• Sonuç bulunamadı

5. GEREÇ VE YÖNTEM

5.6. Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler

5.6.1. Değişkenlerin Belirlenmesi ve Ölçek Geliştirilmesi Süreci

Çalışmanın bağımsız değişkenlerinin belirlenmesi ve bağımlı değişkeninin geliştirilmesi süreci Şekil 4’te gösterilmiştir. Buna göre bağımsız değişkenlerin belirlenmesi için çalışma konusuna uygun olan literatür incelenerek, bir değişken listesi hazırlanmıştır (4,11,17,91,92,117–124). Bu listede yer alan değişkenler dört başlık altında gruplandırılmıştır:

1. Sosyo-demografik ve ekonomik değişkenler 2. Astım öyküsüne yönelik değişkenler

3. Astım hastalığının mevcut durumunu yansıtan değişkenler 4. Aile hekimi ile ilgili değişkenler

Birinci grubu oluşturan sosyo-demografik ve ekonomik değişkenler araştırıcı tarafından belirlenmiştir. İkinci ve üçüncü grubun yanı sıra aile hekimlerinin süreklilik fonksiyonunu yansıtan değişkenlerin bir bölümü; üç halk sağlığı uzmanı, bir göğüs hastalıkları uzmanı ve araştırmacıdan oluşan bir ekip tarafından her biri üzerinde uzlaşı sağlanarak oluşturulmuştur. Dördüncü grubu oluşturan “Aile hekimi ile ilgili değişkenler”; çalışmanın bağımlı değişkeni ile aynı süreçte geliştirilmiş ve “Çocukluk Astımının Yönetiminde Aile Hekimlerinin Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin Temel Fonksiyonlarını Gerçekleştirebilme Düzeyi Ölçeği” kullanılarak değerlendirilmiştir (Şekil 4).

Çalışmanın bağımlı değişkeni aile hekimlerinin astım tanılı çocukların aldıkları tüm sağlık hizmetlerinin eşgüdümünü sağlayabilme düzeyidir. Şekil 4’te görüldüğü gibi bu düzeyin değerlendirilmesinde kullanılan ölçek dört aşamada geliştirilmiştir.

İlk aşama: Madde havuzunun oluşturulması

İlk aşamada literatürde yer alan birinci basamak sağlık hizmetlerinin eşgüdüm işlevini gerçekleştirebilme düzeyini ölçmeye yönelik maddeler bir araya getirilmiştir. Birinci basamağın temel fonksiyonlarını ölçmeye yönelik maddelerin

birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılamayacağı bildirilmektedir (5,6). Bu nedenle; bir araya getirilen maddelere birinci basamak sağlık hizmetlerinin süreklilik, ilk başvuru, erişilebilirlik ve kapsayıcılık işlevlerine yönelik maddeler de dahil edilmiş ve 76 maddelik bir madde havuzu oluşturulmuştur (5,6,16,23,38,43,45,123,125–133). Araştırıcının yanı sıra üç halk sağlığı uzmanının katıldığı bir toplantıda 38 maddenin astımlı çocuklara ve Türkiye’de uygulanan aile hekimliği modeline uygun olduğuna karar verilmiş ve seçilen maddeler; ölçeğin ilk bakışta neyi ölçtüğünü ifade eden görünüş geçerliliği açısından değerlendirilmiştir. Bu maddelerin; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ve Alerji Bilim Dalı Polikliniğine başvuran astımlı bir çocuğu olan beş annede pilot uygulaması yapılmıştır. Annelere maddelerin her birinin ne anlama geldiği, çocuğunun durumuna uygunluğu, anlamadığı sözcük varlığı, nasıl sorulsa daha iyi olacağı, maddelerin bir bütün olarak çocuğunun sorunlarını ne kadar kapsayabildiği sorulmuştur (134). Pilot uygulama doğrultusunda iki maddenin eklenmesine karar verilmiştir.

