• Sonuç bulunamadı

Bedensel Engellilerin Turizm Hareketlerine Katılım Sıklıkları İle Turistik Bölgelerde

II. BÖLÜM

4. ARAŞTIRMAYA İLİŞKİN BULGULAR VE YORUMLAR

4.20. Bedensel Engellilerin Turizm Hareketlerine Katılım Sıklıkları İle Turistik Bölgelerde

Bölgelerde Sunulan Hizmetlere İlişkin Algılarının Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Tablo 22‟de son beş yıl içinde turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin katılım sıklıkları ile turistik bölgelerde sunulan hizmetlere yönelik algılamalarının karşılaştırılmasına ilişkin yapılan “tek faktörlü varyans analizi” sonuçları yer almaktadır.

Tablo 22: Bedensel Engellilerin Turizm Hareketlerine Katılım Sıklıkları ile Turistik Bölgelerde Sunulan Hizmetlere İlişkin Algılarının Karşılaştırılmasına Yönelik Anova Testi Sonuçları

Değişken Guruplar N X s.s F P Turizm Hareketlerine Katılım Sıklığı 1 - 3 Kez 121 2,16 0,772 1,725 0,164 4 - 6 Kez 34 1,99 0,721 7 - 9 Kez 8 1,86 0,983 10 ve Üzeri 6 2,67 0,528 **: p<0.05

Tablo 22‟ye göre bedensel engellilerin turizm hareketlerine katalım sıklıları ile seyahat acentaları tarafından sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Bu bağlamda araştırma hipotezlerinden biri olan,

H3: Bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılım sıklıkları ile turistik bölgelerin engellilere yönelik sunduğu hizmetler ilişkin algıları arasında anlamlı bir farklılık vardır, red edilmiştir.

Söz konusu araştırmada gruplar arası herhangi bir farklılığa rastlanmamış olması, bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılım sıklıkları ne olursa olsun, turistik bölgelere ilişkin algılarının farklılaşmadığını göstermektedir. Tablo 22‟de bedensel engellilerin turistik bölgelerde sunulan hizmetlere ilişkin algıların (“1-3 kez (X= 2,16)”, “4-6 kez (X= 1,99) ”, “7- 9 kez (X= 1,86)”, “10 kez ve üzeri (X= 2,67)”) olumsuz olması, katılım sıklığı ne olursa olsun söz konusu alana ilişkin memnuniyet düzeylerinin düşük olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, bedensel engellilerin, turistik bölgelerde engellilere yönelik sunulan hizmetlere ilişkin algılarında turistik faaliyetlere katılma sıklıklarının bir etkisi olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, turizm hareketlerine en düşük düzeyde katılım gösteren bedensel engelli ile en yüksek düzeyde katılım gösteren bedensel engellilerin turistik bölgelerde sunulan hizmetlere ilişkin algılarının aynı oranda olumsuz olduğu tespit edilmiştir. Bir başka değişle bedensel engellilerin turistik bölgelerde engellilere yönelik sunulan hizmetlere ilişkin olumsuz algılarının objektif olduğu ve bu sorunların genel bir problem olduğu görülmektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Engelli kişilerin yaşama katılabilmeleri çağdaş bir toplum olabilmenin önemli bir göstergesidir. Engelli kişilerin de diğer insanlar gibi, çalışmak, seyahat etmek, tatil, alışveriş ve rekreasyon gereksinimleri vardır. Dolayısıyla engelli bireylerin turistik faaliyetlere katılımlarının sağlanması önem arz etmektedir. Bu bağlamda, bu çalışmayla bedensel engellilerin turizme sektörüne dair algılarını ve beklentilerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre; araştırmaya katılan bedensel engellilerin eğitim düzeylerinin ilk ve orta öğretim düzeyinde olduğu ve bu sonucun Türkiye Özürlüler Araştırması İleri Analiz Raporu sonuçlarıyla benzerlik gösterdiği, aynı zamanda gelir durumları bazında bir değerlendirme yapıldığında büyük bir çoğunluğun 501 – 1000 TL arasında bir gelir düzeyine sahip olduğu ve bu sonuçların daha önce yapılan çalışmalarla da paralellik gösterdiği tespit edilmiştir.

