• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: TÜRKİYE TARIM SEKTÖRÜNÜN DÖNÜŞÜMÜ: KURULUŞTAN

2.2. Kuruluş Dönemi (1923 - 1929)

2.2.5. Büyük Bunalım (1929)

Dünya ekonomisinde, iki büyük savaş arasında, üç büyük iktisadi durgunluk ve daralma meydana gelmiştir. İktisatçıların çoğu, bunların arasında, şiddeti, yaygınlığı ve yarattığı sonuçlar bakımından 1929 Bunalımını en sarsıcı kriz olarak görmektedir. Kriz, ilk olarak, dönemin gözde ekonomisi ABD’de oluşmuştur. ABD, o dönemde, hemen her sektörde birçok buluşun yaşandığı, teknoloji ve üretim yapısı olarak da son derece

1 Güvemli ve Karayaman (2017: 12), fabrikanın kuruluşu sırasında mali olanakların kısıtlı olmasına rağmen güçlü bir iradenin var olduğunu ifade etmektedir. Yazarlara göre, Ege bölgesinin tarıma dayalı üretim yapısı, Milli Mücadelenin kazanılması ile yaşanan coşku ve Cumhuriyetin ilanı sonrası yaşanan iktisadi seferberlik, Nuri Şeker’i cesaretlendiren unsurlardır.

gelişmiş, baş döndürücü bir ekonomiye sahipti. Üretim artışına bağlı olarak, ücretler ve tüketim de artmış, halkın refah seviyesi yükselmişti. Ancak aynı dönemde iktisadi canlılığa etki eden bir diğer faktör de hisse senetlerinde yaşanan spekülasyonlardı. Bu spekülasyonların aşırı boyutlara ulaşması fiyat balonlarını meydana getirmişti. Balon etkisinin sona ermesi ve hisse senedi fiyatlarının düşmesi sonucunda ilk olarak borsa ardından da bankalar çökmüştür. Çöküş kısa sürede domino etkisi yaratarak tüm dünyaya yayılmıştır (bkz. Alpay ve Alkin, 2017: 43-44).

Öte yandan, dünya genelinde yaşanan bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye, 1929 senesine iyimser bir tabloda girmiştir. İlk olarak Lozan Anlaşmasının gümrük tarifelerini esas alan beş yıllık geçiş sürecinin sonuna gelinmişti ve ülke, bu tarihten itibaren tarifeleri kendi belirleyecekti1. İkinci olarak ise, iklim koşullarındaki uygunluk ile tarımsal ürün rekoltesinde artış beklenmekteydi (Eser, 2010: 430). Ancak 1929

Bunalımı dünya genelinde olduğu gibi Türkiye ekonomisini, özellikle de Türkiye

tarımını çok ciddi boyutlarda etkilemiştir. Bunalım Türkiye tarımına 1929-1932 yılları arasında yoğun bir şekilde, 1934-1935 yıllarında ise göreli olarak yansımıştır (Metintaş ve Kayıran, 2016: 39). Durak ve Karadağ (2017: 95), diğer birçok araştırmacı gibi 1929

Bunalımının, ekonomileri daha çok tarıma dayalı ülkelerde etkili olduğunu

söylemektedir. Dünya genelinde tarımsal ürün fiyatlarında yaşanan düşüşler ülkelerin ihracatlarında daralmaya yol açmıştır. Buna benzin fiyatlarındaki yükselme de eklenince çiftçiler, üretimi durdurma noktasına gelmiştir. Türkiye ekonomisi de o dönemde tarıma dayalı olduğundan bunalımdan derin bir şekilde etkilenmiştir.2 Cumhurbaşkanı Mustafa

Kemal Atatürk de 1930 yılı meclis açılış konuşmasında durumun önemine dikkat

çekmiştir (Eser,2010: 436):

“…Efendiler; özelikle tarım memleketlerinde görülen dünya çapında bir Ekonomik Bunalım vardır. Bu bunalım doğal olarak bizim memleketimizi de etkilemiş ve ağırlığını hissettirmiştir. Bu sıkıntı karşısında eşi görülmemiş yıkıntıdan ve darlık getiren kurak yıllardan sonra, vatanımızın gösterdiği canlılık ve dayanıklılık, ancak Türk Milleti’nin bünyesindeki ve TBMM’nin aldığı yerinde kararlarla açıklanabilir”.

1 Türkiye Cumhuriyeti, yeni gümrük rejimini Ekim 1929 itibariyle uygulamaya koymuştur. Böylece ithal mallarına uygulanan gümrük oranları yüzde 13’ten yüzde 46’ya yükseltilmiştir (Pamuk, 2014: 186).

