• Sonuç bulunamadı

2.10. Araştırmanın Sınırlılıkları

3.1.1. Akademisyenler Açısından Türkiye’deki Gastronomi Eğitimi Konusundak

3.1.1.5. İş Başına Beceri Eğitimi (Staj) Faktörü

Araştırmaya katılan akademisyen katılımcıların ifadelerine göre öğrencilerin işletmelerde aldığı beceri eğitiminde bazı problem faktörleri bulunmaktadır. Bu problemlerin oransal dağılımı Tablo 3.6’da ifade edilmiştir. Bunların genel olarak; staj süresinin ve/veya döneminin uygunsuz olması, niteliksiz staj deneyimi (işletme vs.), stajyerin sömürülmesi, öğrenciden kaynaklı faktörler-beklenti dışı çalışma ortamı, kaba sektör personeli ve alaylı-mektepli çatışması oluştuğu katılımcılarla yapılan görüşmeler sonucunda tespit edilmiştir.

Tablo 3.6: İş başında beceri eğitimi problem faktörleri ve oransal dağılımı

Kişi Sayısı Yüzde (Genel) Yüzde (Sadece bu konu özelinde) Staj Süresinin ve/veya Döneminin Uygunsuz

Olması

10 76,92 83,33 Niteliksiz Staj Deneyimi (İşletme vs.) 6 46,15 50,00

Stajyerin Sömürülmesi 4 30,77 33,33

Öğrenciden Kaynaklı Faktörler-Beklenti Dışı Çalışma Ortamı

3 23,08 25,00

Kaba Sektör Personeli 3 23,08 25,00

Alaylı-Mektepli Çatışması 2 15,38 16,67

Bu Konuda Görüş Belirtenler (Kişi) 12 92,31 100,00 Bu Konuda Görüş Belirtmeyenler (Kişi) 1 7,69 -

ANALİZ EDİLEN BELGELER 13 100,00 -

Staj Süresinin ve/veya Döneminin Uygunsuz Olması

Yapılan görüşmeler doğrultusunda öğrencilerin iş başında beceri eğitimini olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden birisinin staj süresi ve/veya döneminin uygun olmaması olarak tespit edilmiştir. Katılımcıların %76,92’si bu konunun iş başında beceri eğitimini olumsuz yönde etkileyen bir unsur olduğunu ifade etmiştir (Tablo 3.6).

Katılımcı A1 öğrencilerin resmi nedenlerle staj dönemlerinin düzenlenemediğini ve turizm sektörünü kaçırdıklarını ifade etmiştir.

“Çok geç başlıyorlar. Haziran ayında sezonun ortasında staja başlıyorlar. Türkiye’de gastronomi eğitimi Turizm Fakültelerinin yüksekokullarıyla birlikte temel şekilde sezona yetiştirmesi lazım öğrencileri. En geç 1 Mayıs’ta öğrencinin en geç sezona başlaması lazım. Üniversitelerde liseler taklit edilemiyor. Üniversitelerde birden fazla bölüm olduğu için akademik takvimde yer verilmiyor.”

Katılımcı A4 staj süresinin gerekli kazanımların öğrenciye kazandırılması açısından yetersiz olmasının yanı sıra bazı öğrencilerin de balon staj denilen, öğrencilerin staj yapmış gibi görünerek bu yükümlülüklerini tamamladıklarını, dolayısıyla iş başında beceri eğitiminden aldıkları verimin düştüğünü ifade etmiştir.

“Benim lisans okuduğum dönemi düşünürsem staj olarak yetersizdi. Çünkü sadece 75 gün bir staj zorunluluğumuz vardı bizim. Bu nedenle de çok fazla kişi mutfakta çalışmayı tercih etmeyip balon staj yapıp işini gördü. Sonrasında işte Ayriyeten çalışanlar da oldu. Ben kendi stajımdan Sonra devam ettim mutfakta.”

Katılımcı A6 staj döneminin ve süresinin yetersizliğini ifade etmekle beraber bunun sebebinin öğrenci, okul ve sektörden kaynaklanan bazı problemlerden dolayı olduğunu ifade etmiştir.

“Bana kalsa işbaşı eğitimi zorunluluğu daha çok olmalı. Ama malum bununla ilgili çocukların beklentileri öğrencilerin beklentileri ve maalesef sektörün olumsuz anlamda beklentileri olduğu için staj süresinin optimumda tutabilmek gerekiyor. Hani öğrenci istiyor ki stajım bir an önce bitsin para kazanayım. Sektör de istiyor ki stajyer gelsin az paraya çalıştırayım. Şimdi bunun optimumunu ayarlamamız gerekiyor galiba. Ama genel itibarıyla olumluyum ben.”

