• Sonuç bulunamadı

YETİŞTİRMELİYİZ?

BAZI ÖNEMLİ SORUNLAR

Toplumların her döneminde önde gelen sorunları farklılaşmaktadır. Sanayi toplumunda, önde gelen sorun ekonomi olmuştur. Sermaye, sermaye artırım ve onu yatırım alanlarına dönüştürme, dürüst pazar, yatırım ban­ kaları, kendi kendini finanse etme, kamu vergileriyle finans gibi konular gündemi oluşturm uştur. A.B.D. bu dönemi yaşarken, toplumda değişmenin kaynağı olan kültür yerini teknolojiye bırakmıştır. Sonuç olarak, bu yer değiştirme top­ lumsal değer sistemini etkilemiştir. Sanayi Sonrası Toplum döneminde ise önde gelen sorun, bilimi -bilgi üretimini- ve il­ gili işlerin yapıldığı kuruluşlarını organize etmek olacaktır. Kısaca bilgi üretimini ve bunun için gerekli insan yetiştirme, eğitim uygulamalarını organize etmek temel sorun olmak­ tadır. Bilime kamu desteği, bilimin politize olması, bilim ekip­ lerinin işi organize etmesindeki toplumsal sorunlar, Sanayi Sonrası Toplumun Merkezindeki politika sorunlarını oluşturacaktır. Böyle bir dönemde toplumdaki esaslı bölünmeler ve belki de çatışmalar, üretim araçlarına kimin sahip olduğuna göre değil, fakat bürokratik, politik, ekono­ mik ve toplumsal organizasyonlarda karar vermeye gücü

olanlar ile olmayanlar arasındaki otorite ilişkisine bağlı ola­ caktır.

Toplumbilimcilere göre Sanayi Sonrası Toplum kavramı tamamlanmış, bütünleştirilmiş bir toplumsal düzen "social order" tablosu değildir (Bell, 1973). Bu kavram toplumsal yapıda, ekonomik, teknolojik ve toplumsal tabakalaşma siste­ mi özellikleriyle değişmeyi açıklama g irişim idir. Bu çerçevede, Sanayi Sonrası Toplum dönemine girmekte olan ülkelerde farklı politik ve kültürel konfigürasyonlar olacaktır. Toplumbilimciler, bu eksensel değişmeyi ve onun getirdiği sorunları anlamak ve çözmek için bir yol aramaktadırlar. Bir diğer deyişle çözme yolunu görebilecekleri bir "düzenli aygıtı" aramaktadırlar. Sanayi Sonrası Toplum kavramı, böyle bir "düzenli aygıt" olarak Batının toplum yapısındaki kompleksi "düşünülebilir" yapmaktadır. Bu çerçevede Sanayi Sonrası Toplumun yapısı ve sorunları şöyle bir özellik göstermektedir (Bell, 1973): Sanayi Sonrası Toplumun eksen ilkesi, kuram­ sal bilginin kodlanması ve merkezileştirilmesi olmaktadır. Üniversite, Akademik Enstitüler ve Araştırma Kuruluşları bi­ rincil kurumlardır. Ekonomik tabanı olan, bilime dayalı ens­ titülerdir. Ünde gelen kaynaklar, insan sermayesi, "zihinsel" olarak yetiştirilmiş insangücüdür. Politik problemler bilim po­ litikasıdır. Bilimin kamu politikasına etkisi ve ilişkisidir. Yapısal

problemler, eğitim politikasıdır. Tabakalaşma tabanı, kamu

ve özel sektörü dengeleme olup, bunun olanağı ise beceri ve eğitimdir. Kuramsal sorunlar, "yeni sınıfın" tutarlılığı ve bütünlüğüdür. Toplumsal tepkiler ise rakip kültürdür. Görüldüğü gibi, Sanayi Sonrası Toplum kavramında, Sanayi Üncesi ve Sanayi Dönemi toplum döneminden farklı olarak "eğitim", "eğitim politikası" önemli bir yer almaktadır. Sanayi

toplumunda seri üretim için seri eğitim (kamu eğitimi] ilişkisi

öncelikli uygulama iken, Sanayi Sonrası Toplumda eğitime

yeni işlevler öngörülmektedir.

