• Sonuç bulunamadı

Avarya-Hasarât-ı Bahriye

Sefer esnasında gemiye veya gemide yüklü bulunan eşyalara hava olayları veya kaptan, gemi tayfası ya da yükle ilgili olan kişiler sebebiyle meydana gelen zararlara ve bu zararlar neticesinde ortaya çıkan olağanüstü masrafların tümüne avarya denir829. Kanun’da avarya tabiri, on ikinci faslın başlığında “Avaryalar Yani Hasarât-ı Bahriye Hakkındadır” şeklinde yer bulmuş, fakat devamındaki maddelerde “hasarât-ı bahriye”

şeklinde yazılmıştır830. 241. maddede deniz hasarı olarak nitelendirilen avarya tanımlanmış, tehlikenin ne zaman gerçekleştiğinde avarya sayılacağına ilişkin 170.

maddeye gönderme yapılmıştır831.

Ortaya çıkan zararların kapsamının belirlenmesinde zarara uğrayan unsurlar açısından farklı zaman dilimleri esas alınmıştır. Bu zaman dilimleri ise deniz ödüncüne

825 Mecelle, m. 30: Def’i mefâsid celb-i menâfi’den evlâdır.

826 Mecelle, m. 29: Ehveni şerreyn ihtiyâr olunur.

827 Mecelle, m. 26: Zarar-ı âmm-ı def için zarar-ı has ihtiyâr olunur.

828 Mecelle, m. 28: İki fesad teâruz ettikde ehaffi irtikâb ile a’zamının çaresine bakılır.

829 Kostaki Vayani, s. 396; Türk Hukuk Lugatı, s. 26.

830 Kanun çevrilirken kavramlarda yeknesaklık sağlanamamıştır. Güncel hukukumuzda ve uluslararası belgelerde “avarya” kelimesi kullanılmasına karşın, dönemin mütercimleri bu kavram için “hasarât-ı bahriye” tabirini kullanmışlardır.

831 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 526.

dair hükümlerin yer aldığı bölümdeki 170. madde kapsamında düzenlenmiştir. Buna göre eğer kontratoda özel bir hüküm yer almıyorsa denizde ortaya çıkan tehlikenin başlama, bitiş zamanı ve avarya kapsamı aşağıda sayılan üç duruma göre tespit edilecektir832:

 Geminin takımı, aletleri, donanması ve kumanya için; geminin kalkış ve hareketinden itibaren gitmesi şart olunan liman ve mahalde zincir boşaltıncaya veya palamar bağlayıncaya kadardır.

 Emtia için yük ve eşyanın gemiye taşınmasına veya gemiye götürülmek üzere yardımcılara teslim edilmesine kadardır.

 Deniz ödüncü şeklinde yüklenmiş yük ve eşyanın üzerine sefer sırasında gerçekleşmiş ise kontrato tarihinin başlaması ile götürülmesi şart olunan yerde karaya çıkarılıncaya kadardır.

Söz konusu düzenlemede geminin takım, alet, donanma ve kumanyası için, emtia için ve deniz ödüncü olarak yüklenmiş yük ve eşya için deniz tehlikesinin başlangıç zamanı ayrı ayrı belirtilmiştir833. Deniz tehlikesi süresi içinde gerçekleşen olağanüstü masrafların tümü 241. madde uyarınca avarya sayılmıştır834.

Avarya, niteliğine göre iki ayrı başlık altında incelenmiştir. Büyük ve umumî avarya ile küçük ve hususî avarya olarak nitelendirilen bu iki türe kanunda 242.

maddede yer verilmiştir835. Kanun ifadesinde de bu türler büyük ve genel avarya ile âdi ve özel avarya olarak betimlenmiştir. Zaman içerisinde bu iki temel ayrım özelinde hasar avaryası, masraf avaryası, avarya hesaplaşması gibi terimler de sigortacılıkta kullanılmaya başlanmıştır836.

Hususi avarya, hasara uğrayan malın sahibine ait olup, sefere katılan diğer kişileri ilgilendirmez. Umumî avarya ise sadece zarara uğrayan kişiyi değil seferle alakası olan diğer kişilerin de sorumluluğuna gidilmesini de gerektirir837. Umumî avarya günümüzdeki müşterek avarya kavramına karşılık gelmektedir.

832 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 509.

833 Abdulahad Nuri, “Hasarât-ı Bahriye”, Maarif, 29 Teşrinievvel 1308/10 Kasım 1892, III. Cilt, Numara: 71, ss. 291-293, s. 291.

834 Hasarât-ı bahriyenin gerçekleşme zamanının, deniz ödüncü veya sigorta sözleşmesi bulunması durumunda önem arz edeceği hususunda bkz. Kostaki Vayani, s. 396.

