• Sonuç bulunamadı

Bütünce-Temelli Çözümleme Yöntemi

Bütünce, doğal metinlerden belli bir ilkeye göre oluşturulmuş geniş bir derleme olarak tanımlanmaktadır (Biber, Conrad ve Reppen, 1998: 12). Bütünceler metinlerden (ya da metin parçalarından) oluştuğu için dilbilimcilerin dilsel çözümlemelerini belli bir bağlamda gerçekleştirmelerine olanak tanımaktadır. Bir bütünce üzerinde yapılan dilsel incelemeler dile ilişkin işlevsel tartışmalara ışık tutması açısından önem taşımaktadır (Meyer, 2002: 6). Son yıllarda bilgisayar teknolojisinin hızlı gelişimiyle birlikte bilgisayar üzerinden geniş bütüncelere ulaşma ve çözümleme araçlarından yararlanma olanağı giderek artmakta ve bütünce-temelli çalışmalar giderek yaygınlaşmaktadır (Biber, Conrad ve Reppen, 1998: iv). Pek çok dilbilimci çeşitli araştırma projelerini gerçekleştirmede bütüncelerin çok yararlı kaynaklar olduklarını keşfetmişlerdir. Örneğin, sözlükbilimciler çok geniş dilsel bütüncelerdeki sözcük kullanımını inceleyerek daha verimli sözlükler oluşturabilmişlerdir. Bütünce kullanımı tarihsel dilbilim alanında da özellikle dilsel yapıların değişimi ve gelişiminin izlenmesi konusunda yararlı olmaktadır. Bütünce kullanımı dilbilimin diğer alanlarına da girmiş, bir yandan yeni araştırma alanlarının açılmasını sağlarken bir yandan da var olan alanlara yeni bir anlayış getirmiştir (Meyer, 2002: 11).

Bütünce-Temelli çözümleme yöntemi dilin belli bir özelliğinin (ya da özelliklerinin) bilgisayara yüklenmiş çok sayıda metin üzerinde bilgisayar programları aracılığıyla incelenmesidir. Örneğin, bu yöntem sayesinde dilsel bir yapının bütünceyi oluşturan metinlerde görülme sıklığı ya da farklı dilsel yapıların bir arada görülme sıklıkları kolayca hesaplanabilmektedir. Kısacası, Bütünce-Temelli Yöntemle, dilin bir işlevine odaklanarak söylemde bu işlevin gerçekleşme biçimi incelenebilmekte; ayrıca, dilin birçok özelliği eşzamanlı olarak saptanabilmektedir. Bütünce-Temelli Yöntem’in dört önemli özelliği bulunmaktadır. Bütünce-Temelli Yöntem,

(i) doğal metinlerdeki (doğal kaynaklardan toplanan) gerçek örüntüleri çözümlediği için deneyseldir.

(ii) bütünce olarak adlandırılan, doğal metinlerin belli bir ilkeye göre seçilmiş geniş derlemlerinden yararlanır.

(iii) hem otomatik hem de etkileşimsel teknikleri kullanarak çözümleme için geniş bir kullanım ağı oluşturur.

(iv) hem nicel hem de nitel çözümleme tekniklerine dayanır (Biber, Conrad ve Reppen, 1998: 4).

Bizim çalışmamızda da doğal metinler olan bilimsel alanda yazılmış makaleler kullanılmaktadır. Bu makalelerin derlenmesinde benimsenen ilke, bilimsel söylemin özelliklerini en iyi biçimde yansıtması bakımından hakemli dergilerden yararlanılması; ayrıca genellemelere ulaşılabilmesi amacıyla mümkün olduğunca homojen bir örneklem oluşturulması açısından da ‘sosyal bilimler’ başlığı altında yer alan disiplinlere ait makalelerin seçilmesidir. Söz konusu sosyal bilimler alanına ilişkin bilimsel metinlerde tanıtlama belirticilerinin saptanması ve nesnellik, öznellik ya da paylaşılan-öznellik işlevlerinden hangisini yerine getirdiklerinin belirlenmesi nitel bir çözümlemeyi gerektirmektedir. Ayrıca bu işlevlerin makalelerdeki yoğunluğunun da hesaplanması, yani nicel bir çözümleme de yapılması gerekmektedir. Bütün bu özellikleri nedeniyle bütüncemizin çözümlenmesi için Bütünce-Temelli Yöntemin oldukça uygun olduğu açıkça görülmektedir. Ancak, bizim

çalışmamızda çözümleme aşamasında bilgisayardan yararlanılması söz konusu değildir. Bunun iki nedeni bulunmaktadır: Birincisi, bütüncemiz bilgisayar ortamında kayıtlı değildir. İkinci neden ise, tanıtlama stratejilerinin son derece bağlam bağımlı dilsel yapılar olması ve bilgisayarla çözümlenmesinin sağlıklı sonuçlar vermeyeceğinin düşünülmesidir.

