• Sonuç bulunamadı

§ 2- TÜKENME İLKESİ

B. Bölgesel Tükenme İlkesi

Bölgesel tükenme ilkesinde, uluslararası anlaşmalarla belli sayıda ülke, bir araya gelerek bir bölgeyi meydana getirmişlerdir. Bu bölgeye dâhil olan herhangi bir ülkede markalı malın ilk defa piyasaya sürülmesiyle, marka hakkı sahibinin hakkı tükenir. Buna göre, markalı malın bölge içerisindeki başka bir ülkede satışına ve dağıtımına marka hakkı sahibi tarafından engel olunamayacaktır. Başka bir ifadeyle, uluslararası anlaşmayla belirlenmiş olan bölgeye dâhil tüm ülkelerde marka hakkı tükenir150.

Marka hakkı sahibi veya onun izniyle başka bir kişi tarafından bölge içerisindeki bir ülkede piyasaya sürülen markalı mallar, hak sahibi tarafından bölge dışındaki bir ülkeye ihraç edildiğinde, malların paralel ithalatçılar tarafından ilk defa piyasaya sunulduğu bölge içindeki herhangi bir ülkeye tekrar ithalini hak sahibi

147 JEHORAM, Exhaustion, s. 3; STOTHERS, Parallel Trade, s. 42.

148 JEHORAM, Exhaustion, s. 3; STOTHERS, Parallel Trade, s. 42.

149 SOLTYSINSKI, s. 318.

150 TAYLAN, s. 95; YILDIZ, s. 588.

önleyemez151. Çünkü bu durumda marka üzerindeki hak tükenmiştir. Marka hakkı sahibi sadece, bölge dışında piyasaya sunulan markalı malların, bölge içine yapılmak istenen paralel ithalatlarını engelleyebilir152.

Tükenme ilkesinin kökeni, bölgesel olarak sınırlı özel haklara dayanır. Bu durum, ülkelerin özerk-mutlak kontrolü ile coğrafi olarak özdeştir. Fakat, fikrî mülkiyet hakları ile korunan ticarî malların, uluslararası pazarlarda piyasaya sürülmeleriyle, bu tür malları ihraç edenler, bölgesellik ilkesinin sağlayacağı avantajlarla ilgilenmeye başlamışlardır. Ayrıca, tükenme kavramının sınırlı kapsamı, bu tür malların her bir ulusal bölgenin özel temelleri üzerinde üretiminde ve pazarlanmasında kârlarını maksimum düzeye ulaştırmalarına yardımcı olmuştur.

Böylece fikrî haklarla korunan malların ithalatını yapan şirketler, uluslararası fiyat farklılıklarından yararlanmak ve uluslararası rekabeti durdurmak gibi faydalar elde etmişlerdir. Çünkü, bölge dışından aynı markalı ürünlerin girişi mümkün olamayacağı için, bölgesel tükenme ilkesinin benimsenmesi genellikle ürünlerin korundukları her bir ülkede bölgesel olarak yüksek fiyatlandırılmalarına izin verir153.

Görüldüğü üzere, bölgesel tükenme ilkesinin sonuçları bölge sınırları dâhilinde ülkesel tükenmeden farklı olmayacaktır. Aralarındaki fark, bölgesel tükenmenin benimsenmesi durumunda tükenmenin söz konusu olduğu alanı ulusal sınırların değil, bölgesel sınırların belirlemesidir154. Aşağıda tükenme konusu ayrıntılı olarak ele alınırken görüleceği üzere155, Avrupa Topluluğu’na dâhil bir çok ülkede başlarda uluslararası tükenme ilkesi benimsenmiştir. Daha sonra, Avrupa Toplulukları Mahkemesi, Grundig/Consten156 ve Deutsche Grammophon157 kararlarıyla bölgesel tükenme macerasındaki ilk adımı atmıştır158.

151 TAYLAN, s. 96.

152 STOTHERS, Parallel Trade, s. 42.

153 SOLTYSINSKI, s. 317.

154 TAYLAN, s. 95; STOTHERS, Parallel Trade, s. 42.

155 Bkz. I. Bölüm/§ 2/II/C.

156 Consten SA v Grundig - Verkaufs Gmb H v EEC Comission (C-56 & 58/64), [1966] ECR 299, CMLR 418. ATKD, s. 418 vd. ROTHNIE, Warwick A.: Paralel Imports, Londra 1993, (Parallel Imports), s. 327-333.

157 Deutsche Grammophon Gesellschaft mbH v Metro Gmb H (C-78/80) [1971] ECR 487, CMLR 631. ATKD, s. 487 vd.

158 Mahkeme, Deutsche Grammophon kararında, Avrupa Topluluğunu Kuran Anlaşma’nın 28 ve 30.

maddelerine dayanmıştır (Deutsche Grammophon, paragraf 12, 13).

