• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II. DÜNYADA İNTERNET GAZETECİLİĞİ ve BASIN ENDÜSTRİSİNİN ALANDAKİ YATIRIMLARI ENDÜSTRİSİNİN ALANDAKİ YATIRIMLARI

4. BASIN ENDÜSTRİSİNİN İNTERNET GAZETECİLİĞİ YATIRIMLARININ BAŞLAMASI

82

gazeteciliğine ilişkin niceliksel verilerin genellikle medya kuruluşlarına ait örnekleri içermesi nedeniyle sınırlılık içerdiğini belirtmiştir. Yazara göre medya kuruluşlarına ait olanlarla birlikte diğer gazetecilik siteleri de dikkate alındığında açıklananlardan çok daha yüksek sayılara ulaşılacaktır. İnternet gazeteciliğine ilişkin bu veriler eksikliklerine ve sınırlılıklarına rağmen 1990’ların ikinci yarısından itibaren internet gazeteciliğinde niceliksel bir artışın başladığını gösterir niteliktedir.

4. BASIN ENDÜSTRİSİNİN İNTERNET GAZETECİLİĞİ

83

yaklaştığı açıklanmıştır. 1995’nin ortalarında ise bu sayının 300’e ulaştığı belirtilmiştir (Friend ve Singer, 2007: 33). Çevrimiçi hizmet sunan şirketlerin barındırdığı gazetelerin 1994 yılında ulaştığı sayı bir başka kaynakta ise 450 olarak açıklanmış; bunların da ağırlıklı olarak basılı gazetelere ve dergilere ait olduğu belirtilmiştir (Allan, 2006: 15).

ABD’de basılı gazetelere ait internet gazeteciliği yatırımlarının ikinci evresi ise 1995’ten itibaren çevrimiçi hizmet sunan şirketler üzerindeki yayınların sonlandırması ve gazetecilik kuruluşlarının webe yatırım yaparak bu ortam üzerinde kendi haber sitelerini kurmalarıyla başlamıştır. Bu süreçte The San Jose Mercury News ve Los Angeles Times ilklerden olmuştur. Şubat 1995’te AOL’den ayrılan The San Jose Mercury News’in yöneticisi Bill Mitchell “daha fazla insanının ticari internete doğru kaymaya başlayacağı açıktı” ifadesiyle, aynı yıl içinde web üzerinde kendi haber sitesini kuran Los Angeles Times’ın sahibi ve yönetim kurulu başkanı Schlosberg ise “hızla değişen çevrimiçi ortamda önemli olan müşterilerin, kullanıcıların ve reklam verenlerin, gittiği yere gitmekti” ifadesiyle çevrimiçi hizmet sunan ticari şirketlerden ayrılma kararlarının rasyonelini açıklamıştır (Boczkowski, 2004: 45). Bu iki açıklama Boczkowski’nin (2004: 44-45), ABD’de gazetecilik kuruluşlarının internet gazeteciliği yatırımlarını 1990’ların ikinci yarısından itibaren yeniden yapılandırmasının biçimlenmesinde “teknolojik değişimi takip etmenin ve teknolojik düzeyde daha gelişmiş olanı kullanma istekliliğinin” belirleyici olmadığı doğrultusundaki tartışmasında özellikle vurgulanmıştır. Yazara göre ABD’de internet gazeteciliğinin gelişimini teknolojik gelişmeyi yakalama istekliliği, webin barındırdığı teknolojik olanaklardan gazetecilik alanında yararlanma arzusu ekseninde değerlendiren bir yaklaşım kısır kalacak; örneğin “webin çokluortam ve

84

bağlanabilirlik özelliklerinin ve bunların içerdiği belirtilen potansiyellerin mevcut internet gazeteciliği uygulamalarına yansıtılmamasını” açıklayamayacaktır.

