• Sonuç bulunamadı

D. VAKIFLARIN TEFTİŞİ VE İÇ DENETİM

II. BÖLÜM

VAKIF FAALİYETLERİNİN, VERGİ YASALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun, 5263 sayılı Kanunla değişik, 9’uncu maddesine göre: “Bu Kanunla kurulan Sosyal Yardımlaş-ma ve DayanışYardımlaş-mayı Teşvik Fonu ile Sosyal YardımlaşYardımlaş-ma ve DayanışYardımlaş-ma Vakıfları;

a) Kurumlar Vergisinden, (iktisadi işletmeler hariç),

b) Yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle Veraset ve İntikal Vergisinden, c) Sahip oldukları taşınır ve taşınmaz mallar ve yapacakları tüm muameleler

dolayısıyla her türlü vergi, resim, harç ve fonlardan,

d) Vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğünce vakıflardan tahsil edilen teftiş ve de-netleme masraflarına katılma paylarından,

Muaftır.

Fona ve Vakfa yapılacak bağış ve yardımlar her türlü vergi, resim ve harçtan mu-aftır. Bu bağış ve yardımlar Kurumlar ve Gelir Vergisi matrahından indirilebilir.”

3294 sayılı Kanunun anılan hükmü ve Maliye Bakanlığı özelgeleri5 çerçevesinde, özel hukuk tüzel kişiliğine sahip Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının çeşitli vergi kanunları karşısındaki durumu aşağıda başlıklar halinde incelene-cektir.

A.

193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

Gelir Vergisi Kanununun 1’inci maddesine göre; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir.” Buna göre, özel hukuk tüzel kişiliğine sahip Sosyal Yardımlaş-ma ve DayanışYardımlaş-ma Vakıfları gelir vergisine tabi değildir.

Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesine göre, Vakıflar aşağıda sayı-lan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mec-burdurlar.

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sa-yılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü mad-delere göre,

5 Maliye Bakanlığı özelgelerine, Genel Müdürlüğümüzün resmi internet sitesindeki, Kaynak Yönetimi Dairesi Başkanlığı altında yer verilmiştir.

26

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKIFLARINDA VERGİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI

2. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);

a) 18’inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden, 2009/14592 sayılı B.K.K. ile % 17 oranında,

b) Diğerlerinden, 2009/14592 sayılı B.K.K. ile %20 oranında,

3. 42 nci madde kapsamına giren yıllara sari inşaat ve onarma işleri dolayı-sıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden, 2009/14592 sayılı B.K.K. ile % 3 oranında.

Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçün-cü günü akşamına kadar, muhtasar beyanname ile, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. 94’üncü madde gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar bağlı bulundukları vergi dai-resine yatırılır.

B.

5520 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

3294 sayılı Kanununun 9’uncu maddesinin (a) bendinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, kurumlar vergisinden, (iktisadi işletmeler hariç), muaf olduğu belirtilmiştir. Ancak, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin (ç) bendinde, Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kurumlar vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

5735 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 26’ncı maddesinde: “Vakıflar; amacını gerçek-leştirmeye yardımcı olmak ve vakfa gelir temin etmek amacıyla, Genel Müdür-lüğe bilgi vermek şartıyla iktisadî işletme ve şirket kurabilir, kurulmuş şirket-lere ortak olabilirler. Şirketler dahil iktisadî işletmelerden elde edilen gelirler vakfın amacından başka bir amaca tahsis edilemez” hükmüne yer verilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinin (5) numaralı alt bendinde lara ait iktisadi işletmelerin tanımı yapılmıştır. Buna göre, dernek veya vakıf-lara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir. Aynı madde-nin (6) numaralı alt bendine göre de; iktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin

ka-27

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKIFLARINDA VERGİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI

nunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, ba-ğımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçla-rına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.

Devamlı olarak ticari, sınai ve zirai faaliyette bulunmaktan maksat, iktisadi işletmece üretilen malların bir bedel karşılığı satılmış olması yahut sunulan hiz-metin bir bedel karşılığında verilmiş olmasıdır. Dolayısıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının devamlı bir şekilde ticari, sınai veya zirai nitelikteki faaliyetleri sonucunda, belirli bir bedel karşılında sunulan mal veya hizmetleri iktisadi işletme kapsamında değerlendirilecek ve kurumlar vergisine tabi ola-caktır.

C.

3065 SAYILI KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, Türkiye›de yapılan;

1. Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmet işlemlerinin,

2. Her türlü mal ve hizmet ithalatı işlemlerinin,

3. Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmet işlemlerinin,

Katma değer vergisine tabi olduğu ve aynı maddenin 5’inci fıkrasında da, bu faaliyetlerin kanunların veya resmî makamların gösterdiği gerek üzerine yapıl-ması, bunları yapanların hukukî statü ve kişilikleri, Türk tabiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgâh veya işyerlerinin yahut kanunî merkez veya iş mer-kezlerinin Türkiye’de olup olmamasının işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye mani teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un 19’uncu maddesinin (1) numaralı alt bendinde ise; diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir. Katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, 3294 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinde yer verilen muaflık ve istis-na hükümlerinin Katma Değer Vergisi Kanunu bakımından bir geçerliliği bulun-mamaktadır. Dolayısıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından, 3294 sayılı Kanun kapsamında sayılan, fakru zaruret içindeki vatandaşlara da-ğıtılmak üzere, piyasadan satın alınan mal ve hizmetler KDV’ne tabi olacaktır.

28

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKIFLARINDA VERGİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI

Ancak, KDV Kanunu’nun 17’nci maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendinde, 1’inci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşların hastane, …,öğrenci veya yetiştirme yurt-ları, yaşlı ve sakat bakım ve huzurevleri, parasız fukara aşevleri, düşkün evleri ve yetimhaneleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kuruluş amaç-larına uygun teslim ve hizmetleri ile bunlardan sağlık hizmeti sunanların teşhis ve tedaviye yönelik olarak birbirlerine yapacakları teslim ve hizmetlerin, (b) bendinde ise, kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlara bedel-siz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Ba-kanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin tesliminin katma değer vergisinden istisna olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Yine, KDV Kanunu’nun 17’nci maddesinin 4’üncü fıkrasının (a) bendinde, Ge-lir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetlerin, (b) bendinde ise, Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler ile aynı Kanunun 66’ncı maddesine göre vergiden muaf olan serbest meslek erbabı ta-rafından yapılan teslim ve hizmetlerin, katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler çerçevesinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafın-dan, 3294 sayılı Kanun kapsamında, fakir ve muhtaç vatandaşlara yapılan tes-lim ve hizmetler KDV’den istisnadır. Ancak, Vakıflar tarafından, fakru zaruret içindeki vatandaşlara dağıtılmak üzere, piyasadan satın alınan mal ve hizmetler KDV’ne tabi olacaktır.