• Sonuç bulunamadı

Adalet Divanı’nın Statüsü Çerçevesinde Savcılık Kurumu

AVRUPA TOPLULUĞU ADALET DİVANI NEZDİNDE GÖREV YAPAN SAVCILIK KURUMU

2. Adalet Divanı’nın Statüsü Çerçevesinde Savcılık Kurumu

345Bozkurt, Enver – Özcan, Mehmet – Köktaş, Arif, Avrupa Birliği Temel Mevzuatı, Asil Yayın Dağıtım, Ankara, 2005, s. 401. (Birinci bölümde Avrupa Topluluğu Antlaşması’nın ilgili maddelerinin Türkçeye olan çevirilerinde faydalanılmıştır.)

ATA (Nice Antlaşması ile değişik) 245346. maddesine göre Divan’ın Statüsü

ayrı bir protokol ile belirlenir. Ayrıca yine aynı maddeye göre Divan’ın talebi üzerine ve Komisyon ile Avrupa Parlamentosu’nun görüşü alındıktan sonra veya Komisyon’un istemi üzerine ve AP ile Divan’ın görüşünü aldıktan sonra Konsey oybirliği ile Adalet Divanı Statüsü’nün birinci başlığının dışında Statü’nün düzenlemelerini değiştirebilir. Görüldüğü üzere Nice Antlaşması ile Statü, kurucu antlaşmaya ekli bir protokol olmasına karşın; kurucu antlaşma değişikliğine ilişkin prosedürden farklı olarak değiştirilebilecektir. Bu değişiklik ilgili maddede de belirtildiği gibi Statü’nün savcıların statüsünü düzenleyen birinci başlığın dışındaki bölümlere ilişkindir.

Beş bölümden oluşan Statü’nün birinci başlığı savcıların statüsünü düzenler. Statü’nün sekizinci maddesine göre yargıçlar hakkında uygulanan ve birinci bölümde yer alan 2–7. maddelerin aynı şekilde savcılara uygulanacağını belirtmektedir. Buna göre Statü’nün 2. maddesine göre her savcı görevine başlamadan önce görevini tam bir tarafsızlık ve namus ile yerine getireceğine ve müzakere sonucu alınan kararların hiçbir sırrını açıklamayacağına kamuya açık oturumda yemin eder. Statü’nün 3. maddesine göre savcılar yargılama dokunulmazlığından yararlanır. Sözlü ve yazılı işlemleri de dâhil olmak üzere kendileri tarafından resmi sıfatları ile yapılan işlemlerde, savcılar görevlerinin sona ermesinden sonra da dokunulmazlıktan yararlanmaya devam ederler. Ancak Divan kamuya açık bir oturumda alacağı karar ile dokunulmazlığı kaldırabilir. Dokunulmazlığın kaldırıldığı ve bir savcıya karşı ceza davası açıldığında, bu savcı her üye devlette ancak ulusal yargılamada en yüksek derecedeki savcıları yargılama yetkisine sahip mahkemede yargılanabilir. Yine aynı maddenin son fıkrasına göre savcılar yukarıda değinilen savcı dokunulmazlığına ilişkin hükümlere halel getirmeksizin, Avrupa Toplulukları’nın Ayrıcalıkları ve Dokunulmazlıkları Üzerine Protokolün 12–15. maddeleri ile 18. maddesi hükümlerinden faydalanırlar.

Statü’nün 4. maddesine göre savcılar hiçbir kamusal veya siyasal görev üstlenemezler. Konsey tarafından istisnai olarak muafiyet tanındığı durumlar dışında, ücretli olsun ya da olmasın hiçbir profesyonel çalışma yapamazlar. Savcılar, atanmaları anında, görevleri süresince ve bunun bitmesinden sonra da görevlerinden

doğan yükümlülüklerin, özellikle görevlerinin sona ermesinden belirli işlerin ve avantajların kabul edilmesinde dürüstlük ve titizliğe uymayı ciddiyetle yükümlenirler. Bu hususta kuşku olması halinde Divan karar verir.

Statü’nün 5. maddesine göre düzenli yenilenmeler ve ölüm halleri dışında, savcıların görevleri istifa ile sona erer. Bir savcının istifası halinde, istifa mektubu, Konsey başkanına iletilmek üzere Divan başkanına gönderilir. Bu son bildirim kadronun boşalmasına sebebiyet verir. Aşağıda değinilecek olan Statü’nün 6. maddesinin uygulandığı haller dışında, her savcı, kendisinden sonra gelen savcının göreve başlamasına kadar görevine devam eder.