İkinci aşama: Kapsam geçerliliğinin değerlendirilmesi 1. Uzman paneli

Bir bütün olarak ölçek ve ölçekteki her bir maddenin hangi amaca hizmet ettiği anlamına gelen kapsam geçerliliğinin değerlendirilmesi için bir uzman paneli düzenlenmiştir. Panele araştırıcı, iki halk sağlığı uzmanı, bir çocuk göğüs hastalıkları ve alerji uzmanı, bir aile hekimi ve bir astımlı çocuk annesi katılmıştır. Panelde maddelerin 11’inin ifadesinin değiştirilmesi, altı maddenin çıkarılması ve iki maddenin eklenmesi önerilmiştir. Önerilere uygun olarak yapılan değişiklikler sonucunda ölçek toplam 36 maddeden oluşmuştur.

2. Uzman görüşleri

Uzman panelinde şekillenen 36 maddelik ölçek beş aile hekimi, beş halk sağlığı uzmanı, iki çocuk hastalıkları uzmanı ve bir göğüs hastalıkları uzmanı olmak üzere 13 kişi tarafından kapsam geçerliliği açısından değerlendirilmiştir. Uzmanlardan ölçekte yer alan her bir maddenin aile hekimlerinin astımlı çocukların aldıkları sağlık hizmetlerinin eşgüdümünü sağlayabilme düzeyini ölçme amacına ne kadar uygun olduğunu değerlendirmeleri istenmiştir. Bu değerlendirme; her bir maddenin "1- uygun değil, 2- maddenin uygun şekilde değiştirilmesi gerekli, 3-

oldukça uygun ancak küçük değişiklikler gerekli, 4- çok uygun" seçeneklerinden biriyle yanıtlanması ve varsa önerilerin belirtilmesiyle tamamlanmıştır. Uzman görüşleri alındıktan sonra maddelere verdikleri yanıtlar ve öneriler analiz edilmiştir. “Oldukça uygun ancak küçük değişiklikler gerekli” ve “çok uygun” seçenekleri uygun olarak kabul edilmiş ve içerik geçerlilik oranları (İGO) hesaplanmıştır (Ek-1). Buna göre iki maddenin İGO değerlerinin Lawshe’nın 13 kişi için önerdiği minimum İGO değeri olan 0,54’ten küçük olduğu saptanmıştır (135). Bunlar: "Aile sağlığı merkezi kapalı olduğunda aile hekimine ulaşabilirim." ve "Aile hekiminin çocuğuma yaptığı muayeneler için harcadığımız para bir yük oluşturur." maddeleridir. Çalışma saatleri dışındaki erişilebilirliği ve ekonomik erişilebilirliği ifade eden bu iki madde literatürdeki ilgili ölçeklerin önemli bileşenlerinden olduğu için; “Aile sağlığı merkezi kapalı olduğunda ve çocuğum hastalandığında aile hekimine kolaylıkla ulaşabilirim.” ve “Aile hekiminin çocuğuma yaptığı muayeneler ve yazdığı ilaçlar için verdiğim para bütçemiz üzerinde bir yük oluşturmaz.” şeklinde yeniden ifade edilmiş ve ölçekten çıkarılmamıştır. Ayrıca uzmanların önerileri doğrultusunda, “Aile hekimi çocuğumun astım atağı geliştiğinde ne yapılacağıyla ilgili bize/ bakıcıya/ öğretmene iletmek üzere bir bilgi notu verir.” maddesi eklenmiştir.

