• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.2. Beypazarı İle İlgili Genel Bilgiler

2.2.6. Beypazarı’nda Tarihi Doku

2.2.7.3. Beypazarı Evlerinde İç Mekânlar

Beypazarı evlerinde açık ya da kapalı bulunabilen, açık olduğunda “avlu”, kapalı olduğunda “hayat” zemini taş olduğunda ise “taşlık” adını alan bu bölümler, çok amaçlı kullanıma hizmet etmektedir (Demir, 2003, s 80).

Fotoğraf 1. Restore Edilmiş Beypazarı Evlerinin Avlu Bölümü

Mevsimine göre, ailelerin oturduğu evin bu kısmında, “kara ocak” denen odun ocağı, odun evi, çamaşır yıkama yeri, bazı evlerin hayatlarında çeşme ve küçük bir sarnıç, taş değirmen, dam, ahır, samanlık, kümes, amber, mahzen yada mağara bulunmaktadır.

Gaz ocaklarının icadından önce odun ocaklarının ekmek yapmak, yemek pişirmek için kullanıldığı bilinmektedir. Sonbaharda eşekle getirilen odunlar hayatta kırılır ve odun evinde saklanır. Biriktirilen yağmur suları ile çamaşırlar yıkanır, hayatta gerili ipte kurutulur. Taş değirmeninde kil, buğday ya da tuz çekilir, yazında çocuklar için bu alanda

salıncaklar kurulur. Evin hayatında yer alan kilerde turşu, yaprak gibi yiyecekler muhafaza edilmektedir (Değirmencioğlu, 2008, s 440).

İlçede dam adı verilen ahırlarda, ev hayvancılığı yapıldığı dönemlerde, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar beslenmektedir. Yarıca yine evin hayat katında yer alan ve sadece hayvan bağlanan bölümlerine de dam denilmektedir. Her evde mutlaka beş altı tavuğun yetiştirildiği kümes yer almaktadır. Bu hayvanların yiyeceği yeşil ya da kuru otların toplandığı samanlık da buradadır. Hayatın iyi hava alan yerinde tahtadan yapılmış olan un sandıkları vardır. Ayrıca bu bölümde küçük çapta da olsa tahtadan iki, üç gözlü bir ekin ambarı yer alır. Bazı evlerde ise ambarın evin bahçesinde yar aldığı görülmektedir. Ambarın büyüklüğü ailenin ekonomik durumu ile ilişkilidir. (Demir,2003, s 80).

Beypazarı evlerini diğer geleneksel Türk evlerinden ayıran en önemli plan elemanlarından mahzen (messan) de hayatta yer alır. Mahzen, evlerin ahşap olması nedeniyle, geçmişte birçok kez yangın felaketiyle karşı karşıya kalan ve büyük maddi kayıplar veren yöre insanının tekrar aynı sıkıntıları yaşamamak için bulduğu bir çözüm gibidir. Messanlarda hem ev sahibinin hem de messanı bulunmayan konu komşunun en kıymetli eşyaları konurdu. Kadınlara ait bindallılar, çevreler, kuşaklar, altın ziynet eşyaları muhafaza edilmektedir. Bu değerli eşyaların yanı sıra çeşitli meyvelerin saklandığı da bilinmektedir. Messanların kapıları bu mekânın işlevine uygun demirden yapılmıştır.

Beypazarı evlerinin bazıları coğrafi yapıya uygun olarak kaya diplerine inşa edilmiş olduğundan, bu tür evler kaya ile bir bütünlük arz etmektedir. Kaya ile herhangi bir şekilde ilişkisi olan evlerde messanla aynı işlevi yerine getiren ve adına “mağara” denilen yapılar mevcuttur. Özellikle buzdolabının icadından ve sık kullanılmaya başlanmasından önce buzdolabı olarak kullanıldıkları bilinmektedir (Demir, 2003, s 81).

Evi biçimleyen etkenler çok çeşitlidir. Evin şeklinin belirlenmesinde yapı ustası kadar o evi kullanacak kişilerin tercihleri de önemli rol oynar. Bu durum yöredeki ev planlarına bakıldığında açıkça anlaşılmaktadır.

Odalar

Odalar oturma, dinlenme, yemek yeme, uyuma, çalışma gibi ihtiyaçların gerçekleştirildiği bölümlerdir.

