• Sonuç bulunamadı

Bağlam Temelli Yaklaşımla İlgili Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri

2.1. Bağlam Temelli Yaklaşım

2.1.3. Bağlam Temelli Yaklaşımla İlgili Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri

Öğrenci başarısında artış sağladığı örnek araştırmalarla bir önceki bölümde açıklanan bağlam temelli yaklaşımla ilgili öğretmen ve öğrenci görüşleri konusunda yapılan literatür taramasında ulaşılan çalışmalar özetlenerek Tablo 2.3’de sunulmuştur.

Tablo 2.3. Bağlam Temelli Yaklaşımla İlgili Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri Konusunda Yapılan Çalışmalar

Araştırmacı Örneklem Araştırmanın içeriği Ölçme Aracı Sonuç

Whitelegg ve Edwards (t.y.) Üç okuldan 12. sınıfa giden 17 yaşlarında 38 öğrenci ve altı öğretmen Fizikte Desteklenmiş Öğrenme Projesi (SLIPP) ile öğrenim gören öğrencilerin öğrendiklerini diğer bağlamlara ve bağlam dışı durumlara transfer etmedeki başarısı

Gözlem formu, öğrencilerin hazırladıkları

materyaller, açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formu, sınıfın video görüntüleri, yazılı sınavlar

Genellikle öğrenciler, eski öğrenme deneyimleriyle karşılaştırdıklarında bağlam temelli yaklaşımı daha ulaşılabilir, ilginç ve hatırlanabilir olarak görmektedirler. Diğer taraftan bir öğrenci özellikle bağlamla ilgilenmediğini, dolayısıyla bağlamın kendisini ilgilendirmediğini, iki öğrenci ise bağlamın fizik kavramlarını karıştırdığını ifade etmişlerdir.

Wilkinson (1999a) Avustralya’da Victoria Eğitim Belgesi (VCE) derslerinde görev yapan 100 fizik öğretmeni Fizik öğretmenlerinin bağlam ve bağlamsal yaklaşımla fizik öğretmek konusundaki görüşleri

Anket Öğretmenler hepsinin bağlamın ne anlama geldiğini bildiği

söylenemez. Çünkü öğretmenler bağlamı fizik kavramlarının öğretiminin üzerine eklenen uygulamalar ve günlük hayat örnekleri olarak görmektedir.

Öğretmenlerin büyük çoğunluğu bağlamın öğrencilerin öğrenmesini ve derse ilgisini arttırdığını düşünse de derslerde geleneksel yaklaşım kullanıyor.

Edwards (2000)

SLIPP ünitelerini kullanan öğrenciler

“Fizik Telefon Ev” ünitesi ile ilgili öğrenci ve öğretmen görüşleri

Görüşme formu Öğrenciler bu yaklaşım sayesinde fiziğin daha anlaşılabilir ve ilginç olduğunu ifade etmişlerdir.

Lye ve diğerleri (2001) Victoria Eğitim Belgesi (VCE) öğretmenlerinden Helen Lye

VCE ile ders işleyen bir öğretmenin derslerin bağlamla işlenmesi konusundaki görüşleri

Görüşme formu Bağlamın öğrencileri motive edici olduğunu ve soyut bilgileri anlamlı hale getirdiğini söylüyor. Ancak konuları tek bir bağlamla işlemekte zorlanacağını, bağlamları seçme şansının olması gerektiğini düşünüyor. Duygusal yönü kuvvetli bağlamları örnek vererek, bağlamların bazen öğrenmeye engel olabileceğine dikkati çekiyor. Ayrıca sınavlarda bağlamlarla ilgili sorular olmaması konusunda sıkıntılı.

Vignouli, Hart ve Fry (2002) VCE öğretmenlerinden Vincent Vignouli

VCE ile ders işleyen bir öğretmenin derslerin bağlamla işlenmesi konusundaki görüşleri

Görüşme formu Konuların çoğunluğunu tek bir bağlamla işleyemeyeceğini,

pek çok konu için kendisinin başka bağlamlardan uygulamalar seçip kullanmaktan daha çok memnun olacağını ifade etmiştir.