Uzman görüşlerinin alınması aşaması tamamlandıktan sonra ölçekte yer alan tüm maddeler Ek-2’de sunulmuştur. Aile hekiminin çocuğun tüm sağlık sorunlarından, kullandığı ilaçlardan ve astım hastalığı için aldığı tüm sağlık hizmetlerinden haberdar olması, astım için gidilen uzman doktora çocuğun sağlık durumu, o güne kadar yaptırdığı tetkikler hakkında bilgi vermesi, astım hastalığı için uzman doktordan hizmet aldıktan sonra bu ziyarette neler olduğunun konuşulması, diğer sağlık kurumlarında yapılan kan tetkikleri, röntgen gibi test sonuçlarından haberdar olması, bu tetkik sonuçlarını ve çocuğun sağlığıyla ilişkili tüm belgeleri görmek istemesi ve kaydetmesi, çocuğun astım atağı geliştiğinde ne yapılacağıyla ilgili aileye/ bakıcıya/ öğretmene iletmek üzere bir bilgi notu vermesi ve astım tedavisiyle ilgili aile hekiminin önerilerine güvenilmesi olmak üzere on maddenin çalışmanın bağımlı değişkenini ölçtüğü öngörülmüştür.

Üçüncü aşama: Ölçeğin uygulanması

İlk iki aşamada şekillenen ölçek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ve Alerji Bilim Dalı Polikliniğine başvuran astım tanılı 3-18 yaş grubu çocukların yanında bulunan, çocuğun tüm sağlık sorunlarını ve astımla ilgili aldığı tüm hizmetleri bilen kişiyle görüşülerek uygulanmıştır. Bu maddelerin her birinin “her zaman, genellikle, bazen, nadiren ve hiçbir zaman/ uygun değil” seçeneklerinden biriyle yanıtlanması istenmiştir. Eğer maddeyi yanıtlamak için maddenin ifade ettiği deneyim yaşanmadıysa “uygun değil” seçeneği gündeme gelmiştir. Örneğin; “Başvurulduğunda aile hekiminin yeterli zaman ayırması” maddesi sorulduğunda eğer çocuk için aile hekimine hiç başvurulmadıysa bu madde “uygun değil” seçeneğiyle yanıtlanmıştır.

Dördüncü aşama: Ölçek bulgularının güvenilirlik ve geçerlilik açısından istatistiksel analizi

Ölçeğin güvenilirliğinin belirlenmesinde Cronbach alfa güvenilirlik katsayısı hesaplanmış, yarıya bölme yöntemi (Spearman-Brown katsayısının hesaplanması), soru ile bütün arasındaki korelasyonlar yöntemi kullanılmış ve madde silindiğinde bütün ortalamalar ya da güvenilirlik katsayısındaki değişim değerlendirilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliğinin belirlenmesi için açımlayıcı faktör analizi kullanılmıştır.

Bağımlı Değişkenin Geliştirilme Süreci: "Çocukluk Astımının Yönetiminde Aile Hekimlerinin Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin Temel Fonksiyonlarını

Gerçekleştirebilme Düzeyi Ölçeği"nin Geliştirilmesi

Madde Havuzunun Oluşturulması

Kapsam Geçerliliğinin Değerlendirilmesi

Ölçeğin Uygulanması

Ölçek Bulgularının Güvenilirlik ve Geçerlilik Açısından İstatistiksel Analizi Bağımsız Değişkenlerin Belirlenme Süreci

Değişken Listesinin Hazırlanması ve Sınıflandırılması Sosyo-Demografik ve Ekonomik Değişkenler Araştırıcı Tarafından Değişkenlerin Belirlenmesi Astım Öyküsüne Yönelik Değişkenler Alınan Sağlık Hizmetleriyle İlgili Değişkenler

