• Sonuç bulunamadı

3.4. İşletmelerde Büyüme Formları

3.4.1. Büyüme Tipleri

İşletmelerin büyümeleri yöneticilerin işletme kaynak ve yeteneklerini büyüme amaçları doğrultusunda organize etmeleri ile başarılabilecektir. Ancak büyüme her zaman ölçülemeyebilir. İşletmeler niteliksel ve niceliksel olarak büyüyebilirler. Niceliksel büyüme doğrudan ölçülebilen unsurlar içerirken, niteliksel büyüme ancak dolaylı olarak ölçülebilecektir. Dolaylı olarak ölçülebilen niteliksel büyümenin belirlenmesinin en önemli unsuru niceliksel büyüme raporlarıdır.

3.4.1.1.1.Niceliksel Büyüme

Günümüzde örgütsel performansın ölçülmesinde en önemli faktörlerin başında büyüme kabul edilmektedir. Niceliksel büyüme ise performans ölçümünde en temel araç olarak kullanılmaktadır (Limene vd., 2004). Niceliksel büyüme, ölçülebilir değişkenlerin arttırılmasını ifade etmektedir. Örneğin satışlar, hâsılat, pazar payı, kar (vergiden önce veya sonraki), bilanço toplamı, sermaye harcamaları, sermaye (özkaynak ve yabancı kaynaklar), çalışanların sayısı, patent sayısı ve faaliyet alanı vb. gibi değişkenler niceliksel birer unsur olarak sayılabilir. Buradaki en temel problem yeni kurulan organizasyonların bu değişkenlere sahip olmaması ve kamuya açıklamaktan imtina etmeleridir. Ayrıca farklı sektörde yer alan organizasyonların büyüme konusunda dikkate aldıkları unsurların değişkenliği ve tipi homojen bir yapı arz etmemektedir. Son yirmi yılda yapılan çalışmalarda büyüme ile ilgili ekonomik, stratejik, psikolojik, ağ teorisi ve yenilik gibi değişik disiplinler ortaya konmuştur. Buna rağmen işletme büyümesine ilişkin bilginin elde edilmesi sınırlıdır (Zhou ve Wit, 2009).

Niceliksel büyümenin ölçülmesinde diğer göstergelere göre hâsılat ve çalışan sayısı daha çok kabul görmektedir. Niceliksel büyüme modelinde hâsılat ve çalışan sayısı vb. gibi unsurlarda meydana gelen artışlar ile kârlılıkta da aynı yönde bir değişimin meydana gelip gelmediği sorunu söz konusudur. Bunun yanında yıllık mali raporlarda yer alan kâr ise muhasebe bilgi sisteminin geçmiş dönemlere ait organizasyon performansını ve değerini ortaya koymaktadır. Muhasebe tarafından sunulan sayısal bilgiler, organizasyonun geleceğe ilişkin kârlılığının artması ve girişimin değerinin yükselmesi konusunda geleceğe ilişkin herhangi bir bilgi içermez. Muhasebe bilgi sistemi tarafından sunulan bilgiler tarihi nitelik taşıdığı için gelecek rekabet, teknoloji vb. faktörlerdeki değişime bu bilgilere bağlı olarak karar verme sürecinde yetersizdir. Bununla birlikte, muhasebe bilgi sistemi, insan kaynakları, entelektüel sermaye, müşteri kalitesi, pazar payı vb. bilgileri de içermemektedir.

Özellikle yeni kurulan işletmelerin değerinin ölçülmesinde sahip olduğu varlıklar ve kalitesi en önemli niceliksel faktörlerdir. Varlık seviyesine ve kalitesine

bağlı olarak işletmenin gelecekteki karlılığı ve değer artışları üzerinde etkisi ölçülebilir ve tahmin edilebilir.

İşletmelerin büyümeleriyle ilgili çalışmalar, hem hacimde bir büyümeye yol açan süreçleri, hem de büyümenin bir sonucu olarak hacimdeki değişiklikleri ifade eder. Ancak hacim kavramı çok belirgin değildir. Mal varlığı, satışlar ve çalışan sayısı, temelde tamamen farklı kavramları ifade etmelerine rağmen, işletme hacmini ölçmek için genellikle kullanılır (Weinzimmer vd., 1998). Bu ölçüler, Kimberly (1976) tarafından ortaya konan, organizasyonel hacmin dört genel boyutundan üçüne ait olduğu söylenebilir (Weinzimmer vd., 1998).

Mal varlığı, bir organizasyon için ulaşılabilir olan, ihtiyari kaynaklarla ilgilidir.

Geçmiş eylemlerin sonuçlarını ve gelecekteki eylemlerin potansiyelini gösterirler.

Satışlar, organizasyondaki aktivitelerin seviyesini gösteren, organizasyonel

girdi ve çıktılarla ilgilidir.

