• Sonuç bulunamadı

2. TÜRKİYE’DE BANKACILIK SİSTEMİ VE RİSK YÖNETİMİ

2.2. Bankacılıkta Risk Yönetimi

2.2.5. Bankacılıkta Risk Yönetiminin Tarihsel Gelişimi

Uluslararası para sistemleri bakımından dünya ekonomisinde 1870-1914 yılına kadar geçen süre “altın standardı”, 1914-1943 yılına kadar geçen süre “dünya savaşları ve durgunluk”, 1944-1973 dönemi “Bretton Woods Para Sistemi” ve son olarak 1973 sonrası dönem “dalgalı kurlar dönemi” olarak ifade edilebilir (Karluk, 2013: 701).

II. Dünya savaşından 1960’lı yıllara kadar bankacılık sektörü, yabancı kaynakların çok önemli bir bölümünü oluşturan mevduatlara yönelik faiz tavanı sınırlamalarından ötürü, çok fazla değişkenlik göstermeyen kaynak maliyetleriyle çalışmıştır. Bu nedenle o yıllardaki finansal yönetim, aktif yönetimiyle eşdeğerdir. 1960’lı yıllarda yaşanan politik istikrarsızlıklar sonrası kredi taleplerinin artması, bankaları farklı ve daha yüksek maliyetli yabancı kaynaklara yöneltmiş ve pasif yönetiminin önemi bu süreçte ortaya çıkmıştır (Benton A. Gup ve James W. Kolari; Commercial Banking: The Management of Risk, 2005: 118 Aktaran: Ayan, 2007a: 10).

İkinci Dünya Savaşının sonlarında 1944 yılında Bretton Woods Sistemi’nin kabul edilmesinden, 1970’lerin başlarına kadar olan dönem sabit kur sisteminin uygulandığı, sıkı kambiyo kontrollerinin geçerli olduğu ve finansal piyasaların birbirinden kopuk olduğu bir dönemdir (Seyidoğlu, 2013: 4). 1960’lı yıllara kadar özellikle sanayileşmiş ülkeler açısından başarıyla uygulanmış olan ve sabit kurlara dayanan Bretton Woods Sistemi, 1973 yılının Mart ayının başında başlıca sanayileşmiş ülkelerin ulusal paralarını dalgalanmaya bırakması sonucu yıkılmıştır (Karluk, 2013: 707).

Risk yönetimi çabaları ile ilgili son gelişmeler doğrudan 1970’lerin başından itibaren finansal piyasalardaki değişkenliğin artmasına dayanır (Jorion, 2007a: 4). 1973 yılı finansal piyasalar açısından bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu tarihte ulusal paraların dalgalanmaya bırakılması sonucu finansal kurumlar döviz kuru ve faiz oranı risklerine maruz kaldılar. Bu tarihten itibaren finansal piyasalarda risk yönetimi konusu daha çok önem kazanmıştır.

Son kırk yıla yakın zamandır finansal piyasalarda eşi görülmemiş fiyat dalgalanmaları yaşanmıştır. 1970’ler ve 1980’lerde, çoğu finansal varlıklarla (döviz kurları, faiz oranları ve hisse senedi fiyatları, vs.) ile bazı temel malların (petrol gibi) fiyatlarındaki değişkenlik büyük ölçüde artmıştır. Fiyat değişkenliğinin artması ise,

36

geleceğe yönelik finansal tahminleri zorlaştırmıştır ki bu da risk yönetimine olan ilgiyi ve ihtiyacı artırmıştır. Sonunda bu talebi karşılamak üzere yatırım portföyünü fiyat şoklarına karşı koruyacak yeni finansal araçlar yani türev ürünler geliştirilmiştir (Seyidoğlu, 2013: 7).

Uluslararası finansal piyasalar 1980 ve 1990’lı yıllarda önemli bir geçiş dönemi yaşamış, bu dönemde bankacılık işlemlerinin sayısındaki artış ve işlemlerin daha karmaşık hale gelmesi, rekabetin artması, piyasalardaki belirs izlikler bankaları daha büyük ve çeşitli finansal risklerle karşı karşıya bırakmıştır (Babuşçu, 2005: 9). Ülkemizde de 1980’li yıllarda uluslararası finansal piyasalarda meydana gelen serbestleşme hareketlerine uyum sağlanarak finansal piyasalarda serbestleşmeye gidilmiş ve bu alanda önemli yapısal değişiklikler gerçekleştir ilmiştir. Bu yapısal değişiklikler çerçevesinde mevduat ve kredi faizlerinin piyasada belirlenmesi ve finansal kurumların oluşturulması yer almaktadır. Özellikle 1989 yılında Türk Lirasının konvertibilitesinin sağlanarak finansal ilişkilerde entegrasyon sağlanmıştır (Aydın ve diğerleri, 2015: 61).