Uzmanlardan Oluşan Bir Ekibin Uzlaşısı ile Değişkenlerin Belirlenmesi

Aile Hekimi ile İlgili Değişkenler

Süreklilik fonksiyonu İlk başvuru fonksiyonu

Erişilebilirliği Kapsayıcılık fonksiyonu

5.6.2. Bağımlı Değişken

Çalışmanın bağımlı değişkeni astım tanılı çocukların aldıkları tüm sağlık hizmetleri için aile hekiminin eşgüdüm işlevini gerçekleştirebilme düzeyidir. Bu çalışmada geliştirilen ölçeğin sonuçlarına göre, bağımlı değişkenin değerlendirilmesinde dokuz madde kullanılmıştır. Bu maddeler; aile hekiminin astım için gidilen uzman doktora çocuğun sağlık durumu hakkında bilgi vermesi, uzman doktordan hizmet aldıktan sonra bu ziyarette neler olduğunu aileyle konuşması, astım hastalığı için diğer sağlık kurumlarında yapılan tetkik sonuçlarını ve çocuğun sağlığıyla ilişkili tüm belgeleri görmek istemesi, tetkik sonuçlarını ve sağlığıyla ilişkili belgeleri kaydetmesi ve bunları anlaşılır bir şekilde anlatması, çocuğun astım cihazlarını ve ilaçlarını nasıl kullanacağını uygulamalı olarak göstermesi, astım atağı geçirmese bile belli aralıklarla kontrol etmek için çağırması, astım atağı geliştiğinde aile hekiminden bu atağa yönelik acil bakım hizmeti alınması, astım atağı geliştiğinde ne yapılacağıyla ilgili aile hekiminin aileye/bakıcıya/öğretmene bilgi notu vermesidir. Geliştirilen ölçeğin geçerlilik ve güvenilirliğine dair tüm sonuçları bulgular bölümünde sunulmuştur.

5.6.3. Bağımsız Değişkenler

5.6.3.1. Sosyo-Demografik ve Ekonomik Değişkenler

Çocuğun yaşı

Çocuğun doğum tarihi gün/ ay/ yıl olarak sorulmuş, her birinin yaşı hesaplanmıştır. İstatistiksel analizlerde yaş; 7 yaşından küçük, 7-11 yaş, 12-16 yaş ve 16 yaşından büyük olarak gruplandırılmıştır.

Çocuğun cinsiyeti

Çocuğun doğum yeri

Çocuğun doğduğu ili ifade etmektedir. İller; İzmir ve İzmir dışı olmak üzere sınıflanmıştır. İzmir dışındaki iller İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’nda bulunan 12 grup ve yurt dışı olmak üzere gruplandırılmıştır (136).

Çocuğun yaşadığı yer

Çocuğun şu anda yaşadığı yer il ve ilçe olarak sorulmuştur. İller; İzmir ve İzmir dışı olmak üzere sınıflanmıştır. İzmir dışındaki iller İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’nda bulunan 12 grup ve yurt dışı olmak üzere gruplandırılmıştır (136).

Çocuğun anne ve babasının hayatta olma durumu

Çocuğun anne ve babasının eğitim düzeyi

Çocuğun anne ve babasının eğitim düzeyleri okur-yazar değil, okur-yazar ama ilkokulu bitirmemiş, ilkokul, ortaokul, lise, yüksekokul ve üzeri olarak altı kategoride sınıflanmıştır. Hem annenin hem de babanın eğitim düzeyleri; analizlere “lise altı” ve “lise ve üstü” olmak üzere iki kategoriden oluşan bir değişken olarak dahil edilmiştir.