Tablo 2.3. Bağlam Temelli Yaklaşımla İlgili Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri Konusunda Yapılan Çalışmalar (Devamı)

Araştırmacı Örneklem Araştırmanın içeriği Ölçme Aracı Sonuç

Holman ve Pilling (2004)

Yedi lisans öğrencisi

Bağlam temelli yaklaşımla işlenen termodinamik dersinin etkisi

Odak grup tartışması transkripleri

Genelde öğrenciler dersi ilgi çekici bulmuşlardır.

Bennett ve diğerleri (2005)

222 kimya öğretmeni

SAC dersi öğretmenleriyle geleneksel yaklaşımla ders işleyen öğretmenlerin deneyimlerinin karşılaştırılması

Anket Her iki gruptaki öğretmenler de bağlam temelli derslerin

çalışmak ve öğretmek için daha motive edici olduğunu, öğrencilerin kimyayla ve gelecekte kimyayla ilgili bir meslek seçmekle daha çok ilgilenmesini sağladığını ve daha fazla özgürce çalışabildiklerini düşünmektedirler. Gelecek için temel oluşturma konusunda ise SAC öğretmenleri bağlam temelli yaklaşımın en az geleneksel yaklaşım kadar işe yaradığını düşünürken, geleneksel yaklaşımla ders işleyen öğretmenler aynı fikirde olmadıklarını belirtmişlerdir. Verma ve

Habashi (2005)

Beş ortaokul fen dersi öğretmeni adayları (üç Afrika kökenli, iki Kafkas kökenli)

Asit-baz konusunda geliştirilen dört haftalık öğretim programına katılan öğretmen adayları, çok kültürlü ortamlarda

bağlamsallaştırılmış öğretim programları kullanmayı her öğrenci için eşit imkanlar sunuyor olarak görüyor mu?

Yarı-yapılandırılmış açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formu

Öğretmen adayları, bağlamsallaştırılmış öğretim programının öğrencilerin sınıftaki fenle hayatları arasında ilişki kurmalarını sağlayacağını düşüncesindedir.

Bennett ve Lubben (2006)

22 kimya öğretmeni Öğretmenlerin Salters İleri Kimya Projesindeki (SAC) ve geleneksel yaklaşımdaki öğretme deneyimlerinin karşılaştırılması

Anket Öğretmeler SAC’ı öğretimde kullanmayı daha motive edici

bulduklarını, öğrencilerinin kimyayı daha ilgi çekici gördüklerini ve üniversitede kimya çalışmaya daha ılımlı baktıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca öğretmenler SAC’ın geleneksel yaklaşıma göre daha iyi bir temel oluşturduğuna inanmaktadırlar. King (2007) Avustralya’da bağlam temelli yaklaşımla kimya eğitimi veren 12 öğretmen Öğretmenlerin bağlam temelli kimya dersi inançları ve karşılaştıkları zorluklar

Görüşme formu Öğretmenler bağlam temelli yaklaşımın kimyayı daha ilgili

yaptığını düşünse de yapılan uygulamalara velilerin ve öğretmenlerin gösterdiği direncin kendilerini zorladıklarını ifade ediyorlar.

Tablo 2.3. Bağlam Temelli Yaklaşımla İlgili Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri Konusunda Yapılan Çalışmalar (Devamı)

Araştırmacı Örneklem Araştırmanın içeriği Ölçme Aracı Sonuç

King, Bellocchi ve Ritchie (2008)

Bir lise öğrencisi Bir yıl önce geleneksel yaklaşımla öğrenim görürken, çalışmanın yapıldığı zamanda bağlam temelli yaklaşımla öğrenim gören bir öğrencinin bağlam temelli yaklaşımla ilgili görüşleri

Görüşme formu Öğrenci bağlam temelli dersleri ilgi çekici ve verimli bulmuştur. Aynı zamanda kavramlarla bağlamlar arasında ilişkiyi

tanımlayabilmiştir. Basir, Alinaghizad eh ve Mohammad pour (2008) Üstün yetenekli öğrencilerin gittiği Heli Lisesi’nden dokuzuncu sınıftaki 230 öğrenci ve öğretmenleri

