• Sonuç bulunamadı

3.3. Verilerin Toplanma Tekniği

3.3.1. Veri Toplama Araçları

3.3.1.2. Araştırmanın Nitel Boyutu İçin Veri Toplama Araçları

Araştırmanın nitel boyutunda çalışma grubuyla altıncı alt problem doğrultusunda yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Nitel veri toplama tekniklerinden biri olan görüşme Frankel ve Wallen’a (2008) göre, görüşülen kişinin zihninde neler olduğunu belirleyebilmek ve bir konu hakkında ne düşündüğünü ya da ne hissettiğini öğrenebilmek için yapılır. Ayrıca görüşme tekniği ile öğrencilerin bir konudaki bilgi ve beceri düzeyleri de ölçülebilir. Görüşmeler özel bir konuda derinlemesine soru sorma; eğer soruya gelen cevap eksik veya açık değil ise tekrar soru sorarak durumu daha açıklayıcı hale getirip cevapları tamamlama fırsatı sunar (Çepni, 2007). Görüşmelerin sağlamış olduğu bu avantaj, öğrencilerin sorulara verdikleri cevapların derinlemesine araştırılmasına imkân tanır.

Bu doğrultuda araştırmanın geçerliğini sağlamak için görüşme tekniği kullanılmıştır. Çünkü öğrencilerin, kendilerine kavramlarla ilgili sorulan soruların bilimsel anlamda doğru cevaplarını biliyor ve doğru bir şekilde ifade ediyor olması

öğrencinin bu cevabın doğru olduğuna inandığının bir göstergesi değildir (Yılmaz, Eryılmaz ve Geban, 2002). Öğrencilerin sorulara verdikleri doğru cevaplar sadece ezberlemiş oldukları bazı ifadeler de olabileceğinden öğrencilere sorulan sorular derinleştirildikçe aslında temel kavramların tam olarak anlaşılmamış olduğu ortaya çıkabilir (Aydın, 2007). Sonuca dayalı başarı testleri ya da kavramsal testlerle karşılaştırıldığında öğrencilerin olayların sebep ya da süreçlerini açıklamalarını sağlamaya yönelik sorular içeren ölçme araçları kavram yanılgılarının tespiti açısından oldukça yararlıdır (Güneş, 2005).

Araştırmanın nitel boyutunda çalışma grubunu oluşturan öğrencilerle yapılan görüşme sırasında iç geçerliliği tehdit eden veri toplayıcının yanlılığı ihtimalinin (Fraenkel ve Wallen, 2008) önüne geçebilmek için araştırmada görüşme formu kullanılmasına karar verilmiştir. Böylece araştırmacı görüşmekte olduğu her bir öğrenciye aynı sırayla aynı soruları sormuş olacaktır. Veri toplama aracı olarak kullanılmış olan yarı yapılandırılmış görüşme formunun hazırlanmasıyla ilgili aşamalar Şekil 4’de sunulmuştur.

Şekil 4. Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formunun Hazırlanmasında İzlenen Sıralı Adımlar (Araştırmacı tarafından hazırlanmıştır.)

Şekil 4’den de görüldüğü gibi bu çalışmada görüşme türlerinden uygulanan kuralların katılığına göre yarı yapılandırılmış görüşme ve katılımcı sayısına göre bireysel yüz yüze görüşme kullanılmasına karar verilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmeler öğrenci soruyu anlamadığında ya da soruya beklenilenden az bilgi ile cevap verdiğinde aynı soruyu farklı ifadeler kullanarak sormayı mümkün kılmaktadır (Karasar, 2007; Yüksel, Mil ve Bilim, 2007). Bireysel yüz yüze görüşme ise görüşme ortamında sadece görüşmeci ile kaynak kişinin bulunduğu görüşmelerdir (Karasar, 2007; Yüksel, Mil ve Bilim, 2007).

Görüşmede odak noktası olarak doğrudan kavramlar değil olaylar ve durumlar benimsenmiştir. White ve Gunstone (1992), olaylar ve durumlar hakkında görüşmeleri görüşmecinin kaynak kişiye, olayları ya da durumları gösteren diyagramları inceleterek ve bir başlangıç sorusundan faydalanarak öğrencinin incelenen konuyu ya da durumu açıklarken kavramları nasıl kullandığını ortaya çıkarmaya yarayan görüşme türü olarak tanımlamışlardır. Yine White ve Gunstone göre, olaylar ve durumlar hakkında görüşme, öğrencinin bir kavramın sadece ne olduğunu bilmesi hakkında değil, aynı zamanda kavramı kullanarak bir olayı ya da durumu açıklayabilmesi ve karar vermesi hakkında da bilgi verir.