Çocuğun anne ve babasının çalışma durumu

durumları dokuz kategoride sınıflanmıştır. Bunlar; 1. Hiçbir işte çalışmıyor, 2. Ailenin yürüttüğü işlere ücret almadan yardımcı oluyor, 3. Düzenli olarak yevmiye karşılığında yaptığı bir iş var, 4. Ara sıra, iş çıktıkça yaptığı geçici işler var (temizlik, mevsimlik işçilik, vb), 5. Ücretli işçi, 6. Maaşlı memur, 7. Kendi hesabına serbest çalışıyor, 8. Emekli, 9. Diğer’dir. Emekli olanlara daha önce hangi kategoriye uygun bir işte çalıştığı sorulmuş ve diğer kategorisini seçenlerden bunu açıklaması istenmiştir. Dokuz kategorili sınıflamaya ek olarak çalıştığı işte tam olarak ne yaptığı da sorulmuştur. Annenin çalışma durumu değişkeni analizlere dahil edilirken; hiçbir işte çalışmayan, ailenin yürüttüğü işlere ücret almadan yardımcı olan, ara sıra çalışan ya da vefat etmiş olanlar düzenli çalışmıyor olarak, diğer anneler ise düzenli çalışıyor olarak kabul edilmiştir. Bunun yanında hem annenin hem de babanın çalışma durumları için analizlerde; çalışmıyor/ geçici çalışıyor, yevmiyeli, ücretli işçi, memur ve işveren olarak beş kategorili bir sınıflama da kullanılmıştır. Bu sınıflamaya, emekli olanlar daha önce yaptığı işe göre ve vefat edenler ise çalışmıyor kabul edilerek dahil edilmiştir.

Evde konuşulan dil

Evde en çok hangi dilin konuşulduğu sorulmuş; Türkçe, Kürtçe, Arapça ve diğer olarak sınıflandırılmıştır ve diğer dilin belirtilmesi istenmiştir.

Çocuğun birlikte yaşadığı yer ve kişiler

Çocuğun gündüzleri ve geceleri nerede ve kimlerle birlikte yaşadığını ifade etmektedir. Yaşadığı yerler gündüzleri için kendi evi, kreş/anaokulu, okul, bakıcının evi, anneanne/babaanne evi ve diğer olarak, geceleri için kendi evi, yatılı okul, bakıcının evi, anneanne/babaanne evi ve diğer olarak, birlikte yaşadığı kişiler ise anne, baba, bakıcı, kardeşler, anneanne/babaanne/dede, teyze/hala/amca/dayı, üvey anne, üvey baba ve diğer olarak sınıflandırılmıştır. Hem yaşadığı yer hem de birlikte yaşadığı kişiler için birden fazla seçenek seçebileceği ifade edilmiştir. Çocuğun birlikte yaşadığı kişiler incelenerek hanenin aile yapısı belirlenmiştir. Buna göre anne, baba ve/ veya kardeşlerle birlikte yaşayan çocukların aile yapısı çekirdek aile; anne, baba ve/ veya kardeşlerin yanı sıra ikinci derece akrabaların da

bulunduğu aileler geleneksel aile; anne ya da babanın sadece birinin bulunduğu aileler tek ebeveynli aile olarak sınıflandırılmıştır. Bunun dışında kalan çocukların durumuna uygun olan kategoriler (“yalnız yaşıyor”, “kardeşlerle birlikte yaşıyor”) de oluşturulmuştur. İstatistiksel analizlerde aile yapısı değişkeni “çekirdek aile” ve “diğerleri” olarak iki kategoride incelenmiştir.

Hanenin büyüklüğü

Çocuğun yaşadığı hanede bulunan toplam kişi sayısı sorulmuştur. Analizlerde kullanılmak üzere; hanenin büyüklüğü değişkeni; dört kişiden az, dört kişi ve 4 kişiden fazla olarak gruplandırılmıştır.

Çocuğun kardeş sayısı ve kardeşler içindeki sıralaması

Çocuğun kendisi hariç kaç kardeşi olduğu sorulmuş ve ailenin kaçıncı çocuğu olarak dünyaya geldiğinin belirtilmesi istenmiştir. Çocuğun kardeş sayısı istatistiksel analizler için; “kardeşi yok”, “bir kardeşi var” ve “iki ya da daha fazla kardeşi var” olarak üç grup altında sınıflandırılmıştır. Kardeşler içindeki sıralama değişkeni ise; “birinci”, “ikinci” ve “üçüncü, dördüncü” olarak üç kategoride gruplandırılmıştır.

