• Sonuç bulunamadı

Büyük İskender’in Doğu Seferi Sırasında Parōreia Bölgesi

I. BÖLÜM

3.4. Hellenistik Dönem’de Phrygia Parōreia Bölgesi

3.4.1. Büyük İskender’in Doğu Seferi Sırasında Parōreia Bölgesi

Bölgede Hellenistik Dönem’e geçişte, dönem hakkında yeterince bilgi bulunmamakla birlikte331M.Ö. 334 yılında Anadolu’daki Yunan kentlerini Pers egemenliğinden kurtarmak için Büyük İskender Hellespontos’a (Çanakkale Boğazı332) geçip Anadolu’ya girmiştir333. 322 Cramer 1982, 7. 323 Sevin 1982, 270; Sevin 2001,195. 324

Arrianos, I.17. 2; Tekin 2014, 122.

325 Bakır 2008, 57. 326 Bakır 2003, 7. 327 Ersöz 1998, 93. 328 Schwertheim 2009, 40. 329 Tekin 2009, 1. 330 Sivas 1999, 193-195. 331 Drew-Béar 2001, 97. 332 Strabon,XII.1.3.

44

Granikos Savaşı’nda Persleri yenerek bir imparatorluğun çöküşünü ve yeni bir dönemin başlamasını sağlayan Büyük İskender böylece Anadolu’daki Pers ordusunu dağıtmış ve Toros Dağları’na kadar olan bütün araziyi ordusuna açmıştır334. İskender savaşın sonunda Makedonyalı Kalas’ı, ele geçirilen Daskyleion Satraplığı’nın başına getirip bu hükümranlık biçiminin devam etmesini sağlamıştır335.

Granikos zaferinin ardından İskender, generali Parmenion'u Daskyleion’a yollamıştır. Bu olay Arrianos’ta şu şekilde yer almıştır; “O Parmenion’u da Daskylion’u alması için

gönderdi ve askerler boşaltılmış kenti alarak, bunu layıkıyla yaptı”336. Yalnızca Miletos ve Halikarnassos'ta mukavemetle karşılaşmışsa da satraplığının kentlerini büyük kayıplara uğramaksızın eline geçirmiştir 337. Satraplığın başkenti olan Gelene’nin (Kelainai) ele geçirilmesinin ardından M.Ö. 333 yılında 1500 koruyucu Makedonyalı askerle birlikte Philippos’in oğlu Antigonos’u (Antigonos Monophtalmos) 338 Büyük Phrygia’ya satrap olarak bırakıp Metropolise (Tatarlı’ya), Holmi (Çay), Polybotos (Bolvadin) Üçhüyükler, Abasiom (Gömü), Orkistos (Alikel) yolu ile Gordion’a yürümüştür339. M.Ö. 334-33 kışının sonuna doğru Gordion’a kadar ulaşmış kent eline geçtiğinde, kördüğümü bir kılıç darbesiyle çözerek, yoluna devam ederek340Parōreia Bölgesi’de dahil birçok şehir ve kalede vergi ve yönetim hususlarında gerekli düzeni sağlayarak uygun yerlere askeri birlikler yerleştirmiştir341. İskender bu yürüyüşünde Ankyra (Ankara) üzerinden güneye Torosları aşarak Pinaros Çayı (Deliçay)342 civarındaki İssos yöresine indiği sırada, Büyük İskender Granikos Savaşı’nda olduğu gibi İssos Savaşı’nda da çarpık savaş düzenini uygulayarak III. Darius’un vakitsiz telaşa kapılarak kaçmaya başlaması üzerine, Pers ordusunu büyük bir yenilgiye uğratmıştır343. Böylece Akdeniz kıyılarını ele geçirmiş olan İskender, M.Ö. 331'den itibaren Pers Devleti’nin tümüyle ele geçirilmesi ile sonuçlanacak yeni bir saldırıya geçmiştir. M.Ö. 331'de Perslere karşı Gaugamela (Asur Bölgesi’nde) Muharebesini de kazanmasıyla "Asya Kralı" ünvanını almıştır344.

333

Arrianos, I.17-29.

334

Arrianos, I.13.1-7.; Bosch 1942, 28-29.

335 Arrianos, I. 17.1. 336 Arrianos, I.17. 2. 337 Arrianos, I, 20.2-9; İplikçioğlu 2007, 43. 338 Arrianos, I.29.3. 339 Diodoros, 14-19. 340 Sevin 2001,195; Sivas 1999, 193-195. 341 Özsait 1985, 339. 342

Arrianos, I.11-26; İplikçioğlu 2007, 43-44.

343

Mansel 1971, 440.