Öğrencilerin zihinlerinde oluşturmuş oldukları kavramları incelemede kullanılacak olan olaylar olarak araştırmanın deneysel deseninde kullanılan KDM’lerde ve KM’lerde anlatılan olaylar seçilmiştir. Deneysel işlem öncesi hazırlık başlığında açıklanan KDM ve KM’lerde birbirinden farklı altı olay sunulduğu için görüşme sırasında incelenecek olaylar olarak da bu altı olay benimsenmiştir.

Etkileşimli Fizik (Interactive Physics) simülasyon yazılımı kullanılarak her bir olay için bir simülasyon hazırlanmıştır. KDM ve KM’lerde anlatılan olayları günlük hayatta gözlemlemek zor ve diyagramlarla açıklamanın da inandırıcılığı düşük olabileceği için White ve Gunstone (1992) göre olaylar ve durumlar hakkında

görüşmelerde kullanılması gereken diyagramların yerine simülasyonlar

kullanılmasına karar verilmiştir. Simülasyon doğrudan algılanması zor ve okul ortamında gösterimi tehlikeli ya da pahalı olabilecek olayların bilgisayarlarla canlandırılarak gösterilmesidir (Andre ve diğerleri, 1994; Kaplan, 2007). Interactive Physics programında kullanıcı tarafından çizilen ya da başka programlardan alınan nesneler yardımıyla görselliği ön planda ve fizik formüllerine uygun simülasyonlar

hazırlanabilir (Gülçiçek, 2009). Gülçiçek, bu programın ileri derecede programlama bilgisi gerektirmeyen sanal bir laboratuvar olarak düşünebileceğini ifade etmiştir.

Interactive Physics yazılımında araştırmacı tarafından hazırlanan simülasyonların görüşmede kullanılmak üzere seçilen olaylara uygunluğu için iki fizik eğitimi uzmanından görüş alınmış ve uzmanlar tarafından gerekli görülen düzeltmeler yapılmıştır. İnan (2006), simülasyonları ayrık – sürekli olay modelleri, statik – dinamik modeller, açık – kapalı döngülü modeller ve stokastik – deterministik modeller olmak üzere dört başlık olarak sınıflandırmıştır. İnan’ın sınıflandırmasına göre bu çalışmada kullanılan simülasyonlar zamanın tek bir noktasında oluşan ani bir hareket olarak ayrık olay; zamandan etkilenmeyen dinamik; sisteme bir geri besleme sağlamadan sistemin çıktılarının var olduğu açık döngülü ve rastgele olmayan girdi değişkenine sahip olan deterministik

modeldedirler. Bilgisayar modelleri bazı başlangıç koşullarından ve

parametrelerinden oluşmuş karmaşık sistemlerin davranışlarının tahmin edilmesi için matematiksel ve analitik modellerin kullanılmasıyla oluşturulmuş bilgisayar programlarıdır (Örnek, 2008). Hazırlanmış olan simülasyonların KDM ve KM’lerle ilişkileri Tablo 3.10’da, ara yüzleri ise Ek-11’de sunulmuştur.

Tablo 3.10. Görüşmelerde Kullanılan Simülasyonların KDM ve KM’lerle İlişkisi Simülasyon

No KDM’nin başlığı KM’nin başlığı

1 Bir sabah evden çıktınız, okula gittiniz, okuldan çıkıp evin telefon faturasını yatırmak için postaneye gittiniz ve sonra eve döndünüz. Ne kadar yerdeğiştirmiş olursunuz?

Yerdeğiştirme ve alınan yol

2 Sizce dünya mı güneşin etrafında dönüyor, yoksa güneş mi dünyanın?

Hareketin göreceli olması 3 Bir sabah banyo tartısıyla tartılırken evinizin üstünden, çatınıza

oldukça yakın bir mesafeden uçak geçiyor. Üstünüzden bir uçak geçtiği halde banyo tartısının gösterdiği değerde bir değişim olmadığını fark ediyorsunuz. Bu durumda uçakla sizin aranızda bir kütle çekim kuvveti yok mudur?

