• Sonuç bulunamadı

Berlin, özellikle savaĢ sırasında ve sonrasında yaĢanan, Berlin Duvarı ile de pekiĢen olumsuz imajını yıkma konusunda geliĢtirdiği yeni mekansal düzenlemelerle kendine yeni bir kimlik kazandırmaya çalıĢmıĢtır. Özellikle sosyalist düzenden gelen bir kentin kentsel pazarlama açısından yaptığı çalıĢmalar örnek olarak değerlendirilmiĢtir.

4.2.1 Potsdamer Platz Kentsel Dönüşüm Projesi

II. Dünya SavaĢına kadar Avrupa‟nın en ünlü ve en kalabalık meydanlarından biri olan Potsdamer Platz, savaĢ sırasında Berlin‟in bombalanmasıyla birlikte harabeye dönmüĢtür. Yapıların çoğu kullanılamaz hale gelirken sadece zamanında oldukça kapasiteli bir Ģekilde inĢa edilen kentsel altyapı az zarar görmüĢtür. Bu da daha sonra

kentte yapılacak dönüĢüm çalıĢmalarında bir avantaja dönüĢmüĢtür. 1960‟lı ve 1970‟li yıllar, hızlı bir ekonominin yaĢandığı fakat diğer taraftan Doğu ile Batı Berlin arasında gerginliğin arttığı; son olarak da Berlin Duvarının yapılmasıyla sonuçlanan sürecin yaĢandığı bir dönemdir.

1989 yılındaki birleĢmeyle birlikte yapılan kentsel dönüĢüm projeleri, kent içi geliĢim projeleri ve mimari ölçekte sağlanan baĢarılarla Berlin kenti önemli örneklerden biri haline gelmiĢtir. Özellikle duvarın yıkılması ve baĢkentin Bonn‟dan tekrar Berlin‟e taĢınması hem politik hem de mimari anlamda yeni bir yapılanmaya gidilmesini gerektirmiĢtir. Çünkü artık kentler, bütün değiĢimlerin ve yapılmak istenenlerin yeni göstergesidir.

Berlin Duvarın yıkılmasıyla birlikte dev bir boĢluk olarak kalan Potsdamer- Liepziger meydanı için dünyanın mimarlık alanında önemli temsilcileri proje üretmek için Alman yönetimi tarafından kente davet edilmiĢtir. Gelen mimarlar arasında farklı tutumlar ve yaklaĢımlar olsa da genel üslup “Berlin Duvarı”nın kent belleğinde yok olmuĢ tavrıdır. Amaçlanan savaĢ öncesi Berlin‟i yeniden inĢa etmek ve Berlin‟i Avrupa Birliği ve Almanya‟nın politik ve kültürel baĢkenti olacak Ģekilde tasarlamaktır (Tuncer, 2006).

Meydan 1990 yılında kent yönetiminin denetiminde olacağı öngörüsü ile özel yatırımcılara parsellenerek satılmıĢtır. 1991 yılında tüm parsellerin satılmasıyla yanındaki Leipziger meydanında yönetimin beklentileriyle paralel projelerin yaratılması için bir yarıĢma düzenlenmiĢtir. Hilmer ve Sattler‟in birinci geldiği proje canlı bir ticari yaĢam önermemesi sebebiyle eleĢtirilmiĢ ve hatta giriĢimciler kendi master planlarını geliĢtirmek için Richard Rogers‟a yeni bir proje hazırlatmıĢlardır. Rogers‟ın planı uygulanmasa da yapılan giriĢim özel mülkiyetin kent üzerindeki gücünü göstermiĢtir (Tuncer, 2006).

ġekil 4.1 Hilmer ve Sattler‟in 1991 yılında birinci olan master planları (stadtentwicklung.berlin.de)

Meydan için açılan kentsel tasarım yarıĢmasında konsept olarak merkezde birlik, süreklilik ve çeĢitliliğin bir arada yaĢanması; yeniden kurgulanacak olan kentin bu parçasının diğerlerinden ayrı kalmamasını sağlamak; gece ve gündüz yaĢayan; alıĢveriĢ birimleri, kültür tesisleri, küçük iĢ yerleri, konut ve büro alanlarının olduğu çok amaçlı kullanımlara sahip bir metropol yaratmaktır.