Optik dersi için geliştirilen araştırma temelli Fotoğrafla Fizik dersi

Bazı öğretmenler dersi ilginç bulup işlemek isterken, bazıları ise öğrenmenin önünde bir engel olabileceğini düşündüğü için işlemek istememiştir. Öğrencilerin memnuniyet düzeyinin ise öğretmenlerin dersi işleme hevesleriyle pozitif bir korelasyon gösterdiği bulunmuştur. Ünal (2008) Erzurum Mehmetçik İlköğretim Okulunda altıncı sınıftaki 46 öğrenci

“Madde ve Isı” ünitesinin yaşam temelli işlenmesinin, öğrencilerin fen ve teknoloji dersi başarıları ve derse karşı tutumlarına etkisi

Başarı testi, Fen ve Teknoloji tutum ölçeği, yaşam temelli yaklaşıma ilişkin görüş ölçeği, görüşme formu

Öğrencilerin yaklaşıma karşı olumlu düşünceleri olduğu tespit edilmiştir.

Tablo 2.3. Bağlam Temelli Yaklaşımla İlgili Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri Konusunda Yapılan Çalışmalar (Devamı)

Araştırmacı Örneklem Araştırmanın içeriği Ölçme Aracı Sonuç

İlhan (2010) Erzurum Anadolu Lisesi 11. sınıftaki dört sınıftan 104 öğrenci, iki kimya öğretmeni

Kimyasal denge konusunun öğrenilmesinde yaşam temelli yaklaşımının etkisinin geleneksel yaklaşımla karşılaştırılması ve uygulamaya katılan öğrenci/öğretmenlerin yaşam temelli yaklaşımla ilgili düşüncelerinin belirlenmesi

Başarı testi, Kimya motivasyon anketi, yapılandırmacı öğrenme ortamı anketi, öğretmen görüşmeleri, öğrenci görüş anketi

Öğretmenler yaşam temelli öğrenmenin diğer öğretmenlerce ve başka kimya konularında da kullanılabileceğini; yaşam temelli öğrenme ile öğrencilerin kavramsal öğrenmesinin daha iyi olduğunu, öğrencilerim tartışma yapma ve araştırma yeteneklerinin geliştiğini ve günlük hayatla ilgili konuların öğrencilerin daha çok ders çalışmasını sağladığını

düşünmekteler. Öğrencilerin bu yaklaşıma alışık olmaması, derslerin geleneksel yaklaşımdan daha fazla zaman alması, derse daha fazla zaman ayrılmasının gerekmesi, ödev yapımı sırasında bilgiye ulaşmakta zorlanma ve üniversite giriş sınavları öğretmenlerin bu yaklaşımla ilgili kaygılarıdır. Deney grubundaki öğrencilerin çoğunluğu derslerin yaşam temelli olarak işlenmesini istediklerini belirtmişler. Bunun sebebi olarak konuları daha iyi anladıklarını, konularının günlük hayatla ilişkilendiriliyor olmasını, bilgilerin kalıcı olmasını ve derslerin eğlenceli olmasını göstermişlerdir. Dersleri yaşam temelli yaklaşımla işlemek istemeyen öğrenciler ise sebep olarak yaklaşıma alışamadıklarını ve bu yaklaşımın üniversiteye giriş sınavı için uygun olmadığını düşündüklerini belirtmişlerdir.

Tablo 2.3’te yer alan çalışmaların sonuçlarına göre, öğrenciler bağlam temelli öğrenmenin ilgi çekici, yaşamla ilgili, kolay hatırlanabilir, eğlenceli, kavramların öğrenilmesini kolaylaştıran ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığını arttıran bir yaklaşım olduğunu düşünmektedirler. Bununla birlikte bu yaklaşımın üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanmak için uygun olmadığını ve bağlamların kavramların öğrenilmesinde kafa karışıklığına yol açtığını düşünen öğrencilerde mevcuttur.

