• Sonuç bulunamadı

3.2. Türkiye’deki Gastronomi Eğitimindeki Problemler Konusundaki Çözüm

3.2.1.3. Öğretim Elemanı Probleminin Çözümü

Bu çalışmanın ilk bölümünde akademisyen katılımcılar tarafından ifade edilen problemler arasında öğretim elemanıyla ilgili problem faktörlerinin olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.1). Bu kısımda ise katılımcılar bu sorunun çözümüne ilişkin fikirlerini sunmuşlardır. Bu kapsamda; alan içi eleman alınması, mesleki gelişim kurslarının düzenlenmesi, işe alımda standartlar belirlenmesi ve uyulması, fiziksel problemlerin giderilmesi ile bu problemlere çözüm üretilebileceği ifade edilmiştir. Bunun dışında bir kısım katılımcı da bu faktöre ilişkin sorunların zamanla düzeleceğini ifade etmiştir (Tablo 3.35).

Tablo 3.35: Öğretim elemanlarıyla problemleriyle ilgili çözüm önerileri ve oransal dağılımı

Kişi

Sayısı Yüzde (Genel)

Yüzde (Sadece bu konu özelinde) Zamanla Düzelecektir (Alttan Gelen

Öğretim Elemanları)

6 46,15 60,00

Alan İçi Öğretim Elemanı Alınmalı 4 30,77 40,00 Mesleki Gelişim Kursları (Yetişkin Stajı) 3 23,08 30,00 İşe Alımda Standartlar Belirlenmesi ve

Uyulması

1 7,69 10,00

Fiziksel Problemlerin Giderilmesi 1 7,69 10,00 Bu Konuda Görüş Belirtenler (Kişi) 10 76,92 100,00 Bu Konuda Görüş Belirtmeyenler (Kişi) 3 23,08 -

Zamanla Düzelecektir (Alttan Gelen Öğretim Elemanları)

Tablo 3.35’da da ifade edildiği üzere akademisyen katılımcıların %46,15’i gastronomi eğitimi veren doktora programlarının bile henüz yeterli olmadığını, bu bölümlerin yavaş yavaş gelişeceğini ve mezunların ortaya çıkmasıyla alanda nitelik açısından yeterli nicelikte öğretim elemanının ortaya çıkacağını ifade etmiştir. Konu hakkındaki katılımcı yorumları şu şekildedir.

“Gastronomi alanının yeni bir alan olması ve lisansüstü eğitimini hele hele doktoranın henüz başlamış olması ve çok az sayıda doktora mezunu gastronomi alanında verilmiş olması öğretim üyesi bulma konusunda sıkıntıya düşürüyor birçok üniversiteyi ve yüksekokulu, fakülteyi. Bu konuda bir eksiklik var ama bu zaman içinde kapanacaktır. Doktora mezunlarının da artması ile birlikte bu konuda sıkıntı çok fazla kalmayacaktır.” (A9)

“Günümüzde gastronomi alanında akademik kariyer yapmak isteyen kişilerin de hem akademik hem de pratik yönünden kendini geliştirmiş kişilerden oluşması gerekir. Günümüzde böyle akademisyenlerimizin sayısı giderek artıyor.” (A7)

“Eğiticilerin kalitesi anlamında şu an o açıdan çok umutluyum. Çünkü arkadaşlar öğretmen ve yüksek lisans, doktora yapıyorlar. Onlar yakında bu aşamalara gelecekler ve daha iyi eğitim verecekler. Çünkü ben ilk bu gastronomiye başladığımızda bir kişi eğitim veriyordu sadece. Ama şimdi 6-7 tane hocam var ve uygulamada iyi hocalar.” (A13)

“Şimdi yeni yeni mezunlar veriliyor. Siz yüksek lisans yapıyorsunuz, doktora yapıyorsunuz. Gastronomiden gelecek kişiler zaten kadrolara yerleşecek. Öncesinde öyle değildi.” (A12)

" İlerleyen süreçte bunun düzeleceğine inanıyorum. Çünkü bu işte uzmanlaşmış kişiler geldikçe o kadroları onlar yerleşecek. Kesinlikle gireceğini düşünüyorum çünkü yeni bir kavram olduğu için ilk mezun verilen fakültelerden birisi. Hani lisans eğitimine baktığımız zaman lisans eğitiminde eski yıllarda gastronomi mezunu bulamazdınız. İlerleyen süreçte yüksek lisans ve doktoralı da bulamadınız. Ama şu

anda baktığımızda doktoralı, yüksek lisanslı öğretim elemanlarını bulabiliyorsunuz.” (A10)

Alan İçi Öğretim Elemanı Alınmalı

Akademisyen katılımcıların %30,77 oranlık bir kısmı Türkiye’deki gastronomi eğitiminde görev alan öğretim elemanlarının niteliksel anlamda daha iyi standartlarda olabilmesi için bu kişilerin alan içerisinden seçilmesi gerektiğini savunmuştur (Tablo 3.35). Katılımcı A6 bu konuda kriter eksikliklerinin olduğunu savunmuş, bu kriterlerin geliştirilerek alana daha yakın kişilerin bu görevlerde yer alabileceğini savunmuştur.