Teknolojik değişimin bir belirleyiciliğinin olup olmadığı yazara göre gazetecilik kuruluşlarının içeriklerini çevrimiçi ortama taşırken bu alanda hizmet veren şirketlerden birini diğerine tercih etme sınırlılığı içinde anlamlı olabilir. Örneğin Washington Post, çevrimiçi hizmet sunucu Ziff-Interchange şirketini “gazetenin kendi görünümünü, ruhunu yansıtmasına ve gazete ile kullanıcılar arasındaki iş ilişkisinin aracısız gerçekleşmesine” olanak sağlayan teknolojisi nedeniyle tercih ettiğini açıklamıştır. Ancak Boczkowski’ye (2004: 44-45) göre teknolojinin bu alandaki etkisi de sınırlıdır ve gazetecilik kuruluşlarının “deneyim sahibi oldukları bir çevrimiçi yayıncılık biçiminden sınırlı bir alanını kontrol ettikleri” webe geçmelerini bütüncül bir şekilde açıklamaktan uzaktır. Yazara göre bir dinamik olarak teknolojik değişim ABD’de gazetecilik kuruluşları tarafından hayata geçirilen internet gazeteciliği uygulamalarının çevrimiçi şirketlerden webe uzanan tarihsel seyri içinde kısmi bir etkiye sahip olmuş; “tamamlayıcı bir faktör” olmaktan öteye geçememiştir. Asıl belirleyici faktör ise webin “ilerleyen yıllarda daha da önemli bir mecra haline geleceğine ve kullanıcıların tercih edeceği mecra olacağına” inanılması doğrultusundaki ekonomik kazanım beklentisi olmuştur.

Avrupa’da da basın endüstrisinin internet gazeteciliği yatırımları 1990’ların ikinci yarısından itibaren hız kazanmıştır. İngiltere’de Kasım 1994’te The Daily Telegraph, The Electronic Telegraph adıyla internete aktarılmıştır. The Electronic Telegraph basılı mecradaki karşılığı olan Daily Telegraph’tan farklılaşmaya çalışmış bunun için de basılı gazetedeki haberlerin internet için “yeniden düzenlendiği ve biçimlendirildiği” bir içerik üretim ve sunum süreci uygulamıştır. Ancak bu

85

farklılaşma çabası editoryal yeteneklerin ve internetin teknolojik özelliklerinin kullanılmasıyla sınırlı olmaktan öteye geçememiştir. Aynı yılın Eylül ayında ise The Times internet ortamına aktarılmıştır. 1996’da da internet ortamındaki The Times yeniden şekillendirmiş ve basılı gazetedeki içeriğin tamamını barındıran bir yayına dönüştürülmüştür. Bu biçimiyle The Times içeriğinin tamamını internete taşıyan ilk gazetelerden olmuştur (Gunter, 2003: 23).

Tablo 5. ABD’de ve Avrupa’da Bazı Gazetelerin İnternete Aktarılma Tarihi

Gazete Yıl Gazete Yıl

The Daily Telegraph 1994 Kasım Le Monde 1995

The Times 1994 Eylül The New York Times 1996 Ocak

The Miami Herald 1994 Washington Post 1996

USA Today 1994 The Dallas Morning News 1996 Kasım

Los Angeles Times 1995 Nisan The Chicago Tribune 1996 Mart The Wall Street Journal 1995 Ouest-France 1996

El Mundo 1995 The Guardian 1996

Liberation 1995 Daily Mail 2004

Kaynak: Fenton, 2010a: 557; 2010b: 4; WEF, 2008: 36; Garrison, 2005: 22, 24, 26, 29, 31, 37, 39; Gunter, 2003: 23, Aquino, vd., 2002: 35, 43, 61, 63 kaynaklarından derlenerek hazırlanmıştır.

İnternet üzerindeki yayınını basılı mecradaki yayınından farklılaştırmayı hedefleyen başka bir gazete de The Guardian olmuştur. Gazete öncelikle 1996 yılında The Guardian Unlimited adıyla, Avrupa Futbol Şampiyonası’na yönelik bir internet sitesini hayata geçirmiştir (Aquino, vd., 2002: 35; Punie ve Terzis, 2003:

