• Sonuç bulunamadı

Kadılar tarafından verilen ilamların kopyalarının geçirildiği defterler için kullanılan bir tabirdir. Eskiden kadılar kaza işlerinden başka idare işleri ile de meşgul oldukları için merkezden kendilerine gelen emirleri bu maksatla hazırlanan defterlere aynen geçirdikleri gibi kendileri de her ne münasebetle olursa olsun yazdıkları yazıları

35 Geniş bilgi için bkz. E.B. Ekinci, Osmanlı Hukuku, İstanbul 2008, s.377 vd.

13 da bu işe mahsus defterlere geçirirlerdi. İşte bu defterlerin hepsine birden şeriyye sicilâtı denir.36

Siciller, tutuluş tarzlarına göre üçe ayrılarak değerlendirilebilirler: Tereke, vekalet, hüccet, i’’lâm gibi yalnızca bir konuya ait kayıtların bulunduğu defterler birinci gurubu oluşturur. Sicil-i Mahfûz denilen bir tarafına evlenme- boşanma, alacak-verecek, alım-satım, nafaka, vakıf, hibe, cürm-cinayet gibi mahallî olaylar ve sicil-i mahfûz defterlü denilen öteki tarafına merkezden gelen ferman, berat, buyruldu, izinnâme gibi belgeler ikinci ayrım içinde değerlendirilebilirler. Kayıt sırasına konu hatta tarih sırasına dikkat edilmeden tutulan defterler de ayrı bir öbek teşkil eder.37

Şeriyye sicilleri gerek hukuk tarihi, gerek iktisât tarihi, gerek sosyal yapı ve idârî teşkilat ve gerekse askerî açıdan çok büyük önem arz eden kayıtlardır.

Hukuk tarihi açısından; her konuda olduğu gibi Osmanlı hukuku hakkında da birbirini tutmayan çelişkiler söz konusudur. Söz konusu bu çelişkiler arasında doğruyu tespit edecek olan şeriyye siciller olacaktır. Öyle ki bu sicillerin tetkikiyle İslâm hukuka ne derece uyulduğu, padişahın ve devlet yetkililerinin sınırları ve örfî hukukun uygulama alanları gibi alanlar konular ortaya çıkacaktır. Şeriyye sicilleri Osmanlı’nın kamu hukuku (ceza hukuku, usul hukuku, icra-iflâs hukuku, malî hukuk gibi) ve özel hukuk (aile hukuku, miras hukuku, eşya, borçlar ve ticaret hukuku, devletler arası hususî meseleler gibi) hakkında ve bu hukukların nasıl uygulanacağı hakkında haylî bilgi vermektedir.38

İktisât tarihi açısından; XV. İle XX. yy’lar arasında Anadolu insanının hayat ve geçim tarzı, memlekete dışarıda gelen ve memleketten dışarı çıkan, yani ithalat ve ihracat konusu olan eşya, Anadolu halkının yetiştirdiği ürünler, imal ettiği sanayi malları, mevcut olan sanat ve meslek çeşitleri, halktan toplanan vergiler, devletin memurlara ödediği maaş ve tahsisatlar, hukuk ve ceza davalarındaki tazminatların miktarı ve cinsi, para arzı ve çeşitleri, enflasyan ve devalüasyonunun gerçek manada

36 M. Z. Pakalın, Osmanlı Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü II, İstanbul 1983, s.383.

37 Fethi Gedikli, “Osmanlı Hukuk Tarihi Kaynağı Oalarak Şer’îyye Sicilleri”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi III, S.5, İstanbul 2015, s.187-215.

