• Sonuç bulunamadı

Anadolu’da Roma Egemenliği Sırasında Parōreia Bölgesi

I. BÖLÜM

3.5. Anadolu’da Roma Egemenliği Sırasında Parōreia Bölgesi

M.Ö. 188 yılında Apemeia Barışı sonrasında büyüyen Bergama Krallığı397, Bithynia sınırından Büyük Menderes ırmağına kadar genişlemiştir. Ülkesi Lykia sahilinde Telmessos (Fethiye) kenti ve Pisidia ile Milyas dağlık bölgelerinin geniş bölümleriyle birlikte Orta Anadolu'da Phrygia ve Lycaonia Bölgeleri’ni kapsamıştır398.

392 Livius, XXXVIII. 17. 393 Özsait 2005, 705. 394 Mitchell 1994, 133 ; Mitchell 1995, 42. 395 Ramsay 1888, 272. 396 Mansel 1971, 473-474. 397 Mitchell 2004, 146. 398 Magie 2001, 40-41.

52

Kısa vadede, bu düzenlemeden en çok yararlanan Bergama Krallığı olmuştur. Çünkü bu krallığın hâkimiyet sahasını Antalya'nın güney kıyılarına kadar, çalışma bölgemiz olan Phrygia Parōreia’da içine alan bütün Anadolu’yu kapsayacak şekilde genişletmesi Roma tarafından teşvik edilmektedir. Bu tarihlerde Bergama'nın son kralı III. Attalos 133'de ölürken, taht kavgalarıyla krallığın yıkılmasını önlemek için, Bergama Krallığı’nı Roma'ya miras bırakmıştır. Roma, vasiyetnamenin muhtevasını derhal kabul edecektir. Böylece doğunun en zengin yerlerinden biri olan Batı Anadolu’ya hiç beklemediği bir şekil ve zamanda yorulmadan sahip olacaktır399. Bergama Kralı III. Attalos, Pergamon şehrinin dışındaki krallık topraklarını vasiyet yoluyla Roma’ya bırakılacak ardından Roma buraya ancak üç yıllık bir savaştan sonra girebilecektir400. Bu esnada antik kaynaklardan Strabon’da kral ailesinden olduğu söylenen Aristonikos 401 tarafından çıkartılan ayaklanma gerçekleşmiştir402. M.Ö. 129’da Pergamon Devleti arazisi Anadolu’da ilk Province Asia403 olarak Roma’ya ilhak olunmuştur. Roma, Ege’nin batısında Makedonya ve Ege’nin doğusunda Asya Eyaletleri’ni kurmakla hem boğazlara hâkim olmuş hem de Ege’nin her iki tarafında fevkalade stratejik önemde yerler elde etmiştir404.

Artık Roma’nın fütuhat politikası yarım asır önceki hedeflerine erişmiştir. Çünkü Roma üç kıtaya (Avrupa- Asya- Afrika) fiilen ayak basmıştır. Bundan böyle Roma’yı yeni ve büyük hedefler beklemektedir. Bunlardan birincisi, alınan yerlerin tamamıyla kavranıp Roma nüfusu altına alınması çalışmalarıdır405. Bu dönemde Pontos Kralı V. Mithridates ile Bithynia kralı II. Nikomedes arasında paylaşılan topraklar M.Ö. 116 yılında Roma’nın Asya Eyaleti sınırları içine alınmıştır406. Anadolu tarihi ile Roma tarihi arasında bu süreçte Anadolu’daki Roma egemenliğinin olumsuz yönleri kendini belli etmeye başlamış vergilerin toplanması sorun teşkil etmiştir407.