2 Özçelik (1994: 5)’ göre, ekonomisi nispeten kapalı, uluslararası ticarette pek aktif olmayan ülkelerin ekonomik bunalımlardan daha az etkilenmeleri beklenir. Türkiye de, o dönemde, uluslararası ticarette henüz aktif olmadığından krizden daha az etkilenmesi gerekirdi. Ancak ekonomide yarattığı duruma

Yukarıda da belirtildiği üzere, bunalımın başlamasıyla birlikte, tarım ürünlerinin fiyatlarında önemli düşüşler meydana gelmiştir. Bu fiyat düşüşleri 1928-1929 yılından itibaren kendini göstermekle birlikte, 1932-1933 yıllarında çiftçiyi oldukça zorlayan boyutlara ulaşmıştır. Fiyat düşüşleri daha çok tütün, afyon ve pamuk gibi ihraç ürünlerinde olmuştur. Bu ürünlerin 1930 yılındaki ihracat değeri 63,1 milyon TL iken, 1934 yılına gelindiğine 18,3 milyon TL’ye gerilemiştir. Ekildiği arazinin büyüklüğü bakımından en yüksek paya sahip hububat fiyatlarında da önemli düşüşler yaşanmıştır. 1927-1935 yıları arasındaki fiyat düşüşleri, buğdayda yüzde 61, arpada yüzde 38, mısırda ise yüzde 62 olarak gerçekleşmiştir. Yine dünyaca bilinen meyvelerimiz de bu fiyat düşüşlerinden etkilenmiştir. Aynı dönem aralığında fiyat inişleri üzümde yüzde 73, incirde yüzde 66, fındıkta ise yüzde 26 dolaylarındadır. Bunun yanında hayvancılık da bunalımdan payına düşeni almıştır. Bunalımdan önce koyunun fiyatı 8-12 TL arasında değişirken, bunalım sonrası bu fiyat 150-200 kuruşa kadar gerilemiştir. Yine inek fiyatlarında da 40-60 TL aralığından 20-30 TL’lere kadar bir gerileme yaşanmıştır (bkz. Özçelik, 1994: 6-15).

1929 Bunalımının sanayi ülkeleri olan ABD ve Avrupa üzerindeki etkisi daha çok

işsizlik olarak tezahür etmiştir. Türkiye ise o dönemde daha çok aile emeğine dayalı tarımsal bir yapıya sahip olduğundan, krizin etkisi işsizlik olarak yansımamıştır. 1929

Bunalımı, tarımsal ürün fiyatlarını düşürürken, sanayi mallarının fiyatlarında ise aynı

oranda azalma meydana getirmemiştir. Dolayısıyla, Türkiye’nin ihraç tarım ürünlerinin fiyatları düşmüş, ancak ithal ettiği sanayi mallarındaki fiyat azalışları daha düşük oranlarda gerçekleşmiştir. Nitekim ihraç edilen tarım ürünlerinin fiyatlarında 1929-1934 yılları arasında yüzde 50’nin üzerinde bir azalma yaşanırken, ülkenin ithal ettiği sanayi mallarındaki fiyat düşüşleri yüzde 20 civarında kalmıştır. Bu durum, çiftçi aleyhine bir fiyat makasının oluşmasına sebep olurken, (bkz. Tablo 8) görüldüğü gibi ticaret hadlerini de olumsuz yönde etkilemiştir (Zarakolu, 1982: 90-94).

Tablo 8: Türkiye’de Dış Ticaretin 1928-1937 Yılları Arasındaki Görünümü

İhracat İthalat

Yıllar Bin TL Ton Bin TL Ton 1928 173.532 626.682 223.532 750.482 1929 155.214 669.664 256.296 995.606 1930 151.454 776.668 147.551 616.229

1931 127.275 883.221 126.660 496.609 1932 101.301 1.077.550 85.984 417.467 1933 96.162 1.251.436 74.676 396.494 1934 92.149 1.637.653 86.790 475.242 1935 95.149 1.479.959 88.823 527.567 1936 117.733 1.376.847 92.531 532.248 1937 137.984 1.361.691 114.379 614.039 Kaynak: (Zarakolu, 1982: 94)

Görüldüğü üzere (bkz. Tablo 8), ihracat, 1928-1934 yılları arasında miktar olarak yüzde 100’ün üzerinde bir artış göstermesine karşın, değer olarak yüzde 50’ye yakın düşüş yaşamıştır.

Sonuç olarak, 1929 Bunalımı Türkiye ekonomisini ve tarımını olumsuz yönde etkilemiştir. Tarım ürünlerinin fiyatının düşmesi, çiftçinin gelirini ve alım gücünü düşürmüştür. Bunun yanında vergi yükünün de hafiflememesiyle, ürettiği ürünü istediği fiyata satamayan çiftçinin kredi borcu artmış, Ziraat Bankasından kredi alamayan çiftçi ise tefecilere borçlanmak zorunda kalmıştır. Durumun ağırlaşması üzerine köylü başka işler arayarak çiftçiliği bırakmaya başlamış, üretim gerileyerek durma noktasına gelmiştir. Yine ihracat gelirleri düşerken, ithal edilen sanayi mallarının fiyatlarının düşmemesi, kuruluş döneminde yapılan yatırımları sekteye uğratmıştır. Bu durumdan en çok etkilenen yatırımlar ise tarımda makineleşmenin sağlanması için atılan adımlardır.

1929 Bunalımı, kuruluş döneminde uygulanan liberal iktisat politikalarının itibar

kaybetmesine sebep olmuş, sonraki dönemde uygulanacak devletçi politikaların temelini atmıştır (bkz. Özçelik, 1994: 11-13; Metintaş ve Kayıran, 2016: 40-45; Eser, 2010: 437-438).