• Sonuç bulunamadı

4. SANAL PARA BİTCOİN’İN FİNANSAL PİYASA ÜZERİNE OLAS

4.1. Finansal Piyasa Aracıları Üzerine Etkileri

4.1.1. Bankalar üzerine olası etkileri

Bankacılık, kendi adı ve hesabına mevduat toplamak ve kredi sağlamak esas olmak kaydıyla etkinlik gösteren kuruluşlar ile yurt dışı kaynaklı kuruluşların ülkedeki şubelerini kapsamaktadır (Bankacılık kanunu, mad.4). 2005 yılında yürürlüğe giren ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre bankaların temel amacı, kredi sisteminin verimli ve etkili bir şekilde işlemesi ve söz konusu tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlamak olarak belirtilmiştir.

Bankaların faaliyet konuları söyle sıralanmaktadır (BK, mad.4).

I. Mevduat ve katılım fonları kabul etmek, nakit ya da kaydi ödeme gerçekleştirmek, muhabir bankacılık yapmak ve her türlü ödeme ve tahsilat işlemleri sunmak

II. Çek ve kambiyo işlemleri sunmak, ödeme araçları ihraç etmek III. Para ve sermaye piyasalarında faaliyet göstermek

IV. Bankalar arası para işlemlerine aracılık yapmak, EFT ve Havale işlemleri sunmak

V. Finansal kiralama, sigortacılık, emeklilik hizmeti vermek

Bankaların amaçlarından biri olan kredi sisteminin etkin bir şekilde devam etmesi elbette ki finansal istikrarın olduğu ekonomilerde mümkün olmaktadır. Finansal istikrar kavramı, finansal sistemin balansını bozabilecek potansiyeldeki öngörülemeyen durumlara karşı söz konusu ekonominin dayanırlığını ifade etmektedir (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası). Para politikasının etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayan finansal istikrarın gerçekleştirilemediği durumlarda ülke ekonomisinin büyüme ve kalkınmada olumsuzluklar oluşmakta, Finansal krizler meydana gelmektedir (TCMB).

Finansal sıkıntı kavramı ise elverişsiz durumların birbiri ardına yaşandığı süreçlerin tamamını ifade etmektedir. Bu durum yalnızca bankalar ve finansal kurumların başarısızlığından öte, sistemin bütün unsurlarını etkisine alan bir süreç

olmaktadır. Bu anlamda piyasadaki unsurlardan herhangi birisinin ya da özel sektör işletmelerinin maruz kaldığı başarısızlığın finansal istikrarsızlığa dönüşebileceği bir iktisadi ortamın bulunması gerekmektedir (Bilir ve Çay, 2016).

Finansal aracılık iyi işleyen ekonomilerde finansal istikrarın sağlanması açısından hayati bir hizmet olup, birçok yatırımcının fonlarının verimli ve uzun vadeli yatırım projelerine aktarılma olanağı sağlamaktadır. Finansal aracılar arasında en çok karşı kurum bankalar olmaktadır. Bankaların en önemli işlevi topladıkları tasarrufları piyasaya kredi olarak sunarak ekonomik büyüme ve istihdama katkı sunmalarıdır (Rosengen, 2011). Finansal aracıların ve bankaların bir diğer etkili olduğu bir diğer nokta da ödeme sistemleridir. Bu alan ekonomilerde sistemsel risklere karsı bağışıklığın en düşük olduğu savunmasız noktalardan biri olmaktadır (Bilir ve Çay, 2016).

Nitekim bu durum 2008 yılında meydana gelen küresel krizde ‘Lehman Brohers’ bankada kendini göstermiştir. Yatırım sahipleri, yaşadıkları ekonomik kaygı neticesinde yatırımlarını söz konusu banka fonu olan Birincil Rezerv Fonundan (Reserve Primary Fund) süratli bir şekilde çekmeye çalışmış ve böylece bankanın nakit dengesinde sorunlar yaşanmıştır. Bu durum Lehman Brothers’in piyasaya aktarması gereken nakit varlıkların akışını engellemiş, ödeme sistemlerinde meydana gelen bu risk neticesinde banka ödemeleri gerçekleştiremeyerek iflas etmiştir. Brothers’in iflas etmesi ödeme sistemlerinin zincirli yapısı gereği yine birçok küresel bankayı etkisi altına almış ve 1929 Büyük Buhran’dan daha kapsamlı bir kriz ortaya çıkmıştır (Bilir ve Çay, 2016).