Tablo 2.3’de yer alan çalışmaların sonuçlarına göre öğretmenler ise, bağlamların öğrencilerin öğrenmesini ve derse ilgisini arttırdığını, öğrenciyi motive ettiğini, soyut bilgileri anlamlı hale getirdiğini, tartışma ve araştırma yapma gibi yeteneklerin gelişmesini sağladığını, öğrencinin işlenilen dersle ilgili bir meslek seçme isteğini arttırdığını, öğrencilerin daha fazla özgürce çalışmasına imkan sağladığını, günlük yaşamla ilgili konuların işlenmesinin öğrencilerin daha çok çalışmasını sağladığını düşünmektedirler. Geleneksel yaklaşımla öğretim yapan öğretmenler bağlam temelli yaklaşımın kavramların öğrenilmesinde yetersiz olduğunu düşünmekle beraber, bağlam temelli yaklaşımla öğretim yapan öğretmenler bu yaklaşımın gelecek için iyi bir temel oluşturduğunu düşünmektedir. Bununla birlikte her ne kadar bağlam temelli yaklaşımla ilgili olumlu düşüncelere sahip olsalar da öğretmenlerin geleneksel yaklaşımla öğretim yapmayı tercih ettikleri görülmektedir. Öğretmenler, öğrencilerin bağlam temelli yaklaşıma alışık olmaması, velilerin bu yaklaşıma karşı direnç göstermesi, bağlam temelli olarak işlenilen derslerin geleneksel yaklaşımla işlenilen derslerden daha fazla zaman alması, öğrencilerin ödevlerinin çözümlerine kolayca erişememesi ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanmak için bu yaklaşımın uygun olmaması konularında kaygılıdırlar. Ayrıca öğretmenlerin kendilerinin bağlam temelli yaklaşımı kullanmalarıyla da ilgili de kaygıları vardır. Öğretmenler, bir konuyu tek bir bağlamla anlatmak yerine, kendilerinin seçtikleri birden çok bağlamla anlatmayı daha uygun bulmaktadırlar ve bazen bağlamların öğrenmeyi olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çekmektedirler. Bunun için bağlam seçiminde dikkatli olunması gerektiğini düşünmektedirler.

Öğretmenlerin bağlam temelli yaklaşımla ilgili görüşleri en az öğrencilerinkiler kadar önemlidir. Çünkü Basir ve diğerleri (2008) öğrencilerin işlenilen dersten memnuniyet düzeylerinin, öğretmenlerin dersi işlemek konusundaki

hevesleriyle pozitif yönde korelasyon gösterdiğini bulmuşlardır. Bu sonuca göre, öğretmenin bir dersi istekle işlemesiyle, öğrencinin dersten memnun olması arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır. Wilkinson (1999a) öğretmenlerin, bağlam temelli yaklaşımla ilgili sahip olduğu bütün olumlu düşüncelere rağmen, geleneksel yaklaşımla öğretim yapmasının sebebini, öğretmenlerin bağlamları kullanırken kendilerini rahat hissetmemelerine, zaman sıkıntısına, yetersiz kaynaklara ve kişisel bilgi yoksunluğuna bağlamaktadır.