Statü’nün 6. maddesine göre savcılar sadece yargıçların ve savcıların oy birliği ile gerekli koşulları karşılayamadıkları veya görevlerinden doğan yükümlülükleri yerine getirmedikleri kararına varmaları halinde, görevlerinden alınabilir veya emeklilik haklarından ya da diğer avantajlarından yoksun bırakılabilirler. Müzakere sonucu alınan bu kararlara ilgili savcı katılmaz. Divan Başkâtibi Divan’ın kararını AP ile Komisyon başkanlarının dikkatine sunar ve bu kararı Konsey başkanını bildirir. Bir savcının görevinden alınmasına ilişkin bir karar alındığında, bu son bildirim kadronun boşalmasına yol açar.

Statü’nün 7. maddesine göre görev süresinin bitiminden önce görevi sona eren savcının yeri kalan görev süresi için doldurulur.

Statüsü’nün organizasyon başlıklı ikinci bölümünün 9. maddesine göre savcıların yenilenmesi her üç yılda bir dört savcı için yapılır. Statü’nün 14. maddesine göre savcılar, Divan merkezinin bulunduğu yerde oturmakla yükümlüdürler.

Statü’nün Divan’ın çalışma yapısını ele aldığı 16. maddesinin son fıkrasına göre Divan açılan bir davanın olağanüstü bir önem içerdiği görüşündeyse, savcıyı dinledikten sonra, davayı genel kurula göndermeye karar verebilir.

Statü’nün 18. maddesine göre daha önce kendisine görevli, danışman veya avukat olarak başvurulan ya da bir mahkeme, araştırma komisyonu üyesi olarak veya her hangi bir görev ile dava konusu olayla ilgili olarak açıklamada bulunmaya

çağrılan bir savcı bu davanın yargılamasına katılamaz. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre bir savcı özel bir nedenden dolayı bir davanın yargılamasına ya da soruşturmasına katılamayacağı görüşündeyse Divan başkanına bu konuda bilgi verir. Yine Divan başkanı bir savcının özel bir nedenden dolayı bir davaya katılmaması gerektiği düşüncesindeyse ilgili savcıyı bu konuda uyarır.

Statü’nün usul başlıklı üçüncü bölümünün 20. maddesine göre Divan önündeki yargılama yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamadan oluşur. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre sözlü yöntem, raportör yargıç tarafından sunulan raporun okunmasını, avukatların, danışmanların ve savcının esas hakkındaki mütalaasının Divan tarafından dinlenilmesini ayrıca gerektiğinde tanık ve bilirkişilerin dinlenilmesini kapsar. Nice Antlaşması ile Statü’ye eklenen 20. maddenin son fıkrasına göre Divan dava konusu olayın hiçbir yeni hukuksal sorun ortaya çıkarmadığı görüşündeyse, savcının bu konudaki görüşünü aldıktan sonra, davanın savcının mütalaası olmaksızın yürütülmesine karar verebilir.

Statü’nün Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi başlıklı dördüncü bölümünün 49. maddesi göre İDM üyeleri savcının görevlerini yerine getirmeye çağrılabilir. Böyle bir durumda savcının görevi, Mahkemenin yargılamasına sunulmuş olan kimi davalara ilişkin, Mahkemeye yardım etmek amacıyla, tam bir tarafsızlık ve bağımsızlık içinde, alenen esas hakkındaki mütalaasını sunmaktır. Aynı maddenin son fıkrasına göre savcının görevlerini yerine getirmeye çağrılmış bir Mahkeme üyesi, bu davanın yargılamasında görev alamaz. Statü’nün 53. maddesinin ilk fıkrasına göre İDM önündeki usul, 3. başlık hükümlerine göre düzenlenir. Ancak 20. maddenin dördüncü fıkrasından farklı olarak, savcı esas hakkındaki mütalaasını yazılı olarak da sunabilir.

Statü’nün 59. maddesine göre Mahkeme’nin bir kararına karşı temyize başvurulduğunda, Divan önündeki usul yazılı ve sözlü aşamadan oluşur. Usul tüzüğünde belirlenen koşullarla Divan, savcı ve tarafları dinledikten sonra, sözlü usule başvurmaksızın karar verebilir.

Son olarak Statü’nün 62. maddesine göre Divan başsavcısı, AT Antlaşmasının 225. maddesinin 2 ve 3. paragrafları ile AAET Antlaşmasının 140 A maddesinin 2 ve 3. paragraflarında öngörülen durumlarda, topluluk hukukunun

uyumu veya birliğine zarar getirmeye yönelik ciddi bir riskin var olduğu görüşündeyse, Divan’a Mahkeme kararını tekrar gözden geçirmesini önerebilir347.