• Sonuç bulunamadı

Bankaların uluslararasılaşma sürecinde genelde üç aşama gözlenmektedir. Yerel bankacılık, uluslararası bankacılık ve Evrensel (Dünya) Bankacılık.

Yerel bankacılık aşaması, genellikle ulusal düzeyde döviz işlemleri ile uğraşılan aşamadır. Bu aşamada, bankaların yerel İş ilişkisi içinde olduğu müşterilerin ithalat ve ihracat işlemlerine yönelik finansman olanakları artmaktadır.

Uluslararası bankacılık aşamasında, yerel firmaların uluslararası işlemlerinin finansmanı söz konusudur.

Evrensel bankacılığı aşamasında ise, yerel kişi veya firmalara dayalı bankacılık söz konusu değildir. Bu aşamada bankalar uluslararası alanda, maliyeti en düşük kaynaklardan temin ettikleri finansal fonları, karlarını maksimize eden alanlara plase etmeye çalışırlar.

Bu aşamaları bazı bankalar, sırasıyla takip ederken, bazıları da sadece bir aşamadı yoğunlaşabilmektedir.

Birinci aşama; Yerel müşterilerin dış ticaretini finanse etme

İkinci aşama; Yabancı ticari bankalara kredi verme, Hükümetlere ve özel kesime yönelik dış kredilere katılma, Yurt dışında temsilcilikler oluşturma,

Üçüncü aşama; Finansal olmayan yabancı firmaları ve hükümetlere yönelik krediler

Dördüncü aşama; Yurtdışında acenteler veya tüm hizmetleri sunan şube açılması, Yurtdışında ortak ya da tümü kendine ait olarak yan kuruluş oluşturma, Kredi sendikasyonunun yönetimi

Uluslararası bankacılığa geçişi belirleyen nedenler çok değişiktir. Bu sebeplerin belli bir standarda oturtulması zordur. Çünkü, her banka çok farklı nedenlerde ve farklı şekillerde uluslararası alana yönelebilir. Bankacılığın uluslararası hale gelmesi olayında, ev sahibi ülkelerde, uluslararası bankalarca oluşturulan değişik bankacılık kuruluşları söz konusudur. Bu bankaların gelişimi genel olarak, uluslararası firmaların gelişimine paralellik arz etmektedir. Uluslararası bankalar, ulusal piyasada olduğu kadar, yabancı ülkelerde oluşturacakları dış bankacılık birimleri aracılığıyla da faaliyetlerinde etkinlik sağlar.

Uluslararası bankacılığa yol açan faktörlerden önemli görülenlere aşağıdaki başlıklar halinde yer verilmektedir.

2.4.1. İçsel, Ekonomiler, Nedeniyle Maliyetlerde Görülen Düşme ve Karşılaştırmalı Üstünlükler

Uluslararası bankalar, yapıları gereği çok dinamik bir yapıya ve yönetime sahip olup, en yeni teknikleri uygulayarak optimum işlem düzeyine ulaşmak isterler. Bu amaç ve çabaya ek olarak, ana ülke piyasasının doygun olması da bankayı dışa açılmaya çorlar. Pazarlama ve hesap yönetimindeki etkinlik, banka içerisinde fonların düşük maliyetle transferi, pazarlama bilgisi ve ticari istihbarat gibi konularda

büyük (yaygın) ve uygun ilişkilerin varlığı gibi avantajlar, uluslararası düzeyde faaliyette bulunan uluslararası bankalara içsel ekonomiler sağlamaktadır. Bankalar maliyetlerini azaltabildiği ölçüde etkinlik ve karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olurlar.

2.4.2. Genişleyen Piyasalara Girme ve Çokuluslu Şirketlerin Uluslararasılaşma Sürecinde Yabancı Doğrudan Yatırım ve Yabancı Sermaye Yoluyla Yurtdışına Yönelmeleri

Uluslararası nitelikteki bankalar çok ürün üreten ve belli ihtiyaçlara cevap verebilecek esnekliğe sahip olan kurumlardır. Bu nedenle; bu tür bir esnekliğe kavuşmak isteyen bankalar, hızlı bir şekilde gelişen finansal merkezlerde faaliyette bulunma ve kıyı ötesi bankacılık merkezleri oluşturma arzusu taşırlar.

2.4.3. Petrol Fiyatlarında Meydana Gelen Artışlar

1973 yılında meydana gelen ilk petrol şokuyla beraber, finansal kaynaklara yönelik talepte büyük artış gözlendi. Arz açısından, arz edilebilir fonlar birkaç OPEC yatırımcısının elinde toplandı. Buna karşılık, petrol ihracatçısı olmayan birçok ülkede de ödemeler dengesi korunları yaşamaktaydı. Önemli miktarda fon ihtiyaca söz konusu idi. OPEC ülkelerinin elindeki fonların yeniden devreye sokulması zorunluluğunu nedeniyle ilk petrol krizinden sonra uluslararası bankalar, uluslararası finansal sitemin temel unsurlarından bir durumuna geldi.

