• Sonuç bulunamadı

3. ARAŞTIRMANIN BULGULARI ve TARTIŞMA

3.2. Uluslararası Ticareti İyileştirici Çabalar

3.2.3 Bölgesel iktisadi birleşmeler

Bütünleşme kelimesinin ekonomi yazınında kullanılmasına 1942 yılından önce rastlanmamaktadır. Kelimenin ilk resmi kullanımını ise 31 Ekim 1949 yılında Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatı Konseyi'nde, Poul Hoffman tarafından verilen “Batı Avrupa’nın Bütünleşmesi” konulu bir tebliğde görülmektedir. Bu kullanımdan sonra ekonomik bütünleşme teriminin süreç içinde farklı tanımları yapılmış ve sonunda konu ile ilgilenen ekonomistler bazı temel noktalarda anlaşmaya varabilmişlerdir. Tüm belirsizliklere karşın üzerinde anlaşmaya varılan üç nokta şudur (Balkır ve Demirci, 1989:8). Uluslararası entegrasyon teorileri denildiğinde aslında bunun teorik temeli çok gelişmiş bir şey değildir. Bilinen anlamıyla serbest ticaret teorilerine bazı eklemeler yapılmıştır. Fakat uygulamada çok önemli bir entegrasyon deneyimi olduğu için iktisat alanındaki esas katkılar bu uygulama alanında ortaya çıkmıştır. Genel kabul olarak “serbest ticaret ülke refahını artırır” teziyle başlandığı zaman entegrasyon gümrük birliği olarak genellikle ele alınmaktadır. O zaman entegrasyon da ticareti serbestleştiren bir şey olduğuna göre “gümrük birliği bu ülkenin refahını artırabilir” kabulü vardır (Tuncer, 2003:143). Ekonomik bütünleşme aşağıdaki unsurlara sahiptir;

• Ekonomik bütünleşme temelde işbirliğine dayanır,

• Ekonomik bütünleşmenin ileri aşamasında malların hizmetlerin ve-veya üretim faktörlerinin serbestçe dolaşımı ön görülmektedir,

• Ekonomik bütünleşme, mal ve hizmetlerin ve üretim faktörlerinin kaynağa ve gideceği bölgeye göre ayrıcalıklı olmayan uygulama görmesini içerir.

Bölgesel ya da global bütünleşmeler birer aygıt aracılığıyla ile yapılmaktadır. Geniş anlamda bunlara uluslararası örgüt denilebilir. Uluslararası örgütler, uluslararası faaliyetlerinin ve etkilerinin önemi bakımından bugün devletlerden sonra ikinci sırayı almaktadır (Pazarcı, 1990:119). Hatta bazı uluslararası örgütler artık üyelerinin sahip olduğu tek tek önemin toplamından daha ileri bir noktaya ulaşmıştır.

Avrupa Birliği eski ismi ile Avrupa Toplulukları, uluslararası ekonomik birleşmeler (bütünleşmeler) içinde günümüzdeki en başarılı örnektir. Literatürde

tanımlanmış başlıca ekonomik bütünleşme çeşitlerine değinmekte fayda vardır. Tanınmış iktisatçı Bela Balassa uluslararası ekonomik birleşmeleri derecesine göre beş grupta toplamıştır. Ekonomik birleşmelerin son aşaması olan ekonomik birlikleri “ekonomik birlikler” ve “tam ekonomik birleşmeler” (total economic integration) olarak ikiye ayırmıştır. Aslında bu bölünme yapay olup tek başlık altında toplanabilir. Diğer taraftan ekonomik işbirliği anlaşmaları aslında bir ekonomik birleşme şekli değildir. Bu anlaşmalar ile uluslararası ticarette konan çeşitli engeller ortadan kaldırılarak kontroller azaltılmak istenmektedir. Bu niteliği ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), GATT, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararsı Çalışma Örgütü (ILO), Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Örgütü (UNIDO)gibi uluslararası kuruluşlar ile Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) ekonomik işbirliğine örnek oluşturabilirler (Karluk, 1995:1).