38 Geniş bilgi için bkz. A. Akgündüz, Şer’iye Sicilleri I, İstanbul 1988, s. 13 vd.

14 tarihî seyri gibi konular hakkında doğru bilgilere yine şeriyye sicil kayıtlarından ulaşılabilir.39

Sosyal yapı ve idarî teşkilat hakkında; kaza, sancak ve eyalet taksimâtı, beylerbeylilik, sancak beyliği, kethüdalık ve voyvodalık gibi idarî; kadılık, naiblik, muhzırlık, mübaşirlik, bostancı başılık, çavuşluk ve subaşılık gibi adlî kurumların hem idârî yapısını hem de yerine getirdiği fonksiyonları bu kayıtlardan çıkarmak mümkündür. Bununla berabrt Türk halkının aile yapısı, ticarî ahlakı vb sosyal yapısını ilgilendiren meselelere bu kayıtlar vasıtasıyla ulaşmak mümkündür.40

Askerî açıdan; Osmanlı devletinde savaş yapılmadan önce, sefer hazırlıklarına dair beylerbeyi ve sancak beylerine yazılı emirler gönderildiği gibi, ordunun ihtiyacı olan gıda maddeleri, gemi, at, kürekçi, araba, cephane vb ihtiyaçların karşılanması amacı ile kadılara da yazılı emirler gönderilirdi. Gönderilen bu yazılı emirlerin içinde, savaşı kime ve ne sebeple açıldığı açıklandıktan sonra konu ile ilgili Şeyhülislâm fetvâsı hatırlatılarak halkın savaşı gerekliğine inanması sağlanırdı. Bu gibi konulara genellikle sicillerin sonunda yer alan ve kadıya hitaben yazılan yazılı emirlerde bulmak mümkündür.41

Kısacası; İslâm hukukunu, kendi hukuk sisteminin bir esası olarak kabul eden Osmanlı Devleti’nde en önemli yargı organı şer’î mahkemelerdir. Osmanlı Devleti’nin yıkılması ile birlikte tarihe karışan bu mahkemeler, geride devletin muhtelif devirlerindeki hukukî, sosyal, dinî, askerî ve idarî müesseseleri hakkında bize çok değerli tarihi belgeler bırakmıştır. Bu belgeler, dil, din ve renk farkı gözetmeksizin bütün Osmanlı tebasıyla ile ilgili mahkeme kararlarını ve idarî düzenlemeleri ihtiva eden şeriyye sicilleridir. Bu siciller XV. yy’dan başlayarak XX. Yyın ilk çeyreğine kadarki bie zaman dilimi içinde, en azından 472 yıllık Türk tarihi, Türk iktisadı ve Türk, sosyal ve hukukî hayatını yakından ilgilendirmekte ve kısaca Türk kültür ve tarihinin temel kaynaklarının başında gelmektedir.42

39 A. Akgündüz, a.g.e., s.15.

40 A. Akgündüz, a.g.e., s.16.

41 A. Akgündüz, a.g.e., s.16.

42 Hüseyin Karael, Malatya Bibliyografyası, İstanbul 2012, s. 33

15 D. ŞERİYYE SİCİLLERİNDE YER ALAN VE KADI TARAFINDAN KALEME ALINAN BELGE TÜRLERİ

a. Hüccetler

Arapça asıllı bir kelime olan hüccet, delil, vesika, senet anlamlarına gelir.

Osmanlı diplomasisisnde ise şer’î mahkemeler tarafından verilen, fakat ilâmdan farklı olarak, hüküm ihtiva etmeyen ve sadece kadı huzurunda iki tarafın anlaşmaya vardıklarına dair kadının tasdikini ihtiva eden bir belge türüdür. Hüccetler çok çeşitli meselelerin tesbiti için oluşturulmuş olup kadılar tarafından tanzim edilen bir nevi noterlik görevini üstlenen belgelerdir. Hüccetin kadı huzurunda tesbiti yapıldıktan sonra biri şahsın eline verilirken biri de şeriyye siciline işlenir. Hüccetleri genellikle, alım-satım, kira, nafaka, vekalet, vasiyet, kefalet, şehadet, ferağ, borç, hibe. Rüştün isbatı, sulh vs. konulardan oluşmaktadır.43

Bizim de üzerinde çalıştığımız 7749 nolu Malatya şeriyye sicilinde kadının mührünü defterin bazen sol bazen sağ üst köşesinde görmekteyiz. Bununla birlikte son dönem Osmanlı sicillerinde olduğu gibi şeriyye sicillerinin genelini hüccetler oluşturur.