2.1.4. Bağlam ve Öğrencinin Derse İlgisi

Bir önceki kısımda bağlam temelli yaklaşımla ilgili öğretmenlerin kaygılarından biri olan bağlam seçiminden bahsedilmişti. Bu bölümde ise derslerde kullanılmak için seçilen bağlam ile öğrencilerin derse ilgisi arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılacaktır. Bennett ve diğerleri (2005) bağlamın toplumla, ekonomiyle, çevreyle, teknolojiyle ve endüstriyle ilgili fennin uygulamaları içerdiğini ifade etmişlerdir. Öğretmenlere ve eğitim uzmanlarına göre ise, ortaöğretimin erken dönemlerinde bağlam genellikle öğrencilerin günlük hayatlarıyla ilgili olmasına bakılarak seçilirken, daha büyük öğrenci gruplarında kullanılacak bağlamlar ise bilim adamlarının çalışmalarına odaklanabilir (Bennett ve diğerleri, 2005). De Jong (2006), bağlamın ders içinde kullanımının öğrenciler için kuralları, kanunları ve laboratuar etkinliklerini anlamlandırmada işe yararlığına dikkat çekerek, bağlamın ne olduğunu anlayabilmek için bağlamların kaynaklarının belirlenmesi gerektiğini düşündüğünü ifade etmiştir. Bu kaynakları kişisel alan, sosyal ve toplumsal alan, uzmanlık uygulama alanı ve bilimsel ve teknolojik alan olarak sıralayıp, derslerde kullanmak için özellikle kişisel alan ile sosyal ve toplumsal alandan bağlamlar seçmenin önemli olduğunu ifade etmiştir.

Tablo 2.3’teki çalışmaların sonuçlarına göre de öğretmenler derslerde kullanılacak bağlamların öğrenmeye engel olması ihtimaline değinerek öğrenilen bilgilerin bir bağlamdan diğerine transferini kolaylaştırmak için öğretimde kullanılacak bağlamların seçimine dikkat edilmesi gerektiğinden bahsetmişlerdir.

Lye ve diğerleri (2001) ise, bağlam temelli yaklaşımla yaptığı uygulamalardaki deneyimlerini inceledikleri öğretmenin, duygusal yönü kuvvetli bağlamları örnek göstererek, öğrencilerin bu tip bağlamlarda konuları işlemek istemeyebileceklerini ve derse ilgilerini kaybedebileceklerini düşündüğünü açıklamışlardır.

Cavas, Cavas, Yılmaz ve Kesercioğlu’na (t.y.) göre bağlam, öğrencilerin ilgisi ve deneyimleri, motivasyonlarını ve başarılarını etkilemektedir. Deneysel çalışmalar da öğrencinin ilgisine dayanan öğrenme motivasyonunun, öğrenme sürecinde ve çıktılarında önemli bir olumlu etkiye sahip olduğunu göstermiştir (Krapp, 2002). Ainley, Hidi ve Berndorff (2002) ise, ilginin öğrenmedeki önemini “…ilgi duygusal yanıtla, duygu sabırla ve sabır öğrenmeyle alakalıdır.” diyerek açıklamaya çalışmışlardır. Bu ifadeye göre, öğrencilerin bir bağlama olan ilgisi o bağlama yönelik bir duygusal tepki oluşturulmasını sağlar, oluşturulan bu duygusal tepki de öğrenmek için sabırla uğraşmayı getirir ve sonuçta öğrenme gerçekleşir. Gardner ve Tamir göre ise,

“İlgi terimi, genellikle bazı aktivitelerle diğerlerinden daha fazla meşgul olmayı tercih etme anlamına gelmektedir. İlgi, tutumun son derece özel bir türü olarak kabul edilebilir: Belirli bir olgu ya da etkinlikle ilgilendiğimiz zaman, ona katılmak ve zaman ayırmak için olumlu eğilimlere sahip oluruz.” (aktaran: Trumper, 2006)

Lavonen, Byman, Juuti, Meisalo ve Uitto’ya (2005) göre, öğretim açısından bakıldığında, konuların öğrenilebilmesi için öğrencinin ilgisinin yeterince uzun süre devam ederek onu ders çalışmaya yönlendirmesi önemlidir. Öğrencilerin derse ilgisini çekebilmek konusunda ise, bağlam seçimi önemli bir rol üstlenmektedir. Literatürde öğretimde kullanılabilecek bağlamlar ve bu bağlamlara öğrencilerin ilgisini açıklayan çalışmalar Tablo 2.4’te sunulmuştur.