Hane aylık geliri

Hanenin aylık geliri; her bir gelir getiren bireyin aylık gelir toplamına varsa kira, bağ, bahçe ve tarla icarı gelirlerinin aylık ederi ve aldığı devlet ya da vakıf yardımlarının eklenmesiyle elde edilen miktar olarak tanımlanmıştır. Çalışma grubunun hane aylık gelirleri, hanede yaşayan kişi sayısına bölünerek kişi başına düşen aylık gelir hesaplanmış ve 25’lik persentil gruplarına ayrılarak sınıflandırılmıştır. Analizlerde; “50 persentil ve altı” ve “50 persentilin üstü” olarak iki kategoride incelenmiştir.

Hanenin yaşadığı evin mülkiyeti

Hanenin yaşadığı evin mülkiyet durumu kendine ait, kiracı ve kira ödüyor, akrabalarına ait kira ödemiyor ve diğer olarak sınıflandırılmıştır. İstatistiksel analizlerde; “kendilerine ait” ve “kendilerine ait değil” olmak üzere iki grupta toplanmıştır.

Çocuğun sağlık güvencesi

Çocuğun sağlık güvencesi; SGK, 18 yaş altı genel sağlık sigortası, özel sağlık güvencesi ve diğer olarak sınıflandırılmış, diğer sağlık güvencesinin açıklanması istenmiştir. Çocuğun sağlık güvencesi değişkeni analizlere dahil edilirken; “18 yaş altı/ diğer”, “SGK” ve “SGK+ özel sigortalı” olmak üzere üç kategoride gruplandırılmıştır.

Çocuğun babasının sosyal güvencesi

Çocuğun babasının sosyal güvencesi sorulmuş ve yok, SSK, Bağkur, Emekli Sandığı ve diğer olarak sınıflandırılmıştır.

Çocuğun bakımından sorumlu temel kişi

Çocuğun tüm sağlık sorunlarını ve astımla ilgili aldığı tüm hizmetleri bilen ve bu konuda temel sorumluluğu üstlenen kişiyi ifade etmektedir. Anne, baba, anne ve baba birlikte, kardeş, teyze/ amca/ dayı/ hala, anneanne/ babaanne/ dede olarak sınıflandırılmıştır.

5.6.3.2. Astım Öyküsüne Yönelik Değişkenler

Çocuğun astım tanısını alma yaşı

Çocuğun astım tanısının kaç yaşındayken konulduğunu göstermektedir. Buna göre çocuğun astım tanısının konulduğu yıl ve astım tanılı yıl sayısı hesaplanmıştır. Analizlere dahil edilirken, astım tanı yaşı yedi yaşından önce, 7-11 yaş ve 11 yaşından sonra olarak, astım tanılı yıl sayısı ise; 5 yıldan daha az, 5-10 yıl, 10 yıldan daha fazla olarak üçer kategoriye ayrılmıştır.

Astım tanısı için ilk başvuru kaynağı

Çocuğun astım tanısı almadan önce astımla ilgili şikayetleri başladığında başvurulan ilk sağlık kurumunu ifade etmektedir. Sağlık ocağı, kayıtlı olunan aile hekimi, diğer aile hekimi, devlet hastanesi, üniversite/ eğitim araştırma hastanesi, özel hastane/ poliklinik/ dal merkezi, özel muayenehane/ üniversite hastanesinde ücretli öğretim üyesi polikliniği ve diğer olarak sınıflandırılmıştır. Devlet hastanesi, üniversite hastanesi, özel hastane/ poliklinik/ dal merkezi, özel muayenehane/ üniversite hastanesinde ücretli öğretim üyesi polikliniği şıklarından biri seçildiyse bu kurumun adının söylenmesi istenmiştir. İstatistiksel analizlerde ilk başvuru kaynağı değişkeni; “sağlık ocağı/ aile sağlığı merkezi”, “devlet hastanesi”, “üniversite/ eğitim araştırma hastanesi” ve “özel hastane/ muayenehane” olarak dört kategoride gruplanarak incelenmiştir.

