• Sonuç bulunamadı

1İstanbul Kültür Üniversitesi, Fen ve Edebiyat Fakültesi

Ataköy Kampüsü, Bakırköy 34156 İstanbul Tel:0212 498 43 92

e-posta: e.basar@iku.edu.tr

Abstract

The work of the genius French philosopher Henri Bergson, who studied the work of Charles Darwin and came to the conclusion that the superiority of the human brain in comparison to lower species is its ability of “intuitive and creative thinking” gains importance according to our recent empirical studies and metaphysical essays. We extended our results on the role of brains electrical alpha activity during evolution of species. Henri Bergson, who studied the evolution theory of Charles Darwin, emphasized three types of mental abilities during evolution of species: instinct, intelligence and intuition (1). Instincts are observed in low living beings as invertebrates, intelligent behavior belongs also to functional properties of lower vertebrates and mammalians. However, only human beings have the ability of intuition. This is, also according to Descartes and John Locke, what makes the human being different from other species. At the beginning of 20th century

the proposal of Bergson could not be analyzed by means of electric recordings. We have analyzed the electrophysiology of species consisting in recordings of spontaneous electrical activity and evoked potentials, jointly with the laboratory of T. H. Bullock in San-Diego (2,3). In addition to the conventional electrophysiological recordings we make use of the efficient method of oscillatory brain dynamics. In our experiments we used isolated ganglia of Aplysia, Helix Pomatia and brains of low vertebrates as goldfish and ray. We also analyzed cortical and sub-cortical structures of the cat brain and the scalp recordings from the human brain. Our analysis of brain oscillations included delta, theta, alpha, beta and gamma oscillations.

Our findings revealed that the alpha oscillations (10 Hz) can be pointed as a key indicator in evolution of species in ganglia of Aplysia and Helix Pomatia. 10 Hz oscillations were only scarcely recorded. The 10 Hz activity showed increasing amplitudes in low vertebrates and in the cat brain in comparison to invertebrates. In the human brain the alpha activity indicates high level wavelet entropy. Earlier studies of T.H. Bullock have

also showed that the alpha coherency in invertebrate ganglia is totally absent and reaches higher values from low vertebrates to the human brain.

According to the mentioned empirically grounded results, we tentatively propose that the changes in coherence, amplitude and entropy of alpha oscillations are key indicators for the development of mental activity during evolution of species. Is the superiority of the human brain manifested by intuition and creativity correlated with low entropy alpha activity in comparison to lower species? Is the second law of thermodynamics loses its validity in developing intelligent systems by evolution of intuitions. Although this question stays yet partially answered, it is clear that the evolution of alpha activity is a prominent candidate as “sign of intuitive behavior in human beings.

19 uncu asrın ikinci yarısında ünlü İngiliz bilim adamı Charles Darwin (4), evrimle ilgili teorisini geliştirmişti. Yakınlarda değişik yönleri ile kanıtlanan bu kuramın iki önemli temel taşını şu şekilde izah edebiliriz.

1) Evrim sırasında canlı varlıklar gelişirlerken kendilerinden evvel ortaya çıkan canlı varlıklardan önemli izler alırlar.

2) Gelişme sırasında canlı varlıklar yaşamlarının devam ettirebilmek için yeni gelişmelerde bulunurlar. Buna doğal seçilim (natural selectivity) denmektedir. Gene Charles Darwin’in (4) kuramına göre en ilkel canlı varlıklar olan omurgasızlardan insana kadar meydan gelen evrimde bu varlıklar gittikçe ustalaşmakta, yeteneklerini arttırmakta ve nihayet insanda en çok gelişmiş özellikleri göstermektedir.

Evrim sırasında beynin EEG salınımları sistematik olarak çok az laboratuarda incelenmiştir. Hatta şunu söyleyebiliriz Aplysia veya Helix Pomatia’dan başlayarak insan beynine kadar yapılan araştırmalar hemen hemen sadece Erol Başar ve arkadaşları ve Theodore Bullock tarafından ortak yürütülen tek analizlerdir. Bu makalede bundan evvel yayınlanmış bulgular ve ünlü Fransız düşünürü Henri Bergson’nun fikirleri bir araya getirilerek bir senteze varılmaya çalışılacaktır.

Henri Bergson 20’inci yüzyılın başlarında bellek, düşünce şekilleri ve evrim üzerine önemli görüşleri olan Fransız düşünürü, 20’inci yüzyılın ikinci yarısında bir unutulma evresine girdi. Ancak, Deleuze’in kitapları sayesinde ve son zamanlarda beyin ve kuantum teorisi üzerine yeni yaklaşımların olması yeniden Henri Bergson’nun kuramlarını

yöntemlerle ve psikolojik testler ile bellek mekanizmaları, dikkat, algılama ve öğrenme konusunda ölçümler yapılabilmektedir. Hatta insanların duyguları üzerine dahi ölçümler artmaktadır. Ancak insanlardaki “sezgi” yeteneğine hiçbir yaklaşım bulunmamaktadır. Bu makalede Henri Bergson, Charles Darwin’nin teorileri ve laboratuarlarımızdaki verilerden yayınladığımız bilgileri bir araya getirerek beynin alfa aktivitesinin sezginin gelişmesinde oynamış olabileceği rolü anlamaya çalışacağız.

Henri Bergson, Charles Darwin’in evrim kuramını inceledikten sonra, evrim sırasında üç tip zihinsel yeteneğin mevcut olduğunu savundu: İçgüdü, zeka ve sezgi (1). Bergson, çok gelişmiş omurgalılarda otomatik davranış ile istemli davranış arasında çok kesin bir fark olduğunu söylemiştir. Otomatik işlerde omurilik, istemli işlemlerde ise beyin devreye girmektedir. Bütün az gelişmiş omurgalılarda, içgüdü vardır, bunların bazıları çok düzenli ve basittir. Daha karmaşık canlı varlığa yönelik davranış örüntüler de sergilenmektedir. Gene bir çok hayvanda insanınkine benzer bir zeka da gözlenmektedir. Diğer kelimeler ile otomatik olarak işlemini sürdüren içgüdünün dışında gelişmiş olan canlı varlıklarda da önemli zekaya da rastlanmaktadır. Ancak insanda bir üçüncü zihinsel işlev daha vardır: Buna “sezgi” diyoruz. Bergson’nun görüşüne göre insanı diğer canlı varlıklardan ayıran en önemli yetenek bu üçüncü tip bilişsel mekanizma yani sezgidir.

“Sezgi” nedir? Sezgi bir insanının herhangi bir problemi çözmekte veya olayı anlamakta tüm olarak bir takım yöntemler zinciri kullanmadan anında ve direkt olarak gösterdiği yetenektir. Genellikle bir olaya çözüm bulunduğu zaman bu çözüm sırasında yapılan işlevin farkında bile olmamaktayız. Sadece Henri Bergson değil René Descartes ve John Locke’da insanı diğer canlılardan ayıran yeteneğin sezgi olduğunu belirtmişlerdir. Aşağıdaki şekilde Rönesans’tan sonra ortaya çıkan filozofların görüşleri şematik olarak gösterilmektedir (Şekil 1)

.

Renee