Bedensel engellilerin, son beş yıl içerisinde turizm hareketlerine katılmayanların, turizm hareketlerine katılanlara oranla daha yüksek olduğu, turizm hareketlerine katılımlarında yüksek oranda seyahat acentalarından yararlanmadıkları tespit edilmiştir. Bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılım amaçlarının yüksek oranda tatil yapmak olduğu ve bunu sırasıyla; akraba-arkadaş ziyareti, sağlık ve eğlence faaliyetleri ile boş zaman değerlendirme amaçlarının takip ettiği tespit edilmiştir.

Turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin seyahat acentaları tarafından sunulan hizmetlere yönelik algıları şeyle ifade edilebilir: Seyahat acentalarının bedensel engellilere yönelik yeterli düzeyde macera turları, kültürel geziler, tarihi geziler düzenlemedikleri, düzenledikleri paket turlarda tercih edilen ulaşım araçlarının engellilerin erişimine uygun olmadığı, seyahatler esnasında engellilere yönelik eğlence faaliyetleri düzenlemedikleri gözlenmektedir. Bunun yanı sıra seyahat acentalarının seyahatler hakkında doğru ve yeterli bilgi vermedikleri ve seyahat esnasında turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin karşılaştıkları problemler karşısında çözüm üretmedikleri de ortaya çıkmıştır. Söz konusu araştırma seyahat acentaları seyahat hakkında yeterli ve doğru bilgi vermektedir saptaması çerçevesinde daha önce yapılan araştırmalarla karşılaştırıldığında (Grabowski ve Behrens, 1996; Lawlor vd.,, 2000; Vignuda, 2001; Öztürk ve Yaylı, 2006), söz konusu ifadeye ilişkin

bulguların, daha önce tespit edilen bulgularla paralellik gösterdiği söylenebilir. Bunun yanı sıra seyahat acentalarında çalışan personelin bedensel engellilere hizmet vermede yeterli eğitime sahip olmadığı tespiti, Öztürk ve Yaylı (2006)‟nın gerek konaklama ve gerekse de acenta yöneticilerinin görüşlerine göre, turizm hizmet personelinin bedensel engelliye hizmet sunmada eğitim seviyesi oldukça yetersizdir tespiti ile paralellik gösterdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.

Turizm hareketlerine katılan bedensele engellilerin konaklama işletmelerinin sunduğu hizmetlere ilişkin algıları ise şöyle sıralanabilir: Konaklama işletmelerinin park alanlarının, merdivenlerinin, odalarının, banyolarının, tuvaletlerinin, restoranlarının, yüzme havuzlarının, bar ve diskolarının, saunalarının, sahillerinin ve güneşlenme yerlerinin ve son olarak çevresel düzenlemelerinin bedensel engellilerin kullanımına uygun olmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, konaklama işletmelerinde bulunan engelli odalarının da refakatçi ile birlikte kullanıma uygun olmadığı, söz konusu işletmelerde çalışan personelin bedensel engelli misafirlere yönelik hizmet vermede yeterli eğitime sahip olmadıkları tespit edilmiştir. Buna karşın, konaklama işletmelerinin asansörlerinin bedensel engellilerin kullanımına uygun olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu konaklama işletmeleri tarafından sunulan hizmetlere ilişkin ifadelerden “asansörleri bedensel engellilerin kullanımına uygundur” ifadesine verilen yanıtların diğerlerine oranla daha olumlu olması, genel olarak konaklama işletmelerinde bulunan asansörlerin iç hacimlerinin bedensel engellilerin rahat hareket edebileceği şekilde geniş olması, olarak yorumlanabilir. Buna karşın söz konusu ifadeye ilişkin algıların kararsızlık boyutunda tespit edilmesi de araştırmaya katılan bedensel engellilerin araştırmada yer alan açık uçlu sorulara verdiği yanıtlardan elde edilen “asansörlere erişiminde bazı engellerle (merdiven, koridor vs) karşılaşıyor” tespitinden yola çıkarak yorumlanabilir.

