• Sonuç bulunamadı

1.5. Türkiye’deki Gastronomi Eğitiminin Sınırlılıkları

1.5.3. Akademik Kadro İle İlgili Sorunlar

Bu konuda; “Gastronomi alanında lisans eğitimi almış akademisyen eksikliği”, “Akademik kadro sayısının sınıflandırılmaması”, “Akademisyen alımlarında bölüm görüşünün alınmaması”, “Uzman istihdam edilmesinde zorluk yaşanması”, “Alanla ilgili lisansüstü programın nitelik ve nicelik açısından yetersiz olması”, “Bölüm derslerinde alan dışı öğretim üyelerin görevlendirilmesi” sorunlarına değinilecektir.

1.5.3.1.Gastronomi Alanında Lisans Eğitimi Almış Akademisyen Eksikliği Gastronomi, pratik yönü olan bir alan olmasından dolayı bu alanda belirlenen amaçlara; alanında yetkin, tecrübeli akademik kadro sayesinde ulaşmak mümkündür (Görkem ve Öztürk, 2011). Yani gastronomi eğitimi konusunda eğitim için gerekli araç-gereçler kadar gerekli yeterlilikleri karşılayan akademik kadronun da önemi büyüktür. Ancak sektörde alanla ilgili yeterli kişiler çeşitli sebeplerden dolayı akademiye atılmakta tereddütler yaşamaktadır. Bu durum gastronomi eğitiminin kalitesini düşüren bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır (Kurnaz, vd. 2018).

Bu problemin çözümü için gastronomi eğitimi veren kurumların “Gastronomi ve Mutfak Sanatlar” mezunu akademisyenleri bölümlerinde görevlendirmesi gerekmektedir. Bu kapsamda oluşturulacak kadronun ¾’ünün gastronomi eğitim programlarından yararlanmış kşilerden oluşması önerilmektedir. Ancak günümüzde gastronomi eğitiminde bulunan akademisyenlerin yaklaşık yarısının gastronomi alanında eğitim almamış kişilerden oluştuğu saptanmıştır (Görkem ve Sevim 2016: 980).

Yukarıda da belirtildiği üzere birçok kaynakta gastronomi eğitimi verecek kişilerin bu alanda tecrübeli kimseler olması gerekmektedir. Ancak sadece geçmiş tecrübeler anlamında değil bu tecrübelerin güncelliğinin de korunması açısından gastronomi eğitimi verecek öğretim elemanları hangi seviyede olursa olsun beş yılda bir üç aylık sektör tecrübesine tabi tutulmalı ve beş yılda bir uygulama bazında yeterlilik sınavı uygulanmalıdır (Aksu ve Bucak, 2012: 16). Nicelik anlamında akademisyen eksikliğinin ise zaman içerisinde mezun sayısında gerçekleşecek artışlarla çözüleceği düşünülmektedir (Kozak ve Açıkgöz, 2015).

1.5.3.2.Akademik Kadro Sayısının Sınıflandırılmaması

Gastronomi eğitimi veren kişilerin bu alanda daha önce akademik yayını bulunmaması, farklı sınıflardan kişiler olması (Kozak ve Açıkgöz, 2015) ve kadronun nitelik yönünden yetersizliği sonucunda eğitim kalitesi düşmektedir (Ünlüönen ve Boylu, 2005: 17).

1.5.3.3.Akademisyen Alımlarında Bölüm Görüşünün Alınmaması

Gastronomi konusu uzmanlık ve nitelik gerektiren bir olgudur (Görkem ve Sevim, 2016: 980). Ancak buna aykırı olarak içerisinde yaşanan kordinasyon eksikliği ve liyakate aykırı akademisyen alımları bu problemin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Söz konusu olumsuzluğun ortadan kaldırılabilmesi için etkin bir iş birliği şarttır (Kozak ve Açıkgöz, 2015).

1.5.3.4.Uzman İstihdam Edilmesinde Zorluk Yaşanması

Gastronomi eğitimnde teorik eğitimi tamamlayan en önemli unsur pratik eğitimdir (Öney, 2016: 193). Bu yüzden gastronomi eğitiminden sorumlu uzmanların sektör tecrübesine sahip olması gerekmektedir (Kozak ve Açıkgöz, 2015).

1.5.3.5.Alanla İlgili Lisasüstü Programın Nitelik ve Nicelik Açısından Yetersiz Olması

Gastronomi alanında nitelikli öğretim elemanı yetiştirmek için gastronomi alanında lisasüstü eğitim gereklidir. Gastronomi mezun öğrencilerin sayıları her geçen

gün artmakta ve bu öğrenciler için açılacak lisasüstü gastronomi eğitimi konusunda üniversitelere belirli bir görev düşmektedir (Öney, 2016: 199). Bölümün yeni olması lisansüstü bölümlerin açılmasını zorlaştırmaktadır. Ancak gerekli iş birliğinin sağlanmasıyla bu zorluğun üstesinden gelinebilir (Kozak ve Açıkgöz, 2015).

1.5.3.6.Bölüm Derslerinde Alan Dışı Öğretim Üyelerin Görevlendirilmesi Türkiye ekonomisi açısından gastronomi turizminin gelişmesi oldukça önemlidir. Bu yüzden gastronomi eğitiminin söz konusu alanda eğitim almış akademisyenlerce icra edilmesi oldukça önemlidir (Görekem ve Sevim, 2011). Bunun yanında gastronomi veya gastronomi ve mutfak sanatları bölümlerinde görevlendirilen amirler de genel olarak alan dışından seçilmektedir (Özdemir, 2018).