b. İlâmlar

Sözlükte bir mahkemeden gelen hüküm ve kararı içine alan resmî kağıt için kullanılan belgedir. Çoğulu ilâmâttır. İ’lâm “bildirmek, bildirilmek” demektir.44 Hukukî bir kavram olarak ise ilâm, bir davanın mahkeme tarafından nasıl bir hükme bağlandığını gösteren belgelerdir. Fakat Osmanlı diplomatiğinde kadıların şer’î mahkemye intikal eden bir davanın kararının tasdikini temin amacıyls şeyhülislamlığa veya her hangi bir konuda bilgi vermek üzere üst makamlara yazdıkları resmi yazılar için kullanılan bir terimdir. Bir konuda bilgi vermek üzere üst makama yazılan ilâmlar arz niteliğindedir. 45

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bazı kaynaklarda ilamlar her ne kadar hakimin hükmü gibi tanımlansa da bu sicildeki ilamlar daha çok bildirmek anlamındadır. Yani kadının hükmü yoktur. Kadı daha çok davacının şikâyetini bir üst mahkemeye

43 Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili, İstanbul 1994, s. 350

44 M. Z. Pakalın, Osmanlı Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü II, İstanbul 1983, s.51

45 Mübahat S. Kütükoğlu, a.g.e, s.345.

16 bildirmek ile vazifelidir. Sicilimizde daha çok verasetlerin sonunda “huzurlarına i’lâm edildi” derken ilam kelimesi aslında “karar verildi” değil de “huzurlarına bildirildi”

anlamında kullanılmıştır. Hüccetlerde olduğu gibi 7749 no’lu Malatya Şeriyye sicilinde de ilamlarda hâkimin mührüne rastlanırken imzasına rastlanmaz.

E. TANZİMAT SONRASI GELİŞMELER VE DEĞİŞMELER

Tanzimat fermanı diplomatik, siyasal, kamusal, bürokrasik birçok yeniliği ve değişikliğin yanında kaçınılmaz olarak yargısal birçok yenilik ve değişikliği de beraberinde getirmiştir. Yargı üzerindeki en büyük değişiklik ise kadının yargı üzerindeki etkisinin azaltılmasıdır. Bu dönemde Tanzimat fermanının hukukî yansımaları azımsanmayacak kadar çoktur. Osmanlı Devletinde asıl olan kadı mahkemeleri olmakla birlikte başka yargı mercileri de bulunmaktadır. Divan-ı Hümayun ve diğer divanlar; vezir-i azam ve vezirlerin sefer sırasında kurdukları divanlar ve belirli yargı görevleri olan Beylerbeyi başkanlığında toplanana eyaletlerdeki Paşa Divanları da mevcuttu. Bunların dışında sınırlı yargı yetkileri olan, daha çok hakem mahiyetindeki bir tür yargılama yerleri de söz konusudur. 46

Tanzimat Dönemi daha doğrusu II. Mahmud ve onu takip eden dönem, yargı organları açısından da yeniden düzenlemelere sahne olan bir dönemdir. Tanzimat’tan önce Osmanlı devletinde yargı gücünü müstakil olarak kullanan Şeriyye Mahkemelerinin, daha doğrusu kadının yetkileri, II. Mahmud’tan itibaren azalmaya ve yeni düzenlemelere maruz kalmıştır. 1839 Tanzimat Fermanı, Şer’î Mahkemeleri de içine alan bir dizi düzenlemeler getirmiştir. 1867 tarihinde Şeriyye Mahkemeleri dışında görev yapan bir takım idarî ve adlî mahkemeler kurulmuş ve bunların görevleri belli alanlara inhisâr ettirilmiştir.47 1873 yılında Şeriyye Mahkemelerinin bir üst mahkemesi görevinde bulunan ve yüksek bir Şer’î mahkeme olan Meclis-i Tetkikât-ı Şeriyye kuruldu. Bu meclis fetvahaneden kendisine havale edilecek olan dava ve meseleleri bir temyiz mahkemesi olarak inceleyecektir. 1913 tarihli Kanun-u Muvakkat ile Şeriyye Mahkemelerinin teşkilât ve görevleri yeniden düzenlendi.48

46 Tahsin Fendoğlu, “Tanzimat Sonrası Hukukî Düzenlemeler ve Hukuk Dualizmi”,Türkler XIV, s.730.

47 Geniş bilgi için bkz. A. Akgündüz, “İslâm Hukukunun Osmanlı Devletine Tatbiki: Şer’iye Mahkemeleri ve Şer’iye Sicilleri”, Türkler X, S.54 vd.