Son dönemde uluslararası finansal sistemler içerisinde yaşanan krizlerdeki artış, risk yönetimi kavramının önemini artırmış, riskin tanımlanması ve ölçülmesi sürecinde, istatistik ve matematik dünyasının katkıları ile birlikte devrim niteliğinde gelişmeler yaşanmıştır. 1990’lı yılların başında yaşanan finansal iflasların arkasından finansal piyasaların riskini ölçmeye yönelik olarak geliştirilen teknikler ile beraber risk yönetim felsefesi de önem kazanmaya başlamıştır. Ö zellikle finansal piyasalarda türev ürünlerin kullanımının oldukça yaygınlaşması ve işlem hacimlerinin katlanarak artması ile birlikte, risk ölçüm metodolojisinin kullanıcı sayısı da buna paralel olarak artmıştır (Bolgün ve Akçay, 2009: 46).

Aşağıdaki Tablo 10’da risk yönetiminin, türev ürünlerin ve yapılandırılmış finansal ürünlerin gelişimi ile ilgili önemli tarihler açıklanmaktadır.

Tablo 10. Risk Yönetimi Tarihinde Kilometre Taşları

TARİH AÇIKLAMA

1730 Japonya’da pirinç fiyatları üzerine ilk gelecek sözleşmeleri

1864 Chicago Ticaret Borsası’nda tarım ürünleri üzerine ilk gelecek sözleşmeleri

1900 Louis Bachelier’ın “Theorie de la Speculation” adlı tezi; Brownian Hareketi

1932 The Journal of Risk and Insurance’ın ilk sayısı 1946 The Journal of Finance’in ilk sayısı

37

TARİH AÇIKLAMA

1961-1966 Treynor, Sharpe, Lintner and Mossin’nin Sermaye Varlıkları Fiyatlandırma Modeli (CAPM)’ni geliştirmesi

1963 Arrow tarafından optimal sigorta, ahlaki tehlike ve ters seçimi tanıtılması

1972 Chicago Mercantile Exchange (Chicago Ticaret Borsası)’nda kurlar üzerine gelecek sözleşmeleri

1973 Black-Scholes ve Merton tarafından ilk opsiyon değerleme formülleri 1974 Merton’nun default (temerrüt) risk modeli

1977 Vasicek ve Cox, Ingersoll ve Ross (1985) tarafından faiz oranı modelleri

1980-1990 Exotik opsiyonlar, swap opsiyonları ve hisse senedi türevleri 1979-1982 Swap şeklinde ilk tezgah üstü sözleşmeleri: döviz ve faiz swapları

1985 Swap Satıcıları Derneği’nın kuruluşu: tezgahüstü borsa standartlarını kuran kuruluş

1987 Bir bankada (Merrill Lynch) ilk risk yönetim departmanının oluşumu 1988 Basel I

1980’lerin sonu

Riske Maruz Değer (VaR) ve optimal sermayenin hesaplanması

1992 Heath, Jarrow ve Merton tarafından ileriye dönük faiz oranı eğrisi üzerine makale

1992 Entegre (bütünleşik) risk yönetimi 1992 Piyasa riski için RiskMetrics

1994-1995 Türev ürünlerinin kötüye kullanımı (ya da spekülasyon) ile ilişkili ilk iflaslar: Procter ve Gamble (1994), Orange County (1994) ve Barings (1995)

1997 Kredi riski için CreditMetrics

1997-1998 Asya ve Rusya krizleri ve LTCM’nin çöküşü 2001 Enron’un iflası

2002 Sarbanes-Oxley ve NYSE tarafından yeni denetim kuralları 2004 Basel II

2007 Finansal krizin başlangıcı

2009 Solvency (Finansal yeterlilik) II 2010 Basel III

Kaynak: Dionne, G. (2013). Risk Management: History, Definition And Critique. Interuniversity Research Centre on Enterprice Networks, Logistics and Transportation (CIRRELT) and Department of Finance, Montreal, Canada. s. 6.

Günümüzde Basel Komitesi tarafından kabul edilip üye ülkelerde uygulamaya konulan Basel Sermaye Uzlaşıları diğer gelişmekte olan ülkeler tarafından da benimsenerek ulusal ekonomilerde ciddi olarak uygulanmaktadır. İlk olarak kredi riskini konu edinen Basel Komitesi, daha sonraki çalışmalarında piyasa riskini ve son olarak da operasyonel riski düzenlemelerine dahil ederek risk yönetimi konusunda önemli gelişmeler sağlamıştır.