Katılımcı A9’un konu hakkındaki yorumları şu şekildedir.

“Stajın durumu olarak şöyle söyleyebilirim; kısa olduğunu söylemek mümkün staj süresinin. Süre olarak yeterli değil. Yani sadece bir ay, otuz iş günü çalışması mesleki anlamda ona çok bir şey katmaz. Sadece mutfak ortamını tanımasını, işleyişi

anlamasını sağlayabilir ama bir iş deneyiminden çok bir sektör deneyimi tanıma deneyimi diyebiliriz.”

Katılımcı A10 staj için belirlenen çalışma döneminin sezonun ortasına denk geldiğini ve bu durumun iş başında beceri eğitimi konusunda sorunlara yol açtığını ifade etmiştir.

“Derslerin bitiş zamanı ile stajın başlaması anlamında birtakım sıkıntılar var. Ki özellikle bu sene mesela akademik program bizim biraz sıkıntılı. Haziran sonuna doğru derslerimiz bitiyor. Haziran sonu derslerin bitmesi sektör açısından çok geç. Çünkü sektör çok erken başlamış oluyor.”

Konu hakkında katılımcı A11 işletme sayısının yeterli olduğunu ancak gastronomi ve mutfak sanatlarına özgü bir takvim hazırlanamadığı için bu problemin ortaya çıktığını ifade etmiştir.

“İşletme çok. Yani o yüzden de bu büyük bir avantaj. Olumsuzluklar nelerdir? Bizim akademik takvimimiz yok. Bu önemli bir olumsuzluk.”

Niteliksiz Staj Deneyimi (İşletme vs.)

Tablo 3.6‘da da ifade edildiği üzere araştırmaya katılan akademisyenlerin %46,15’i öğrencilerin yetersiz nitelikteki işletmelerde staj eğitimi almasının bu eğitimin kalitesini önemli ölçüde etkilediğini ifade etmiştir. Konuyla ilgili olarak katılımcı A3’ün görüşü şu şekildedir.

“O bunu biraz daha ortamı sağlamak gerekir yani; her işletme olmamalı her öğrenci olmalı yani biraz isteğe bağlı olmalı bu işler ve stajda da gerçekten bilinçli bir şekilde gelip öğrenciye bir şeyler kazandırabilecek işletmeler seçilerek bunlar yapılmalıdır.”

Katılımcı A4 öğrencilerin staj yaptığı işletmelerin niteliklerinin itinayla takip edilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

“Biz stajın katkısını artırmak istiyorsak öğrenciler stajı nerede yapıyor buna çok iyi dikkat etmek lazım.”

Bu konu hakkında katılımcı A5 şu görüşü ifade etmiştir.

“Nitelikleri sınırlayıcı değil. Her yerde çalışabiliyorlar yani. Hayali çalışabiliyorlar. Yani köfte ekmek arabasında çalışan da staj yapıyor oluyor. Çünkü staj; Okul dışında kendilerini en çok geliştirecekleri bir yer. Hatta okuldan bile daha çok geliştirecekleri bir yer. Önemli bir konu.”

Katılımcı A6 staj yapılan şehrin niteliğinin de bu durumda etkisinin olduğunu ortaya koymuştur.

“Bir taraftan yetersiz. O açık ilk onu söyleyelim. Keşke öğrencilerin çok daha fazla sektörle haşır neşir olmasını sağlayabilecek yaptırımlarda bulunsak. E şimdi şöyle oluyor mesela; bayan öğrenci ailesinin oturduğu yerde staj yapmak istiyor. Diyelim ki öğrenci Çankırı'da Yozgat'ta oturuyor. Orada gastronomi ile ilgili yapabileceği uygulama yapabileceği işletme sayısı ile Antalya'ya, Bodrum'a, İstanbul'a, büyük şehirlere gittiğinde yapabileceği alabileceği edinebileceği teknik beceri aynı olmuyor.”

Katılımcı A13 öğrencilerin staj deneyiminin ve bu işletmelerin kalitesinin oldukça önemli olduğunu, eğer işletmelerin nitelikleri düşük olursa öğrencilerin alandan soğuyup başka alanlara yöneldiğini ifade etmiştir.

“Stajları ile ilgili sorun yaşıyoruz. Çok iyi yerlerde staj yapan çocuklar mesleğe devam ediyor. Ama kötü yerlerde ise ve nasıl söyleyeyim. İyi bir yerde kötü bir yönetici ile çalışmış olan da mesleğe devam etmek istemiyor. Ama iyi kişilerle karşılaşmış, kurumsal işletmeler de iyi yöneticilere karşılaşmış olanlar sorduğumuz zaman aşçılık mesleğine devam edeceğini söylüyorlar ama dört yıllıklar da şu sorun var; herkes ya öğretmen olmak istiyor ya da akademisinin olmak istiyor.”