48 Geniş bilgi için bkz. A. Akgündüz, “İslâm Hukukunun Osmanlı Devletine Tatbiki: Şer’iye Mahkemeleri ve Şer’iye Sicilleri”, Türkler X, S.54 vd.

17 Tanzimat sonrasında Osmanlı Devletinde beş tür mahkeme görülür: Kadı Mahkemeleri, Ticaret Mahkemeleri, Nizamiye Mahkemeleri, Konsolosluk Mahkemeleri ve Cemaat Mahkemeleri. Kadı Mahkemeleri başlangıçtan Tanzimat’a kadar, tek hâkimli; Tanzimat ile birlikte yetkileri azalarak devam etmiştir. II. Mahmud zamanında, Meşihat (Şeyhülislâmlık) dairesine bağlanmış. XIX. yüzyıl ile birlikte de yetkileri daha da sınırlanmıştır.49 Sınırlanan bu yetkiler haliyle kadı tarafından kaydedilen şeriyye sicillerinin içeriğini sınırlamıştır. Çünkü öncesinde her türlü şikâyetin gelebildiği ya da yerel kararın alınabildiği kadı mahkemelerinde sınırlama ile birlikte sicillere kaydedilen kararlar ve şikayetlerin içeri de sınırlanmıştır.

Klasik dönem Osmanlı hukukunda kanun yollarından olan temyiz, şer’î hukukta mahkemeler prensibi gereği tek dereceli idi. Hüküm verildikten sonra bazı hata veya deliller ortaya çıkarsa, ya da gıyabında hüküm verilen taraf sonradan gelirse ve def’-i davada bulunursa mahkeme tekrar edilebilirdi. Usulüne uygun verilen bir hükmü başka bir kadı bozamaz, kadı tarafından verilen bir karar başka bir kadıya götürülemez ve hukuka aykırı olmadığı müddetçe de bir üst mahkemeye götürülemezdi. Çünkü kadılar arasında hüküm verme bakımından bir hiyerarşi yoktu. Fakat 1840 tarihinden itibaren kurulmaya başlanan nizamiye mahkemelerinde şer’iyye mahkemelerinden farklı olarak farklı bir yapılanma ve muhakeme usulü söz konusu olmuştur. Bu mahkemelerin vazife sahası da şeriyye mahkemelerinden farklıydı. Nizamiye mahkemeleri, nahiye, kaza, sancak ve vilayet meclisleri olmak üzere dört dereceli idi. Bu mahkemeler hem sahalarına giren davalarda başlatma, hem de alt mahkemelerin istinâf (yeniden başlama) mercii olarak tesbit edilmiş, merkezde ki Meclis-i Vâlâ da bu mahkemelerin temyiz mercii olmuştur. Bu mahkemeler Mecellenin yanında ayrı usul kanunları uygulamıştır.

Bunlar o zamana kadar Osmanlı hukukunda rastlanmayan ama bu hukukun mantığına çok da aykırı düşmeyen kanun yolları getirmiştir. Bu kanun yolları sırasıyla şunlardır;

İtirâz; hukuk usulünde iki çeşit itiraz vardır. Birincisi, giyâbî hükümlere yapılan itiraz (itirâz ale’l-hükm), ikincisi kendisi de davaya katılma talebinde bulunmamış bir üçüncü şahsın hukukuna dokunan bir hükme itirazda bulunmasıdır (itirâzü’l-gayr)

İstinâf; bakılıp neticelendirilmiş bir davanın bir sebep gösterilmeksizin başka bir mahkemede yeniden görülmesidir.

49 T. Fendoğlu, a.g.m., s.730

18 Temyiz; mahkeme kararının, hukukî kuralla verilip verilmediği hususunu incelemedir.

İade-i muhâkeme; öldüğü iddiâ edilen bir kişinin hayatta olduğunun sonradan ortaya çıkması veya yeni bir delilin ortaya çıkması gibi durumlarda gidilebilecek yoldur.