Dünya ekonomisinde 1970’lerin başından itibaren istikrarlı büyüme sürecinden uzaklaşılması, düşük büyüme hızı, işsizlik, istikrarsız fiyatlar, koruma politikalarına olan ilginin yeniden artmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda bazı alanlarda küreselleşme devam ederken bazı alanlarda da yeni bir akım olan “bölgeselleşme” (bölgesel entegrasyon hareketleri) hız kazanmaya başlamıştır. Günümüzde bölgeselleşme, küreselleşmenin önüne geçmektedir. ABD ve AB, dünya ekonomisinde bölgesel ekonomik bütünleşmelere giderek kendi pazarlarını rakiplerine daha az açık ve buna karşılık dünya pazarlarına daha çok girme kavgası içindedirler. Bölgeselleşme bir anlamda küreselleşmenin karşısında gözükse de, bölgeler arasındaki ekonomik ilişkiler arttıkça, küreselleşme için doğal bir ortam yaratılmış olacaktır. Dolayısı ile, bölgeselleşmenin sınırlı kaldığı bir ortamda küreselleşme sağlanamaz ve bölgeselleşmenin küreselleşmeyi hızlandırıcı etkisi zayıflar. Bölgesel bütünleşme, ekonomik, politik, askeri ve sosyal boyutlar içerebilir. Gurubun üyesi olan ülkelerin ortak, politik sosyal, ekonomik, kültürel değerleri, ortak hedefleri ve çıkarları paylaşmaları söz konusu olursa, bütünleşme hareketi daha başarılı sonuçlar verebilir (Karluk, 1995:2).

Ülkelerin ekonomik bütünleşmeye yönelmelerinin altında yatan temel iki neden vardır. Bunlardan birincisi ekonomik nedenler, ikincisi ise politik nedenlerdir. Ekonomik nedenlerle bütünleşme aşağıdaki beklentilerle gerçekleştirilir (Balkır ve Demirci, 1989:14-18),

• Genişletilmiş piyasa, • İçsel ve dışsal ekonomiler,

• Sanayi yayılma ve toplanma etkisi, • Rekabet artışı,

• Uluslararası anlaşmalardan doğan zorunluluklar.

Uluslararası ekonomik entegrasyon, iktisat literatüründe, çeşitli ekonomik bütünleşme türlerini kapsayan genel bir terim olarak kullanılmaktadır. Genel olarak, iki veya daha fazla ülke arasında ticarete engel olan çeşitli kısıtlamaların ve engellerin kaldırılması süreci şeklinde tanımlanabilecek ekonomik entegrasyonun ana amacı, iktisadi büyümeyi kolaylaştırmaktır (http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/temmuz 2002/gelismekte.htm).

Ekonomik entegrasyon için daha açık bir tanım vermek gerekirse, en basitinden en ileri aşamasına kadar bunlar; ticareti engelleyici unsurların ortadan kaldırılması yani ticaretin entegrasyonu, ülkelerarası faktör hareketlerine serbestlik kazandırılması; faktör entegrasyonu, ulusal ekonomi politikalarının uluslararası ilişkileri güçlendirecek şekilde uyumlu hale getirilmesi politika entegrasyonu ve son olarak da bunların birleştirilmesi sonucu tam entegrasyondur. Bu süreç aşağıdaki çizelgeyle de ifade edilebilir (http://www.dtm.gov. tr/ead/DTDERGI/temmuz2002/gelismekte.htm).

Çizelge 9: Ekonomik Entegrasyon Biçimleri

Entegrasyon Biçimi Kısıtlamaların (Kota ve Gümrük) Kaldırılması Ortak Gümrük Sistemi Üretim Faktörlerinin Serbest Dolaşımı Ortak Kurum ve Politikalar Serbest Ticaret Bölgesi

Var Yok Yok Yok

Gümrük Birliği Var Var Yok Yok

Ortak Pazar Var Var Var Yok

Ekonomik Birlik Var Var Var Var

Çizelge 9’da görüldüğü gibi, en zayıf ekonomik entegrasyon biçimi serbest ticaret bölgesi olup, en ileri entegrasyon biçimi ise ekonomik birliktir.