Stajyerin Sömürülmesi

Araştırmaya katılan akademisyenlerin %30,77’si işletmelerin öğrencilerin zorunluluklarını bildiğinden bu durumu lehlerine kullanarak öğrencilerin işletmelerde sömürülmesi durumunun ortaya çıktığını ifade etmiştir (Tablo 3.6). Konu hakkında A3’ün görüşleri şu şekildedir.

“Yani stajyerler öğrenci gözüyle bakıldığında ucuz iş gücü olarak görülüyor ve öğrenciler stajlarda gerçekten okulda öğrenmiş olduğu teorik bilgilerin uygulamasını görmeyip sektördeki iyi veya kötü aşçıların, yöneticilerin elinde pişmeye çalışılıyor. Bu yüzden sistemli bir staj uygulaması ortaokullarda olmasına rağmen sektöre gidildiğinde bunların uyulmadığı görülüyor.”

Katılımcı A7 şu görüşü ifade etmiştir.

“Öğrenci nasıl olsa zorunda diyerekten öğrenci sömürülüyor. Her türlü iş yaptırılıyor. Pis temiz, yararlı, yararsız fark etmiyor.”

Katılımcı A13 işletmelerin öğrencileri “ucuz işgücü” olarak değil eğitilmesi gereken öğrenciler olarak görmesi gerektiğini ifade etmiştir.

“Yani öğrenci işte parasız çalışan gibi görmeyecek de öğrenciyi yetiştirecek insan olarak görecek.”

Öğrenciden Kaynaklı Faktörler-Beklenti Dışı Çalışma Ortamı

Araştırmaya katılan akademisyenlerin %23,38’i öğrencilerin sektör hakkında bir ön araştırmaları olmaması ve beklentilerinin daha farklı olması nedeniyle staj eğitiminin veriminin düştüğünü ifade etmiştir. Konu hakkında A2 katılımcısının görüşleri şu şekildedir.

“Öğrenciden kaynaklı sorunlar bulunuyor. Stajdaki gün sayısı çok fazla geliyor. Ve çalışma koşulları çok ağır geliyor. Bir anda sektöre adım attıklarında yani bunu stajda görmüş oluyorlar. Ve bu durum çok ağır geliyor onlara.”

Kaba Sektör Personeli

Tablo 3.6’da da ifade edildiği üzere araştırmaya katılan akademisyen katılımcıların %23,08’i sektördeki personelin öğrencilere karşı kaba davranış biçimini takındıklarını ve bu durumun eğitimi olumsuz yönde etkilediğini ifade etmiştir. Katılımcı A4 ustaların tavırlarının öğrencinin staj eğitimini olumsuz yönde etkilediğini ifade etmiştir.

“Çünkü öğrencinin stajı yaptığı yerde iki tip insan var; biri her stajyeri hayattan bezdirmeye çalışan usta tipi, diğeri de stajyeri gereksiz tutan usta tipi. Bunun bir arasının olması lazım. Öğrenci gibi değil de bir çalışan gibi yaklaşılması lazım stajyere.”

Katılımcı A12 iş başında beceri eğitimi veren işletmelerde çalışan personelin kaba tavırlarının staj etkinliklerinin verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini ifade etmiştir.

“Kültürel anlamda öğrenciler çok büyük problemler yaşıyorlar özellikle bayan olduklarında. İletişim, oturma, konuşma biçimi, personelin kendi arasındaki iletişimi vesaire birazcık buralarda sorunlar yaşanıyor.”

Alaylı-Mektepli Çatışması

Tablo 3.6’da da ifade edildiği üzere akademisyen katılımcıların %15,38’lik bir oranı alaylı-mektepli çatışmasının öğrencilerin işletmelerdeki beceri eğitiminin kalitesini olumsuz yönde etkilediğini ifade etmiştir. Konu hakkında katılımcı A1’in görüşleri şu şekildedir.

“Hala ve hala alaylı eğitimsiz ustanın sayısı çok fazla. Bu öğrencilere çok büyük sorun yaşatıyorlar. Kendisini ifade edebilen öğrencileri mutfakta istemiyorlar. Kendini ifade edebilen öğrenciler bunların üzerine çıkabiliyor. Yabancı dil bilen, otomasyon programları bilen, yabancı dil bilen öğrenciler mutfağa girdiği zaman bu alaylı ustalar biraz daha çekiniyorlar. Ben de 13 yaşında başladım benim babam da pastacıydı ama gördüğüm şey bu; çocuklar çabuk dışlanıyor. Bir 10-15 sene sonra eğitimli şeflerin mutfağa girmesinden sonra bu sorunlar da yıkılacak inşallah.”