Astım tanısı konulan sağlık kurumu

Bir doktor tarafından kesin astım tanısının konulduğu sağlık kurumunun adını ifade etmektedir. Bu değişken astım tanısı için ilk başvuru kaynağı değişkeni gibi istatistiksel analizlerde kullanılmak üzere “sağlık ocağı/ aile sağlığı merkezi”, “devlet hastanesi”, “üniversite/ eğitim araştırma hastanesi” ve “özel hastane/ muayenehane” olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca, ilk başvuru kaynağı ile tanı konulan kurum isimleri karşılaştırılarak “aynı” ve “aynı değil” olarak gruplandırılmıştır.

Astım için sürekli hizmet kaynağı

Çocuğun astımla ilgili herhangi bir sorununda ya da tavsiyeye gereksinim duyulduğunda sıklıkla başvurulan, çoğunlukla kullanılan, çocuğun tüm sağlık sorunlarını bilen ve onu en iyi tanıyan sağlık kurumu sürekli hizmet kaynağını ifade etmektedir. Bu kriterlere uyan bir sağlık kurumunun olup olmadığı ve varsa adı sorulmuştur. Ayrıca bu kurumun aile hekiminin önerisiyle mi seçildiğinin belirtilmesi istenmiştir. Sürekli hizmet kaynağı olarak aile hekimliğinin görüldüğü durumlarda; aile hekiminin yanı sıra çoğunlukla kullanılan ikinci ya da üçüncü basamak sağlık kurumunun varlığı ve adı da sorgulanmıştır. Sürekli hizmet kaynağı olarak belirtilen kurumun; astım tanısı için ilk başvuru kaynağı ve astım tanısı konulan sağlık kurumu ile aynı kurum olup olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca son bir yıldaki sağlık kurumu başvurularının ne kadarının sürekli hizmet kaynağı olarak belirtilen kuruma gerçekleştiği saptanmıştır. Sürekli hizmet kaynağı olanlar için kurum tipi; kayıtlı olunan aile hekimi, devlet hastanesi, üniversite/ eğitim araştırma hastanesi, özel hastane/ poliklinik/ dal merkezi, özel muayenehane/ üniversite hastanesinde ücretli öğretim üyesi polikliniği olarak sınıflandırılmıştır. İstatistiksel analizlerde; sürekli hizmet kaynağı değişkeni “var” veya “yok” olarak iki kategoride ve kurum tipi “aile sağlığı merkezi”, “devlet hastanesi”, “üniversite/eğitim araştırma hastanesi” ve “özel hastane/ muayenehane” olmak üzere dört kategoride incelenmiştir.

Sürekli hizmet kaynağı olarak tanımlanan bir kurum varsa bu kurum için kesintisizlik iki maddeyle sorgulanmıştır. İlk olarak bu sağlık kurumuna gidildiğinde çocuğun sağlık durumuna dair daha önceki başvurularda konuşulan bilgilerin tekrar anlatılması zorunluluğunun varlığı, ikinci olarak da çocuğun astımla ilgili sorunları açısından bu sağlık kurumuna güvenme durumu sorulmuştur. Bu iki maddeye her zaman, genellikle, bazen, nadiren, hiçbir zaman seçeneklerinden biriyle yanıt verilmesi istenmiştir.

Ek hastalıklar

Çocuğun doktor tarafından tanı konulmuş olan astım dışındaki kronik hastalıklarını ortaya koymaktadır. Astım dışında kronik hastalığı “var” ya da “yok”

olarak iki kategoride sınıflanmıştır.

İlaç kullanımı

Çocuğun astım ve varsa doktor tarafından tanı konulmuş diğer kronik hastalıkları için kullandığı ilaçları ifade etmektedir. İstatistiksel analizlerde; ilaç kullanımı “var” ya da “yok” olmak üzere gruplandırılmıştır.