Ayrıca bu bulgular, Öztürk ve Yaylı (2006)‟nın konaklama işletmeleri yöneticilerinin bedensel engelli pazarına bakış açılarını ölçmek için yaptığı araştırmayla karşılaştırılmış olup buna göre; konaklama işletmeleri yöneticilerinin verdiği cevaplar bağlamında otellerin en uygun ünitelerinin otelin girişi, park alanları, resepsiyon ve restoranları olduğu, öte yandan, engelli müşteriler için uygunluk oranı düşük olan üniteler ise, merdiven, banyo, tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılandığı ünitelerin olduğunun tespit edildiği gözlenmiştir. Ancak, konaklama işletmeleri ünitelerinin uygundur ve uygun değildir şeklinde değerlendirildiği Öztürk ve Yaylı‟nın (2006) yaptığı araştırmada, yöneticilerin verilen ifadelere katılımlarının

genellikle konaklama işletmelerinin park alanları, odaları, asansörleri, merdivenleri, banyoları, tuvaletleri, restoranları, yüzme havuzları, bar – discoları, saunaları, güneşlenme yerleri bedensel engellilerin kullanımına uygundur şeklinde olumlu olduğu gözlenmiştir. Buradan da hareketle, bedensel engellilerin turizme yönelik algılarının ve beklentilerinin tespit edilmeye çalışıldığı bu araştırmada konaklama işletmelerinin sunduğu hizmetlere ilişkin bulguların daha önce yapılan araştırmaları desteklemedikleri görülmektedir. Söz konusu bu farklılık hizmet sunan konaklama işletmeleri yöneticileri ile hizmet alan bedensel engellilerin bir birlerini anlamadıkları sonucunu ortaya çıkarmaktadır.

Bunun yanı sıra araştırmada konaklama işletmelerinde çalışan personelin bedensel engellilere yönelik yeterli eğitime sahip olmadığı tespiti ile, Öztürk ve Yaylı(2006)‟ya göre söz konusu ifadeye ilişkin algıların paralellik gösterdiği gözlenmiştir. Bu bağlamda konaklama işletmelerinde çalışan personelin engelliye yönelik hizmet vermede yeterli olmadığını söylemek oldukça doğru olacaktır.

Turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin turistik bölgelerin engellilere yönelik yapısal düzenlemelerine ilişkin algılarının ölçüldüğü araştırma bölümüne göre, ulaşım araçları, terminaller, ulusal parklar, müzeler, tarihi mekanlar, kaldırımlar, üst geçitler ve alış veriş merkezleri bedensel engellilerin erişimine uygun değildir. Bunun yanı sıra turistik bölgelerdeki ulaşım araçlarının, üst geçitlerin ve kaldırımların bedensel engellilerin erişimine uygunluğuna ilişkin algıların diğerlerine oranla daha olumsuz olması, bedensel engellilerin turistik bölgelerde olduğu gibi günlük yaşamda da söz konusu engeller ile daha fazla yüz yüze kalıyor olması ile açıklanabilir.

Turistik bölgelerdeki ulaşım araçlarının, üst geçitlerin ve kaldırımların bedensel engellilerin erişimine uygunluğuna ilişkin algıların diğerlerine oranla daha olumsuz olduğu tespit edilmiştir. Bu farklılığın, bedensel engellilerin turistik bölgelerde olduğu gibi günlük yaşamda da söz konusu engeller ile daha fazla yüz yüze kalmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca söz konusu bu bulgular ile daha önceki çalışmalara (Öztürk ve Yaylı,2006: Atıcı, 2008) ait bulgular karşılaştırıldığında anlamlı bir paralellik gözlenmiştir.