Bir bütüncedeki metinlerin toplanıp çözümlenmesinden önce bütüncenin nasıl oluşturulacağının planlanması gerekmektedir: bütüncenin ne büyüklükte olacağı, ne tür metinlerin dâhil edileceği ve bütünceyi oluşturacak metinlerin hangi evrenden seçileceği önem taşımaktadır. Son olarak, bir bütüncenin oluşumuyla ilgili kararlar bütüncenin kullanım amacına göre alınmaktadır. Örneğin, bir bütünce esas olarak dilbilgisel çözümleme (örneğin sıfat yantümcelerinin ya da ad öbeklerinin yapısının çözümlenmesi gibi) için seçiliyorsa metinler yerine metin parçalarından oluşabilmektedir. Öte yandan, eğer söylemsel özelliklerin incelenmesi isteniyorsa bütüncenin tam metinlerden oluşması gerekmektedir (Meyer, 2002: 30). Çalışmamızın bütüncesi oluşturulurken bu noktalar dikkate alınmıştır. Öncelikle, araştıracağımız dilsel özellik tanıtlama stratejileri olduğu için bilgiye olan tutumu en iyi yansıttığı düşünülen bilimsel söyleme ait metinlerin seçilmesine karar verilmiştir. Daha sonra bilim dünyasında kabul gören dolayısıyla bilimsel söylemi temsil ettiği düşünülen hakemli dergilerde yayımlanmış olan makalelerin derlenmesinin doğru olduğu düşünülmüştür. Bir bütüncenin büyüklüğünün ne kadar olması gerektiğine ilişkin yeterli deneysel çalışma olmamasına karşın Biber (1990) dilbilgisel bir özelliğin araştırılması için 1,000 sözcüğün, metin türü özelliklerinin temsil edilebilmesi için ise 10 metnin seçilmesinin güvenilir sonuçlar verdiğini ileri sürmüştür (aktaran Conrad, 2002: 77). Fakat yapılan çalışmalarda daha güvenilir sonuçlara ulaşılması için genellikle bundan çok daha geniş bütüncelere yer verildiği görülmektedir (Biber, Conrad ve Reppen, 1998: 249). Bizim çalışmamızda da tanıtlama belirticilerinin işlevlerine ilişkin sonuçların temsil edici olmasını sağlamak amacıyla oldukça geniş bir bütünce oluşturulmuştur. Çözümlememiz aynı işlevi gören farklı dilsel yapılara odaklandığı ve bağlam-bağımlı olduğu için bütüncemiz tam metinlerden oluşmaktadır.

Eğer söylem içerisinde belli bir anlam araştırılıyorsa normalde Eleştirel Söylem Çözümlemesi için yeterli görülenden çok daha geniş bir bütünceye gereksinim duyulmaktadır (Foucault, 1980; aktaran Koteyko, 2006: 9). Çok miktarda özgün dilsel verileri ele alan Bütünce-Temelli Yaklaşım, anlamın söylemsel olarak ortaya çıkmasının dil düzeyinde incelenmesine olanak tanımaktadır. Bu yaklaşımda, belli değişkenlere göre toplanan metinler Eleştirel Söylem Çözümlemesi bağlamında deneysel kanıt toplanmasını ve yapılan yorumların güçlendirilerek nitel çözümlemenin desteklenmesini sağlamaktadır (Koteyko, 2006: 9-11).

Bu özellikleriyle, Bütünce-Temelli Yöntem’in sözdizim, anlambilim ve edimbilim gibi dilbilim alanlarının etkili olduğu tanıtsallığın nicel ve nitel açıdan incelenmesi ve Eleştirel Söylem Çözümlemesi çerçevesinde değerlendirilmesi için de etkin bir yöntem olduğu düşünülmektedir. Çalışmamızın bütüncesini oluşturulma aşamaları bir sonraki bölümde ayrıntılandırılmaktadır.