ġekil 4.2 Renzo Piano‟un detaylandırılmıĢ planı

1992 yılında Daimler Benz ve Sony firmaları, Hilmer ve Sattler‟ın planının genel çerçevesi içinde 2 ayrı yarıĢma düzenlemiĢ ve Renzo Piano‟nun detaylandırılmıĢ

planı birinci seçilmiĢtir. Diğer parsellerde de aynı yöntem uygulanmıĢ; böylelikle malzeme ve yapı tekniği açısından bir zenginlik ve çeĢitlilik yaratılması amaçlanmıĢtır (Tuncer, 2006). Bu amaçla büyük firmalar, geniĢ alanlarda kompleks binalar inĢa etmiĢlerdir.

Berlin‟de “Showplace Berlin (Schaustelle Berlin)” programıyla Avrupa‟nın en büyük inĢaat sahası belirlenen 450‟den fazla nokta ve bir rehber eĢliğinde desteklenen turlarla turizme açılmıĢtır. Özel yatırımcılar tarafından finanse edilen Infobox, meydanda bulunan yapıların sergilendiği bir alan olarak düzenlenmiĢtir. Bu Ģekilde inĢaat sahası bir gösteri merkezi halini almıĢtır. Ayrıca Infobox‟taki sergide Potsdamer Platz‟da çalıĢılan uluslararası mimarlar ve tasarlanan projeler sürekli tanıtılmıĢtır. Ġnternet üzerinden izlenebilen yayınlarla projenin inĢaat hali de pazarlanmıĢtır (en.wikipedia.org, bt). Bu sergilerle Berlin‟in alacağı yeni görünüm merak eden ziyaretçilere sergilenmiĢtir.

Ampul Kulesi, 1924 yılında Potsdamer Platz‟da trafiği düzenlemek için kullanılan Avrupa‟nın ilk ıĢık sinyal sistemi olarak burada inĢa edilmiĢtir. Simgesel bir değer taĢıdığı için 1997 yılında tekrar inĢa edilmiĢtir (berlin.de). Kentin bir diğer simgesel yapısı Haus Huth‟tur. Tarihi yapı, modern sunumlarla ilgi çekici bir odak noktası olmuĢtur.

Postdamer Platz‟da yapılan dönüĢüm çalıĢmaları sonucunda kente gelen birçok firma landmark oluĢturabilecek projeler tasarlamıĢtır. Bu tasarımlardan Koolhoff Tower, Linkstrasse, Daimler Kompleksi, Sonny Center, Beisheim Center ve Park Kolonnaden en dikkat çekenleridir.

DönüĢüm projelerine yapılan en büyük eleĢtiri kentle bütünleĢememesi sorunu olmuĢtur. Kent halkı özelleĢtirme sonucu meydanı aktif olarak kullanamamakta ve alıĢveriĢ merkezleri dıĢında hiçbir yapıya girememektedir. Planda yapı stokunun en az %20‟sinin konutlara ayrılması gerektiği belirtilmiĢ; fakat artan arazi fiyatları yüzünden kent içerisinde yaĢayan nüfus azalmıĢtır (Tuncer, 2006).

ġekil 4.4 Ampul Kulesi, eski ve günümüzdeki görünüĢü

ġekil 4.5 Haus Huth

ġekil 4.7 Daimler Kompleksi ve Sony Center

4.2.2 Berlin Örneğinin Tez Kapsamında Değerlendirilmesi

Berlin dünya kentleri sınıflandırmasında “beta” kentlerinden biridir. Dünya kentleri sıralamasında altıncı sırada yer alan kent, iĢ dünyasında en iyi konumlandırılan kentlerde 1990‟lı yıllardaki 15. sıradan sekizinciliğe yükselmiĢtir. ĠĢ dünyası açısından en iyi Avrupa kentleri sıralamasında da giderek yükselen kent

2005 yılında sekizinci sırada yer almıĢtır. En güçlü marka kentlerden biri olan Berlin, sıralamada üçüncü sıradadır.