Romalıların, eyaletlerde genellikle yerli halka sömürge muamelesi yapmaları, halkın ağır vergi yükü altında ezilmesi, hemen her tarafta hoşnutsuzluk yaratmıştır. Bu duruma tepki, Pontos Kralı VI. Mithridates’den gelmiştir. Çünkü M.Ö. 1. yüzyılda Anadolu’da Roma eğemenliğinin karsışında en büyük güç Pontos Kralı Mithridates VI olmuştur. Romalılarla VI. 399 Mitchell 2004, 146. 400 Özsait 2005, 705. 401 Strabon XIV. 1.38. 402 Malay 1987, 34-45; Kurt 2010, 108. 403 Mansel 1971, 488. 404 Demircioğlu 1993, 415-418. 405 Demircioğlu 1993,418. 406 Albek 1991, 39. 407 Schwertheim 2009, 79.

53

Mithridates arasında, M.Ö. 88–85 yılları arasında yapılan I. Mithridates Savaşı sonrasında Romalı komutan Sulla, o dönem Pisidia’nın da dahil olduğu Kilikya Eyaleti’ni biraz daha genişletmiştir. Kilikya valisinin Pisidia ve Phrygia Parōreia üzerine yapmış olduğu savaş esnasında da Galatlar yer almıştır408.

III. Attalos’un ölümünden sonra Romalılara vasiyet ettiği ülkesi, altmış yılı aşkın bir süre valiler ve aç gözlü vergi toplayıcılarının elinde bunaltıcı bir dönemden geçmiştir. Ülke ekonomisi büyük bir sıkıntıya sokulmuştur. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen, Cicero, Roma halkına verdiği bir söylevde Bergama için "toprağının zenginliği, ürünlerinin çeşitliliği,

otlaklarının genişliği ve dış satımlarının miktarı açısından tüm diğer ülkeleri geçtiğini"

söylemiştir. Bergama, hem doğal zenginlikleri, hem de gelişmiş önemli endüstrilerin varlığı ülkeyi Roma İmparatorluğuna o zamana değin katılmış eyaletlerin en değerlisi yapmıştır409. M.Ö. 75 yıllarında ölen Bithynia Kralı IV. Nikomedes, III. Attalos'un yaptığı gibi, ölmeden önce bir vasiyetle krallığının varisi olarak Roma'yı tayin etmesi üzerine Bithynia Eyaleti kurulmuştur410.

O dönem Province Asia topraklarına yönetimindeki güçlükler ve yoksul olması sebebiyle Antiokheia'nın da içinde bulunduğu Büyük Phrygia ve Pisidia Bölgesi dâhil edilmemiştir. Phrygia Bölgesi Pontus Kralına, Pisidia ise Kapodokya Kralına ettikleri yardımları karşılığında verilmiştir. Fakat Pisidia'da Roma Egemenliğinin olmaması ve adı geçen krallıklara da uzak olması sebebiyle otorite boşluğu doğmuştur bu da Pisidia'da korsan krallıkların ortaya çıkmasına sebep olmuştur411.

Özellikle esir ticareti yapan bu korsanlar Roma'nın da esir ihtiyacını karşıladıklarından varlıklarını artırarak devam ettirmişlerdir. Zamanla Roma ticaretini engelleyip, Roma gemilerine el koymaya başlamaları üzerine M.Ö. 2. yüzyılın sonları 1. yüzyılın başlarında Roma bunlara son vererek Kilikya Pamfilya Bölgeleri yanında Phrygia ve Pisidia Bölgeleri’ni yeni kurulan Kilikya Eyaleti’ne Sula’nın yönetimine girmiştir412. Zamanla Asya Eyaleti’nin önem kazanması üzerine tekrar bir değişiklikle Eskişehir, Dinar, Şuhut, Pamfilya, Batı Pisidia ile beraber Phrygia Parōreia şehri olan Antiokheia‘da tekrar Asya Eyaleti’ne bağlanmıştır413. 408 Kaya 2005, 124-127. 409 Magie 2002, 1. 410

Livius, XCIII; Kaya 2005a, 14-15.

411 Özsait 1982,304. 412 Özsait 1982,305. 413 Özsait 1982, 312-315.