19). Böylesi bir tercihte basılı gazetenin aynısı olmayan, basılı gazetenin içeriğinden farklı içerik de barındıran bir internet yayını başlatma isteğinin belirleyici olduğu açıklanmış; spor içeriğinin ise genç kullanıcıların ilgisini çekebilecek, dinamik bir içerik olması nedeniyle tercih edildiği belirtilmiştir. Takip eden dönem içinde de The Guardian Unlimited basılı The Guardian’ın kitap eleştirisi, film tanıtımı ve futbol haberlerinden beslenen yeni bölümler eklenerek geliştirilmiştir. Bir süre sonra ise basılı gazete ile internet gazeteciliği uygulamasının aynı isimde olması kararı

86

çerçevesinde The Guardian Unlimited ismi değiştirilmiş ve sitenin içeriği de yeniden düzenlenmiştir. The Guardian’ın internet gazeteciliği uygulamasının bu biçimdeki değişimini belirleyen temel faktör ise internet ortamındaki yayının basılı gazeteden farklı olmakla birlikte editoryal anlamda tamamlayıcısı35 olarak da kavranması olmuştur. Bu tercihi guardian.co.uk editörü Emily Bell, “amacımız basılı gazetenin tüm uzmanlığını webin etkileşim özelliğiyle ve kullanıcıya anında ulaşabilme imkanıyla birleştirmekti” şeklinde açıklamıştır. Bu çerçevede de basılı gazetede yer alan bir haber dosyasına ilişkin daha detaylı bilgi almak isteyenlerin internet sitesinde yer alan etkileşimli uygulamaları ve konuya ilişkin ek içeriği kullanabilecekleri bir içerik sunumu uygulanmıştır (Aquino, vd., 2002: 35).

Fransa’da da basılı gazetelere ait internet gazeteciliği yatırımları 1990’ların ikinci yarısından itibaren başlamıştır. Liberation ve Le Monde 1995 yılında içeriğini internet ortamına taşımış; Ouest-France ise 1996’da internete aktarılmıştır. Gerek Liberation gerekse de Le Monde başlangıçta internet gazeteciliğine ilişkin mesafeli bir yaklaşım sergilemiştir. Her iki gazete de internet ortamına rekabette geri kalmamak amacıyla yatırım yapmış; rakiplerin internette olma durumuna karşılık ağ ortamındaki yayınlarını başlatmıştır. Ayrıca her iki gazetenin çalışanları da internet gazeteciliğini basılı gazete ile karşılaştırmış örneğin Le Monde çalışanları basılı gazetede çalışmanın internet gazetesinde çalışmaktan daha saygın olduğunu belirtmiştir. Benzer bir tutum Liberation çalışanları tarafından da gösterilmiş;

Liberation’ın yazı işleri müdürü internet gazetesinde asla yer almayacağını açıklamıştır (Aquino, vd., 2002: 61-63). Bu iki gazetenin internet gazeteciliğine yönelik başlangıçta sergiledikleri yaklaşımı ilerleyen yıllarda tamamen terk

35 Vurgu bana aittir.

87

ettiklerini söylemek de olanaklı değildir. Her iki gazete de internet gazeteciliği alanındaki yatırımlarını zaman içinde geliştirmekle birlikte internet gazeteciliğine yönelik mesafeli yaklaşımları devam etmiştir. Bu durumun Liberation örneğindeki görünümü rue89.com haber sitesinin kuruluş sürecinden takip edilebilir. Site, Mayıs 2007’de 4 eski Liberation çalışanı tarafından kurulmuş Fransa’nın önemli haber sitelerinden bir tanesidir. Sitenin içeriğinin oluşturulmasında hem profesyoneller çalışmakta hem de kullanıcıların ürettiği içerik sitede yayınlanmaktadır. Rue89.com çokluortam niteliğindeki içeriğe, kullanıcı katılımına ve kullanıcıyla etkileşime özel önem vermektedir. Sitenin yöneticileri içeriklerinin %15’nin tamamen kullanıcılar tarafından gönderilen içeriği kapsadığını %30’nun ise profesyonellerle kullanıcıların birlikte hazırladıkları, kullanıcıların katılımıyla sürekli güncellenen bir nitelikte olduğunu açıklamıştır. Rue89.com kurucuları siteyi ilk olarak Liberation için tasarlamış ancak projeyi gazeteye kabul ettirememiştir. Bu durumun nedeni de hem basılı gazetenin çalışanlarının kişisel olarak internete yönelik “muhafazakar” bir yaklaşım sergilemeleri hem de Liberation’ın karar alma süreçlerinde basılı gazeteyi merkeze alan geleneksel bir yayın olması şeklinde açıklanmıştır. Benzer şekilde Le Monde da internet gazeteciliği yayını ilk başlattığı dönemdeki mesafeli yaklaşımını zaman içinde de devam ettirmiştir. Gazetenin internet yayınının başlangıç tarihi olan 1995’ten 2007 yılına kadar internetteki Le Monde ile basılı mecradaki Le Monde birbirinden net olarak ayrı iki yayın olarak kavranmış örneğin haber merkezleri arasında bir işbirliği geliştirilmemiş hatta internet birimi için merkez binadan ayrı, başka bir bina kullanılmıştır. 2007 yılındaki editoryal işbirliği çalışmaları başlamadan iki haber merkezinin mekansal ayrılığının sonlandırılması tartışılmaya başlandıysa da kısa bir süre sonra bu konudaki çabalar son bulmuştur. 2007 yılında