Buna karşılık, Avrupa Birliği içerisindeki marka hakkı sahipleri, haklarının ülkesel nitelikli olduğunu savunmuşlardır. Hak sahiplerinin görüşüne göre, marka hakkının ülkesel niteliği gereği tükenme ilk satışın yapıldığı ülke ile sınırlı olarak gerçekleşmelidir. Karşı görüşü savunanlar ve Avrupa Toplulukları Mahkemesi159 ülkesellik ilkesinin, fikrî hakların sağladığı korumanın talep edildiği ve bu korumanın koşullarını belirleyen ülkenin hukukunu ifade ettiğini açıklamıştır. Bu anlamda ülkesellik bir ülkenin sağladığı haklara ilişkindir160. Bunun aksine, ülkesellik ilkesi gereği hakkın sadece ilk pazarlandığı ülkede tükeneceğini kabul etmek yanlış olur. Bunlara ek olarak, ülkesel tükenme ilkesinin kabul edilmesi ise, Avrupa Birliği içinde Ortak Pazarın gerçekleştirilmesi için malların serbest dolaşımının sağlanması amacına (ATKA m. 28, 30) aykırılık teşkil eder161.

Buna göre, Avrupa Birliği’nde kabul edilen bölgesel tükenme ilkesinin temel kuralı şöyle belirlenmiştir. Bir markalı mal, bir kez herhangi bir üye ülkede hak sahibi veya onun izniyle üçüncü bir kişi tarafından piyasaya sunulduktan sonra, bu hak sahibi, sahip olduğu marka hakkına (veya başka bir fikrî mülkiyet hakkına) dayanarak bu markalı malların bir diğer üye ülkeye ithal edilmesini veya satılmasını engelleyemez162. Görüldüğü üzere, Avrupa Toplulukları Mahkemesi’nin bölgesel tükenme ile sağlamaya çalıştığı temel amaç, Avrupa Birliği içinde malların serbest dolaşımının sağlanması, pazarın bölünmesinin önüne geçilmesi ve üye ülkeler arasındaki fiyat farklılıklarının ortadan kaldırılmasıdır. Buna göre, Mahkeme, Avrupa Birliği dışındaki fikrî mülkiyet haklarıyla ilgilenmediği gibi, malların tüm dünyada serbest dolaşımının sağlanması gibi bir kaygısı da yoktur. Mahkemenin bu tutumu GATT’ın ve TRIPS’in amaçlarına aykırılık teşkil etmektedir.

Avrupa Birliği, yargı içtihatlarıyla benimsediği bölgesel tükenme ilkesini 89/104 sayılı, “Üye Devletlerin Markalara İlişkin Hukuklarının Uyumlaştırılmasına

159 IHT v Ideal Standard, (C-9/93) [1994] (ECR) ATKD, I-2789; TAYLAN, s. 96, 97.

160 TAYLAN, s. 96.

161 STOTHERS, Parallel Trade, s. 42. Bkz. yukarıda, I. Bölüm/§ 2/I.

162 STOTHERS, Parallel Trade, s. 43. Bkz. Bristol – Myers Squibb v Paranova, (C-427/93)(C-429/93)(C-436/93) birleştirilmiş davalar, [1996] (ECR) ATKD I-3457, paragraf 46; Eurim Pharm Arzneimittel v Beiersdorf, (C-71/94) (C-72/94) (C-73/94) birleştirilmiş davalar, [1996] (ECR) ATKD 3603, paragraf 33; MPA Pharma v Rhône Pharma (C-232/94) [1996] (ECR) ATKD I-3671, paragraf 19.

İlişkin Birinci Konsey Yönergesi”nin163 7. maddesinin 1. fıkrasıyla hüküm altına almıştır. Avrupa Ekonomik Alanı Anlaşması’nın164 65(2). maddesine dayanarak düzenlenen XVII. Ekinin 4. maddesinin (c) bendinde, Marka Yönergesi’nin 7.

maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapıldığı açıklanmıştır. Buna göre, “Birlik içindeki” ifadesi, “imzalayan taraflardan birinde”165 olarak değiştirilmiştir166. Ancak, bu düzenlemeden sonra da doktrindeki tartışmalar ve bazı ülkelerin uluslararası tükenmeyi savunması devam etmiştir. Bu tartışmada en önemli nokta sayılan167 ve aşağıda ele almış olduğumuz, Silhouette davası ile Avrupa Toplulukları Mahkemesi duruma açıklama getirmeye çalışmıştır.