54

Romalılar iç kısımlara nüfus etmek, dağlık ve engebeli sarp arazileri kontrol etmek için de koloniler kurmak ve yol yapmak suretiyle bir politika uygulamışlardır. Romalılar, Caesar zamanına kadar Anadolu'da koloni kurmamışlarken Caesar tarafından desteklenen Romalılaştırma hareketi ile Anadolu topraklarında Roma kolonileri kurulmaya başlanmıştır414. Caesar’ın M.Ö. 44 yılında ölümünden sonra doğu eyaletlerinin yönetimi konusunda Antoninus ile Oktavianus arasında iç çekişmeler yaşanmaya başlanması üzerine Romalı Antoninus, M.Ö. 39 yılında Romalı yöneticilerin Pisidia ve çevresinde bir türlü kuramadıkları otoriteyi kurması için Amyntas'ı bölgeye kral ilan etmiştir. Amyntas'ın görevi, dağlık kesimlerde kurulamayan egemenliğin kurulması ile Antiokheia'yı Antalya’ya bağlayan özellikle dönemin önemli bir limanı olan Side'ye ve Karolis kıyısını izleyerek güneye inen yolu güvenlik altına tutmaktır415.

Amyntas Krallığı’nın sınırı, Ikonion’dan batıda Sultan Dağı ile Pisidia Dağları arasında Apollonia’ya kadar uzanmıştır. Ancak M.Ö. 25 yılında doğu Pisidia’da yaşayan ve Güney ve Orta Pisidia’ya kadar yayılan Homonad kavmine karşı gerçekleştirdiği savaş sırasında da öldürülmüştür416. Strabon’un verdiği bilgilere göre, Amyntas Antiokheia ve Apameia Kybotos yanındaki Apollania’a kadar olan yerlere ve dağın yanındaki bazı topraklara ve Lycaonia’a kadar olan topraklara sahip olmuştur417.

M.Ö. 25 yılında Homanadlarla yaptığı savaş sırasında öldürülen Galatia Kralı Amyntas'ın geride bıraktığı geniş toprakları, kralın o dönemlerde yerini alamayacak kadar küçük olan oğlu ve varisi Pylaimenes'e bırakmak yerine, Augustus bu toprakları tekrar Roma İmparatorluğuna katmıştır. Daha sonra Galatia'nın Kilikia ve Pamphylia dışında kalan kısımlarını birleştirerek doğrudan doğruya kendisine bağlı olan Galatia Eyaleti’ni (Provincia Galatia) kurmuştur418. Galatia Eyaleti’nin bu yeni durumuyla birlikte o dönemde Phrygia’nın büyük bir bölümü Galatia Eyaleti içinde yer almıştır. Anadolu’nun önemli bir bölümünü oluşturan Galatia Bölgesi’nde Romalılar hemen ve doğrudan yönetimi ellerine almayıp bir süre daha bölgeyi yandaşları olan Galatia prenslerine yönettirmişlerdir. Galatialılar Anadolu’nun siyasi yaşamında birçok olaya karışmış, etkin veya pasif birçok olayda kendilerini göstermişler419. M.Ö. 25 yılında kurulan Galatia Eyaleti'nin sınırları belirlenirken Galatia Bölgesi değil, Galatia Krallığı sınırları dikkate alınmıştır. Amyntas'ın krallığının 414 Schwertheim 2009, 80-81. 415 Özsait 1982,318. 416 Strabon, XII. 6. 5 417

Strabon, XII.6. 4; Shafer 1950, 249.

418

Özsait 1985, 134; Kaya 2005, 159 ; Levick 1967, 29.

419

55

sınırları, M.Ö. 38 yılından itibaren hep büyütülmüştür. Galatia Bölgesi’nin yanı sıra Phrygia Parōreia, Pisidia, Lycaonia, Isauria, Kilikia Trakheia ve Side'nin de dâhil olduğu Pamphylia Bölgesi’nin bir bölümü, Galatia Eyaleti kurulduğunda bu eyaletin parçaları olmuşlardır420.