Tashih-i karar; verilen temyiz mahkemesi kararlarının bir takım sebeplerin varlığı halinde aynı yerde tekrar incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur.

Şikayet ani’l-hükkâm; hakimin karara hile, fesat katması ya da rüşvet alması gibi durumlarda hakimin bir üst mahkemeye şikayet edilmesi yoludur.

Redd-i hâkim; hakimin doğrudan ya da dolaylı olarak mâli menfaati bulunması, taraflardan birinin akrabası ya da hasmı olması gibi durumlarda hakimin reddedilmesidir.50

Şeriyye sicilleri ile ilgili asıl hukukî düzenlemeler ise 1874 yılından Sicillât-ı Şeriyye ve Zabt-ı Deâvî Cerideleri Hâkkında Talimatlar’da yapılmıştır. Bu talimata göre;

1) İstanbul’da ve taşerada bulunana bütün şer’î mahkemelerde mevcut olan sicillerin ilk sayfalarından başlayarak son sayfasına kadar sayfa numaraları konacaktır.

2) Şer’î mahkeme tarafından verilen her yazılı belgenin aslı mutlaka sicile kaydedilecek ve kaydedildiğine dair kaydeden kişinin özel mühürü bulanacaktır.

3) İhtiyaç halinde sicillere başvurulacağından yazılar okunaklı olacaktır. Sicil defterinde silinti ya da kazıntı olmayacak ve satır aralarına hiçbir şey ilave edilmeyecek eğer edilirse kadı tasdik edip mühürleyecektir.

4) Kayıtlar arasındaki aralıklar fazla olmayacak ve şahıslara verilen asılları ile sicildeki kayıtlar mutlaka karşılaştırma yapılacak, eğer sicilde eksik ya da fazla olursa suçlular cezalandırılacaktır.

5) Çürümüş olan siciller tamir edilecektir. Sicillerin korunması için mahkemelerde hukukî bir sandık bulundurulacak ve her akşam siciller bu sandığa bırakıldıktan sonra mühürlenecektir.51

50 E. B. Ekinci, Osmanlı Hukuku, İstanbul 2008, s. 390 vd.

19 Yine aynı yılda mahkemelerde kesin delil olacak şekilde şeriyye mahkemeleri tarafından ilam ve hüccetlerin nasıl düzenleneceğine dair Bilâ-Beyyine Mazmûnuyla Amel Ve Hüküm Caiz Olabilecek Surette Senedât-ı Şeriyyenin Tanzimine Dair Talimatlar yayınlanmıştır.52

F. 7749 NO’LU MALATYA ŞERİYYE SİCİLİNDE YER ALAN BELGE TÜRLERİ

7749 No’lı Malatya Şeriyye sicilinde çoğunlukla hüccetler olmak üzere şu tür belgeler mevcuttur:

1) Berat 2) Ferman 3) Hüccetler a)Nikâh Hüccetleri b)Boşanma Hüccetleri

c)Muhalaa (Rıza ile Boşanma ) d)Fesh-i Nikâh Hüccetleri e)Mehr Hüccetleri

f)Nafaka Hüccetleri g)İzin ve Yetki Hüccetleri h)Alım Satım Hüccetleri ı)Ferağ Hüccetleri i)Sulh Hüccetleri j)Vakfiye Hüccetleri 4) Terekeler

5) İ’lâmlar

51 A. Akgündüz, a.g.e., s.20.

52 A. Akgündüz, a.g.e., s.20.

20

21 II. BÖLÜM

7749 NO’LU MALATYA ŞERİYYE SİCİL DEFTERİ A. DEFTERİN TANITIMI

7749 no’lu Malatya Şeriyye Sicili H. 1309-1311, M. 1891-1894 yılları arasındaki kaydedilen belgeleri ihtiva etmektedir. Bu çalışmada sicilin bir bölümü olan 118-372 numaralı belgeler esas alınmıştır. Defter, Milli Kütüphaneden getirilmiş ve mikrofilmlerden transkript edilmiştir.