344

45

Granikos ve İssos savaşları ile Anadolu’daki güvenliğini sağlayan İskender'in345 bu askeri yürüyüşünün ilan edilen amacı, Yunan kentlerini Pers yönetiminden kurtarmaktır. Fakat bu savaşlar sürecinde İskender'in amaçları ve hedefleri değişecektir. İskender, Makedonyalı bir kabile kralı olarak, Yunan kültürel ve siyasal geleneğinden uzaktır. Yunanlılar ise, Persleri barbar düşmanları ve muhalifleri olarak algılamakta ve Perslerin doğu tipi monarşisine karşılık olarak, kent devleti temelinde kurumlaşan demokratik bir muhalefet ideolojisi geliştirmişlerdir. İskender Pers kültürüne farklı yaklaşacaktır. O, sadece Yunanlıları Pers hâkimiyetinden kurtarmakla yetinmeyecektir. Amacı Persleri tamamen ortadan kaldırmak değil, daha çok onların yerine geçip tanrısal bir statü kazanarak bir dünya fatihi olmaktır346.

Tüm bu faliyetleri de düşündüğümüzde Hellenizm Dönemi’nde Anadolu’ya ve çalışma bölgemiz olan Parōreia’ya ve Anadolu’ya Grek kültürü yayılacak, yerli kültür yerini bu akıma bırakacak kısmen de olsa sentez bir kültür oluşacaktır. Oluşan bu yeni sentez kültür, bölgede birleştirici ve uygunlaştırıcı bir kuvvete sahip olacaktır347. ‘Hellenleşme’ olarak bilinen bu kültürel süreçte Yunan dili ve kültürü İskender'in fethettiği bölgeler boyunca yayılacaktır. Çalışma bölgemizin de içinde yer aldığı Batı Anadolu'da, Hellenleşme’nin etkisi çok derin olmuştur. M.Ö. 323'den 31'e kadar devam eden bu dönem hakkında modern tarihçiler, daha önceleri Yunan kültürel nüfusunun uzağına düşen eskiçağ dünyasının büyük bir kısmının bu dönemde en azından yüzeysel olarak Yunanlılaştığını düşünmüştür348.

Bu süreç dahilinde İskender, Pers yönetim sisteminde mevcut teşkilatları olduğu gibi bırakmıştır. Batıda kent devletleri, doğuda satraplık olan bu teşkilatta askeri ve sivil yönetim birbirinden ayrılmıştır. Ticaret geliştirilmiş, yapılan yeni liman ve yollarla ulaşım, dolayısıyla ekonomi canlandırılmıştır. Kaynaştırma politikası olarak Hellen, Makedon ve Doğu kökenli insanların evlenmeleri sağlanmış böylece doğu ve batı kültürlerinin birbirleriyle kaynaşması amaçlanmıştır349. Bunun dışında onlara iç siyasetlerinde tam özgürlük tanınmıştır. Bunları yapmasındaki neden, eski geleneklere saygı, siyasi zeka ya da doğru olanı yapma konusundaki hassasiyet olarak yorumlanmıştır350. Bu siyaset doğrultusunda İskender, bir anlamda kendisi de Pers-Akhamenid krallarının sonuncusu olmuştur351. İskender, fethettiği 345 Cramer 1982, 11. 346 Mitchell 2004, 140-141. 347 Ostrogorsky 1995, 29. 348 Mitchell 2004, 142. 349 İplikçioğlu 2007, 45. 350 Schwertheim 2009, 50. 351 Mitchell 2004, 141.

46

ülkelerde birtakım şehirler kurmak suretiyle de hem orduları için askeri üstler, hem de Yunan kültürünü etrafa yayan merkezler kurmuştur. Genişleyen ülkesi için ulaşıma önem vermiş, Perslerden kalan yol şebekesini onarmış ve genişletmiştir. Ordunun geçtiği yolları mühendislere ölçtürmek ve konakları tespit ettirmek suretiyle coğrafya araştırmaları için de bir kaynak oluşturmuştur352.

İskender'in Hindistan'a kadar tüm Ön Asya’yı içine alan İmparatorluğu, M.Ö. 323'teki ani ölümü üzerine generalleri arasında anlaşmazlıklara sebep olmuş353, ölümüyle başlayan ve Aktium Muharebesi’ne kadar geçen 3 yy’lık dönem karışılıklı olaylar ve bitmez tükenmez harplerle dolu bir dönem olmuştur. İskender'in ölümünden sonra Roksane'den olan oğlu İskender devleti yönetecek durumda olmadığı için, orduların başında bulunan generaller devlet işlerinde asıl rolü oynamışlardır354.