• Sonuç bulunamadı

Avrupa Topluluğu Antlaşması Madde 300’de Öngörülen Usul

AVRUPA TOPLULUĞU ADALET DİVANI NEZDİNDE GÖREV YAPAN SAVCILIK KURUMU

3. Avrupa Topluluğu Antlaşması Madde 300’de Öngörülen Usul

410D, Edward, “How the Court of Justice Works” (1995) ELR s. 555; akt. Burrows, Noreen- Greaves Rosa, a.g.e., s. 30.,

411Burrows, Noreen- Greaves Rosa, a.g.e., s. 30., Elbette, bu aşamada raportör yargıcın elinde bir taslak karar olabilir, en azından ana hatlarıyla. Conseil d’Etat uygulamasına aşina olan yargıçlar, bu aşamaya gelindiğinde zaten hazırlık niteliğinde bir taslak karar oluşturmuş olacaklardır, daha yeni başlıyor olmaları pek olası değildir. Ayrıca raportör yargıcın, taslak kararın temelini oluşturmak için mütalaadan bölümler alıntılaması da mümkündür.

412İrlandalı hukuk adamı Bay Nial Fennelly 3 Mayıs 1942 tarihinde İrlanda’da doğmuştur. 19 Ocak 1995 tarihinden 6 Ekim 2000 tarihine kadar Adalet Divanı’nda başsavcı olarak görev yapmıştır. 413Burrows, Noreen- Greaves Rosa, a.g.e., s. 30.

Mahkemeden yapılması hedeflenen bir uluslararası akdin Antlaşmaya uygunluğu konusunda görüş belirtmesi talep edildiğinde yukarıda anlatılan iki aşamalı prosedür uygulanmaz. AT madde 300/6’ya göre “yapılması tasarlanan bir antlaşmanın bu Antlaşmanın hükümleriyle uyumlu olup olmadıkları konusunda, Avrupa Parlamentosu, Konsey, Komisyon ya da bir üye devlet Adalet Divanı’nın görüşünü alabilir. Divan’ın görüşü aksi yönde ise, antlaşma ancak Avrupa Birliği Antlaşması’nın 48. maddesiyle uyum içinde olduğu takdirde yürürlüğe girebilir.” Bu, Adalet Divanı’nın görüşünün aksi yönde olduğu durumda, Topluluk, antlaşmayı ancak Antlaşmanın kendisinde bir değişiklik yaparak onaylayabilir. Prosedür, Topluluk ile üçüncü devletler arasındaki ilişkiye bir kesinlik mertebesi kazandırmayı amaçlar. Görüş 1/75’ten alıntı yapan Lanaerts ve Van Nuffel; “Divanın önceki görüşüyle, Topluluk için bağlayıcı olan bir uluslararası antlaşmanın AT Antlaşması hükümlerine aykırılığının sonradan tespitinin yol açacağı olumsuzlukları önlemenin amaçlandığını” belirtirler. “Aksi takdirde, bu durum önemli zorlukların ortaya çıkmasına ve üçüncü devletler de dâhil olmak üzere ilgili taraflar için olumsuz sonuçların doğmasına sebep olabilir.”414

Adalet Divanı’nın usul kurallarına göre, bu görüş yapılması planlanan antlaşmanın AT Antlaşması’na uygunluğu sorununa ilişkin olabileceği gibi, Topluluğun ya da herhangi bir topluluk kurumunun böyle bir antlaşmaya katılma ehliyetinin varlığı sorununa yönelik de olabilir415. Bu görüşlerin hassasiyeti, usul

kurallarının prosedürün kapalı oturumda gerçekleştirileceğini öngörmesinden ileri gelmektedir. Bir görüş talebi Divan’a intikal ettiğinde, başkan vakıayı raportör yargıca gönderir. Bundan itibaren izlenecek usul her açıdan diğer usullerden farklılık gösterir. Bir kilit farklılık da savcıların sadece birinin değil hepsinin usule katılmasıdır. Divan, savcıları, açık mahkeme yerine kapalı oturumda dinler, daha sonra, savcılar çekilince gerekçeli bir görüşe ulaşmak üzere müzakere eder. Divan’ın görüşü yayınlanıyor olsa da Divan’a savcılar verilen tavsiye her hangi bir şekilde ulaşılabilir kılınmamıştır. Bu kapalı oturum prosedürlerinde tutanak tutulmaz ve müzakerelerin herhangi bir yazılı kaydı yoktur. Bu nedenle savcının mahkemeye nasıl bir tavsiyede bulunduğunu belirlemek mümkün değildir.

414K Lenaerts and P Van Nuffel, Constituonal Law of the European Union (2.nd edn, 2005) 895. Ayrıca bkz., P Eeckhout, External Relations of the European Union: Legal and Constitutional

Foundations (2005) ss. 228–232; akt. Burrows, Noreen- Greaves Rosa, a.g.e., s. 31.