Defterde bulunan yer isimleri daha önce Malatya hakkında yazılan makale ya da kitaplara ve bölge insanlarının görüşlerine başvurularak oluşturulmuşlardır. Bunun dışında bazı yer isimler ve şahıs isimlerinde sesli harflerin telafuzunda farklılıklar olabilir. Defterin ilk sayfası mikrofilm çekimi esnasında parladığı için transkript edilememiştir.

174. maddede bir dava olmasına rağmen ve kadı tarafından hüküm verilmesine rağmen belgenin üstü çizilmiştir. Bu yüzden adı geçen madde transkript edilmemiştir.

294. ve 345. maddeler açılmasına rağmen maddelerin içine hiçbir hüküm yazılmamıştır.

Transkripsiyonda tamamen orijinal belge esas alınmıştır.

Belgenin aslında numara 162 iki defa arka arkaya verilmiştir. Biz daha sonra karışıklık olmaması için belgenin transkriptinde birinci olana 161 numarasını verdik.

Yine belgenin aslında sayfa numarası ya silik olduğundan ya da kadı tarafından kaydedilmediğinden sahife 131 verilmemiştir. Karışıklık olmasın diye biz veriyoruz.

Sahife 163’den sonra çalıştığımız bölüme kadar olan sayfalarda sayfa numarası verilmemiştir. Belgenin aslına sadık kalmak için 163’den sonra sayfa numarası vermedik.

22 Grafik 1: Şeriyye Sicilinde Yer alan Belgelerin Konuları Göre İstatistiği

Tablodan da anlaşılacağı üzere en çok rastlanan konular veraset ilâmları ve umumî vekaletlerdir. Fakat bu ilamlar bir hüküm vermekten ziyade bildirme niteliğindedir. Belgelerin milletlere, mahallere ve cinsiyetlere göre dağılımına ise tezimizin ilerleyen sayfalarında yer vereceğiz.

B. BELGE KONULARI İSTATİSTİĞİ 1.Verâset İ’lâmı

2. Vekil Tayini 3. İzin Dilekçesi

4. Mülk Satışına Dair Vekâlet 5. Miras Talebi

6. Verâset İ’lâmı 7. Vekil Tayini 8. Vekil Tayini

0 10 20 30 40 50 60 70

23 9. Umumî Vekâlet

10. Nafaka/Kisve/Süknâ Talebi 11. Nafaka Teslimi

12. Verâset İ’lâmı 13. Verâset İ’lâmı 14. Vekil Tayini

15. Verâset İçin Vekil Tayini 16. Vekil Tayini

17. Verâset İçin Vekil Tayini 18. Verâset İçin Vekil Tayini 19. Terekeden Alacak İddiası

20. Verâset Davası İçin Vekil Tayini 21. Mülk İddiası İçin Vekil Tayini

22. Mihir ve Alacak Davası İçin Vekil Tayini 23. Nafaka/Süknâ Talebi İçin Vekil Tayini 24. Vekil Tayini

25. Vekil Tayini

26. Verâset İçin vekil Tayini 27. Verâset İ’lâmı

28. Verâset İddiası 29. Vekil Tayini 30. Vekil Tayini

24 31. Nafaka Teslimi

32. Verâset Vasiliği İddiası 33. Terekeden Alacak Davası 34. Vekil Tayini

35. Verâset İ’lâmı 36. Vekil Tayini 37. Vekil Tayini 38. Vekil Tayini 39. Şikayet Dilekçesi 40. Düzeltme

41. Verâset İ’lâmı

42. Mülk Satışına Dair Vekâlet 43. Mülk Satışına Dair Vekâlet 44. Umumi Vekâlet

45. Alacak Davası İçin Vekâlet 46. Vekil Tayini

47. Terekeden Alacak Davası 48. Verâset İ’lâmı

49. Umumî Vekâlet 50. Umumî Vekâlet

51. Terekeden Alacak İddiâsı 52. Mihir Talebi

25 53. Mirasa İtiraz Davası

54. Verâset İ’lâmı

55. Terekeden Alacak İddiası 56. Verâset İ’lâmı

57. Verâset İ’lâmı 58. BOŞ

59. Verâset İ’lâmı 60. Umumî Vekâlet

61. Mihir/Nafaka/Süknâ Talebi 62. Umumî Vekâlet

63. Su Meselesine Dair Dava Dilekçesi 64. Umumî Vekâlet

65. Umumî Vekâlet

66. Alacak Davası İçin Vekâlet 67. Verâset İ’lâmı

68. Verâset Davası İçin Vasi Tayini 69. Nafaka/Süknâ/Kisve Talebi 70. Terekeden Alacak Davası 71. Vasilik ve Verâset İddiası 72. Verâset İ’lâmı