1.5.4.Fiziksel Yapı (Kaynak-Bütçe) İle İlgili Sorunlar

Bu konudaki sorunlar; “Uygulama alanlarının yetersizliği”, “Uygulamada kullanılacak araç-gereçlerin yetersizliği”, “Öğrenci kıyafetlerinin temininde yaşanan sorunlar”, “Gastronomi eğitimine katkı veren etkinliklere bütçe sağlanmaması”, “Yasal kısıtlamalar” başlıkları altında incelenecektir.

1.5.4.1.Uygulama Alanlarının Yetersizliği

Söz konusu alandaki eğitim faaliyetlerinin pratik yönü olması uygulama yapacak ortamların gastronomi eğitime olan payının önemli seviyelerde olmasına neden olmaktadır. Bu yüzden istenen seviyede eğitim verebilmek için atölye ve benzeri yerlerin uygun bir şekilde bulunuyor olması gerekmektedir (Görkem ve Öztürk, 2011). Ayrıca kullanılan atolyeler teknolojik olarak sektörle uyumlu olmalıdır (Görkem ve Sevim, 2016: 981). Lise kademesinde mutfak atölyesi temin edildikten sonra bölüm açılmasında rağmen üniversitelerde bölüm açıldıktan sonra mutfak atölyesinin temin edilmesi eğitimin kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Yukarıda da ifade edildiği gibi atölye temininden sonra bölümün açılması bu sorunun başlamadan çözülmesini sağlayacaktır (Uçar ve Özerbaş, 2013: 248).

1.5.4.2.Uygulamada Kullanılacak Araç-Gereçlerin Yetersizliği

Mesleki eğitimde hedefe ulaşmada önemli etkenlerdden birisi de uygulamada kullanılacak araç-gereçlerdir (Altuncı vd., 2009: 315). Bu yüzden gastronomi eğitimi verilen atölyelerin boyutları ve içinde bulunan araç-gereçlerin öğrenci sayısıyla orantılı olması gerekmektedir (Görkem ve Sevim, 2016: 981). Ancak gastronomi eğitimi verilen kurumlarda araç gereç ihtiyacının yeterince karşılanamadığı görülmektedir (Seçilmiş ve Ünlüönen, 2010: ).

Ayrıca atölyelerde kullanılan araç-gereçlerin sektördeki teknolojiye de uygun olması gerekmektedir (Görkem ve Sevim, 2016: 978). Eğer bu teknolojik aletleri okul ortamında sağlayacak bütçe bulunamıyorsa öğrencilerin sektördeki işletmelerde bu araçlarla ilgili yaşantılar oluşturulması sağlanabilir (Uçar ve Özerbaş, 2013: 248-250). Bu sorunun çözümü için genel olarak araç-gereç temini öğrenci sayısıyla orantılı olarak yapılmalı ve bir sınıftaki öğrenci sayısı ortalama yirmi kişiden oluşmalıdır (Görkem ve Sevim, 2016: 987).

1.5.4.3.Öğrenci Kıyafetlerinin Temininde Yaşanan Sorunlar

Gastronomi eğitiminin pratik safhasında genellikle öğrenci ve öğretim elemanları derslerde mutfak kıyafeti giymektedir (Sevim ve Görkem, 2015: 66). Bu kıyafetlerin öğrenciler tarafından temin edilmesi hem maddi anlamda hem de tek düze kıyafet kullanımı anlamında sorunlara neden olmaktadır (Kozak ve Açıkgöz, 2015).

1.5.4.4.Mutfakta Kullanılan Malzemelerin Temininde Yaşanan Sorunlar Gastronomi uygulamalarının ana konusunu gıda malzemeleri oluşturmaktadır. Bu yüzden kullanılacak malzemelerin yeterli, kaliteli ve hijyenik olarak bulunması büyük önem taşımaktadır (Santich, 2007: 53). Gastronomi eğitimi sırasında yapılacak uygulamaya uygun gıda malzemelerinin bulunması da oldukça önemlidir (Görkem ve Sevim, 2011). Kullanılan malzemenin kalitesi, gastronomi eğitimine olumlu etki edecektir. Ancak mutfak pratikleri için gerekli olan malzemenin temin edilemediği görülmektedir (Görkem ve Sevim, 2016: 986).

1.5.4.5.Gastronomi Eğitimine Katkı Veren Etkinliklere Bütçe Sağlanmaması

Son zamanlarda gastronomi eğitimi veren kurumların niceliksel artışı beraberinde niteliksel bir artış getirmemiştir. Bu yüzden öğrencilerin aldığı gastronomi uygulamalarında verim yönünden olumsuzluklar mevcuttur. Bu konuda verimin artrılması için öğrencilerin temini zor malzemelerle ve gastronomi alanında yetkin isimlerle buluşturulması büyük önem taşımaktadır (Kurnaz vd., 2018: 44). Bu problemin çözümü akademik camianın iş birliği sayesinde mümkün olacaktır (Kozak ve Açıkgöz, 2015).

1.5.4.6.Yasal Kısıtlamalar

Alkollü içeceklerin resmi olarak gastronomi eğitimine dahil edilememesinden dolayı bu sorun ortaya çıkmaktadır (Kozak ve Açıkgöz, 2015).