Bölgesel iktisadi birleşmelerin en çok görünen şekli gümrük birliği biçiminde olanlarıdır. Gümrük birliklerinin dünya refahını nasıl ve ne yönde değiştireceğini statik etkiler de denilen bu iki etkinin net sonucuna bakılarak söylenebilir. Eğer ticaret yaratıcı etki ticaret saptırıcı etkiden fazlaysa kaynak kullanımında etkinlik artacağından gümrük birlikleri dünya refahına net bir katkıda bulunur. Aksine, eğer ticaret yaratıcı etki ticaret saptırıcı etkiden azsa kaynak kullanımında etkinlik bozulacağından, gümrük birlikleri dünya refahına net bir katkıda bulunmazlar. Çizelge 9’da söylediklerimiz bir sayısal örnekle çizelge 10’da canlandırılmaktadır (Töre,1995: 23).

Çizelge10: Ticaret Yaratma ve Ticaret Saptırma Etkileri

Mallar Birim Maliyet ve

Gümrüklü Değer

Ülke III Ticaretin

Yönü ÜlkeI Ticaretin Yönü Ülke II Souçlar A -Maliyet -GB önce Gümrüklü Değer -GB sonra Gümrüklü Değer 120 180 180 Ticaret Olmaz 200 200 200 Ticaret Olmaz 140 210 140 Ticaret Saptırma B -Maliyet -GB önce Gümrüklü Değer -GB sonra Gümrüklü Değer 140 210 210 Ticaret Olmaz Ticaret Olmaz 170 170 170 Ticaret Olmaz 120 180 120 Ticaret Yaratma C -Maliyet -GB önce Gümrüklü Değer -GB sonra Gümrüklü Değer 160 240 240 Ticaret Olmaz Ticaret Olmaz 100 100 100 Ticaret Olmaz Ticaret Olmaz 120 180 120 Ne Ticaret Yaratma Ne de Ticaret Saptırma Görülmez

Kaynak: TÖRE, N. “Avrupa Para Birliği”AT ve Türkiye- AT İlişkileri Semineri, 1988 Ankara

Bölgesel ekonomik entegrasyon hareketleri son yirmi yılda başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde yaygınlık kazanmıştır. Bölgesel ekonomik entegrasyonlar “serbest ticaret bölgesi” (free trade area) aşamasından ekonomik birlik (economic union) aşamasına doğru çeşitli düzeylerde ortaya çıkmaktadır. Günümüzde dünyanın hemen her bölgesinde yeni ekonomik entegrasyon oluşumlarına rastlanmakta ve bunların entegrasyon sürecini derinleştirmeye çalıştıkları gözlenmektedir. Bölge düzeyinde bir ekonomik birlik oluşturabilmek için üye ülkeler arasında ticari engellerin kaldırılması, üretim faktörlerinin serbest dolaşımının sağlanması, başta para ve maliye

olmak üzere ekonomi politikalarının uyumlu hale getirilmesi gerekir. Ekonomik birliğin sağlam temellere oturtulması için de ortak bir para biriminin kabulü zorunludur. “Para birliği” alanında birkaç ülke hariç, Avrupa Birliği yukarıda sözü edilen koşulları hemen hemen bütünüyle gerçekleştirebilmiş tek bir bölgesel entegrasyon hareketidir (http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/ocak%202004/bolgesel_ekonomik.htm).

Dünya bir taraftan küreselleşirken diğer taraftan bölgeselleşmektedir. Diğer bir deyişle dünyayı oluşturan ülkeler arasında ekonomik politik ve teknolojik bağların artması, aralarındaki işbirliği hareketlerini körüklemektedir. IMF, GATT ve WTO, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar küreselleşme; AB, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA), Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi (EFTA), bölgeselleşme çerçevesindeki işbirliğini simgeliyor ise de bu kuruluşlara ve dünyanın geleceğine yön veren esas güç, ekonomisi güçlü devletlerin oluşturdukları özel gruplardır. Bu özel gruplar, dünya ekonomisinde beş adettir. Beşler grubu olarak bilinen G-5’in üyeleri; Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Japonya, Almanya, Fransa ve İngiltere’dir. Yediler grubu (G-7), G-5 ile Kanada ve İtalya’dan meydana gelir. Dünyanın en zengin yedi ülkesi, grubun üyesidir. Onlar Grubu (G-10) , G-7’yle Belçika, Hollanda ve İsveç’ten oluşur. İsviçre gruba sonradan katılmış ama grubun ismi değişmemiştir. Grup IMF’ye borç vermeyi amaçlayan borçlanma anlaşmaları çerçevesinde oluşturulmuştur (Karluk, 1995:4).