73. Verâset İçin Vekil Tayini 74. Umumî Vekâlet

26 75. Nafaka Talebi

76. Mihir/Nafaka/Sükna Talebi 77. Alacak Davası Hakkında Vekâlet 78. Su Vergisi İçin Vekil Tayini 79. Vakfiye tescili

80. Şikayet Dilekçesi 81. Akd-Sözleşme 82. Vekâlet İddiası 83. Verâset Talebi 84. Vekil Tayini

85. Nafaka/Süknâ/Kisve Talebi 86. Terekeden Alacak İddiası 87. Akd-Sözleşme

88. Verâset İ’lâmı 89. Verâset İ’lâmı 90. Vekil Tayini 91. Verâset İddiası

92. Terekeden Alacak Davası 93. Verâset İçin Vekil Tayini 94. Verâset İçin Vekil Tayini 95. Verâset İçin Vekil Tayini 96. Verâset İçin Vekil Tayini

27 97. Umumî Vekâlet

98. Umumî Vekâlet 99. Verâset İ’lâmı 100. Verâset İddiası 101. Verâset İ’lâmı 102. Verâset İ’lâmı 103. Umumî Vekâlet 104. Verâset İ’lâmı 104. Mihir/Nafaka Talebi 105. Verâset İçin Vekil Tayini 106. Terekeden Alacak İddiası 107. Verâset İ’lâmı

108. Umumî Vekâlet 109. Umumî Vekâlet 110. Verâset İddiası

111. Terekeden Alacak Davası 112. Mihir/Nafaka/Süknâ Talebi 113. Vekil Tayini

114. Umumî Vekâlet

115. Terekeden Alacak Davası 116. Şirket Ortaklığı Feshi 117. Verâset İ’lâmı

28 118. Talak ve Mihir Talebi

119. Şikayet Dilekçesi 120. Verâset İddiası 121. Umumî Vekâlet 123. Verâset İ’lâmı 124. Verâset İ’lâmı 125. Verâset İ’lâmı

126. Terekeden Alacak Davası 127. Mülk Talebi

128. Şikayet Dilekçesi 129. Nafaka Talebi 130. Şikayet Dilekçesi

131. Verâset İçin Vekil Tayini 132. Verâset İ’lâmı

133. Verâset İçin Vekil Tayini 134. Verâset İ’lâmı

135. Umumî Vekâlet 136. Mülk Satışı 137. Umumî Vekâlet 138. Şikayet Dilekçisi 139. Şikayet Dilekçesi 140. Verâset İ’lâmı

29 141. Mihir Talebi

142. Umumî Vekâlet

143. Verâset İçin Vekil Tayini 144. Şikayet Dilekçesi

145. Terekeden Alacak Davası 146. Mihir Talebi

147. Terekeden Alacak Davası 148. Şikayet Dilekçesi

149. Terekeden Alacak Davası 150. Verâset İ’lâmı

151. Umumî Vekâlet

152. Terekeden Alacak Davası 153. Verâset İçin Vekil Tayini 154. Verâset İ’lâmı

155. Şikayet Dilekçesi 156. Verâset İ’lâmı 157. Verâset İ’lâmı 158. Umumî Vekâlet 159. Verâset İ’lâmı 160. Umumî Vekâlet

161. Verâset İçin Vekil Tayini 162. Verâset İ’lâmı

30 163. Terekeden Alacak Davası

164. Şikayet Dilekçesi 165. Verâset İddiası

166. Miras Davası İçin Vekil Tayini 167. Verâset İçin Vekil Tayini 168. Umumî Vekâlet

169. Verâset İ’lâmı

170. Verâset İçin Vekil Tayini 171. Verâset İ’lâmı

172. Mihir Talebi 173. Düzeltme

174. Şikayet Dilekçesi 175. Vekil Tayini 176. Vekil Tayini 177. Vekil Tayini 178. BOŞ

