılış tarzını değiştirme: Bu yöntem sayesinde rutinlikten kurtulunur ve aynı işi farklı yoldan yapmak psikolojik açıdan bireye özerklik ve özgürlük kazandırabilir.

3. Đşe ara verme: Kısa molalar sayesinde birey dinlenir ve üzerindeki gerginlikten ve yorgunluktan sıyrılmış olur.

4. Olayları kişisel algılamamak: Đş hayatında kişi hizmet verdiği insanların problemlerini zamanla kendi problemi gibi benimsemekte ve etkilenmektedir. Bunun önüne geçmek için kişinin olaylara nesnel olarak bakması gerekmektedir. Ayrıca işi iş yerinde bırakmak, işyeri problemlerini eve getirmemek duygusal stresi azaltacaktır.

5. Olumlu yanları görme: Özellikle tükenmişlik yaşama eğiliminde olan kişiler, yaşamlarında hep olumsuz giden olayları görme eğilimindedirler. Oysaki yaşamlarında küçük de olsa olumlu giden durumların farkında olmak tükenmişlikle mücadelede büyük önem taşımaktadır.

6. Kendini tanımak: Birey kendini tanımak ve anlamak için kendine içsel bir bakış açısı kazandırmalıdır. Bu şekilde hangi sorunların onu strese soktuğunu ne hissettiğini ve stresle nasıl başa çıkmaya çalıştığını görebilecektir.

7. Dinlenme ve rahatlama: Herkesin dinlenmek ve rahatlamak için seçtiği yöntemler vardır. Bazısı meditasyon sayesinde dinlenirken, bir başkası farklı bir şekilde rahatlama yolu seçer. Önemli olan dinlenmek için neyin yapıldığı değil kişinin stresini azaltıp azaltmadığı ile ilgilidir.

8. Đş hayatından özel hayata geçiş yapmak: Tüm hayatı işinden ibaret olan insanların işlerinde problemlerle karşılaşması tüm hayatlarını altüst etmektedir. Đş hayatının dışında özel bir hayatın olması ve bu hayatın birey tarafından zenginleştirilmesi bireyin tükenmişlik yaşamasını engelleyecektir.

9. Kendi kendine diyalog kurma: Stresli durumlarla mücadele ederken, kişinin kendisiyle konuşması, durumu değerlendirerek, kendisine olumsuz şeyler yerine olumlu ve mantıklı şeyler söylemesi oldukça faydalıdır.

10. Đş değiştirme: Tüm çabalara rağmen birey hala tükenmişlik yaşıyorsa işini değiştirmesinde yarar vardır. Fakat iş değişikliği sadece iş ortamını değiştirmekten ibaretse bir başka deyişle yapılan işin mahiyeti değişmiyorsa tükenmişlik hala devam edecektir. Bununla birlikte değişiklikler her zaman iyi sonuçlar doğurmamaktadır. Bu yüzden değişiklik yaparken beklentilerin gerçekçi olması ve sonucun iyi olmayacağı durumlara karşı hazırlıklı olmak gerekmektedir.

Tükenmişlik sendromunu önlemek ya da iyileştirmek için takım çalışması oluşturmak bir başka yararlı yöntemdir. Đşyerinde sosyal destek amaçlı gruplar kurmak ve toplantılar düzenlemek benzer koşullar altında çalışanların iş ortamlarının zorlukları ve stresle başetme yöntemleri hakkında karşılıklı fikir alıp vermelerini sağlamak için uygun bir ortam olabilir. Eğitim içerikli uygulamalar bireysel baş etme yöntemlerini geliştirmek amacı ile oluşturulmuş teknikler içermektedir. Stresi ve tükenmişliği kanalize etmek sıklıkla kas gevşetici egzersizler ile olanaklıdır. Gevşeme teknikleri özellikle bitkinlik hissini azaltarak hizmet verilenlerle ilişkilerin uyumlu olmasına yardımcı olur (Ersoy ve diğ, 2001). Gevşemek, derin nefes almak, zaman yönetimi eğitimi, akılsal duygusal davranış terapisi, ekip kurma, meditasyon işyerindeki stresi

azaltma teknikleri olarak bireylere katkıda bulunmaktadır. Bu tekniklerin birçoğu ile ilgili bir sorun; insanların işlerinde iken bu tekniklere başvurmasının zorluğudur. Kişilerin çalışma ortamında, stres azaltma teknikleri için zaman ve yerleri olmayabilir. Çalışanlar için, iş ortamında mekan değiştirmek zordur. Daha önemli olan şey; bireysel yaklaşımlar, tükenmişliği azaltmaya yardımcı olabilir ama bu teknikler sinizm (duyarsızlaşma) ve ya verimsizliğin üstesinden gelmeye yetmemektedir (Angerer, 2003: 105).