“Mademki bu turizm bölümüne bağlı genelde. Madem ki beslenme ile ilgili bir durum; Gıda mühendisi, aşçı ve turizm hocasının karışımı çok daha uygun olabilir. Ama işte bunu da orta yolunu bulmak lazım. Orta yolu bulmaktan kastımız da gene YÖK’ün bu konuda gene bir kriter getirmesi lazım. Her açılacak bölümde ya da mevcut olan bölümde yüzde şu kadarı kadar şu mezunu, yüzde şu kadar bu mezunu diye belirlemesi lazım. Tabi yapılıyor mu, yapılmıyor dediğim gibi. Çok farklı sebeplerle hani bazen az önce yine söylediğimiz gibi kitaba uygun vicdana uygun olmayan uygulamalar yapılmış. Yarın öbür gün sizler bitireceksiniz. E haklı olarak sizlerin akademisyen olma hakkınız var. Ama bir bakacaksınız ki kitaba uyan kriterlere göre birileri bir yerlere yerleşmiş. Bizim ülkemizde maalesef böyle. Bunun tersini yapamıyoruz, söyleyemiyoruz. Yapılabilir mi? Evet şu olur; az önce söylediğim gibi Türkiye'de turizm akademisyenleri derneği var. Kültür ve Turizm Bakanlığı var. YÖK var. Bir çalışma yaparlar birlikte. Ve her bölümde bulunan, Millî Eğitim Bakanlığı da var, her bölümde bulunan öğretim elemanlarının taşıması gereken vasıfları belirlerler. En azından bundan sonra alınacağı zaman hangi kriterlerde alınması gerektiğine karar verilir.”

Katılımcı A5 alan içinden öğretim elemanı alma konusundaki sınırlılıkların tamamlayıcı eğitimlerle üstesinden gelinebileceğini ifade etmiştir.

“Ben şöyle bir çözüm görüyorum. Sadece gastronomiden mezun olanlar gastronomide hoca olsun diyemem. O çok büyük bir faşistlik olur. Yani öyle bir şey

sınıra gerek yok. Ama eğer gastronomide hoca olması düşünülen kişiler varsa, bunların da okul nezdinde olmasa bile çeşitli kurslarda eğitim almış olması gerekir.” Katılımcı A13 bu konudaki açığın Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerince kapatılabileceğini ifade etmiştir.

“Ben pastacılıkta iyi hocayı bende yoksa MEB'den çağırıyorum. O yüzden şey kalite de yavaş yavaş iyileşiyor. Kalite için bence uygulamadan kişilerin de gelmesi lazım. Tabi ki akademisyenler de olacak ama uygulamadan kişiler de öğrencilerle bir araya gelmesi lazım. Çünkü onlar daha da iyi anlatıyorlar.”

Mesleki Gelişim Kursları (Yetişkin Stajı)

Tablo 3.35’te de ifade edildiği üzere akademisyen katılımcıların %23,08 oranlık kısmı tarafından, pratik ve sektör bilgisi anlamında sürekli bir zihinsel güncelleme gerektiği ve bunun için gastronomi eğitiminin öğretilmesi ile ilgili tüm kişilerin belli periyotlarla işletmelerde gözlemci olarak veya çalışması sağlanarak bu konuda niteliklerinin yükseltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Konu hakkında katılımcı görüşleri şu şekildedir.

“Aslında söylemek istemiyorum. Söyledim mi söylemedim mi bilmiyorum sonuçta bizim mesleğimiz, meslektaşlarımız. Ama bununla ilgili birtakım standartlar geliştirilmeli. Hani standart. Biz şöyle çözmeye çalışıyoruz; ben Bizdeki araştırma görevlerini yazın gücümüzün ve gücünün yettiği kadarıyla kurslara gönderiyoruz. Böylece hepsi doktora yapıyor zaten. Doktora yaparken eğlendikleri akademik birikimin yanında mesleki birikimi, uygulamaya dayalı mesleki birikimi de bu sayede karşılamaya çalışıyoruz. Tüm araştırma görevlileri mesela Mengen’deki aşçılık kursuna en az bir kere gittiler. Daha birkaç kere daha hepsi bitirene kadar gidecekler. Bu bile Aslında onlar için ciddi bir avantaj kazandırıyor.” (A6)

“Eğitimcilerin de piyasaya gitmesi gerekiyor. Yani bayağı restoranda otelde onların da gözlem yapması lazım. Çalışması biraz sorunlu olabilir. Ama en azından gözlemle ne olup bitiyor. Ne tür teknolojik ekipmanlar kullanılıyor? Neler değişmiş?

Onların gözlemlenmesi lazım. Yani belirli dönemlerde buna ilişkin planların yapılması gerekiyor.” (A11)

“Gastronomi bölümünde, aşçılık bölümünde hocalara da yazın mesleki gelişim zorunluluğu getirilmesi lazım. Üç ay iznimiz var diyelim. İkisi bir ay daha izine çıkıyor. Öğrenciler Nisan ayında çalışmaya giderken, haziran ayında hocaların da kendisini bu konuda geliştirebilecekleri programlara dahil olmaları lazım.” (A1)

İşe Alımda Standartlar Belirlenmesi ve Uyulması

Katılımcı A1 liyakat usulüne göre akademik personel alınmasının gastronomi eğitimi veren kişilerin niteliksel olarak daha iyi bir konumda olmasını sağlayacağını ifade etmiştir.

“Kaliteyi iyileştirmek için biraz daha liyakat önemli. Hak eden hocaların kadrolarda yer alması lazım.”

Fiziksel Problemlerin Giderilmesi

Tablo 3.35’te de ifade edildiği üzere katılımcı A1 fiziksel problemlerden olan atölye, ekipman, bütçe sorunlarının öğretim elemanının kendini göstermesini engellediğini ve bu alanda niteliksel bir düşüşe sebep olduğunu belirtmiştir.

“Bütçenin yeterliliğinden sonra sonuçta hocaların yeterliliği okula kalıyor ama bütçe varsa ve mutfak varsa geriye kalanlar zaten çözülüyor veya onlar hocaya kalıyor.”