Balkan & Black Sea Denizcilik Ltd Şirket

Şirket, 1995 yılında, Navitrans Acentelik Hizmetleri A.Ş. - İstanbul ve Balkan & Black Sea Shipping Ltd.-Londra ortaklığı ile kurulmuştur. Bu tarihten itibaren Balkan & Black Sea, ülkemizde denizcilik sektöründeki yerini

almış, profesyonel, doğruluktan ödün vermeyen, titiz hizmet anlayışı ile sektörünün ilkleri arasına girerek, iş potansiyeli, müşteri odaklı çalışması ile büyümüştür.

Balkan & Black Sea Denizcilik Ltd. Şirketi başta konteyner hatları olan Bulcon'un sahibi Navibulgar olmak üzere gemi sahiplerine tüm Türk limanlarında gemi acenteliği, konteyner taşımacılığı ve gemi kiralama gibi başlıca alanlarda faaliyet göstermektedir. Ana işleri ise Bulcon hattı ile konteyner taşımacılığını yaptıkları liner acentelik hizmetidir.

İzmir şubesi, liman ofisleri, liman ve Konteyner depolarındaki konteyner istif makineleri, 35 adet çekici ve 40 adet dorseyden oluşan kara nakliye filosu, konteyner depoları ile plan ve hedefleri doğrultusunda müşterilerinin hizmetinde çalışmaktadırlar. İleri teknoloji kullanılarak İstanbul merkez, Haydarpaşa liman, Ambarlı liman, Göztepe Konteyner depo ofislerinde iş akışı çevrimiçi takip edilebilmektedir. Konteyner gemileri sadece bölgesel taşımacılık yapmaktadır. Avrupa ile Türkiye, Yunanistan ve Karadeniz limanları arasında hizmet verilmektedir (http://www.bbss.com.tr/view.aspx?id=2e0ea1bd-0e7a-4cbc-b4fa- 00794984e4b8 Erişim: 21.06.2008).

Balkan & Black Sea Denizcilik Ltd. Şirketi,

• Maliyeti ve kaliteyi ön planda tutan bir hizmet anlayışı içinde, • Satış ve pazarlamada müşteri memnuniyetine odaklı,

• Her biriminde ileri teknoloji kullanılarak,

• Şube, liman ve depo birimleri arasında bilgisayar ağı ile bağlı, • Konteyner terminalleri ve depomuzda özel ekipmanları ile hızlı,

• Tecrübeli 150 kişilik kadrosuyla, insan kaynaklı hataları en aza indirmeye çalışarak, hizmet vermektedir.

Balkan & Black Sea Denizcilik Ltd. Şirketinin lojistik sektöründe karşılaştığı sorunları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

• Balkan & Black Sea olarak Türkiye’de limanların yetersiz olduğu konusunda görüş hakimdir. Türkiye limanlarına dahilinde özellikle İzmir limanı kapasiteyi kaldıramamaktadır. Liman kapasiteyi kaldıramadığı için gemiler açıkta kalmakta; armatörler günlük bazda para (running coast) ödemek zorunda kalmaktadır. Bunun nedeni, gemi durmuş olsa bile motorun ve personelin çalışıyor olmasıdır.

• Limanın yetersiz olmasına ek olarak liman ekipmanları da eski ve yetersizdir. Bu yüzden gemi operasyonları çabuk yapılamamaktadır.

• Ayrıca liman içi masraflar fazladır. Türkiye, Avrupa’nın en pahalı limanlarından biri olma özelliğini taşımaktadır.

• Yabancı bayraklı gemiler, yakıt pahalı olduğundan ötürü Türkiye’den yakıt almamaktadırlar. Türk limanlarında tersane masrafları fazladır; acil durumlarda gemiler Yunanistan’a uğrayıp yakıt almaktadırlar.