Ancak, tanınmış bir görüş olan 1/76’yı inceleyerek bu prosedürün nasıl işlediğini görmek mümkün. Prosedür, 1976 Eylül’ünde Komisyon’un talebiyle, İç Sularda Seyrüsefer Antlaşması Taslağı’nın Antlaşmaya uygun olup olmadığı sorusuyla ilgili olarak başladı. Görüş talebi Konsey ve üye ülkelere iletildi. Danimarka ve İngiltere Hükümetleri adına ve Konsey’den yazılı gözlem raporları alındı. Bunu takip eden bir yazılı bildirimde, Komisyon ilave gözlemler sundu. Ocak 1977’de, savcı müzakere odasında mahkemece dinlendi ve Mahkeme’nin görüşü de 26 Nisan 1977’de verildi. Sözlü usulün her hangi bir unsuru uygulanmamış, argümanların karşılıklı değişimi yazılı usulde tamamlanmıştı416.

Görüş sürecindeki dört savcının (Warner417, Reischl, Mayras, Capotorti418)

müzakere odasında, ortak bir görüş açıklamış oldukları muhtemeldir. Her birinin, ayrı ayrı, sırayla dinlenmiş olması da eşit derecede olası. Kuşkusuz ki, tartışmalar ile sorular ve argümanların ortaya atılması söz konusu olmuştur. Günümüzde madde 300/6 kapsamında bir görüşe ihtiyaç duyulduğunda başsavcı diğer savcılardan birinden bir görüş taslağı hazırlamasını talep eder. Yargıçlarla bir araya gelmeden önce, bütün savcılar görüş taslağını tartışmak için toplanırlar. Taslağını oluştururken, savcı o alanda ileri gelen uzmanlarla çalışabilir. Bu nedenle, savcılar yargıçlarla bir araya gelmeden önce gündeme gelebilecek hukuki sorunlar üzerine çalışmaya gayret etmişlerdir. Daha sonra savcılar yargıçlarla bir araya gelir ve başkanlık eden savcı görüşü sunar, bunu bir tartışma izler. Savcılar çekilirler ve yargıçlar da müzakerelerine devam ederler.

Savcılar ile yargıçlar arasında, müzakere odasında gerçekleşen ortak müzakereler, bir çeşit “ön müzakere” olarak nitelendirilebilir. Uygulanan usul ne olursa olsun, yargıçların bütün müzakereleri gizli oturumda gerçekleşir. Bu durum, aslında savcılar müzakere sürecine iştirak etmiş olsalar da neden mahkemeye verdikleri tavsiyenin gizli, yargıçlara özel kalması gerektiği sorusuna getirilen bir

416Burrows, Noreen- Greaves Rosa, a.g.e., s. 31.

417İngiliz hukuk adamı Bay Jean-Pierre Warner 24 Eylül 1924 tarihinde İngiltere’de doğmuştur. 9 Ocak 1973 tarihinden 26 Şubat 1981 tarihine kadar Adalet Divanı’nda savcı olarak görev almıştır. 1 Şubat 2005 tarihinde 81 yaşındayken hayatını kaybetmiştir. Warner’ın görev yaptığı 1970’li yıllarda Divan ortak pazarın geliştirilmesi adına çeşitli kararlar vermiş ve çoğu yorumcu tarafından bunların kanunu yorumlamaktan ziyade yeni kanun yapma oldukları düşünülmüştür.

418İtalyan hukuk adamı Francesco Capotorti 9 Şubat 1925 tarihinde İtalya’da doğmuştur. 7 Ekim 1976 tarihinden 6 Ekim 1982 tarihine kadar Adalet Divanı’nda savcı olarak görev almıştır. 4 Nisan 2002 tarihinde 77 yaşındayken hayatını kaybetmiştir.

açıklamadır. Bu aynı zamanda, hukuki müzakerelerin neden bir kaydının tutulmadığını açıklar. Böylece, savcının görüşlerinin gizliliğine usule ilişkin açıklamalar getirilmiştir. Ancak, bu usul kurallarının seçilme nedenlerini açıklayan siyasi hassasiyetler de vardır. Bu hassasiyetler, açık tartışmalarla görüşmeci tarafların konumlarının zayıflatılmasını istemediklerinden, gerek Topluluk kurumları gerekse üye devletler tarafından ve antlaşmaların görüşmelerine katılan üçüncü devletlerce paylaşılmaktadır. Özellikle kâğıt üzerinde anlaşmadan önce ortaya çıkarılması gereken olası komplikasyonlar olduğu durumlarda görüşmeler kamuya açık olarak gerçekleştirilmemektedir419