Kütle çekim kuvveti

4 Gözünüzün önüne bir koltuk getirin. Koltuğu ittiniz, harekete geçti, hızlandı ve siz koltuğu itmeyi bıraktınız. Eğer koltuk sürtünmesiz bir ortamda olsaydı koltuğun hareketini tanımlayınız.

Net kuvvetin sıfır olması

5 Bir otomobil yolda yürüyen bir adama çarparsa çarpma anında otomobil ile adamın birbirlerine uyguladıkları kuvvetleri karşılaştırın. Bu kuvvetlerin büyüklük bakımından ilişkisi nedir?

Etki – tepki

6 Kamyon, otobüs, tır gibi araçları düşünün. Bu araçlara neden dört taneden fazla tekerlek takılır?

Yarı yapılandırılmış görüşme formundaki maddeler, bir olay ve sonucunu vererek bu olay hakkında soru sormak yerine, tahmin et – gözle – açıkla (TGA) yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Çünkü öğrencilerden sonucu zaten belli bir olayı açıklamalarını istemek, onları düşünmeye sevk etmeden sorulara doğrudan kitabi bilgilerle cevap vermelerine sebep olabilmektedir (Akkuş, 2004). TGA yönteminde ise öğrenciler öncelikle bir olayın sonucunda ya da sürecinde ne olacağını tahmin eder; sonra olayı gözler ve sonunda tahminleri ile gözlemleri arasındaki farkı açıklarlar (White ve Gunstone, 1992). TGA’daki tahmin aşaması olayların sonuçları açıklanmadan gerçekleştirildiği için öğrencilerin sorulara cevap verirken mevcut bilgilerini kullanmaları ve olayların muhtemel sonuçlarını görerek yorum yapmaları gerekir (Akkuş, 2004). Bahar (2003) ve Akkuş’a (2004) göre TGA yöntemi öğrencilerin kavram yanılgılarını ortaya çıkarmada oldukça etkili bir yöntemdir.

Yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan maddeler -TGA tekniğine uygun hazırlandıkları için- görüşme sorusu türlerinden bireylerin bir olayla ilgili düşüncelerini ortaya çıkarmayı amaçlayan görüş sorularıdır (Fraenkel ve Walen, 2008). Formun başlangıcında öğrencileri görüşme ortamına ve görüşme sırasında kamera ile kayıt altına alınmaya alıştırmak için kullanılması amaçlanmış deneysel uygulamanın işleyişle ilgili ısınma soruları içeren maddeler vardır. Bu maddeler Ek- 10 da sunulan formun ilk dört sorusudur. KDM ve KM’lerle ilgili maddeler ise ısınma sorularını içeren maddeleri takiben 5., 6., 7., 8., 9. ve 10. sorulardır. Bu maddeler TGA yöntemine göre üç alt maddede hazırlanmıştır. İlk alt maddede kaynak kişiden tahminde bulunması, ikinci alt maddede gözlemlerini anlatması ve üçüncü alt maddede ise tahminleriyle gözlemlerini karşılaştırarak aralarındaki benzerlik ve farklılıkları açıklaması istenmiştir. Birinci ve üçüncü alt maddelerde kaynak kişilere tahminlerinin ve açıklamalarının nedenleri sorulmuş ve ayrıca bu nedenlerden emin olup olmadıkları da sorulmuştur. Görüşme sırasında kaynak kişi cevaplarıyla toplanan verilerin güvenirliğini artırmak için yarı yapılandırılmış görüşme formunun bitiriş bölümünde görüşme yapan araştırmacının öğrencilerin verdikleri cevapları özetlemesi ve öğrenciden bu özetle ilgili onay alması istenmektedir.

Hazırlanmış olan yarı yapılandırılmış görüşme formunun geçerliliği üç fizik eğitimi uzmanının görüşü alınarak sağlanmaya çalışılmıştır. Üç uzman da yarı

yapılandırılmış görüşme formunun araştırılmak istenilen amaç için uygun olduğunu belirtmiştir.

Formun uygulanabilirliğini sınamak için ise 10. sınıfa devam etmekte olan iki öğrenciyle deneme uygulaması yapılmış ve formun uygulanabilirliği ortaya koyulmuştur.