• Şirket Türkiye içerisinde çalıştıkları firmaların elemanlarının kalifiye olmamasından kaynaklanan sorunlar yaşamaktadır. İş yapılan şirketteki çalışanlar tam olarak işi bilmedikleri için lojistik firmasını yanlış yönlendirmektedirler. Bunun da nedeni, şirketlerin ucuz işgücü çalıştırarak elemanlarına işin nasıl yapılacağını göstermemelerinden dolayıdır.

• Çalıştıkları firmaların elemanlarına ek olarak kendi içlerinde de eleman sıkıntısı yaşamaktadırlar. Özellikle gemi üstünde çalışacak kaptan sıkıntısı yaşanmaktadır. İnsanlar gemi üstünde belli bir süre çalıştıktan sonra daha fazla deniz üzerinde kalmak istememek ya da ailevi nedenlerle gemiden ayrılıp masa başı işi yapmayı tercih etmektedirler. Bu durumun örneği Balkan & Black Sea’de de yaşanmıştır. Şirketleri adına yıllarca kaptanlık yapan iki çalışanları şu an liman operasyon müdürlüğü ve pazarlama müdürlüğü yapmaktadırlar.

• 1990’lardan itibaren dünya üzerinde konteyner taşımacılığının gelişmesiyle birlikte gemi sayısı da artmıştır ve günümüzde artmaya devam etmektedir. Gemilerin kapasiteleri büyüdükçe kaptan ve gemi personeli ihtiyacı da artmaktadır.

• Türkiye’de gümrüksel prosedürler karışıktır; en küçük kalem hataları yüzünden yurtdışından düzeltme istenebilmektedir.

• Türk Kabotaj Kanunu’ndan dolayı yaşanan sorunlar mevcuttur. Bu yasaya göre, yabancı bayraklı gemilerin Türk limanları arasında taşınmasında sorunlar yaşanmaktadır. İhracatı desteklemek için boş konteyner getirmek zorunda olan lojistik firmaları, konteynerlarını limana çekememektedirler. Bu durumda firmalar boş konteynerlarını İstanbul ya da Mersin’den İzmir’e getirememektedirler. Konteynerlar için Türk kıyılarına giriş ve çıkışlarda beyanname açılmaktadır. Buna göre yurtdışından dolu gelen konteynerın Türkiye’de 3 ay serbest dolaşım hakkı vardır. 3 aydan daha fazla kalınacak ise, bir 3 ay daha zaman için tekrar beyanname açılmaktadır. En fazla 6 ay kalınabilmektedir. Konteynerların mal olarak değil, bir taşıma aracı olarak görülmesi gerekmektedir.

• Konteyner içinden mal çalınsa dahi başvurulacak bir merci bulunmamaktadır.

• Balkan & Black Sea olarak özellikle mermer yükü taşımacılığında sıkıntılar yaşanmaktadır. Mermercilik ile uğraşan firmalar taşıma öncesi belirttikleri miktarın çok üstünde mermer yüklemektedirler. Bu da her bakımdan tehlike arz etmektedir. Müşteriye konteynerın verilmesi ve konteynerın içinin müşteri tarafından doldurulup mühürlenerek tekrar lojistik firmasına teslim edilmesinden dolayı; konteyner içine bakılamamaktadır. Bu durumda lojistik firması, müşteriye güvenmek zorundadır. Ancak bazı durumlarda konteyner içine aşırı mal yüklenmesi

sorunu yaşanabilmektedir. Bunun sonucu olarakta, konteynerın altının delinmesi, geminin batması ya da can kaybı gibi felaketler yaşanabilir.

• Türk lojistik firmaları limanlarda kendi elemanlarını çalıştırmak zorunda kalmaktadırlar. Dünya uygulamasına kaktığımızda ise böyle bir durumun olmadığını görmekteyiz, diğer ülkelerdeki limanlarda acente çalışanları bulunamamaktadır. Bu durumda limanlarda devlet personeline ek olarak, lojistik firmalarının çalışanları da yer almakta ve bunun için ayrıca para ödenmesi gerekmektedir. Balkan & Black Sea İzmir limanında 8 çalışanını bulundurmaktadır.