Çalışanların sayısı ise bir organizasyon için ulaşılabilir olan personelle

ilgilidir. Bu organize edilmesi gereken insan sayısı-işletmenin üretim aktivitelerinde yer almaya hazır insan sayısıdır. Kimberly (1976) bu üç unsura son olarak, bir organizasyonun fiziksel kapasite aktivitelerini ifade eden, örneğin üretim kapasitesi olarak nitelenen fiziksel sabitliği eklemiştir (Weinzimmer vd., 1998). Buradan hareketle hacimdeki artışı; işletmenin ulaşabileceği kaynakların miktarındaki, işletme aktivitelerinin seviyelerindeki, faaliyetlere dâhil olan insanların sayılarındaki ve fiziksel kapasitedeki artışlar ifade edebilir.

Büyümenin ekonomik performanstan kavramsal olarak farklı olduğunu, ifade etmek bir zorunluluktur. Ekonomik performans, işletmeye yatırılan sermayenin geri dönüşü ile ilgilidir. Ancak büyüme yüksek geri dönüş için ne gerekli, ne de yeterli bir durumdur. Girişimcilik araştırmalarında, işletmelerin büyümesi, işletme performansının bir ölçüsü olarak çok sık kullanılmamıştır. Bunun nedeni de; pazar değeri, yatırımın geri dönüşü ya da kâr gibi geleneksel performans ölçülerinin işletmelerin ilk aşamalarında yeni girişimler için uygulanmaz olmasıdır (Chandler ve Baucus, 1996).

Bu aşamada İskenderoğlu (2008:4) Niceliksel büyümenin ölçülebilmesi için aşağıdaki değişkenleri ifade etmiştir;

 Kaynakların miktarının artması  Çalışan sayısının artması

 Çalışanlara belirli bir süre içerisinde ödenen ücret ve aylıkların toplamının artması

 Kullanılan enerji miktarının artması

 Satışlar, aktifler, harcamalar, brüt kar ve yatırımların artması  Faaliyetlerin ve fonksiyonların genişliği ve sayılarının artması  Ürünler ve ürün hattı sayısının artması

 Organizasyona bağlı birimlerin sayısı ve uzmanlaşma derecesinin artması  Sermaye miktarının artması

 İşletmede kullanılan makine ve tezgahların sayısının artması  Kullanılan yerlerin hacminin artması

3.4.1.1.2. Niteliksel Büyüme

Niteliksel büyüme işletmede bulunan her bir unsurun vasfının ve özelliğinin kalitesinin yükseltilmesi ile ilgilidir. Niteliksel büyüme işletmelerde fark edilebilir ancak sayısal olarak ifade edilmesi oldukça güçtür. Ancak niteliksel olarak büyüyen bir işletmenin sayısal olarak ölçülebilecek diğer alanlarda da gelişim göstereceğinden hareketle elde edilen sayısal gelişimin bir anlamda, nitelikteki artıştan olduğu söylenebilir (Ülgen ve Mirze, 2004:201).

Bu aşamada niteliksel büyümeyi işletmenin sayısal olarak ölçülebilen değerlerin artması üzerinde etkili olan buna karşılık doğrudan ve kolaylıkla

ölçülemeyen gelişmeler olduğu söylenebilir. Niteliksel büyüme olabilmesi için işletmenin girdilerinde doğrudan bir değişim olmadan, çıktıların geliştirilmesi süreci olarak adlandırmak mümkündür. Bu sürecin sonunda beklenen yönetim kalitesi, çalışan kalitesi, ürün kalitesi ve müşteri kalitesi gibi unsurlarda meydana gelen olumlu değişimlerdir. Sayılan niceliksel çıktılar kesinlikle ilk etapta işletmelerin büyümelerinin bir çıktısı olarak nitelenebilir. Ancak niteliksel büyüme ancak niceliksel yansımayla ifade edilebilir. Örneğin işletmelerde ürün, çalışan, yönetim kalitesi gibi etkenlerin artmasının ölçülebilmesi satışların ve karlılığın artması ile ölçülebilecektir. İskenderoğlu (2008:4) niteliksel büyüme ölçütlerini ise aşağıdaki gibi ifade etmiştir;

 Sermayedarların sayısı ve yapısının değişmesi  Yönetim biçiminin değişmesi

 Bölgeye yönelik veya ülkeye yönelik üretim şeklinde bir değişiklik  İşletmenin endüstri dalındaki nispi durumunda oluşan değişiklik  Birim yönetim işlevinde uzmanlaşmanın değişmesi

 İşletmenin faaliyetlerini sürdürdüğü pazarın durumunda oluşan değişiklikler  Üretimde kullanılan sermaye ve emeğin payının değişmesi

 İşletmenin kredi sağlayabilme olanağının değişmesi