Fotoğraf 2. Restore edilmiş Beypazarı konaklarından bir oda görünümü

Beypazarı evlerinde bir katta en az iki, en fazla beş oda bulunmaktadır. Geniş aileler tarafından paylaşıldığını bildiğimiz Beypazarı evlerindeki odalardan büyük olanına “baş oda” denilmektedir. Bu odada ailenin en büyükleri yaşmaktadır. Diğer bir oda ise, evin evli olan oğlu ve ailesine aittir. Bu odaya gelin odası denilmektedir. Eğer ailenin birden fazla evli olan çocuğu varsa katta bulunan diğer odalarda da bu aileler yaşamaktadır. Beypazarı evleri geleneksel Türk evi yapısına uygun bir görünüm arz eden, bağımsız birimler olarak düşünülmüşlerdir. Gündelik hayatta ve konuk ağırlamalarında baş oda, ortak kullanım alanıdır. Sabah uyanır uyanmaz, akşam uyumak için serilen yataklar, yorganlar toplanır ve oda içindeki yüklüğe konulur. Yemek, oturma, dinlenme, misafir ağırlama, gibi gün içindeki, her türlü yaşantı, bu baş oda da gerçekleşir. Gece olunca ise, herkes kendi

odasına uyumak için çekilirken, evin, varsa torunları, ebe ve dedenin yanında uyur (Yıldırım, 2007, s 8).

Her biri bağımsız birimler olarak düzenlenmiş olan odalar, çok amaçlı olarak kullanıldıkları gibi sürekli olarak da kullanılabilme özelliğine sahiptir. Evin içinde yaşayan çekirdek ailelerin, tuvalet ihtiyaçları dışında her türlü ihtiyaçlarını odalarda karşılamaları mümkündür. Odaların bu denli fonksiyonel olmalarını sağlayan oda içindeki sabit veya hareketli olan ev eşyalarıdır. Sabit eşyalar deyince ilk akla gelen sedirdir. Beypazarı’nda genellikle odaların iki tarafı pencerelidir ve bu iki tarafta boydan boya sedir bulunur. Sedirlerin ölçüsüne uygun minderler serilir. Evdeki eskiyen kumaşlarla veya kamış ile doldurulan “katı yastık” denen yastıklar sedirin üzerine konulur. Oda içinde bir başka sabit eleman ise gömme dolaplardır. Bu dolaplardan bir tanesi yere serilen döşek ve yorganın içine konulduğu yüklüktür. Kapı arkasına denk gelen dolap ise “gusülhane”dir. Gömme dolapları açma kapama kolaylığı sağlayan dolap kulpları değişik renk, desen ve boydaki porselenden yapılmıştır. Oda içinde adına taraklık, aynalık, gazlık, lambalık gibi değişik adlar verilen gözler ya dolapların aralarında ya da kapı pervazlarının yanında bulunmaktadır. Oda içindeki bir başka sabit elemanda sergenlerdir. Süs eşyalarının sergilendiği sergenlerde rafların üstüne evlerin güzel kokması için ayva konulduğu bilinmektedir (Değirmencioğlu, 2008, Demir, 2003, Terzi, 2001).

Odaların işlevsel olmasına katkıda bulunan bir diğer eleman ise hareketli eşyalardır. Sabahları yüklüğe konan yer yatakları odanın bir yatak odası olarak kullanılmasını sağlarken odanın yemek odası olarak kullanılmasını sağlayan sofra bezi, yemek tablası ve sinilerdir. Yemek bitiminde, yemekle ilgili her şeyin tekrar eski yerine konmasıyla oturma alanı yeniden oluşur.

Odaların taban eşyası kilimdir. Bu kilimler, sedirlerin katı yastıklarında kullanılan malzemeden elde edilmektedir. Evde artık kullanılamayacak kadar eskiyen çarşaflar, yorgan ağızları, pijamalar önceden şeritler halinde kesilmekte ve pala kilim dokuma tezgâhlarında dokunarak kilim haline getirilmektedir.

Sofalar

Sofa, odalar arası ilişkinin sağlanabildiği ortak yaşam alanıdır. Geleneksel Beypazarı evlerinde sofa, “çardak” olarak adlandırılır. Evin bu mekânı da odalar gibi, birden çok işleve sahiptir. Sofanın birincil işlevi odalar arasındaki geçişi sağlamaktır. Bununla birlikte bir toplanma ve oturma alanıdır. Kış aylarında ailenin bir arada oturduğu baş odanın yerini çardak almaktadır. Düğün dernek kurulduğu zaman da sofa, kimi kez, meydan sofralarının kurulduğu, yemeklerin verildiği bir yemek odası olurken, düğün zamanı oyun pistine dönüşmektedir.

Fotoğraf 3. Restore edilmiş Beypazarı evinde sofa görünümü

Kimi evlerde sofa camekânla bölünmüştür. Bazı yapılarda ise, sofa bir açık çıkma veya balkonla dışarıya açılmaktadır. Sofanın daha iyi ışık alabilmesi için sofaya geniş

kemerli pencereler yerleştirilmiştir. Sofanın iyi güneş alan yerlerine eyvanların yerleştirildiği görülmektedir (Sivaslıoğlu, 2005, s.10).