Sanayi Sonrası Toplum ve Eğitim

İnsan yetiştirme yaklaşım ve uygulamalarını "eğitim" kav­ ramının bütünlüğü içinde ele alarak, Sanayi Sonrası Toplu­ mun gerekli kıldığı eğitimi irdeleyip ve bu çerçevede Sanayi Sonrası Toplum olarak kabul edilen A.B.D.'de, bir örnek ola­ rak, bu konudaki çalışmalara değindikten sonra ülkemizde insan yetiştirme konusuna geçmek yeğlenmektedir. Sanayi Sonrası Toplum ve orada ilke eksen olacak bilgi ve bilimsel çalışma konusunda yapılan gözlem ve belirlemelerde özetle şunlar söylenmektedir: Newton'dan bu yana, bilimsel

çalışma her onbeş yılda bir ikiye katlanmış, bir bilim adamının iş yaşamı boyunca ise üç kat artmıştır. Bu

başdöndürücü hız ve ivme bilgi kavramını yaşamın ana öğesi yapmaktadır. Herhangi bir çocuk, dünyanın neresinde olur­ sa olsun, ana babasından veya nene ve dedesinden kalan, onlardan tevarüs ettiği dünyaya benzer bir dünyada yaşayamayacaktır. Toplumsal değişme ve gelişm eler içinde, bugün bir çocuk yalnızca geçmiş ile, aşırı bir ölçüde, kopma ile karşı karşıya kalmamakta, aynı zamanda "bilin­ meyen" bir dünya için eğitilmek durumundadır ve bu husus tüm toplumu ilgilendirmektedir.

1 9BO'lı yıllarda 1980'li ve 1990'lı yıllarda Sanayi Sonrası Toplum dönemine gireceği tahmin edilen A.B.D.'de bu yeni döneme insan yetiştirme ve eğitim uygulamaları için yapılan hazırlıkları bir örnek olarak, gözden geçirdiğimizde, tablo şu görünümde olmaktadır:

a) A.B.D.'nin 2 5 0 0 yılına kadar eğitim hedefleri: A ltı

hedef belirlenmiştir: (Akyol, 1991).

1. 2 0 0 0 yılına kadar, A.B.D.'de çocukların tamamı

öğrenmeye hazır olarak okula başlamış olacak­

lardır. Her aile çocuğun ilk öğretmeni olacak ve

okulöncesi çocuğun öğrenmesine yardım edecek

kadar zaman ayıracak, anne babalar gereksinme duydukları eğitim ve desteği alacaklardır.

2. 2 0 0 0 yılına kadar lise mezuniyet oranı en az yüzde 90'a ulaşmış olacaktır (Kamu, vatandaş eğitimi 11-12 yıla çıkarılmış oluyor). Okulu terk etme oranı düşürülecek. Okulu terk edenlerin yüzde 75'i lise eğitimini başarıyla tamamlayacaklardır.

3. 2 0 0 0 yılına kadar A.B.D. de öğrenciler İngilizce, Matematik, Fen, Tarih ve Coğrafya konularında ye­ terlik gösterdikten sonra okuldan ayrılacaklardır. Muhakeme etme, problem çözme, bilgi uygulama ve etkin biçimde yazma ve iletişim kurabilme yete­ nekleri gösteren öğrencilerin yüzdesi önemli ölçüde artırılacaktır.

4. 2 0 0 0 yılına kadar, A.B.D. öğrencileri Fen ve Mate­ matik başarısında dünyada birinci olacaklardır. Matematik ve Fen Öğretmenlerinin sayıları yüzde elli artırılacaktır. Matematik, Fen ve Mühendislik alanlarında, kadınların ve azınlıkların lisans ve lisans

üstü öğrenci olarak sayıları önemli ölçüde artırılacaktır.

5. 2 0 0 0 yılına kadar Amerikalı her yetişkin okur yazar olacak ve dünya ekonomisinde rekabet edecek ve vatandaşlık sorumluluk ve haklarını yerine getire­ cek bilgi ve becerilere sahip olacaktır.

6. 2GG0 yılına kadar Am erika'daki her okul uyuşturucudan ve şiddetten arınmış olacak ve öğrenmeye yardımcı bir ortama ve hizmetlere sahip olacaktır.

Bu hedeflere ulaşmak için neler yapılmakta, ne gibi önlem ler ve program lar geliştirilm ektedir? Bu soruya ayrıntılı bilgilerle yanıtlar aram ak yerine, örnek olarak değerlendirilebilecek bir girişimi ve çalışmayı özetlemek bu konuda bir fikir verebilecektir. 1 9 8 5 yılında kurulmuş olan

Eğitim ve Ekonomi üzerine Cornegie Forum'unun amacı şöyle belirlenmiştir: Ekonomik büyüme ile bu büyümeye

katkıda bulunan kimseler ve beceriler ile yetenekler arasındaki bağa dikkatleri çekmek, toplumun gelecekteki ekonomik durumlarını karşılayacak eğitim politikalarının geliştirilmesine yardım etmek. Federal Hükümet Eyalet Hükümetleri ve Eğitim Kuruluşları dışında bir Vakfın Eğitim Kurumu için çalışma grupları oluşturm ası ilginç bir yaklaşım. Sanayi geleceği için eğitime el atmakta ve onun gelişmesi için hazırlık yapıp desteklemektedir. Ülkemizde de son yıllarda TÜSİAD, TİSK gibi kuruluşların eğitim konusun­ da rapor hazırlatması benzer bir özellik taşımaktadır. Ancak ülkemizde konu, rapor hazırlatmadan öte bir etkinlik haline gelememiştir.