Finansal krizin bütün dünyayı etkisi altına alması merkezi otoriteler, finansal araç ve aracılarına(bankalar, kuruluşlar ve merkez bankaları) güvenin büyük ölçüde azalmasına neden olmuştur. Yine küresel finansal kriz dünyada siyasi lider eksikliği, ekonomik, ticaret ve milliyetçilik savaşları gibi durumlar ortaya çıkarmıştır. Bitcoin; tıpkı Trump’ın seçilmesi, Avrupa’da sağın yükselmesi ve sosyalizmin ana akımına geri dönmesi gibi krizin ortaya çıkardığı sonuçlardan biri olmuştur (Yıldırım, 2015).

Günümüzde internet aracılığıyla itibari para üzerinden yapılan işlemlerin tamamı banka ya da Finansal Kuruluşlar aracılığı ile oluşturulmaktadır. Bu sistem genel anlamda iyi yürütülse de güvene dayalı olması zayıflık oluşturmakta ve finansal aracılar eliyle yapılan hizmetlerde tamamen geri dönüşü mümkün olmayan işlemler mümkün

bulunmamaktadır. Arabuluculuk maliyeti ve minimum işlem miktarı kısıtlaması küçük ödemeleri engellemektedir. İşlemlerin aracı kurumlar tarafından iptal edilebilmesi ise güven duygusunu daha da sisteme dahil etmekte ve bağımlı hale getirmektedir. Tamda bu noktada ortaya çıkan Bitcoin, bir takım şifresel kanıta dayalı ve üçüncü bir otoriteye gereksinim duyulmadan işlem yapılma imkânı vermekte, geri dönüştürülmesi neredeyse imkânsız olan işlemler kişileri dolandırıcılıklara karşı muhafaza etmektedir (Nakamoto, 2008).

Bankalar, Bitcoin ve Blok Zincir teknolojisine tepki vermekte seferber olmuş, teknolojinin vermiş olduğu yeniliklerin gerisinde kalmamak adına, düzenleyici kurumların tavsiyeleri doğrultusunda Finansal Teknoloji Şirketleri (FINTECH) ile çalışmaya başlamışlardır. Bu tepki çoğu kez teknolojiye kucak açma ve benimseme şeklinde olmuştur.(Bomburough, 2018). Örneğin Pakistan merkezli Telenof Microfinance Bank ve Japonya’nın en büyük finansal grubu olan Mıtsubishi UFJ Financial Group (MUFG) Blockchain alt yapısı kullanarak sınır ötesi ödemelerini gerçekleştireceğini açıklamıştır (Khatri, 2019a; Khatri, 2019b). ABD’nin en büyük forex kuruluşlarından olan CLS, blok zincir ödeme hizmeti sunmak için Goldman Sochs ve JPMorgan gibi dev yatırım bankalarıyla ortaklık kurmuş (Baydokova, 2018; Tosun, 2018). İsviçre özel bankası Juliu Bear, dijital varlık hizmeti sunmak için SEBA Crypto AG ile ortaklık kurduğunu açıklamıştır. Ortaklık, hem kripto para hem de fiat para cinsinden işlem yaptırma, kripto para depolama hizmeti sunma, kripto para ve geleneksel sermaye varlıkları yönetimi ve kripto kurumsal finans hizmetleri sunma amacı taşımaktadır (Khatri, 2019c). Yine Akbank uluslararası para transferlerinde Bitcoin teknolojisinden yararlanmaya başlamış, yine başka bir kripto para birimi olan Ripple ile anlaşarak, daha hızlı fon transferleri sağlamak ve işlem maliyetlerini minimize etmek hedeflenmiş, bu doğrultuda Mayıs 2017 de deneme işlemleri tamamlanmıştır (Güleç, Çevik, Bahadır, 2018).

Bitcoin’in sunduğu teknolojik yenilikte transfer işlemleri yer ve zaman kısıtı olmaksızın yapılabilmekte ve bu süreçte herhangi bir bankanın sisteme dahil olma zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Transfer işlemi için alıcı kısmına, kişinin cüzdan adresi yazılmakta, şifre ile onaylanmakta ve böylelikle işlem bütün ağa duyurulmaktadır. Ağa duyurma, işlemin bütün kullanıcılar tarafından kayıt altına alınması anlamına gelmekte, bu durum işlemlerin geri alınmasını önlemekte ve çifte

harcama problemini ortadan kaldırmaktadır. Bitcoin aracılığıyla yapılan işlem bilgilerinin gizli kalması bir takım prosedürlere bağlıdır. Çünkü transfer işlemleri ağda paylaşılmakta ve blok sırasına göre kayıt edilmektedir. Ancak söz konusu işlemin veya adres sahibinin kimlik bilgileri saklıdır (Ateş, 2016). Bitcoin işlemlerinde kimlik bilgilerinin gizli kalması, yasa dışı işlemleri bu alana çekmektedir (Güleç vd, 2018).