2.4.4. Mevcut Müşteri Portföyünün Korunması Amacı İle Mal ve Faktör Piyasalarındaki Noksanlıklar

Herhangi bir nedenle önemli bir müşterinin kaybı bankanın sağladığı herhangi bir piyasa uzmanlığından elde ettiği avantajlarında kaybı anlamına gelir. Oluşturulmuş müşteri ilişkileri, bankanın spesifik avantajlarını içselleştirmeye dönüştürecektir. Bu nedenle kurulmuş müşteri ilişkilerini ve hesaplarının diğer ülkelerde yabancı banka şeklinde şubeler açmak yoluyla korunması, çok zor olan bilginin korunması anlamına gelecektir.

ABD’de yapılan araştırma sonuçlarına göre, mevcut müşterilere hizmet ve yeni iş olanakları motivasyonları ABD uluslararası bankaların ve yabancı bankalarının diğer ülkelere yönelmesinde en önemli rolü oynamaktadır. Uluslararası bankaları yabancı ülkelere gitmesinde etken olan diğer faktörler, sırasıyla mevcut müşterilere hizmet yeni iş olanaklarının mevcudiyeti, yüksek karlılık beklentisi, müşteri portföyünde bulunan müşterilere coğrafi yakınlığın sağlanması olarak belirginlik kazanmaktadır.

2.4.5. Sermaye Kaynağının Kontrolünü Garanti Altına Alma, Para ve Sermaye Merkezlerine Ulaşma

Uluslararası bankalar, müşterilerine sunacakları fon transferi nedeniyle, değişik paralardan oluşan aktif ve pasif kompozisyonuna sahip olmak durumundadır. Dolar, Euro gibi konvertibe paraların ana arz merkezlerine yönelik doğrudan bir bağlantının elde edilmesinin yaratacağı avantajlar, uluslararası bankacılığı yol açan motivasyonlardın birisidir. Bu etkiler, endüstriyel firmalarla ve yurtdışındaki diğer bankacılık birimleriyle olan ilişkilerle bağlantı halindedir. Dolayısıyla, özel avantajlarla, yabancı ülkede kurulan bankacılık birimlerinin yerine ilişki özellikler arasında önemli bir ilişki söz konusudur.

Hem döviz piyasasında aktif bir rol oynamak hem de Dolar kaynağının genişletmek amacıyla önemli finansal merkezlere yönelen uluslararası bankaların sayısında önemli artış gözlendi. Örneğin, ABD’nin kredi krizinde, birçok ABD kökenli barka, ana ülkedeki merkezlerine fon temin etmek amacıyla, Avrupada’ki finansal merkezlerde şube açmışlardır.

2.4.6. Kabul Eden Ülkelerin Koruyucu Önlemleri, Yasal Kısıtlamalar ve Vergi Mevzuatı

Çeşitli teşviklerin olduğu yerel bankacılık sistemlerine yönelen uluslararası bankalar için çeşitli fırsatlar söz konusudur. Dünyanın bir çok ülkesinde yereli bankacılık hizmetleri uygun şekildi sunulmamakta ve bankacılığa ilişkin tüm ürün,

araç ve hizmetler sağlanamamaktadır. Büyük yabancı bankalar ise, bu tür eksiklikleri içeremeyen bankacılık hizmeti sunma gücüne sahiptir. Yabancı bankalar, kendi ülkelerinde kullanamadıkları finansal potansiyellerini, yüksek getiri oranın söz konusu olduğu teşvik edici düzenlemelere girişen ev sahibi ülkenin müşteriyle ilişkiye girerek etkin şekilde değerlendirme olanağı yakalayabilirler.

Yabancı bankalara getirilen kısıtlayıcı düzenlemelerden bazıları şunlardır:

• Ulusal bankalara uygulanan yasal çerçevede faaliyette bulunma zorunluluğu, • Konsolide aktiflerin toplamına sınır getirilmesi,

• Mütekabiliyet prensibine uyulması, • Yerel bir ortakla banka kurmaya yönelme, • Piyasaya giriş kısıtlaması

• Bankacılık hizmetlerine yönelik kısıtlamalar (verilecek işlem türlerine izin verilmesi)

• Uluslararası işlem hacmi, satın alma gücü transferi ve dolaylı/dolaysız gelir akımı azaltan ve uluslararası bankacılıkla ters ilişkili olan döviz kontrolleri • Arbitraj yasaklamaları

• Maliyeti artırıcı etkisi olan vergi benzeri kısıtlamaların getirilmesi (farklılaştırılmış karşılık oranları, perakende mevduat kabulü,reeskont olanaklarından yararlandırma ve döviz işlemleri gibi hususlara kısıtlama getirilmesi)

• Kota benzeri kısıtlamalar (kota sınırlandırması, kredi tavanları, kredi ve yatırım portföy yapılarının belirlenmesi, açılan şube sayısına getirilen kısıtlamalar ve ulusal bankadan hisse almanın yasaklanması gibi)

Uluslararası bankalar Türkiye de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülke bankacılık sistemlerine yönelmişlerdir. Sahip oldukları üstünlük ve gelişen ülke bankacılık sistemlerinin yapılarının eksikliklerine bağlı olarak, bu ülkelerde faaliyetlerini yoğunlaştırma, şube ve bağlı şirket kurma, sayı ve faaliyetlerini artırma eğiliminde olmuşlardır.

2.5. ULUSLARARASI BANKALARIN DIŞ DÜNYA VE ULUSLARARASI