O esnada Pisidia’da iki önemli olay söz konusu olmuştur. Bunlardan birincisi, Roma askeri kolonilerinin kurulması, diğeri de Homanadlara karşı yapılacak savaştır421. Augustus, Gaius Iulius Caesar’ın modeline uygun ve olasılıkla onun planladığı gibi, veteranları (emekli askerleri) yerleştirmek için birçok yeni koloni kurmuştur. Bu veteranlar ve onların aileleri imparatorluk dönemi boyunca koloninin işlerinde egemen olmuşlar ve imparatorluk yönetiminde birçok yüksek görevlere getirilmişlerdir 422 . Roma Anadolu’da uzun bir mücadeleden sonra Toros Tepeleri’nin ortalarındaki düzlüklerde Pisidia ve Isauria Bölgeleri’nde yaşayan Homanadlar423 tehlikesinden komutanı S. Quirinius’ in gayreti ile kurtulmuş ve yeni olabilecek tehlikelere karşı Antiokheia dışında da yeni koloniler kurma işine hız vermiştir424.

Kurulan bu kolonilerin amacı; Galatia kralı Amyntas’tan sonra bölgede oluşan kargaşa ve huzursuzluk ortamını gidererek425, Roma lejyonları ile şiddet kullanılmadan sulh yolu ile bölgede huzur sağlamaktır. Aynı zamanda bu koloniler sınır boylarında olduğu için Roma'nın ileri bir karakolu olacaklardır. Hellenizmin giremediği yerlerde Roma kültürünü sokmada etkili olacaklardır. Torosların bu kesiminde yaşayan halkı tehditle değil Roma’nın uygarlığıyla biçimlendirerek, burayı Romanize ederek Augustus’un barış sisteminin içine sokmak en önemli uğraş olmuştur. Aynı zamanda Roma bu lejyonlar vasıtası ile ihtiyacı olan askeri de bu kolonilerden sağlayacaktır. Bu amaçlarına yerli lejyonlar oluşturmak suretiyle ulaşacaklardı. Kurulan bu kolonilerin eğitim amaçlı oldukları, buralarda tecrübeli askerler ve öğretici askerler yetiştirildiği düşünülmüştür. Yine bir diğer kuruluş amaçları ticaridir. Çünkü Roma’nın doğuda kurduğu bu koloniler kıyı kolonileri ya da kıyıya yakın kolonilerdir. Augustus'un (M.Ö. 27- M.S. 24) son zamanlarında ise bu koloniler daha ziyade iç kesimlere kaymışlardır426. İmparator Augustus’la birlikte Roma ve eyaletlerinde kurulan düzen “Pax Romana”(Roma Barışı) adıyla yaklaşık iki yüzyıl sürmüştür427.

420 Levick 1967, 29; Kaya 2005,186-191. 421 Özsait 2005, 705-706. 422 Mitcheell- Waelkens 1999, 8. 423

Strabon, XII.6. 3; Özsait 1985, 94-95.

424 Livius, XCIII. 425 Özsait 1985, 88. 426 Sayme 1948, 572. 427 Arslan 2000, 186.

56

Bu süre içinde eyaletlerde Roma tarzı yapılar, hamamlar, köprüler yapılmış heykeller dikilmiştir. Eyaletlerde, kavimlerin, halkın eski töre, gelenek ve dinlerine bağlı kalmalarına her zaman izin verilmiştir. Buna karşılık koloniler sayesinde eyaletlerde Romalılaştırma hareketi sürekli devam etmiştir428. Augustus, doğrudan veya dolaylı olarak, egemenliği altındaki yerlerde Roma geleneğinin üstün gelmesi için çalışmıştır. Özellikle eyaletlerde devam eden Hellen etkisinin akışını tıkamış ve Roma etkisini içeri alacak bütün kapıları açmıştır. Yeni bir iş bölümü ve göreve bağlılık gibi olguları güçlendirerek ıslah çalışmalarını hızlandırmıştır. İdarenin bütün kollarında, bütün birimlerinde varlığını hissettirerek haksızlığa ve düzensizliğe son vermiştir. Bu da Roma ülkülerinin eyaletlerde daha hızlı yayılmasını sağlamıştır429. Cumhuriyet Dönemi’nden farklı olarak, atanan valiler bizzat Augustus'a karşı sorumlu olmuşlardır430. Augustus'un politikası, finans konuları dışında, eyalet içindeki kentleri, kendi iç işlerini düzenlemekte ve ekonomilerini geliştirmekte serbest bırakmaktır. Fakat Romalıların bölgedeki tüm bu çabalarına rağmen pek te başarılı oldukları söylenememiştir431.