Yıllarca küresel kapitalizmde önemli rol oynayan büyük bankalar, merkez bankası ve kamuoyu arasında hareket halinde olan paraların kapıcısı görevini görmektedirler. Son dönemde üstlendikleri rollerine Bitcoin ve itibari para birimleri arasında köprü olmayı da eklemiş bulunmaktadırlar (Mourdoukoutas, 2018). Bitcoin’in merkezi bir otoriteye bağımlı olmasına rağmen bankaların Bitcoin sistemine dahil olmamaları imkansız olarak görülmektedir. Nitekim Bitcoin’in günlük hayatta karşılık görebilmesi için itibari para birimine dönüştürülmesi gerekmekte ve bu aşamada ortaya çıkan paranın muhafazası için mevcut durumda bankalar işe dâhil olmaktadır. Ancak bankaların yatırılan paraların geçmişi hakkında bilgi alma yükümlülüğü bulunmadığı için Amerika Birleşik Devletlerinde bankalar, durumun para takibini engellediği gerekçesiyle Bitcoin kabul eden şirketlerin hesaplarını kapatmaktadırlar. Bu nedenle şirketler paralarını kasalarında muhafaza etmek zorunda kalmaktadır (Ateş, 2016).

Geleneksel bankalar, Kripto paraların tehdidi ile karsı karşı kalmaktadırlar (Tarud, 2019). Bankalar tarafından kurulan ve günüme dek devam eden para sistemi sınırlarını aşmak için kurulmuş olan Bitcoin para politikalarına yön vermede etkili olan bankaların aksine gücünü devlet veya başka bir otoriteden değil şifreleme ve kırılmaz teknolojiden almaktadır (Ross, 2017). Dünyanın en büyük bankalarından biri olan BNP Paribas raporunda; Bitcoin’in temel yapı taşı olan blok zincir teknolojisinin, mevcut şirketleri etkisiz hale getirecek potansiyele sahip olduğu vurgulanmıştır (Williams, 2015). Yine 1 Temmuz 2017 den itibaren İngiltere’de faaliyet gösteren finans ve bankacılık sektörünün yeni ticaret birliği olan UK Finance tarafından yayınlanan raporda; geleneksel bankaların tüketici eğilim ve davranışlarını göz ardı etmesi durumunda Kripto para tehdidi ile karşılaşacakları açıklanmıştır. Raporda tüketicilerin, günlük finansal ihtiyaçlarının birçoğunu banka ücretlerine maruz kalmadan yapabildiği ve bu durumun bankayı ödeme sisteminin dışına atabileceği belirtilmiştir (UK Banking, 2015).

Kripto para tehdidini aşmaya çalışan ve son dönemlerde Bitcoin ekosistemine dahil olma girişimlerinde bulunan bankalar, akıllara kendi Kripto paralarının üretilip üretilmeyeceği konusunu getirmektedir. C.EO& Bebuzee4 kurucusu Joe Onyero’ya göre bankaların Bitcoin üretmesi, Bitcoin’in ilerlemesini durdurmayacaktır. Örneğin Amerika’nın önemli bankalarından olan MPMorgan, JPM Coin adında kendi parasını çıkarmak için çalışma başlatmıştır. Bankanın Ceo su olan Jamie Dimon, bu para biriminin mutlaka tüketiciler tarafından kullanılacağını ifade etmiştir. Buna karşılık sosyal medya ağı olan Reddit’in kurucusu Alexis Ohanina bu durumu sektörün evrilğinin bir göstergesi olarak yorumlamıştır (Aydıner, 2019), aynı şekilde Brazilian National Social Development Bank (Brezilya Ulusal Sosyal Kalkınma Bankası), Blok zincir alt yapısı kullanılarak kendi kripto parasını oluşturacağını açıklamıştır (Cuen, 2018).