Bedensel engellilerin turizm sektörüne ilişkin algılarının tespit edilmeye çalışıldığı araştırma bölümünde, bedensel engellilere yönelik özel tasarlanmış otellerin inşa edilmesi gerektiği, bedensel engellilere yönelik turizm hareketlerinin düzenlenmesi gerektiği, bedensel

engellilerin turizm hareketlerine katılmasının sosyal devlet anlayışının bir gerekliliği olduğu, mevcut konaklama işletmelerinin fiziki düzenlemelerinin bedensel engellilere hizmet verecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği, turistik bölgelerin fiziki düzenlemelerinin bedensel engellilere hizmet verecek şekilde yeniden tasarlanması gerektiği, engelli turizmine yönelik tanıtım faaliyetlerinin yoğunlaştırılması gerektiği, turizm işletmelerinde çalışan hizmet personelinin engellilere hizmet vermeye yönelik özel eğitim almasının gerektiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra bedensel engellilere yönelik toplum davranışlarının geliştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Turizm sektörüne ilişkin bedensel engellilerin algıları incelendiğinde, bedensel engellilere yönelik özel tasarlanmış oteller inşa edilmeli ancak öncelikle mevcut konaklama işletmelerinin yapısal düzenlemeleri bedensel engellilere hizmet verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir, sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Öztürk ve Yaylı (2006) tarafından yapılan araştırmada, bedensel engelliler için öncelikli hedef özel tasarlanmış oteller inşa etmek yerine, mevcut kapasitede ek düzenlemelerin yapılması daha uygun olacaktır ve gerek konaklama gerekse de acenta yöneticilerinin görüşlerine göre, turizm hizmet personelinin bedensel engelliye hizmet sunmada eğitim seviyesi oldukça yetersizdir tespitlerinde bulunulmuş olması araştırmamızın daha önce yapılan araştırmalarla paralellik gösterdiğini vurgulamaktadır.

Bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılmasını engelleyen faktörlerden seyahat acentaları ile ilgili olan saptamalara ilişkin algıları şu şekildedir: Bedensel engellilerin alım gücüne uygun paket turların düzenlenmediği, bedensel engellilere turistik bölgeler hakkında doğru ve yeterli bilgi verilmediği, seyahat acentalarının hazırladığı paket turlarda ki ulaşım araçlarının engellilerin erişimine uygun olmadığı, engellilerin erişimine uygun eğlence faaliyetlerinin düzenlenmediği, engellilerin erişimine uygun tarihi ve kültürel gezilerin ve macera turlarının düzenlenmediği tespit edilmiştir. Buradan hareketle, son beş yıl içinde turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin algılarının ortak bir şekilde olumsuz olması, seyahat acentaları tarafından sunulan hizmetlerin yetersiz olduğu ve bu durum bütün olarak ele alındığında, bu yetersizliğin bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılımının önünde engel teşkil ettiği şeklinde yorumlanmıştır.

Bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılmasını engelleyen faktörlerden, konaklama işletmeleri ile ilgili olan saptamalara ilişkin algıları şu şekildedir: Konaklama işletmelerinin bedensel engellilere yönelik hizmet vermede yeterli olmadığı, bedensel

engellilerin kullanımına uygun yeterli sayıda oda arz etmediği, sahil ve güneşlenme yerlerinin bedensel engellilerin erişimine uygun olmadığı, çevresel düzenlemelerinin bedensel engellilerin kullanımına uygun olmadığı, engelli odalarının refakatçi ile birlikte kullanımına uygun şekilde düzenlenmediği ve çalışan personelin bedensel engellilere yönelik hizmet verme hususunda yeterli düzeyde eğitim verilmediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, söz konusu konaklama işletmelerinin sunduğu hizmetlere ilişkin ifadelere verdikleri cevapların ortak bir düzeyde olumsuzluk gösteriyor olması, söz konusu ifadeler, bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılımın önündeki engeller bazında değerlendirildiğinde, konaklama işletmelerinin sunduğu hizmet yetersizliğinin, bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılımını olumsuz yönde etkilediği söylenmiştir.

Turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin turistik bölgeler ile ilgili algılarına ilişkin sonuçlar şu şekildedir: Turistik bölgelerdeki engellilere yönelik yapısal düzenlemelerden, terminallerinin, ulusal parkların, müzelerin, tarihi mekanların ve alış veriş merkezlerinin fiziksel engellilerin erişimine uygun olmadığı görülmüştür. Bunun yanı sıra turistik bölgelerde ulaşım araçların, kaldırım ve üst geçitlerin diğerlerine oranla bedensel engellilerin erişimine daha fazla uygun olmadığı görülmüştür.

Bedensel engellilerin demografik özellikleri ile turizm hareketlerine katılmaları arasındaki ilişki incelendiğinde cinsiyetin, eğitim durumunun ve haneye giren aylık gelir miktarı değişkenlerine yönelik önemli oranda farklılık olduğu tespit edilmiştir. Buna karşın medeni durum, yaş ve özür durumu gibi değişkenler arasında anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir. Buradan da hareketle bedensel engellilerin cinsiyet, eğitim durumu ve haneye giren aylık gelir miktarındaki farklılıkların turizm hareketlerine katılımı etkilediği yorumunda bulunulmuştur.

Turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin demografik özellikleri ile seyahat acentalarına ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde, turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin, seyahat acentalarının sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve gelir durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Buna karşın turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin, seyahat acentalarının sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. Söz konusu bu farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığına yönelik

çoklu karşılaştırma testi yapılmış ve buna göre, 18-22 yaş, 23-27 yaş, 28-32 yaş, 38-42 yaş ve 43- üzeri yaş aralığındaki bedensel engellilerin seyahat acentalarının sunduğu hizmetlere ilişkin algılarının 18 ve altı yaş aralığı ve 33-37 yaş aralığındaki bedensel engellilere göre daha olumsuz olduğu tespit edilmiştir.

Turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin demografik özellikleri ile konaklamak işletmelerine ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde, turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin, konaklama işletmelerinin sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile medeni durum, yaş, eğitim durumu ve gelir durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Buna karşın turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin, konaklama işletmelerinin sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile cinsiyet grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Söz konusu bu farklılığın erkek ve kadın guruplarda olduğu ve bu bağlamda, kadınların konaklama işletmelerinin sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algılarının erkeklere göre daha olumsuz olduğu tespit edilmiştir.

Turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin demografik özellikleri ile turistik bölgelerde ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde, turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin, turistik bölgelerde sunulan hizmetlere yönelik algıları ile medeni durum ve gelir durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Buna karşın turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin, turizm bölgelerinin sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile cinsiyet, yaş ve eğitim durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Buradan da hareketle, kadın katılımcılarının turizm bölgelerinin sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin algılarının, erkek katılımcılara göre daha olumsuz olduğu tespit edilmiştir. Yaş değişkeninin ortalamalarına bakıldığı zaman, 18 ve altı yaş, 18-22 yaş, 33-37 yaş, 43 ve üzeri yaş aralığındaki bedensel engellilere göre, 23-27 yaş , 28-32 yaş ve 38-42 yaş aralığındaki bedensel engellilerin, turizm bölgelerinin sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin algılarının daha olumsuz olduğu gözlenmiştir.

Eğitim durumunda ise, lisans üstü eğitim seviyesine sahip bedensel engellilerinin turizm bölgesinde sunulan hizmetlere ilişkin algılarının, ilköğretim, ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeyine göre daha olumsuz bir ortalamaya sahip olduğu araştırma sonucunda tespit edilmiştir. Buradan yola çıkarak eğitim seviyesindeki artışla beraber artan bilgi ve deneyim, tüketicilerin daha bilinçli olmasını sağlamakla beraber turistik bölgelerde sunulan hizmete

ilişkin beklentilerini arttırmaktadır, bu bağlamda aksi bir durum görüldüğünde ise hizmete olan algı durumunun olumsuz düzeyde olması olağan bir durum olarak değerlendirilmiştir.

Turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin demografik özellikleri ile seyahat acentalarına ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde, turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, seyahat acentalarının sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile cinsiyet, eğitim durumu ve gelir durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Buna karşın turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, seyahat acentalarının sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile medeni durum ve yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Söz konusu bu farklılıkların hangi gruplardan kaynaklandığına yönelik yapılan çoklu karşılaştırma sonuçlarına göre, turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin medeni durumu ile seyahat acentaları tarafından sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde evli bireylerin bekar ve dul/boşanmış bireylere göre daha olumlu algılara sahip olduğu tespit edilmiştir. Turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin yaş düzeyleri ile seyahat acentaları tarafından sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde; 18-22 yaş, 23-27 yaş ve 33-37 yaş aralığındaki bedensel engellilerin seyahat acentalarının sunduğu hizmetlere ilişkin algılarının 18 ve altı yaş, 28-32 yaş, 38-42 yaş ve 43- üzeri yaş aralığındaki bedensel engellilere göre daha olumlu olduğu tespit edilmiştir.

Turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin demografik özellikleri ile konaklamak işletmelerine ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde, turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, konaklama işletmelerinin sunmuş olduğu hizmetlere yönelik algıları ile cinsiyet, eğitim durumu ve gelir durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Buna karşın turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, konaklama işletmeleri tarafından sunulan hizmetlere yönelik algıları ile medeni durum ve yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Söz konusu bu farklılıkların hangi gruplardan kaynaklandığına yönelik yapılan çoklu karşılaştırma sonuçlarına göre, turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin medeni durumu ile konaklama işletmeleri tarafından sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde evli ve bekar bireylerin dul/boşanmış bireylere göre daha olumlu algılara sahip olduğu söylenebilir. Turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin yaş düzeyleri ile konaklamak işletmeleri tarafından sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde; 18-22 yaş aralığındaki bedensel engellilerin konaklama işletmelerinin

sunduğu hizmetlere ilişkin algılarının 18 ve altı yaş, 23-27 yaş, 28-32 yaş, 33-37 yaş, 38-42 yaş ve 43 ve üzeri yaş aralığındaki bedensel engellilere göre daha olumlu olduğu tespit edilmiştir. Bu farklılık genel olarak incelendiğinde bedensel engellilerin turizm hareketlerine katılımının önündeki konaklama işletmelerine ilişkin engellere yönelik algılarının yaş düzeyleri arttıkça daha da olumsuzlaştığı söylenebilir. Buna ilişkin sebep olarak da katılımcıların yaş düzeyleri arttıkça konaklama işletmelerine ilişkin beklentilerin de arttığı bu doğrultuda beklentilerin yeterli düzeyde karşılanamadığı söylenebilir.

Turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin demografik özellikleri ile turistik bölgelerde sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasındaki farklılık incelendiğinde, turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, turistik bölgelerde sunulan hizmetlere yönelik algıları ile cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve gelir durumu grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Buna karşın turizm hareketlerine katılmayan bedensel engellilerin, turistik bölgeler tarafından sunulan hizmetlere yönelik algıları ile yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Söz konusu bu farklılıkların hangi gruplardan kaynaklandığına yönelik yapılan çoklu karşılaştırma sonuçlarına göre guruplar arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiş olmasına rağmen ortalamalar bazında incelendiğinde yaş arttıkça turistik bölgelerin sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin algılarının arttığı tespit edilmiştir.

Son beş yıl içinde turizm hareketlerine katılan bedensel engellilerin katılım sıklıkları ile konaklama işletmeleri tarafından sunulan hizmetlere ilişkin algıları arasında anlamlı bir