Romalıların Anadolu'nun Galatia Bölgesi’nde ideolojik bir çatı altında birliğin sağlanmasını hedefledikleri anlaşılmaktadır. Romalı yöneticiler ekonomik, politik, hatta psikolojik unsurların dengede tutulmasının stratejik gereğini kavramaya başlamışlardır. Ancak Strabon’un belirttiği gibi dağ, ova, bataklık gibi doğal oluşumlarla bölünen, birbirinden çok farklı olan bu topluluklar (Paphlagonialılar, Phrygler, İsaurialılar, Galatialılar, Pisidialılarla birlikte Romalılar ve Hellenistik askeri birimler ve yabancıların yaşadığı bu topraklar) ortak bir dil ve etnik birlikten yoksundur432.

Bu anlamda bölgede Roma, birliği sağlamaya yönelik olarak politikalar geliştirmiş bu politikaların temelinde de İmparatorluk kültü yer almıştır. Marcus Antoninus’un M.Ö. 31 yılında Actium’da yenilmesinin ardından doğu dünyasının Roma egemenliğini tanımaya başlamasıyla Romalı yöneticiler ekonomik, politik hatta psikolojik unsurların dengede tutulmasının stratejik gereğini kavramaya başlamışlardır. Bu süreçtede Roma Galatia’sında imparatorluk kültü kensel yaşamla iç içe olmuştur433.

Dağlık bir arazide kurulan koloni, ufak bir Roma dünyasını Anadolu'nun ortasında yaratmayı amaçlamıştır. Tıpkı Roma gibi yedi tepesi olan yerleşimin odak noktası dağların 428 Blunt 1979, 100. 429 Barrow 1965, 71. 430 Bean 1999, 15vd. 431 Bahar 2011, 107. 432 Strabon, XIII.4.12. 433 Winter 2002, 75.

57

ortasında sütunlu caddelerle ulaşılan mermer kaplı görkemli bir meydandır (Tiberia Platea). Galatia'da o dönemde kent denilebilecek yerleşmelerin henüz olmadığı düşünülünce halk için bu yapılaşmanın önemi ortaya çıkacaktır. Kullanılan mimarlık Anadolu'nun birçok bölgesinde izlenen bir sentez değil, katıksız çağdaş ve yalın Roma mimarisi olmuştur434. Romalılaştırma çalışmalarında önemli bir anıt olan Res Gestae yazıtı, olağanüstü güç ve berraklık ile yazılı metnin ötesinde bir işleve sahiptir435. Antiokheia’da bir nüshası bulunan, koloni döneminden kalma önemli bir belge olan imparator Augustus'un vasiyeti olan “Res Gestae” yazıtı, orjinali Roma’da iki bronz tablet üzerinde Augustus Tapınağı’nın girişinde yer almaktadır436. Augustus'un ölümünden sonra senatoda okunduktan sonra, Vesta tapınağı önüne iki nüsha halinde dikilen bu vasiyetnamenin kopyaları eyaletlerdeki birçok tapınağa gönderilmiştir. Ancak vasiyetnameden günümüze ancak üç tanesi gelebilmiştir. Bu üç nüshadan biri, Ankara'da Hacı Bayram Cami yakınında Augustus Tapınağı’nda, ikincisi Uluborlu'da (Apollonia), üçüncüsü de Antiokheia'dadır. Antiokheia'daki metin Latince, Apollonia'daki Grekçedir437. Bölgenin etnik yapısı hakkında fikir veren Antiokheia'daki nüsha, Augustus Tapınağı’ndakinin bir nevi eksiklerini gidermektedir438ve parçadan en büyüğü Ankara’daki tapınağın duvarındakidir439. Burada Augustus’un en büyük başarısı evrensel barış ve Roma halkı tarafından kendisine verilen onur ve başarı olarak düşünülmüştür440.(Resim-4)