Bankaların kendi Bitcoin’lerini üretmesi Blockchain devrimini merkezileşecek, bu durum Bitcoin’in merkezi olmayan doğasına aykırı olacaktır. Bu nedenle bankaların bu teknolojiyi benimsemekten başka çareleri bulunmamaktadır (Mourdoukoutas, 2018).

Kripto paralar Bankacılık sektörünü her ne kadar tehdit etse de bir takım fırsatlar da sunmaktadır. Blackvest DEX’in kurucusu Reginald, Bitcoin’i büyük bankaların daha da büyümesine yardımcı bir unsur olarak görmektedir. Reginald’a göre akıllı sözleşmelerde kullanılan Blockchain teknolojisi, Fintech firmalarıyla ortak çalışan bankalara sermaye ve türev piyasalarında birçok fırsat sunacaktır (Mourdoukoutas, 2018).

Bu anlamda Kripto paralar bankalara, ödeme işlemlerinin kaydı, emanet hizmetleri sunma, uluslararası para transferlerini kolaylaştırma, bireylere Bitcoin ve itibari para takas hizmeti sunma, bazı destekçileri para birimlerinde kredi kullandırma gibi yenilikler sunmaktadır (Quittner, 2012) .Ayrıca Bitcoin, bankalara ve geleneksel ödeme ağlarına da olumlu yenilikler sunmaktadır bunlar (Gordon, 2017);

- Geleneksel ödeme işlemleri bankalar veya başka aracılara güven üzerine kurulmuştur. İşlem yapmak için banka hesabı açmak gerekmektedir. Özellikle ticari hesap açma işlemleri çoğunlukla bürokratik engelleme ve

4

zorluklara takılmaktadır. Oysa Bitcoin hesap cüzdanını elde etmek onay ve başvuru gerektirmeksizin birkaç saniyede edinilebilmektedir.

- Bitcoin’in uygun maliyetli ve esnek ücret yapısı sunmaktadır. Ücretler kişilerin fiziki bulundukları yerlere bağlı olarak değişmemekte ve bu durum işlem doğrulama hızı ve maliyeti üzerinde hiçbir önem taşımamaktadır. Oysa geleneksel ödeme işlemleri ile uluslararası işlem yapmak maliyetli, yavaş ve zahmetlidir.

- Bitcoin kişilere büyük miktarlarda ödeme transfer yapma imkanı sağlamaktadır. Normal yollar kullanılarak büyük miktarlarda transfer yapmak yüksek maliyetlere katlanmaya neden olmaktadır.

- Bitcoin sisteminin sahtekârlığını yapmak çok zordur. Geleneksel ödeme sistemlerinde kişiler yüksek miktarlarda sahtekârlıklarla karşılaşmaktadır. ABD’de 2012 yılında 21 milyar dolar ödeme dolandırıcılığı yapılmıştır. Blockchain teknolojisi, işlemleri, kullanıcılar tarafından paylaşılan ağ vasıtasıyla gerçekleştirmektedir. Yapılan işlemler aynı anda bütün hesapları güncelleyen ve işlemleri kaydeden Blockchain düğümlerine kaydedilmektedir. Bu süreçte herhangi kimse ve otorite tarafından engellenememektedir. Geleneksek bankalar ve aracı kurumlarda işe işlemler bürokrasi ve bir takım prosedürlerden geçmekte böylece işlemler süreleri artmaktadır. Şekil 4.1 de blok zincir teknolojisi tarafından yapılan günlük işlem adedi gösterilmektedir. 26.02.2019 tarihinde itibariyle 45,2 milyon onaylanmış işlem bulunmaktadır (Blockchain.com, t.y).

Şekil 4.1. Blockchain günlük onaylanan işlem adedi (blockchain.com)

Sonuç itibariyle Bitcoin, bankalar için yeni bir pazarın ötesinde bir pazar pazarı olmakta, internetten daha büyük bir dönüşüm vaat etmektedir. Böyle bir potansiyel gücü reddetmek küreselleşmenin ötesinde kalmaya neden olacaktır. Bitcoin bankacılık hizmetlerini merkezden uzaklaştıracak, takas ve piyasa ekonomisiniz eş zamanlı çalışmasından bu yana görülmeyen mikro pazarlar oluşturacaktır. Her potansiyel mal ve hizmet Bitcoin cinsinden alınıp satılmaya başlandığı takdirde ticari çeşitlilik tahminlerin ötesinde artacak, aracılara olan ihtiyaç belki de kalmayacaktır. Bu durum bankalar için korkutucu bir durum olacaktır (Undheim, 2014).