Dökmen (2005: 153)’de insan yaşantısında yerinde ve zamanında mola vermek, yaşamın kalitesi ve süresini arttırabileceği düşüncesini ileri sürmekte ve molasız çalışmanın, bir gün tamamen durmaya, en azından tükenmişliğe yol açacağını belirtmektedir. Tamamen durmamak için orada kısa ya da uzun molalar vermekte yarar vardır. Bir diğer ifade ile birey tatil ve dinlenme olanaklarını mutlaka kullanmalıdır. Örneğin öğle tatilini, çay saatlerini çalışarak geçirmek yerine hakkı olan zamanı kullanmalıdır (Freudenberger ve Richelson, 1988). Bununla birlikte iş yerindeki rutin alışkanlıkları bırakma, monotonluğu azaltmak, örneğin her öğle tatilini aynı kişilerle geçirmek yerine değişik öğle tatili planları yapmak, farklı kişiler ile çay saatlerini geçirmek yararlı olabilir.

Gmelch (1983: 12-13), tükenmişliği engellemek için kişinin; diğer kişilerle sürekli iletişim halinde olmaya ara vermelerini, yaptığı işin ne tür strese yol açtığı konusunda farkında olmasını, problemli kişilerin problemlerini çözme yükünü üstüne almak yerine problemi çözmeleri konusunda ufuk açıcı olmalarını, gerektiğinde hayır diyebilmelerini, mesuliyetlerin devredilmesini ve hacimli işlerin küçük parçalara bölünmesini önermektedir.

Bristol Üniversitesi’nden Dr. Johnstone tarafından tükenmişliği önleme stratejileri geliştirilmiştir. Bunlar (Johnstone, 1999);

Tükenmişliği fark etmek: Riskli bir alanda çalıştığını bilenler koruyucu önlemleri daha kolay alırlar. Ayrıca örgütsel düzeyde de tükenmişliğin farkında olunması gerekir.

Kendi kendinizi denetlemek: Stres bir yere kadar performansı arttırır. Ancak kritik olan bu noktanın nerede olduğunu bilmek ve bu noktanın aşılıp

aşılmadığını farkında olmaktır. Đş yükünün azaltılması daha başarılı olmanızı sağlar.

Stres faktörlerini tanımlanmak: Olumlu ve olumsuz etkenleri saptayıp, bunların çözüm yollarını geliştirerek uygulamaya koymaktır. Çünkü bir sorunu çözmeye yönelik küçük adımlar bile kendinizi iyi hissetmenize yol açmaktadır.

Beklentileri ve zorunlulukları gözden geçirmek: Aşırı yükümlülüklerden kaçınmak için bazı işleri üzerinizden atmaya çalışın. Yüklendiğiniz rollerin sizinle çatışanlarını ele alarak onların yerine getirmediğinizde neler olacağını düşünün ve ona göre önemli olanlara öncelik verin.

Israrcılık ve müzakerecilik yetilerinizi geliştirmek: Bunlar aşrı yüklenmekten kaçınmak için gerekli yetilerdir. Đnsanlara karşı açık olun ve yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin.

Sizleri ruhen besleyen ve eksilten şeyleri saptamak: Bunların denge içinde olmasını sağlayın. Buna emosyonel denge denir. Zaman içinde bu denge sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerde olduğu gibi bozulursa iç rezervleriniz tükenir. O nedenle kendinize zaman ayırmasını bilin. Bunu bir bencillik olarak değil, dengenin yerine oturtulması olarak görün.

• Đşinizdeki başarılı kriterleri görmek: Gerçekçi olarak koyduğunuz bu hedefleri değer verdiğiniz şeylerden seçin ve onlara ulaşmak için gerekli yolları öğrenin.

Yardım ve destek ağları gözden geçirmek: Tükenmişlik sadece sizin sorununuz değildir. Hizmetleri sunanların ve birlikte çalıştığınız ekibin de sorunudur. Sorun kişiden değil genellikle işin doğasından kaynaklandığı için resmi veya resmi olmayan destek ve yardım ağları kurulması için çaba gösterin.

Tükenmişliği engelleme hususunda sosyal ve örgütsel olanlardan daha fazla bireysel stratejilere yapılan vurgu zıtlık içermektedir. Çünkü araştırmalarda durumsal ve örgütsel etkenlerin, tükenmişlik üzerinde, bireysel etkenlerden daha fazla rol oynadığı bulunmuştur. Tükenmişliğe çözüm aranırken bu şekilde bireye odaklanılmasının altında, bireyin bu konuda sorumluluk sahibi olduğu yaklaşımı ve bireyi değiştirmenin

örgütü değiştirmeye göre daha kolay ve ucuz olması gibi filozofik ve pragmatik nedenler yatmaktadır (Maslach ve Goldberg, 1998: 69).

Benzer şekilde Maslach ve arkadaşlarının (2001: 418), belirttiklerine göre de; bireysel eğilimler üzerine odaklananlar yaptıkları araştırmalarda, özellikle durumsal ve organizasyon ile ilgili faktörlerin, tükenmişlikte bireysel etkenlere göre daha büyük rol oynadığını, paradoksal bir sonuç olarak bulmuşlardır.