Tablo 2.4. Öğretimde Kullanılabilecek Bağlamlar ve Bu Bağlamlara Öğrencilerin İlgisini Açıklayan Çalışmalar

Araştırmacı Konu Örneklem Araştırmanın İçeriği Sonuç

Choi ve Song (1996)

Fizik 379 Koreli 11. sınıf lise öğrencisi (iki cinsiyetten yaklaşık olarak eşit sayıda öğrenci)

Öğrencilerin serbest düşme ve sürtünme kuvvetiyle ilgili sunulan altı bağlamdan hangileriyle öğretim yapılmasını istedikleri ve bunun nedenleri

Öğrencilerin çoğu sunulan bağlamlar içinden günlük hayatla ilgili olanı tercih ettikleri ve bu bağlamı seçmelerinin sebebini gerçek yaşamla ilgili olması olarak açıklamışlardır. Ayrıca bağlam seçiminde bağlamın anlaşılabilir ve eğlenceli olması da öğrenciler için önemli faktörler olarak ortaya çıkmaktadır. Bağlamların tercih sıralaması çoktan aza günlük hayat, canlılar, spor, askeri silahlar, laboratuvar ve doğal olaylardır.

Park ve Lee (2004)

Fizik Kore’de 93 lise öğrencisi, 36 fizik öğretmeni, dokuz üniversite fizik öğretim görevlisi

Öğrenciler ve öğretmenler fiziği günlük olaylar bağlamında öğrenmek ve öğretmek istiyor mu?

Erkek öğrenciler, kız öğrencilere göre daha fazla günlük olaylar bağlamında ders işlemeyi tercih etmektedirler. Çalışmada kullanılan bağlamlar otomobil güvenliği ve elektriğin güvenli kullanımıdır. Araştırmacılar bu bağlamların kız öğrencileri erkek öğrencileri olduğu kadar ilgilendirmediğini düşündükleri için kız öğrencilerin günlük hayat bağlamında ders işleme isteğinin erkek öğrencilere göre daha düşük olduğunu açıklamışlardır. Lavonen ve diğerleri (2005) Fizik Finlandiya’da 61 okulda dokuzuncu sınıfa devam eden ortalama yaşı 15 olan 3626 öğrenci

Öğrencilerin farklı

bağlamlarda fizik öğrenmeye ilgisini tespit etmek için Fen Eğitiminin Gerçekliği (ROSE) ile yapılan bir çalışma

Kız ve erkek öğrenciler farklı bağlamları ilgi çekici bulmaktadır. Araştırma kullanılan bağlamlar hayal ürünü olan, astronomi, Fen- Teknoloji-Toplum ve okuldaki fiziktir. Günlük hayatla ilgili bağlamların öğrenciler için ilginç olduğu kabul edilse de bu çalışmada hayal ürünü alan bağlamların öğrencilerin ilgisini daha fazla çektiği bulunmuştur. Okuldaki fizik ile ilgili bağlamları hem kızlar hem de erkekler ilgi çekici

bulmamaktadır. Öğrenciler için en ilgi çekici bağlamlar insanlarla ilgili olanlar ve en az ilgi çekici olanlar ise insan eliyle yapılmış şeyler ve teknolojik süreçlerdir. Kızlar en çok insanlarla ilgili bağlamlara ilgi gösterirken erkekler en çok teknoloji ile ilgili bağlamlara ilgi göstermiştir. Astronomiyle ilgili bağlamlar ise her iki cinsteki öğrenciler için de ilgi çekicidir.

Tablo 2.4. Öğretimde Kullanılabilecek Bağlamlar ve Bu Bağlamlara Öğrencilerin İlgisini Açıklayan Çalışmalar

Araştırmacı Konu Örneklem Araştırmanın İçeriği Sonuç

Cavas ve diğerleri (t.y.)

Fizik Türkiye’deki yedi bölgeden 21 şehirdeki 63 okuldan dokuzuncu sınıfa devam eden ortalama yaşı 15 olan 680 kız ve 580 erkek öğrenci

Öğrencilerin farklı

bağlamlarda fizik öğrenmeye ilgisini tespit etmek için Fen Eğitiminin Gerçekliği (ROSE) ile yapılan bir çalışma

Öğrenciler çoktan aza doğru sırasıyla astrofizik ve evren; ışık, renkler ve radyasyon; ses; okul dışı deneyimlere ilgi duymaktadır. Bu çalışmada öğrencilerin fizikle ilgili çok fazla okul dışı deneyiminin olmadığı bulunmuştur. Ayrıca kızların enerji ve elektrik dışındaki başlıklarda fizik konularına daha fazla ilgi duyduğunu bulmuşlardır.