179. Alacak Davası İçin Vekil Tayini 180. Umumî Vekâlet

181. Umumî Vekâlet 182. Verâset İ’lâmı 183. Verâset İ’lâmı

184. Terekeden Alacak Davası

31 185. Verâset İ’lâmı

186. Verâset İ’lâmı 187. Umumî Vekâlet 188. Verâset İ’lâmı

189. Terekeden Alacak Davası 190. Umumî Vekâlet

191. Umumî Vekâlet 192. Umumî Vekâlet 193. Vekil Tayini 194. Umumî Vekâlet 195. Umumî Vekâlet 196. Umumî Vekâlet 197. Umumî Vekâlet 198. Verâset İ’lâmı

199. Terekeden Alacak Davası 200. Verâset İ’lâmı

201. Verâset İ’lâmı 202. Umumî Vekâlet 203. Vasilik İddiası 204. Şikayet Dilekçesi 205. Umumî Vekâlet 206. Verâset İ’lâmı

32 207. Umumî Vekâlet

208. Umumî Vekâlet 209. Vareset İddiası 210. Verâset İ’lâmı 211. Verâset İ’lâmı 212. Verâset İ’lâmı 213. Verâset İ’lâmı 214. Nafaka/Mihir Talebi 215. Umumî Vekâlet

216. Nafaka/Süknâ Kisve Talebi 217. Terekeden Alacak Davası 218. Umumî Vekâlet

219. Verâset İ’lâmı 220. Umumî Vekâlet 221. Şikayet Dilekçesi 222. Verâset İ’lâmı 223. Umumî Vekâlet 224. Verâset İ’lâmı 225. Verâset İ’lâmı 226. Umumî Vekâlet 227. Umumî Vekâlet 228. Umumî Vekâlet

33 229. BOŞ

230. Umumî Vekâlet 231. Umumî Vekâlet 232. Umumî Vekâlet 233. Vekil Tayini 234. Vakfiyye Taksimi 235. Verâset İ’lâmı 236. Mihir Talebi 237. Görevlendirme 238. Görevlendirme 239. Görevlendirme 240. Mahkeme Kararı 241. Verâset İ’lâmı 242. Görevlendirme 243. Umumî Vekâlet 244. Verâset İ’lâmı 245. Umumî Vekâlet

246. Terekeden Alacak Davası 247. Verâset İ’lâmı

248. Vakfiyye Senedi 249. Vakfiyye Senedi 250. Vakfiyye Senedi

34 251. Vakfiyye Senedi

252. Vakfiyye Taksimi 253. Verâset İ’lâmı 254. Umumî Vekâlet 255. Umumî Vekâlet

256. Mülk Kirası İçin Vekil Tayini

C. ŞERİYYE SİCİLİNDEKİ HÜKÜMLERİN MİLLETLERE GÖRE DAĞILIMI

Osmanlı Devleti’nin sosyal ve iktisadî hayatı hakkında önemli bilgiler veren şeriyye sicilleri Osmanlı topraklarında yaşayan ve teb’â-i devlet-i aliye olarak adlandırılan çoğunluğu Hristiyan Ermenileri olan zımmî kesim hakkında da oldukça kıymetli bilgiler vermektedir. Osmanlı Devletinde hâkim nüfus Müslümanlardır. Yavuz Sultan Selim’in fethinden sonra, Müslüman nüfus gayrîmüslim nüfusu geçmiştir.

Osmanlı Devleti’nin sosyal ve iktisadî hayatı hakkında önemli bilgiler veren şeriyye sicilleri Osmanlı topraklarında yaşayan ve teb’â-i devlet-i aliye olarak adlandırılan çoğunluğu Hristiyan Ermenileri olan zımmî kesim hakkında da oldukça kıymetli bilgiler vermektedir. Osmanlı Devletinde hâkim nüfus Müslümanlardır. Yavuz Sultan Selim’in fethinden sonra, Müslüman nüfus gayrîmüslim nüfusu geçmiştir.

Benzer Belgeler