835 Abdulahad Nuri, s. 292; Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 526.

836 Türk Hukuk Lugatı, s. 26.

837 Büyük ve küçük avarya tanımlamaları için bkz. Türk Hukuk Lugatı, s. 26.

Avaryanın türüne göre zararın paylaştırılması da farklılaşır. Konunun düzenlendiği 244. maddeye göre; umumî avaryada gemi ile gemide yüklü mal ve eşyanın kurtarılması için denize atılmış olan mallar ile birlikte tüm yüklü mallar, geminin yarısı ve navlunun yarısı üzerinde, her birinin değerine göre bu oranlar üzerinden eşit olarak paylaştırılır. Hususî avaryada ise hangi eşyaya zarar gelmişse veya olağanüstü bir masraf ortaya çıkmışsa hasar ve masraflar yalnızca o eşyanın sahibine ait olur838.

Taraflar, aralarında yaptıkları sözleşmede, avaryaya ilişkin özel şartlara yer vermedikleri takdirde Kanun’da yer alan hükümler uygulanır (m. 243)839.

1. Umumî (Müşterek) Avarya

Umumî avarya olarak sayılan durumlar 245. maddede on dört kalem halinde sayılmıştır840. Umumî avaryadan söz edebilmek için aşağıda sayılan on dört durumdan en az birinin gerçekleşmiş olması sebebiyle bir zarar veya masraf oluşması gerekir841.

 Gemi ve yüklü emtianın korsan elinden kurtarılması için uzlaşma suretiyle verilen nakit ve benzer eşya.

 Genel güvenlik veya hem gemi hem de yüklü mal ve eşyanın tamamının faydasına olarak denize atılan eşya.

 Genel güvenlik için kesilmiş direk, yelken ve geminin diğer takım ve aleti.

 Genel güvenlik için bırakılan lenger, ip takımı, emtia ve benzer eşyalar.

 Bu sebeple denize eşya atılmasından kaynaklı gemide kalmış malların uğradığı zarar ve ziyanlar.

 Denize eşya atılması, geminin hafifletilmesi veya gemiye girmiş olan suyun boşaltılmasının kolaylaştırılması için gemiye kasten verilen zarar ile bu (kasıtlı) muameleden dolayı emtiaya sonradan verilen zararlar.

 Gemi içerisinde olup düşmana karşı korunmak üzere hareket ederken yaralanmış veya sakat kalmış kişilerin doktor masraflarıyla, nafaka ve tazminat akçaları.

838 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 526-527; Abdulahad Nuri, “Hasarat-ı Bahriyeden Hususi Avariyyeler”, s. 310.

839 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 526.

840 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 527.

841 Abdulahad Nuri, s. 292.

 Gemi ve yük ve eşyaların hizmeti için karaya veya denize gönderilip de düşman tarafından tutuklanmış veya esir alınmış olanların kurtarılması için kendileri veya diğer kişiler tarafından verilen bedel.

 Seferin başlamasından sonra gemi yabancı bir devletin emri ile veya savaş çıkması sebebiyle alıkonur veya tutulursa, gemi ile yük ve eşyalar birbirine olan taahhüdünden kurtulmadıkça ve yüz yirmi ikinci madde gereğince gemi aylık olarak kiraya verilip de navlun için bir şey verme mecburiyeti olmadıkça, kurtarılması sırasında tayfasına verilen ücret ve yiyecek masrafı.

 Her şeyi kurtarmak için kasten ve rızayla gemiye verilen zarar ve ziyanın tamir ve onarımı, gerek bir fırtınadan veya düşmanın kötü niyetle gemiyi takip edip kovalamasından dolayı meydana gelen yakın bir tehlikeden kurtarılması için, gemi bir limana zorunlu olarak girmeye mecbur kalırsa giriş ve çıkış için verilen kılavuz ücretleriyle, diğer masraflar ve burada o sebeplerden dolayı bir limana, ulaşması zor bir yere veya nehre girmek için geminin hafifletilmesi için yapılan tahliye masrafı.

 Her şeyi kurtarmak için kasten ve rızayla gemiye verilen zararın tamir ve onarımı için taşınan emtianın karaya çıkarılması ve mağaza kirası ile tekrar gemiye yüklenmesi masrafı.

 Gemi ve yük ve eşyaları zapt olunmuş veya alınıp götürülmüşse, kaptan tarafından birlikte geri alınması dava olunduğu takdirde işbu dava için yapılan masraf.

 Geminin tamamen zayi olmasından veya tutulmasından kaçınmak amacıyla kasten karaya oturtulması ve sonrasında denize çıkarıldığında bundan kaynaklanan masraf ile gemi ve yük ve eşyalara birden veya zaman zaman gelen zararlar.