Uitto ve diğerleri (2006)

Biyoloji Finlandiya’da 61 okulda dokuzuncu sınıfa devam eden ortalama yaşı 15 olan 3626 öğrenci

Fen Eğitiminin Gerçekliği (ROSE) araştırmasının biyoloji ile ilgili olan kısmında öğrencilerin hangi bağlamlara ilgi gösterdiğinin tespit edilmesi

Kızlara göre erkekler daha fazla biyolojinin temel süreçleriyle

ilgilenmişken, erkeklere göre kızlar daha çok insan biyolojisi ve sağlık eğitimini ilgi çekici bulmuşlardır. Öğrencilerin okul dışı ortamları onların ilgisini belirleyen önemli bir faktör olarak görülmektedir. Okul dışında bilim setleri ve model yapma gibi fen ve teknolojiyle ilgili deneyimleri olan öğrenciler ekoloji, hücre biyolojisi ve genetik gibi biyolojinin temel süreçleriyle ilgili bağlamları ilgi çekici bulurken; çiftlik hayvanlarıyla ilgili deneyimlere sahip öğrenciler ise uygulamalı biyoloji ve ziraat gibi

bağlamları ilgi çekici bulmaktadır. Tasarım ve teknolojiyle ilgili deneyimlerin ise özel bir bağlama ilgi duymayla ilişkisi tespit edilmemiştir. Yaman (2009) Biyoloji Almanya’nın Schleswig Holstein eyaletinde 11.ve 12. sınıfa devam eden 173 öğrenci

Solunum ve enerji konularında öğrencilerin tercih ettikleri bağlamların ve etkinliklerin tespit edilmesi

Öğrencilerin solunum ve enerji kazanımı konusunda farklı bağlamlara ilgileri çoktan aza sağlık, spor, insan biyolojisi, hayvan, bitki, biyokimya, genel biyoloji ve mikroorganizma olarak sıralanır. Öğrencilerin ilgisini en çok görsel-işitsel materyallerle desteklenen, aktif ya da gözlemci olarak katılabildikleri etkinler çekmiştir.

Öğrencilerin bağlamlara ilgilerinin cinsiyete bağlılığı incelendiğinde biyokimya, mikroorganizma, spor bağlamlarının kız ve erkek öğrencilerin ortalama değerleri arasında anlamlı fark olmadığı görülmüştür.

Tablo 2.4. Öğretimde Kullanılabilecek Bağlamlar ve Bu Bağlamlara Öğrencilerin İlgisini Açıklayan Çalışmalar

Araştırmacı Konu Örneklem Araştırmanın İçeriği Sonuç

Anderson ve diğerleri (2008) Fen Gana’nın 12 bölgesindeki 24 okulda dokuzuncu sınıfa devam eden ortalama yaşı 15 olan 1027 öğrenci

Öğrencilerin farklı

bağlamlarda fizik öğrenmeye ilgisini tespit etmek için Fen Eğitiminin Gerçekliği (ROSE) ile yapılan bir çalışma

Kız ve erkek öğrencilerin öğrenmek istedikleri ilk beş bağlamın aynı olduğu bulunmuştur. Bunlar çoktan aza doğru bilgisayarlar nasıl çalışır, temiz hava ve içme suyu kaynaklarının korunması için neler yapılabilir, vücudum nasıl büyür ve gelişir, sağlıklı ve zinde olmak için neler yenmeli ve vücudu zinde ve sağlıklı tutmak için nasıl egzersiz yapmalı olarak sıralanır. Ayrıca öğrencilerin en az öğrenmek istedikleri bağlamlar arasında da benzerlik bulunmuştur.