88

ise basılı Le Monde ile lemonde.fr arasında editoryal işbirliğinin kurulmasına yönelik çalışmalar başlamıştır. Ancak bu doğrultudaki çabalar daha ileri bir aşamaya geçilmesi örneğin haber merkezlerinin olabildiğince ortak çalışması gibi bir amaç taşımamıştır. Basılı gazetede çalışan bir muhabirin internetteki yayına katkısı muhabirin kendi kişisel tercihiyle olmuş ve sınırlı düzeyde kalmıştır. Gazetenin bu yönde bir zorlaması ya da teşviki olmamıştır. Bu katkı sürecinde de muhabirlerin temel motivasyonu haberi ilk olarak kendi gazetelerinin internet sitesinde yayınlayıp haberin kamuya duyurulması sürecinde diğer gazetelerin muhabirlerine karşı avantaj elde edebilmek, haberi ilk yapanın kendisi olduğunu gösterebilmek gibi bir kaygı olmuştur. Basılı ortamdaki Le Monde ile lemonde.fr haber merkezleri arasındaki etkileşimin asgari düzeyde tutulmasının nedenlerinden biri Liberation örneğinde de olduğu gibi basılı gazetenin daha fazla önemsenmesiyle ve basılı gazeteciliğe ilişkin kültürün yerleşik olmasıyla açıklanmıştır. Bir diğer neden ise her iki yayının okur/kullanıcı profilinin farklılığı olarak belirtilmiştir. Buna göre basılı gazete internet yayının temelini oluşturmaktadır. Gün içinde yaşanan gelişmelerle internet yayının güncellenmesi ise kullanıcının siteye tekrar gelmesini sağlamaktadır (WEF, 2008: 36-37, 148-149). Ancak 2008 itibariyle Le Monde okur/kullanıcı profiline ilişkin verilere bakıldığında böylesi bir açıklamadan daha farklı bir durumun olduğu görülmektedir. Basılı gazete okurlarının %75’i internet yayınını takip etmemekte aynı şekilde internetten gazeteyi takip edenlerin %75’i de basılı gazeteyi okumamaktadır. Ayrıca internet yayınındaki toplam sayfa görüntüleme oranı içinde basılı gazetede de yer alan haberlerin görüntülenme oranı sadece %15’tir (WEF, 2008: 37). Dolayısıyla basılı gazetenin internet sitesinin temeli olduğu, internet yayınının da basılı gazetenin tamamlayıcısı olduğu şeklindeki açıklama tartışmalıdır.

89

Le Monde özelinde okur/kullanıcı profili verileri daha ziyade gazete açısından hem basılı tarafta hem de çevrimiçi tarafta sahip olduğu okur/kullanıcı oranını korumanın ve her iki pazardaki faaliyetlerle gelir elde edilmesinin önemli olduğunu göstermektedir.

5. BASIN ENDÜSTRİSİNİN İNTERNET GAZETECİLİĞİ