Son olarak bir tehlike gerçekleştiğinde, tehlikenin sürdüğü sırada gemideki yük ve eşyaların genel menfaati ve tamamının kurtulması için, bunlara verilen zarar ve ortaya çıkan hasar umumi avaryadan sayılır. Ancak bunun için zarar ve hasarın, söz konusu tehlike esnasında ortaya çıkması, kaptan ve tayfanın bu zarar konusunda müzakere etmiş olması ve tüm sebepleri içeren bir mazbata ile bunu kayda geçmesi, zararın kast ve rıza ile ortaya çıkması ve mal ve eşyaların o andaki tehlike sebebiyle doğrudan zarar görmesi gerekir842. Hazırlanan mazbata mühürlenir ve durum seyrüsefer jurnaline kaydedilir. Bu şartların gerçekleşmemesi halinde kaptan ve tayfa verilen zarardan doğrudan sorumlu olacaktır.

842 Abdulahad Nuri, s. 293.

2. Hususî Avarya

Hasarât-ı bahriye-i hususiyenin kapsamı ise 246. maddede sayılmıştır843. Altı kalemden oluşan hasarât-ı bahriye-i hususiye durumları şöyle sıralanmıştır844:

 Gemideki yük ve eşyaların zaten kötü (durumda) ve bozuk olmalarından; fırtına, zapt, gasp ve batma durumlarının gerçekleşmesinden veya karaya oturmasından dolayı ortaya çıkan hasar ve zararlar.

 Gemi ve yükünün kurtarılması için yapılan masraflar.

 Fırtına ve benzer deniz kazalarından dolayı halat, lenger, yelken, direk, ip takımı ve sandalların uğradığı zarar ve hasarlar.

 Geminin gerek yiyecek tedariki gerek su almasından veya benzer şekilde hasar görmesinden dolayı tamiri için zaruret gereği bir limana yanaşma masrafı.

 Gemi tam bir sefer için kiralanıp da sefer esnasında bir devletin emriyle zapt edilip, tutulursa; tutulma sırasında tayfaya verilen yiyecek ve ücret masrafları.

 Geminin yüklenmesi ve harekete başlaması ile (ulaşması gereken) yere varıp tahliye edilinceye kadar, yalnız geminin veya yalnız yükünün uğradığı tüm hasar ve zararlar hasarât-ı bahriye-i hususiye sayılır.

Geminin güvertesi üzerinde olan baca, kepenk ve benzer deliklerin kaptan tarafından gerektiği gibi kapatılmaması, geminin palamarla bağlanmaması veya malların yüklenmesi ve boşaltılması için kullanılan ip takımlarının sağlam olmaması hususlarından gerek kaptanın gerekse tayfanın dikkatsizliğinden kaynaklı gerçekleşen benzer tüm kazalardan dolayı yüklenen malların uğradığı hasarlar hasarât-ı bahriye-i hususiye sayılır; doğrudan doğruya mal sahibine ait eşyalara zarar gelmişse bu eşya sahipleri de zarar ve ziyanlarının tazmin edilmesi için dava açmaya hak kazanır. Bu zararın tazmini kaptan tarafından ve gemi navlunu üzerinden yapılır (m.247)845.

248. maddede hasarât-ı bahriyeden sayılmayan masraflar sayılmıştır. Buna göre;

geminin bir limana veya denize girmesi ve çıkması için kılavuz ve yedekçilere verilen ücret ile izn-i sefine, gemi ruhsatı, yoklama ve raporu ile varil, sepet, kazık ve fener

843 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 528-529.

844 Abdulahad Nuri, “Hasarat-ı Bahriyeden Hususi Avariyyeler”, s. 309, 310.

845 Düstur, Birinci Tertip, I. Cilt, s. 529; Abdulahad Nuri, “Hasarat-ı Bahriyeden Hususi Avariyyeler”, s. 310.

gibi nişan harçları, demir resmi ve benzer sefer resimleri, hasarât-ı bahriyeden olmayıp, gemiye ait olan masraflardandır846.

Hasarât-ı bahriye sebebiyle açılan bir davanın mahkeme tarafından kabul edilmesi için belli bir sınır koyulmuştur. Buna göre hasarât-ı bahriye-i umumiyeye dair davaların dinlenmesi için gemi ile taşınan yük ve eşyaların toplam değeri üzerinden

%1’ini aşması, hasarât-ı bahriye-i hususiyeye dair davaların dinlenmesi için hasara uğrayan şeyin değerinin %1’ini aşması gerekir (m.250)847.

B. Denize Mal Atmak, Büyük Hasarlar ve Ortaya Çıkan Borçların