Ekonomik entegrasyonlar basitten kapsamlıya doğru; serbest ticaret bölgesi, gümrük birliği (GB), ortak pazar, ekonomik birlik ve tam ekonomik birlik şeklinde sıralanmaktadır. Entegrasyonun en basit şekli olan serbest ticaret bölgesinde, üyeler arası ticaret serbesttir ve üçüncü ülkelere karşı her üye kendi tarifesini uygular (Demir ve Temur, 1998: www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/1ekim98/gmrkbrln.htm-125k) .

Gelişmekte olan ülkelerin yatırımları finanse etmekte kullanabilecekleri kaynakların en önemlileri dış yardım ve dış yatırımlar olup, bu bağlamda aralarında entegrasyon gerçekleştiren bu ülkeler başlıca üç grupta toplanabilecek fayda sağlarlar (http://www.dtm.gov. tr/ead/DTDERGI/temmuz2002/gelismekte.htm):

Ekonomik entegrasyon dış yardımın artmasına neden olur, çünkü, entegrasyon içinde gerçekleştirilebilecek projeler, ulusal düzeydekine

oranla optimum ölçeğe daha yatkındır ve yardım yapacak devletler ya da uluslararası kurumlar tarafından daha ciddi olarak kabul edilirler,

Entegrasyon bölgesine dış sermaye akımı artar. Çünkü, entegrasyon yolu ile gerçekleştirilen büyük piyasanın verimlilik üstünlükleri, dış sermaye için daha cazip bir ortam yaratmaktadır,

Ayrıca, ağırlıklı olarak hammadde ve emek-yoğun mallar ihracatçısı olan gelişmekte olan ülkelerin entegrasyonu, bu ülkelerin dünya ticareti içindeki pazarlık güçlerini de artırıcı bir niteliğe sahiptir.

Gelişmekte olan ülkeler yukarıda belirttiğimiz nedenlerden ötürü kendi aralarında çeşitli derecelerde entegrasyonlar kurmak yoluna gitmişlerdir. Bunların (halen faaliyette olan) başlıcaları çizelge 11’de verilmiştir.

Çizelge 11: Gelişmekte Olan Ülkelerarası Ekonomik Entegrasyonlar

ENTEGRASYON Ve KITA Dünya İhracatındaki Payı (%) Dünya İthalatındaki Payı (%) AMERİKA

And Ülkeleri Grubu (1969) 0,8 0,7

CARICOM (Karayip Topluluğu) (1973)

0.1 0.2

MERCOSUR (1991) 1,4 1,5

LAIA (Latin Amerika Serbest Ticaret Bölgesi) (1960)

4,0 4,3

CACM (Orta Amerika Ortak Pazarı) (1960)

0,14 0,23

AFRİKA

ECOWAS (Batı Afrika Ekonomik Topluluğu)

0,4 0,5

UEMOA (Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği)

0.5 0.6

UDEAC (Orta Afrika Gümrük Birliği) (1964)

0,1 0,2

ASYA

ASEAN (1967 / 1993) 6,1 6,4

Kaynak: UNCTAD, Handbook of International Trade and Development Statistics, 1995.

Çizelge 11 incelendiğinde Amerika, Afrika, Asya kıtalarında yer alan entegrasyonlarla ilgili bilgiler ve bu entegrasyonların dünya ticaretinde aldıkları paylar görülmektedir. Buna göre Asya’da ASEAN’ın Amerika kıtasında LAIA’nın dünya ihracatındaki payları sırasıyla, % 6,1 ve % 4,0’dır.