Hizmet Alanları Mutfaklar

Geleneksel yapıdaki Beypazarı evlerinde sofanın çevresinde dizli olan odaların yanı sıra mutfak, merdiven, abdestlik gibi hizmet alanları da bulunmaktadır. Bu hizmet alanlarından merdiven, sofanın bir köşesinde yer alır. Sofaya açılan bir başka hizmet alanı da abdestliktir. Burası iki kısımdan oluşur. Biri abdest almaya, el ve yüz yıkmada kullanılan lavabo, diğeri ise abdest bozmada kullanılan tuvalettir. Evler yapılırken abdesthane için bir çukur kazılmakta ve abdesthane de bu kazılan yerin yakınına yerleştirilmektedir. Bu düzenlemede İslami kurallar gereği tuvaletin kıbleye gelmemesine dikkat edilir. İlçedeki bütün geleneksel yapılarda tuvalet evin içinde yer alır. Abdesthaneyi sofadan ayıran bir kapı yoktur. Ancak abdestlik ve tuvaleti birbirinden ayıran bir kapı mevcuttur. Abdestlik bölümündeki lavabo ve tuvalet taşında İnözü’nden getirilen Karataş kullanılmaktadır. Abdestlikte, el, yüz temizliği için kullanılan malzeme, su kaynatmak için kullanılan güğüm, su dökmeye yarayan ibrik ve küçük bir hamam tası bulunmaktadır (Demir, 2003, s 86).

Genellikle pencere yönünün tam karşısında yatakların ve oda için gerekli eşyaların konduğu yüklük, banyo yapmak için bir gusülhane bulunan dolap yer almaktadır.

Mutfak yemek pişirilmek ve yemek için amacına yönelik düzenlenen odalardan birisidir. Burada yemek pişirme için ocak, malzeme dolabı ve terek denilen günlük kapların bulunduğu raflar vardır. Mutfakta herhangi bir ince işçilik bulunmaz. Mutfak taban döşemesi ahşap ya da yöreden elde edilen yassı taşların yan yana harçlı olarak döşenmesi ile yapılmaktadır.

Sofanın ya içinde, ya önünde, ya da odalar arasında bulunan merdivenlerin ilk iki basamağı taş, sonraki basamaklar ahşaptır. Bütün evlerde katları birbirini bağlayan merdiven kolları üstünde olmayıp, arada sahanlık bulunmaktadır. Merdivenler genellikle tek kolludur ve genellikle sade olarak yapıldıkları tespit edilmiştir (Torun, 2004, s 115).

Kiler konutlarda taş malzemeyle yapılmış zemin katında penceresiz veya metal pencereli, metal kaplı korumalı mekânlardır. Yörede mahzen denilen yiyeceklerin saklandığı mekân olan kiler, Beypazarı Evlerinde oldukça önemli bir bölümdür. Daha önceleri yangın tehlikeleri geçirmesi sebebiyle de kilerler yangına karşı korunaklı düşünülmektedir.

Fotoğraf 4. Beypazarı evinde mutfak düzenine ait görünüm

Guşgana

Guşgana, tavan arasının, çatıdan yükselerek çıkan bölümüdür. İlçede yine ev sahibinin ekonomik durumuna ve ihtiyacına göre çeşitli biçimlerde karşımıza çıkmaktadır. Buna göre guşganalar, tek cepheli, iki cepheli, üç cepheli ve dört cephelidir. Guşganaya çıkan merdiven bu bölümün ortasında bulunmaktadır.

Fotoğraf 5. Guşganalı Beypazarı evi

Guşganda evin işlevsel mekânlarından biridir. Burada daha çok, meyveler kurutulmakta, sıcaktan bozulmayan ve sıcak isteyen yiyecekler saklanmaktadır. Guşgananın bir başka kullanım amacı da, hayatta kurutulması hoş karşılanmayan veya uygun olmayan değerli ve özel çamaşırları kurutmaktır. Yaz gecelerinde çocukların sıcaktan korunmak amacıyla guşganada uyudukları da bilinmektedir. Guşganalar aynı zamanda evin genç oğlunun daha rahat etmesine olanak sağlayan yapılardır. Gece eve geç gelen gençler, kimseyi uyandırmadan guşganaya çıkar ve geceyi orada geçirerek ailesiyle arasında, gecenin bu ilerleyen saatinde çıkabilecek tartışmalardan kurtulmuş olur. İlçede geçmişte her evin bir guşganasının bulunduğu, ancak 1970’li yılların sonunda başlayan apartmanlaşma sürecinde geleneksel yapılara olan ilgi azaldığı için, evlerden bazılarının guşnalarının kapatıldığı ifade edilmektedir. Guşnaların bazılarının önünde balkon bulunmaktadır. Evin sofa kısmında ya da guşganasında bulunan balkonlara da, Beypazarı’nda selamlık adı verilmektedir. Yapı ustalarının verdikleri bilgiye göre bu balkonların demirleri, kaynakla birleştirme usulü değil perçinlenme şeklinde birleştirilmiştir (Demir, 2003, s 88).

Benzer Belgeler