Ayrıca Antiokheia kolonisi bölgenin ekonomik ve kültürel gelişmelerinde çok önemli rol oynar. Burada Roma İmparatorluk kültünün başlamasını tarihlendirmek oldukça güçtür. Yaklaşık olarak M.S. 50’lerde Galatia Eyaleti’nin güney kısımlarında başlayan Roma İmparatorluk kültü uygulamalarının başladığı bu yer Paul için de en karakteristik bir bölge olmuştur. Paul, ilk ve en büyük kiliseyi burada kurmuştur. Bu kilise imparatorluk kültünün uygulanmasında en etkili kilisedir441. Roma’da Hristiyanlığın ortaya çıkışından yaklaşık yedi yıl kadar önce Augustus için imparatorluk kültü görülmüştür442.

Zaten Galatia’nın eyalet olmasıyla birlikte, sadece iki bölge Paul’ün misyonerlik aktiviteleri için uygun bir mesken olmuştur. Bunlardan biri, Galatia Eyaleti’nin güney kısmındaki Phrygia Parōreia ve Lycaonia toprakları olmuştur. Bir diğeri ise eyaletin kuzey 434 Turfan 1999, 149-151. 435 Güven 1998, 30-32. 436 Robinson 1924, 438. 437 Güven 1998, 32. 438 Özsait 1982a, 331. 439 Robinson 1924, 438; Varinlioğlu 2002, 393. 440 Güven 1998, 31. 441 Gelsenkırchen 2002, 65-66; Thomas 2002, 92. 442 Winter 2002, 67.

58

kısımlarındaki Galatia Bölgesi olan Pessinous, Ankyra ve Tavium’dur443. Galatia’da özellikle Paul’ün misyonu üst sınıf ailelerde başlamıştır. Paul’ün mesajı özellikle Roma kültürüne entegre olmuş halklardan ziyade üst sınıfı oluşturan Galatia yerlilerine olmuştur444.

M.S. 1. yüzyılın ortalarında Augustus’tan sonra Roma İmparatorluğu’nun büyük gücüne ve ölümsüzlüğüne olan inanç zayıflamış ve imparatorluk sınırları içinde, özellikle Anadolu’da Hristiyanlık yayılarak önemli bir tehlike oluşturmaya başlamıştır445.

İmparatorluk M.S. 3. yüzyılın ortalarından itibaren büyük sarsıntılar geçirmiş diğer yerler gibi Anadolu’daki eyaletler de büyük zarar görmüştür. Goth ve Sasani istilaları yanı sıra, depremler ve veba salgınları birbirini izlemiştir. Bu son durumla, Augustus tarafından Pisidia ve çevresinde kurulan (Lystra gibi) kolonilerin, kuruluşlarından yaklaşık üç yıl geçmeden, istenilen amaca ulaşamadıkları görülmüştür. İmparatorluk yönetiminin hemen her tarafta büyük çapta sıkıntıya girdiği, yabancı istila ve işgallerin sürdüğü bir dönemde Diocletianus (M.S. 284-305) İmparator olmuştur. Diocletianus İmparatorluk yönetim şeklinde ve İmparatorluk topraklarında yeni bir düzenleme yapmıştır. Onun zamanında eyaletler büyük çapta yeniden tanzim edilmiştir446.

443 Gelsenkırchen 2002, 64. 444 Poussin 2002, 102. 445 Albek 1991, 42. 446 Özsait 2005, 706-707.

59

IV. BÖLÜM

PHRYGIA PARŌREIA BÖLGESİ BAŞLICA KENTLER (YERLEŞMELER)